İSTANBUL - DEM Parti İstanbul İl Örgütü, Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları kapsamında Çerkez halklarıyla bir araya geldi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Örgütü, Halklar ve İnançlar Komisyonu, Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları kapsamında Kadıköy'de bulunan Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı'nda Çerkes halkıyla buluştu. Buluşmaya DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Arife Çınar, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul temsilciliği, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Murat Çepni ve Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Cengiz Gül’ün yanı sıra halktan çok sayıda kişi katıldı.
Buluşmada konuşan DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu üyesi Yüksel Mutlu, Ortadoğu'da yaşanan kaos ve krizin yanı sıra yeni başlayan sürece dair bilgilendirmelerde bulundu. Ortadoğu'da yaşanan krizin derinleştiği süreçte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla önemli bir sürecin başlatıldığını söyleyen Yüksel Mutlu, “Barış ve Demokratik Toplum çağrısı bütün halkları ilgilendiren önemli bir süreçtir. Halklar olarak bizim bu sürece aktif olarak rol almamız gerekiyor. Toplum, daha önce yaşanan barış süreçlerinden dolayı temkinli ve dikkatlidir. Cumhuriyetin demokratikleşmesi için mücadele etmeliyiz. Daha önce olduğu gibi bir bekleme hali değil toplumu katarak herkesin bu konuda çaba göstermesi ve bu konusunda inisiyatifi almalıdır" dedi.
‘DEMOKRATİKLEŞMEYİ HEP BİRLİKTE İNŞA ETMELİYİZ’
Sorunun sadece Kürtleri ilgilendiren bir mesele olmadığını vurgulayan Yüksel Mutlu, “Çünkü bir yerde bir ifade özgürlüğü kısıtlanıyorsa, kadın cinayetleri artıyorsa ve bir yerde yoksulluk artıyorsa bu hepimizi ilgilendiriyor. Bütün bu saydığımız sorunlar birbiriyle bağlantılıdır. Eğer bir demokratikleşme olacaksa hepimiz bulunduğumuz yerden mücadeleye kendimizi katmalıyız. Türkiye’nin demokratikleşmesi için sayın Öcalan bir yol haritası sundu. Bunlardan birincisi dönemin ihtiyacı doğrultusunda kendi örgütünü yeniden yapılandırdı. İkincisi Kürt halkına ulusal birliği sağlamasını önerdi. Bu olmazsa olmaz dedi. Üçüncüsü de 'kapitalist modernitenin tekçi anlayışına karşı farklılıkları bir zenginlik gören demokratik bir model öneriyorum' dedi. Bunu inşa etmek için hepimiz mücadele etmeliyiz' dedi" ifadelerini kullandı.
‘SÜRECİ ŞEFFAF HALE GETİRMEK BİZİM ELİMİZDE’
Milletvekili Cengiz Çiçek de Abdullah Öcalan’ın çağrısının bütün halkları kapsadığını belirtti. Süreci daha şeffaf hale getirmenin hakların elinde olduğunu kaydeden Çiçek, “Bu süreci şeffaf hale getirmek için birbirimize yüzümüzü dönmeliyiz. Halkların öznelleşmesi için durmadan bir çabanın içinde olmamız gerekiyor. Geçen çözüm sürecinde Karadeniz de yüzde seksen destek vermişti . Fakat iktidar masayı devirdiğinde kimse itiraz etmedi. İşte halkın özne olması derken bundan bahsediyoruz. Halkın özne olduğu bir barış sürecini kimse bozamaz. Barış ve Demokratik Toplum sürecini diğerlerinden farkı bu toplumsal mutabakat, demokratik toplum inşası tam da toplumun kendisiyle yapılmasıdır. Bizim bu zemini sunmamız lazım. Bir örgütün tercihi halkın özgürlük talebiyle birleştiğinde bir anlam ifade eder” şeklinde konuştu.
‘SAYIN ÖCALAN BÜTÜN HALKLAR İÇİN ÖZGÜRLÜK ALANI İSTİYOR’
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat çağrısından itibaren tartışmaların devam ettiğini ancak iktidarın kendi sınıfsal alanında ısrar ettiğini belirtti. Çiçek. "İktidar kendi dar alanında sürece baktığı için ‘terörsüz Türkiye’ tanımı yapıyor. Biz egemenlerin baktığı yönden bakmıyoruz. Biz kendi toplumsal mücadelemize göre bir isim koyuyoruz. Biz halkımızın ve kendi mücadelemizi esas alarak buna barış ve demokratik toplum süreci diyoruz. Birlikte bir demokrasi inşa etmemiz için sayın Abdullah Öcalan, toplumun özgürlük ve politik alanını genişletmek istiyor. Sadece Kürt halkının değil Türkiye'deki bütün halklar için bu özgürlük alanını istiyor. Sayın Öcalan sosyalist bir lider olarak Kürt halkının milliyetçilik düşüncesiyle bir özgürlüğe kavuşamayacağını biliyor” ifadelerini kullandı.
“Gerçek anlamda barış kelimesinin demokratik bir zeminin oluşması olarak tanımlıyoruz” diyen Çiçek sözlerine şöyle devam etti: “Sayın Öcalan 27 Şubat’ta da 1993’ten beri söylediği şey anı. Sayın Öcalan 15 yıldır aynı şeyi söylüyor. Sayın Öcalan şunu diyor: 'Türkiye’de bir siyaset ve zemini olsaydı zaten silaha başvurmazdık. Benim için acılı ve yorucu da olsa, tekrar da olsa da her zaman Kürt sorununun barış ve diyalogla çözmeye çalıştım. Ben Kürt halkının varlığını kendi mücadele yöntemlerini kazandım."
Buluşmada söz alan yurttaşlar ise farklı inanç ve kimliklerin birbirini tanımak için daha fazla bir araya gelmesi gerektiğine dikkat çekti. Sürecin ağır aksak yürümesinin kendilerini endişelendirdiğini dile getiren yurttaşlar, Türkiye’de anti demokratik uygulamaların bütün halkları etkilediğini ve hep birlikte mücadele etmenin önemine dikkat çektiler.
Ardından buluşmaya katılan yurttaşlar sürece dair tartışmalar yürüttü.