Mandela'dan Öcalan'a küresel özgürlük kampanyası

img

İZMİR - Ömrünü ırkçılığa maruz kalan Afrikalıların özgürlüğüne adayan Nelson Mandela için verilen "özgürlük" mücadelesinin bir benzeri günümüzde, 26 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan Abdullah Öcalan için veriliyor.  

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük ağırlaştırılmış tecrit ile Kürt sorununun çözümüne dair tartışmalar gündemdeki yerini koruyor. Kürtler ve dostları, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümü için 10 Ekim 2023 tarihinden bu yana küresel düzeyde bir kampanya yürütüyor. 
 
Yazar, gazeteci, siyasetçi, sanatçı ve insan hakları aktivistlerinin de öncülük ettiği kampanya devam ederken, Kürt sorununda çözümün kendisini dayatması ve bölgesel gelişmeler üzerine 43 ayın ardından Abdullah Öcalan ile görüşme yapıldı. Abdullah Öcalan, 23 Ekim'de yapılan aile görüşmesinde, "Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim" mesajı verdi. 
 
ABDULLAH ÖCALAN: ÇÖZÜME HAZIRIM
 
43 aylık görüşmenin ardından verilen mesaj tartışılırken, Suriye sahasında yeni gelişmeler ortaya çıktı. Heyet Tahrir el-Şam'ın 61 yıllık Esad rejimini kısa bir sürede devirmesi, hemen paralelinde Türkiye ve bağlı Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye'ye yeni saldırılar başlatmasıyla bölgedeki dengeler de değişti.  
 
Böylesi bir ortamda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı'da uzun bir aranın ardından Abdullah Öcalan ile görüşme gerçekleştirdi. Abdullah Öcalan, bir kez daha Kürt sorununun çözümü için hazır olduğunu vurgulayarak, "Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir" mesajı verdi. 
 
ABDULLAH ÖCALAN VE NELSON MANDELA 
 
Abdullah Öcalan'ın tutsak kaldığı süre, fiziki özgürlüğü için verilen küresel mücadele ile "barış ve çözüm" noktasındaki ısrarı, birçok çevre tarafından Güney Afrika lideri Nelson Mandela'nın durumuna benzetiliyor. Nelson Mandela, ırkçı rejimle mücadelesinin 27 yılını cezaevinde geçirmiş, küresel çapta verilen mücadele sonucu fiziki özgürlüğüne kavuşmuştu. 
 
IRKÇILIĞA MARUZ KALAN İKİ HALK 
 
Güney Afrika, uzun yıllar İngiltere sömürgesi altında kaldıktan sonra 1931 bağımsız bir ülke haline geldi. Ancak ülkedeki ırkçılık son bulmadı. Ülke, 1948 yılında tarihin en sistematik ırkçı rejimlerinden biri olarak kabul edilen apartheid rejimi tarafından yönetilmeye başlandı. Afrikalıların siyasi hakları bu dönemde kısıtlanırken, seçilme hakları ise ellerinden alındı. Beyazlar ile aynı mahallelerde oturmaları ve eğitim almaları engellenen Afrikalılar, sadece kendilerine ait mahalle yaşayabiliyor ve buradaki okullarda eğitim görebiliyordu. Bu dönemde insanlar yasalarda "beyaz", siyah", "renkli" ve "Asyalı" olarak ırksal sınıflandırılmaya tabi tutuldu. "Beyazlara" her alanda mutlak üstünlük tanındı.  
 
Mandela, ülkeyi 1948-1994 yıllarında yöneten apartheid rejimini sona erdirip ülkeyi demokrasiye ve özgürlüğe taşıyan bir lider oldu. Mandela, yaşamı ve mücadelesiyle Güney Afrika'da ve dünyada ırkçılık karşıtı hareketin sembolü olarak kabul ediliyor.  
 
