ANKARA - Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Silahların susması bir sonuç değil, bir başlangıçtır. Asıl hedefimiz eşitlik ve adalet üzerine kurulu toplumsal rızaya dayalı pozitif barıştır" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis'te gündemdeki gelişmeleri değerlendirmek üzere basın toplantısı düzenledi. Kürt sorununun çözümü kapsamında kurulan Meclis Komisyonu'na partisinin raporunu sunduğunu ifade eden Gülistan Kılıç Koçyiğit, raporda yer alan konuların toplumun beklentileri olduğunu ifade ederek, "Hem siyasi hem de hukuki tüm söylemler toplumumuzun, halklarımızın beklentilerini ifade etmektedir. Biz bir yol almak; yeni bir zaman, yeni bir dönem ve yeni bir Türkiye istiyoruz. Tüm çabamız başlayan sürece destek olmak ve üzerimize düşeni layıkıyla yapmaktır" ifadelerini kullandı.
'BARIŞ YASASI ÇIKARILMALI'
Çatışmasızlığın kalıcı hale gelmesi için Meclis'in acil bir biçimde demokratik entegrasyon ve barış yasalarını çıkarması gerektiğini belirten Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Silahların susması bir sonuç değil, bir başlangıçtır. Asıl hedefimiz eşitlik ve adalet üzerine kurulu toplumsal rızaya dayalı pozitif barıştır. Barışı sadece çatışmasızlık hali olarak değil, demokrasinin inşası olarak gördüğümüzü bir kez daha buradan ifade etmek isterim" diye konuştu.
'BU SORUN HUKUKLA ÇÖZÜLÜR'
Güvenlikçi politikaların yüzyıldır sürdüğünü hatırlatan Gülistan Kılıç Koçyiğit, bu politikanın iflas ettiğini söyleyerek, "Artık meseleyi bir asayiş sorunu olarak değil, birlikte yaşama ve demokrasi sorunu olarak gören demokratik akıl devrede olmalıdır. Biz, demokratik bir akla destek vermek ve ona dâhil olmak için bu raporu yazdık. Biz bu ülkenin barışının güvenlikle değil, hukukla kurulacağına inanıyoruz. Bu rapor, hukuki değil, politik bir rapordur. Politikadan ve politik tercihlerden yoksun bir hukuk söz konusu olamaz" diye belirtti.
'SORUN ÇÖZÜLMEDEN DEMOKRASİ GELMEZ'
Kürt sorununun bir güvenlik sorunu olmadığını, varlığın reddi ve inkârı olduğunu vurgulayan Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Raporumuzda meseleyi eşitsizlik ve hukuk sorunu olarak tanımlamaya çalıştık. Cumhuriyet kurulurken ne yazık ki Kürtler hukuk kapısının dışında bırakıldı. Kürt halkının hukuk kapısından içeri girmesi, bizim açımızdan demokratik cumhuriyet için atılmış tarihsel bir adım olacaktır. Yani demokratik cumhuriyet perspektifi ile Kürt halkının hukuk kapısından içeri girmesi, raporumuzda olmazsa olmaz iki kopmaz bağ olarak değerlendiriliyor. Sürece yaklaşım itibarıyla gördüğünüz gibi iki ana eğilim olduğunu görüyoruz. Birincisi Kürtsüz demokrasi eğilimi, ikincisi ise Kürtlü antidemokratik eğilimdir. Bu coğrafyada Kürt sorununun demokratik çözümü sağlanmadan demokrasinin sağlanamayacağı aşikârdır. Raporumuz, Kürt sorununun demokratik çözümü ile Türkiye'nin demokratikleşme mücadelesinin diyalektik bağını kuran bir bakış açısıyla kaleme alındı" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE YAPICI KATKI SUNMALI'
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gülistan Kılıç Koçyiğit, Suriye'de yaşananları yakından takip ettiklerini, kalıcı barış ve istikrarın sağlanmasını beklediklerini belirtti. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yöntemi ile Şam Geçici Hükümeti arasında imzalanan 10 Mart Mutabakatına dikkat çeken Gülistan Kılıç Koçyiğit, mutabakatın uygulanması için herkesin elini taşın altına koymasını istedi. Gülistan Kılıç Koçyiğit, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın söylemlerine de işaret ederek, Kuzey ve Doğu Suriye'ye ilişkin yapıcı davranması, çatışmayı engelleyici bir pozisyonda yer alması gerektiğinin altını belirtti. Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Suriye'deki Kürtler ve diğer halklar bir bütün olarak acıya doymuştur. Orada yaşayan halklar, bir arada yaşamak istiyor. Biz de bu konuda elimizden gelen bütün katkıyı sunmaya hazırız. İktidarın da böyle bir katkı yapmasının bölge barışına ciddi katkı sunacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
