Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden 'mücadelemize sahip çıkın' çağrısı 2025-08-20 18:58:33   HABER MERKEZİ - Suruç Aileleri İnisiyatifi, gerçekleştirdikleri anmada, Pirsûs katliamının ülkede "yüzleşmenin anahtarı" olduğunu belirterek, "Herkesi mücadelemize sahip çıkmaya çağırıyoruz" mesajını verdi.   Suruç Aileleri İnisiyatifi, Riha’nın Pirsûs (Suruç) ilçesinde 20 Temmuz 2015’de DAİŞ’in bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 33 genç için İstanbul ve İzmir'de anma düzenledi. Katliamın 121'inci haftasında bir araya gelen kitle, adalet çağrısını yineledi.    İSTANBUL    Kadıköy'ün Halitağa Caddesi'nde düzenlenen anmaya çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisi katıldı. Yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı anmada, "Kalplerimiz adalet için atsın" pankartı açıldı. Ayrıca "Suruç'un izinde gençlik ayakta", "Suruç'u unutma unutturma" ve "Amed, Suruç, Ankara katilleri unutma", "Suruç şehitleri ölümsüzdür", "Suruç'un hesabı sorulacak" sloganları atıldı.   Açıklamada basın metnini Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Parti Meclisi (PM) üyesi Dilara Su Kalpak okudu. Geçtiğimiz ay katliamın 10'uncu yıl dönümünde çok sayıda eylem gerçekleştirdiklerini ifade eden Dilara Su Kalpak, katliama ilişkin yürütülen yargılamalarda adaletin tecelli etmediğini vurguladı. Dilara Su Kalpak, "10 yıllık mücadelemizde failler değil adalet arayanlar yargılandı. Suruç tanıkları, yaralıları tutuklandı. 33 düş yolcumuzdan Evrim Deniz Erol'un annesi Besra Erol oğlunun mezar başında yaptığı konuşma nedeniyle yıllardır tutsak ediliyor. Suruç yaralımız Onur Yılmaz geçtiğimiz aylarda tutuklandı mahkemesi 11 Eylül’de görülecek. 7.5 aydır tutuklu olan İnisiyatifi'mizden Ezgi Gürbüz’ün 18 Eylül ve Emrah Topaloğlu’nun 10 Eylül’de mahkemeleri görülecek. Suruç oturumlarına katılmak, Suruç ölümsüzlerini anmak iddianamelere, yargılamalara konu ediliyor. Bunu kabul etmiyoruz. 33'ler için adalet mücadelesi vermek suç değildir. Suç olan katliam faillerinin yargılanmamasıdır! Herkesi Suruç için adalet arayışçılarını mahkeme salonlarında yalnız bırakmamaya yanlarında olmaya mücadelemize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ailelerimiz, yaralılarımız ve 33’lerin yoldaşları SGDF’liler serbest bırakılsın" dedi.   'YÜZLEŞMENİN ANAHTARI'   Tüm katliamların faillerinin yargılanması gerektiğinin altını çizen Dilara Su Kalpak, "Bu topraklarda gerçekleşen katliamlar insanlığa karşı işlenmiş suçlardır. Ancak katliamların ardından koca bir adaletsizlik pratiğiyle karşı karşıya kalıyoruz. En son örneği Ankara Gar Katliamı’nda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza dairesinin katliamın 'İnsanlığa karşı işlenmiş suç' olarak görülme talebinin reddetmesi yıllardır süregelen adaletsizlik pratiğinin son örneğidir. Suruç’tan Ankara’ya katliamların hesabını sormak için susmayacağız. 