MANDELA'NIN MÜCADELESİ 
 
Mandela, 1918'de dönemin Cape eyaletinde dünyaya geldi, ülkenin en iyi üniversitelerinden Witswatersrand'in o dönem "tek siyahi öğrencisi" olarak hukuk eğitimi gördü. Mandela, buradan mezun olduktan sonra ülkenin "ilk siyahi avukatı" oldu. Mandela, 1943 yılında apartheid rejimine karşı mücadelede yer aldı. 1950'lerden itibaren siyahi özgürlük hareketinin merkezi konumundaki Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) önde gelen isimlerden biri haline geldi. Ancak rejimin baskıları sonucu siyaset yapması yasaklandı.
 
Buna rağmen mücadelesinden geri adım atmayan Mandela, 1962'de yakalanıp idam ile yargılandı. Mandela, 1964'te ömür boyu hapse mahkum edildi. Mandela, 18 yılını Robben Adası Cezaevi'nin zorlu şartlarında geçirdi ve burada direnişiyle hareketini örgütlemeye devam etti. Apartheid rejimi, Mandela'nın etkisinden korkarak, onu 1982'de Pollsmor Hapishanesi'ne nakletti. 
 
KÜRESEL ÖZGÜRLÜK KAMPANYASI SONUÇ VERDİ
 
Mandela'nın cezaevi hayatı, apartheid rejiminin uluslararası alanda daha fazla eleştirilmesine yol açtı. Mandela'nın serbest bırakılması için kampanyalar düzenlendi. Yapılan kampanyaların sonucunda Mandela, 27 yıllık tutsaklığın ardından 11 Şubat 1990'da 71 yaşında serbest bırakıldı. Mandela'nın cezaevinden çıkışı, sadece Güney Afrika için değil, dünya genelinde ırkçılığa karşı verilen mücadelede de sembolik bir zafer olarak kabul edildi. 
 
Dönemin Güney Afrika Cumhurbaşkanı F.W. de Klerk ile 1993'te Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Mandela, 1994 yılında yapılan ilk seçimlerde ise ülkenin ilk siyahi devlet başkanı seçildi. Bu seçim, ülkenin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edildi. Mandela, yönetimi döneminde ülkede ulusal uzlaşıyı sağlayarak, farklı renklerin ve kültürlerin bir arada barış içinde yaşadığı bir toplumun inşasına önemli katkılar sağladı.
 
TÜRKİYE'NİN ÖDÜLÜNÜ KABUL ETMEDİ
 
Mandela, bu süreçte Filistin'in özgürlüğünü savundu. Mandela, Filistin'in özgürlüğe kavuşmadığı sürece, Güney Afrika'nın da özgür sayılmayacağını vurguladı. Mandela, Türkiye'nin kendisine vermesini kararlaştırdığı 1992 yılı Atatürk Barış Ödülü’nü, “Türk hükümetine yönelik insan hakları ihlali suçlamaları” nedeniyle kabul etmedi. 
 
Görev süresi dolduğunda yeniden aday olmayan Mandela, 1999'da devlet başkanlığı koltuğunu Thabo Mbeki'ye devrederek, siyasetten de emekli oldu. Sağlık durumu 2011'den itibaren giderek bozulan Mandela, 5 Aralık 2013'te 95 yaşında solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle hayatını kaybetti.
 
KÜRESEL ÖZGÜRLÜK KAMPANYALARI 
 
Mandela ile 4 Nisan 1949'da Riha'nın Xelfetî (Halfeti) ilçesine bağlı Amara kırsal mahallesinde dünyaya gelen Abdullah Öcalan'ın yaşamları ve mücadeleleri arasından birçok benzerlik bulunuyor. Mandela, yaşamı boyunca sömürgeci ve beyazlar tarafından ezilen ve yok sayılan siyahilerin haklarını savunurken; Abdullah Öcalan da bugün Kürtler başta olmak üzere dil ve kimlikleri yok sayılanların haklarının iadesini istiyor. Her iki lider de genç yaşlarda doğdukları köyleri terk ederek, toplumsal ve siyasi hareketlerinin olduğu büyükşehirlerde gençlik hareketlerine öncülük etti. 
 
Mandela, 27 yıllık tutsaklığı boyunca ezilenlerin haklarını savunmaktan geri adım atmadı. Abdullah Öcalan da uluslararası komployla 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirilerek İmralı Cezaevi'nde tek kişilik hücrede tutulduğu günden bu yana "barış ve çözüm" çabasını sürdürüyor. 
 
Mandela tutsaklığı sürecinde halktan izole edilmek istendi. Abdullah Öcalan 25 yılı aşkın bir süredir ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Söz konusu tecrit, 43 ay boyunca mutlak tecrit olarak sürdürüldü. Öyle ki Abdullah Öcalan'dan tek bir haber alınamadı. 
 
Mandela için yürütülen "özgürlük" kampanyası, bugün küresel düzeyde Abdullah Öcalan için sürdürülüyor. Milyonlar, 1 yılı aşkın bir süredir gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerde "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" talebini haykırıyor. 
 
ÖCALAN'DAN MANDELA İÇİN MEKTUP
 
Öcalan, geçmişten günümüze yaptığı değerlendirmelerde sık sık Mandela'nın mücadelesine vurgu yaptı. Öcalan, Mandela'nın ölümüne dair 5 Aralık 2013'te Özgür Gündem gazetesinde yayımlanan mektubunda da, Mandela’nın mücadele tarihindeki yerine ve yol göstericiliğine dikkat çekti. 
 
Öcalan, mektubunda şu ifadeleri kullanmıştı: "Mandela benim ve Kürt halkının, dünyanın tüm meydanlarında ve dağlarında zalim iktidarlara inat gülümseyen o büyük çoğunluğun, bizim büyük ailemizin bir parçası olarak yaşamaya devam edecektir. Dünyanın dört bir yanındaki insanların Mandela için döktükleri gözyaşı, onun ardından anlatılan hikayeler, aynı zamanda onun tüm diğer özgürlük hareketlerine bıraktığı bilgeliğin ne denli önemli olduğunu gösteriyor bize. Dünya halklarının tarihleri, en çok da onları pençelerine almaya çalışanların pervasız cüretkarlıklarınca şekilleniyor. Bu cüretkarlık, bazen tüm dünyanın zulmü kör biçimde seyretmesiyle ortaya çıkıyor, bazen de büyük bir totaliterliğin kötülüğü ve onun sıradanlığını beslemesiyle. Kötülüklerin sahipleri, daima utançla diz çöküp özür dilerken ya da puslu birer kitap sayfası olarak tarihe geçerken, kötülüğün sıradanlığına ve yükselen totaliterliğe karşı verilen mücadele dünyanın tüm topraklarını aynı anda ıslatan tek şeyde, bir ezilenin gözyaşında kendini gösteriyor. 
 
EŞİTLİK VE ÖZGÜRLÜĞÜN İLKESİ
 
Mandela, öncüsü olduğu demokrasi ve eşitlik mücadelesi, bir arada, özgür ve eşit yaşamı kendileri için ilke edinmiş olanların mücadele kavramını şekillendiren şeyin ta kendisidir. Mandela gibi insanlar için geçmişe dair bir dilin kullanımı imkansızdır. Çünkü halklarının gönüllerinde yer edinmiş kişiler, halk mücadelelerinde Prometheus rolü oynamaya yazgılı şahsiyetlerdir. Onların ateşi taşımaya karar verdikleri gün de o ateşi taşıma biçimleri de tesadüfi değildir. Bu, egemenlerin tarihinin akışı içinde dayattıkları modernist kapitalist düzlemin yol açtığı hasara onurlu biçimde karşı koymak için verilmiş bir mücadeledir. Egemenlerin yazdığı tarih sayfalarını yırtmak ve tarih olduğu sanılan, kader olduğu sanılan düzene müdahale etmek, Güney Afrika halkının ve Mandela’nın ateşini tüm dünyanın ezilenlerine taşıdığının kanıtıdır. 
 