21 aydır adalete nefes gibi ihtiyaç duyuyoruz. Bu topraklarda milyonlarca insan adalet talep ediyor. Adaleti mücadelemizle kazanacağımızı biliyoruz, 33'lerin izinde mücadele ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki Suruç Katliamı bu topraklarda yüzleşmenin anahtarıdır. Suruç Katliamı ile yüzleşmeden, tüm sorumlular yargılanmadan bu ülke nefes alamaz. Yüzleşme için, adalet için yüzümüzü Suruç'a dönmeliyiz. Katliamın 10. yılında yeniden haykırıyoruz: Suruç için adalet, herkes için adalet! Hiçbir düş yarım kalmayacak" ifadelerini kullandı.   Dilara Su Kalpak, ayrıca Pirsûs katliamında yaşamını yitiren Koray Çapoğlu, Ferdane Kılıç, Nartan Kılıç, Nuray Koçan yaşam hikayelerini okudu.   Basın açıklaması sonrasında oturma eylemine geçildi. Pirsûs katliamında yaşamını yitiren 33 kişinin isimlerinin söylendiği anma, daha sonra sona erdi.   İZMİR   Suruç Aileleri İnisiyatifi, Alsancak'ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde anma düzenledi. "Hiçbir düş yarım kalmayacak" pankartının açıldığı anmada sık sık "Suruç için adalet herkes için adalet", "Katil IŞİD iş birlikçi AKP", "Suruç'un hesabı sorulacak" ve "Amed, Suruç, Ankara hesap sormaya" sloganları atılırken katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı.    Basın açıklamasını Suruç Alileri İnisiyatifi adına Hıdır Ali Kılıç yaptı. Tüm engellemelere rağmen katliamda yaşamını yitirenleri anmaya devam ettiklerini belirten Kılıç, 10 yıldır katliamın aydınlatılmadığına işaret etti. Adalet mücadelesine kesintisiz devam ettiklerini söyleyen Kılıç, "121 aydır bu meydandan sesimizin ulaştığı her yerden adaletsizliği anlatıyoruz, 'Herkes için adalet' diyoruz. Bu on yılda katliamın sorumlusu IŞİD'liler, katliamın siyasi sorumluları, kamu görevlileri değil biz yargılandık. Dönemin Suruç ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıar, Suruç TEM büro amiri Ahmet Oğuz Dağarcı ve Suruç ilçe istihbarat amiri Ali Koçak yargılandı. Göstermelik ceza verdiler. Cezaları 7500 TL'ye çevrildi. 12 takside bölündü. Katledilen 33 canımızın karşılığını bu kadar gördüler. Mahkeme tüm taleplerimizi reddetti. Katliamın IŞİD'li sanığı Yakup Şahin bir kez bile duruşmaya getirilmedi. Firari IŞİD'li sanık İlhami Bali'nin aranır durumdayken Konya Devlet Hastanesi'nde tedavi olduğu ortaya çıkarıldı. Suruç'ta katledilen düş yolcularımız 'kusurlu' bulundu, Suruç davası cezasızlıkla kapatılmak istendi. Adalet talebimizi yineliyoruz, Suruç davasında tüm sorumlular yargılansın" şeklinde konuştu.    'KATLİAMLARIN HESABINI SORACAĞIZ'   10 yıllık adalet mücadelesinde failler değil adalet arayanların yargılandığını belirten Kılıç, "Ailelerimiz, yaralılarımız ve 33’lerin yoldaşları SGDF’liler serbest bırakılsın" dedi. Bu topraklarda gerçekleşen katliamların insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğunu söyleyen Kılıç, "Ancak katliamların ardından koca bir adaletsizlik pratiğiyle karşı karşıya kalıyoruz. En son örneği Ankara Gar Katliamı’nda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza dairesinin katliamın “İnsanlığa karşı işlenmiş suç” olarak görülme talebinin reddetmesi yıllardır süregelen adaletsizlik pratiğinin son örneğidir. Suruç’tan Ankara’ya katliamların hesabını sormak için susmayacağız" diye konuştu.    Açıklamadan sonra yaşamını yitiren 33 düş yolcusundan bir kaçının hayat hikayesi okundu ve ardından katliamda yaşamını yitirenlerin ismi okunarak "Yaşıyor" denildi.