HEPİMİZE BIRAKTIĞI BÜYÜK MİRASTIR
 
Ezilenlerden bir ‘terörist’, ‘despot’ ya da ‘hain’ yaratmak istedikleri bu ayaklanmalar çağında Mandela, bilgece, gülümser ve yürekli tavrıyla, en zor, en tutsak dönemlerinde dahi ümitli olmayı bilmiş, özgürce, korkmadan verdiği mücadeleyi, hayatının ta kendisi olmuş bu politik dönemi, özgür ve tüm dünyanın saygı duyduğu bir insan olarak, bir ilham kaynağı olarak özgürce tamamlamıştır. O’nun ölümünün ardından duyulan kederin kardeşi, özgür bir yaşamı birlikte kazandığı halkının yüzündeki mutluluk ve o halkın egemenlere vurduğu darbedir. Güney Afrika’dan yükselen yumruk, bugün bile görülmektedir ki, baskı altına alınan, hapishanelerde umutları yok edilmeye çalışan tüm halkların yumruğu olmuş, onları hapse atanların yüreklerine korku salmıştır. Hapishanelerdeki demirler, cesur insanları parmaklıkların ardına koyacak kadar korkak olanların yürekleri gibi soğuk ve paslıyken, zindanda, en zor anlarda bile pes etmemek Mandela’nın hepimize bıraktığı büyük bir mirastır. 
 
AİLEMİZİN PARÇASI OLARAK YAŞAYACAK 
 
Uluslararası komplo öncesinde tecrübelerine başvurmak için yola koyulmuş olduğum Mandela, benim ve Kürt halkının, dünyanın tüm meydanlarında ve dağlarında zalim iktidarlara inat gülümseyen o büyük çoğunluğun, bizim büyük ailemizin bir parçası olarak yaşamaya devam edecektir. Kendisiyle birbirimize gönülden bir bağlılığımız vardı. Bu bağlılık çerçevesinde kendisinin Kürt halkına olan duyarlılığı ve bağlılığı bizim de kalbimizde ona karşı bağlılık ve saygı olarak karşılık buldu. Afrika halklarını aydınlatan, parlayan bir yıldızdı. Biz de o parlayan yıldızın Ortadoğu halkları üzerinde parlamasını sağlayacağız. Büyük ailemizin başı eğilmesin. Çünkü en baş eğmeyenlerimizden, en bilgelerimizden birini uğurlamış bulunuyoruz. Güney Afrika halkına ve Mandela’yı kendilerine yoldaş gören tüm ezilenlere dostça selamlarla. Umuyoruz ki hepimiz, özgür ülkelerin özgür yurttaşları olarak yaşayacak ve böyle öleceğiz. Onur ve barış içinde tıpkı Mandela gibi...” 
 
AVUKATLARI ÖCALAN'IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN MÜCADELE EDİYOR 
 
Mandela'nın özgürlüğü için mücadele veren birçok avukat, bugün Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü istiyor ve uluslararası temaslarda bulunuyor. Mandela'nın avukatı Essa Moosa, Uluslararası Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nin üyesi olarak bugüne kadar birçok konferans ve nöbet eylemine katıldı. 
 
Essa Moosa, bir konuşmasında, “Nelson Mandela’nın mücadelesi ile Abdullah Öcalan’ın mücadelesi arasında çok çarpıcı benzerlikler var. Öcalan’ın durumu, tabii tutulduğu izolasyon Mandela’nın maruz kaldığı tecritten çok daha kötü. Mandela’nın genel olarak diğer siyasi tutsaklarla birlikte kaldı. İmralı’daki tecrit uluslararası hukuka aykırıdır" demişti. 
 
MA / Semra Turan

Diğer başlıklar

22:53 Fransız sendikalardan Şerife Muhammedi için çağrı
20:50 ABD Merkez Kuvvetler Komutanı, Mazlum Abdi ile görüştü
20:46 Hama’da silahlı saldırı: Aynı aileden 3 kişi katledildi
20:13 Mustafa Karasu: Önder Apo’nun Meclis’te konuşması gerekiyor
19:58 CHP kongreleri için YSK yarın toplanacak
19:53 Cizîr’de 10 yıl önce katledilen 21 kişi anıldı
19:48 Sincar ve Özdemir katledildikleri yerde anıldı
19:45 223 işçi direnişte: İşsiz bırakılmamız halkın iradesine saldırıdır
18:47 Leman Dergisi iddianamesi hazırlandı
18:09 Kuzey ve Doğu Suriye'den 10 Mart Anlaşması açıklaması
17:50 Bakırhan, amcasının taziyesine katıldı
17:24 Erdoğan'dan Bahçeli'ye ziyaret
17:21 Gazeteci Hêmin Mamend’e saldıran kişiler yakalandı
17:16 Avcılar ve Beşiktaş belediyeleri soruşturmasında 2 kişi tutuklandı
17:10 Qers'te traktör kazası: 1 çocuk hayatını kaybetti
16:39 Sağlık ve hak örgütleri: S ve yüksek güvenlikli cezaevleri kapatılsın
16:36 2 aydır maaşları ödenmeyen işçiler eylem başlattı
16:23 Arap aydınlardan Abdullah Öcalan ile görüşme talebi
16:13 ÖHD ve TUAD'lıların davasında İmralı tutanakları detayı
16:03 CHP Ataşehir Kongresi durduruldu
15:54 Fransa’daki sendikalardan çağrı: Şerife Muhammedi’nin idamı durdurulsun
15:47 Semra Duva’nın taziyesine kitlesel ziyaret
15:06 'İdare ve Gözlem Kurulları kapatılsın'
14:55 Dev-Güç üyesi gözaltına alındı
14:51 Riha Barosu, İsrail'i UCM'ye şikayet edecek
14:37 Gazze'de en az 37 Filistinli katledildi
14:30 Özel'den kayyıma tepki ve 'demokratik siyaset' vurgusu
13:18 Mehmet Sincar mezarı başında anıldı
13:18 Portekiz’de tramvay kazasından sonra ‘ulusal yas’ ilan edildi
13:12 Erdoğan, Bahçeli'yi ziyaret edecek
12:59 Mor Cumartesi: Sessizlik Taliban'ın suç ortaklığıdır
12:58 Halide Türkoğlu: Barışı kadınlar öncülüğünde inşa edeceğiz
12:39 Kürtçe oyun yarışması sonuçları Kasım'da açıklanacak
10:50 Antalya'da 3 tutsağın tahliyesi ertelendi
10:45 Google hizmetleri çöktü
10:44 'Sincar davasında faili aklayıcı bir süreç işletiliyor'
10:40 Gazeteci Berekat: Özerk Yönetimsiz ne inşa olur ne de toprak bütünlüğü
10:25 Hesekê'de 4.3 büyüklüğünde deprem
10:13 Wan'da gençler şölende buluşacak
09:45 BAE'den İsrail'e uyarı: Batı Şeria'nın ilhakı kırmızı çizgidir
09:17 Tuzluçayır'da 'demokratik toplum' şöleni düzenlenecek
09:14 Rakka'da 5 DAİŞ’li yakalandı
09:04 Çocuklarının mezar taşı kaldırtılmıştı: Bu zulümdür
09:03 Cengiz Holding'in madenine karşı imza kampanyası
09:02 DEDAŞ yasağa rağmen okul bahçesine trafo kurdu
09:01 Tahliyeden 7 ay sonra yaşamını yitirdi: Öldürdükten sonra bıraktılar
09:00 04 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
03/09/2025
23:36 Yıldırım isabet eden baba ve oğlu hayatını kaybetti
23:24 Şam’ın Mezze Semti’nde patlama
22:56 Portekiz'de tramvay raydan çıktı: 15 ölü
22:52 İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan öldürüldü
21:14 DAİŞ, Pakistan’daki patlamayı üstlendi
21:07 Kadın katliamlarına karşı yürüyüş: Erkek egemen sistemi yıkacağız
20:26 Kobanê'de su istasyonu bombalandı
20:18 İsrail, Lübnan'a saldırdı
19:33 'Ağaçların kesilmesi toplumsal ve kültürel yıkımdır'
19:23 223 işçi direnişte: Sendikalar hakkımıza saldırı durdurulsun
18:42 DEM Parti heyetinden CHP'ye dayanışma ziyareti
18:12 CHP'ye kayyım atanmasına tepki: Darbedir
18:06 TUAD ve ÖHD’lilerin davası: Beraat kararı demokratikleşmeye katkı sağlar
17:54 DBP ile DEM Parti'den ırkçı saldırıya uğrayan işçiye ziyaret
17:22 Mehmet Salih Süer için aile evinde taziye kuruldu
17:18 CHP, kayyıma itiraz etti
16:35 Tutsak Karak oğlunun taziyesinde kelepçeyle bekletildi
16:11 ‘Devlete, AKP’ye değil, Sayın Öcalan’a bakacağız’
15:45 Bakanlığa Hatice Onaran’ı serbest bırakın mektubu
15:04 Tahliyeleri ertelenen 30 yıllık 6 tutsak hakkında tahliye kararı
14:52 Dumlu 1 No’lu Cezaevi’nde tutsaklar açlık grevine girecek
14:32 Emekçilerden memur zammına tepki
14:22 YJA Star’lı Fatma Kaya’nın taziyesine kitlesel ziyaret
14:13 Toplu tahliye ertelemesi Meclis gündeminde
13:56 Bakırhan’dan tehditlere yanıt
12:57 İnsan Hakları Örgütü gazeteciye saldırıyı kınadı
12:36 ‘CHP il yönetiminin görevden alınması hukuksuzluktur’
12:29 KESK bakanlık önünde seslendi: KHK’lileri işlerine iade edin
12:10 CHP 81 il başkanını İstanbul'a çağırdı
11:55 Dengbêj Silêmanê Şirnexî yaşamını yitirdi
10:55 Dêrgul'de gözaltına alınan genç serbest bırakıldı
10:49 Besta’da yangın söndürüldü
10:44 TÜİK’in enflasyonu hesabı yine düşük çıktı
10:00 ENAG: Ağustos’ta enflasyon yüzde 3,23 arttı
09:57 CHP’li Avcılar ve Beşiktaş belediyelerine operasyon
09:42 BM, İran’ı derhal idamları durdurmaya çağırdı
09:27 Metris Cezaevi'nde darp ve ölüm tehdidi
09:03 Sincar'ın katledilmesinin 32'nci yılı: Büyük bir sorumluluk bıraktı
09:02 Amed Baro Başkanı: Yerel yönetimler güçlendirilmeli, eşit yurttaşlık olmalı
09:00 03 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:45 10 ilde sağanak yağış beklentisi
08:41 Kayyım tepkileri dinlemedi, ağaç kıyımı yeniden başladı
02/09/2025
23:30 Êlih'in en işlek caddesinde ağaç kıyımı
23:07 Silêmanî Valisi, Hêmin Mamend’e yönelik saldırıyı kınadı
22:31 Dêrgul'de bir genç gözaltına alındı
22:01 Ölümü aydınlatılmayan Sezay Koçak anıldı
21:28 BM: Gazze'de zorla yerinden edilenlerin sayısı 76 bini geçti
21:23 Abdullah Öcalan: Suriye ve Rojava kırmızı çizgimizdir
21:18 DFG: Hêmin Mamend'e yönelik saldırı açığa çıkarılsın
20:52 Gazeteci Hêmin Mamend silahlı saldırıda yaralandı
20:08 Tunç'tan 'Özgür Çelik' açıklaması: İhtiyati tedbir niteliğinde
19:52 Bahçeli'den Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırı tehdidi
19:14 İşten çıkarılan işçilerin eylemi devam ediyor
18:21 Polisin 1 Eylül yürüyüşüne saldırısı protesto edildi
18:15 DEM Parti'den CHP il yönetiminin görevden alınmasına tepki
17:52 CHP MYK olağanüstü toplandı
17:39 İran rejimi 39 tutukluyu idam etti
17:31 ABD’li yetkiliden Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’ye ziyaret
17:25 Licik davası Kasım'a ertelendi
16:55 ÖHD ve TUAD duruşmasına yarın devam edilecek
16:50 Bedlîs İl Genel Meclis'i AKP'den DEM Parti’ye geçti
16:08 Görevden alınan Çelik'ten açıklama
15:39 CHP İstanbul İl Kongresi iptal edildi
15:21 Silêmaniye’de patlama: 1 ölü
14:19 DBP aileler arasındaki husumeti sonlandırdı
14:05 Kurtderesi'nde 'acele kamulaştırma' talanı
13:58 Hesekê-Şeddadê yolunda kaza: 12 ölü
13:02 Af Örgütü: Süveyda’da 46 Dürzi infaz edildi
12:08 Besta'da yangın
12:06 Ermeni mezarlığında kemikler dışarıda!
11:49 Afganistan'da depremin bilançosu ağırlaşıyor
11:20 MKG Ağustos raporu: 5 kadın gazeteci tutuklu
11:19 Özgür Basın Günü konserle kutlanacak
10:51 1 milyon 264 bin 506 alan adı ve web sitesine sansür
10:16 Gazetecilik ödülleri yarışmaları için başvurular sürüyor
09:36 Sudan'da heyelan: 1 köy haritadan silindi, bini aşkın ölü
09:33 1 Eylül’e katılanlar: Öcalan özgür olmalı
09:20 Afganistan'da ölü sayısı 800'ü aştı
09:02 Riha Baro Başkanı: Eşit yurttaşlık temelinde bir anayasa gerekiyor
09:01 Acar hakkında yeni şikayet: 1 milyon dolarım gitti
09:01 30 yıl sonra yeniden köyünde: Geri dönüşler için çalışma yapılmalı
09:00 02 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:48 İSTOÇ'ta yangın
01/09/2025
23:47 Akdeniz’de 1 Eylül: Artık somut adım zamanı
22:53 QSD, üst düzey bir DAİŞ'liyi yakaladığını duyurdu
22:43 Wan'da barış yürüyüşü: Komisyon İmralı'ya gitsin
22:08 Ambargo altındaki Mexmurlu çocuklardan resim sergisi
22:02 Kuzey ve Doğu Suriye: Barışın adresi İmralı
21:51 Mexmûr halkı, 1 Eylül’de Abdullah Öcalan için yürüdü
20:10 Tülay Hatimoğulları: Ezberleri bozalım, cesur olalım, somut adım atalım
20:01 Hasan Uzun’un taziyesine kitlesel ziyaret
19:42 Kadınlar barışı konuştu: Komisyon Öcalan'la görüşsün
19:30 1 Eylül eylemlerinde Öcalan'ın özgürlüğü talebi yükseldi
18:53 Amed’de 1 Eylül yürüyüşünde Öcalan’ın dev posteri açıldı
18:08 Amed'de onbinler yürüdü: Özgürlüğe yakınız
18:06 Bakırhan ve Özel ile 4 milletvekili hakkında fezleke
17:07 Taziyeyi engelleme girişimine tepki: Yas hakkını engelleyenler savaş isteyenlerdir
16:04 İHD kurucularından Didar Şensoy anıldı
15:58 Amed’de şüpheli ölüm
15:00 İstanbul Barosu adli yılı pankartla anlattı: Kara yıl
14:46 Şirnex'te kömür sahasında yangın
14:27 Bakur Kürt Kadın Birliği Platformu'ndan 1 Eylül mesajı
14:01 Amed’de çocukların yaşadığı ihlaller Meclis'e taşındı