MÊRDÎN – Gözaltına alınarak kaybedilen 7 kişinin hikâyesini konu alan "Dargeçit" belgeselinin gösterimi olayın yaşandığı Kerboran'da yapıldı. Gösterime katılan kayıpların kuyulardan çıkardıkları kemikleri unutmayacaklarını söyledi.
Mêrdîn'in Kerboran (Dargeçit) ilçesinde 29 Ekim 1995 ile 8 Mart 1995 tarihleri arasında 7 kişinin gözaltına alınarak kaybedilmesine ilişkin görülen "Dargeçit JİTEM Davası"nı konu alan "Dargeçit" belgeselinin gösterimi ilk defa olayın yaşandığı Kerboran'da gösterildi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) ve Hafıza Merkezi tarafından organize edilen gösterim Kerboran Belediyesi Kongre Merkezi'nde yapıldı. Yüzlerce kişinin bir araya geldiği gösterimde, gözaltında kaybedilenlerin aileleri ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve siyasi parti temsilcileri ile DEM Partili Milletvekilleri Saliha Aydeniz ve George Aslan da yer aldı.
Gösterim öncesi konuşan DEM Parti İlçe Eşbaşkanı Nazım Kaya, belgesel ve olaya dair düşüncelerini dile getirdi. Ardından yapılan belgesel gösteriminde, bazı izleyiciler ve kayıp yakınları yaşanan acıların depreştirdiği duyguları nedeniyle gösterim devam ederken salondan ayrılmak zorunda kaldı.
Gösterimin ardından sahneye davet edilen belgeselin yönetmeni Berke Baş, İnsan Hakları Derneği (İHD) üyesi Veysel Vesek ile gözaltında kaybedilen Davut Altınkaynak (12), Seyhan Doğan (14), Nedim Akyön (16), Mehmet Emin Aslan (19), Abdurrahman Olcay (20), Abdurrahman Coşkun (21), Hikmet Kaya (24) ve Süleyman Seyhan'ın (57) yakınları kısa birer bir konuşma yaptı.
Berke Baş, belgeselin ilk defa olayın yaşandığı ilçede gösterilmesinin kendileri için kıymetli olduğunu belirterek, "90’lı yıllarda yaşananları anlatmak zor. Bu belgeselle tarihe bir not düşmeye çalıştık. Sadece dava sürecini ele aldık. Yaşananları dile getirmekte katkı sunabildik diye umut ediyorum" dedi.
'NE ONLARI NE DE YAPILANLARI UNUTMAYACAĞIZ'
Süleyman Seyhan eşi Mümine Seyhan da çektiklerinin dile getirilemeyecek kadar ağır olduğunu belirterek, 32 yıl önce sabahın erken saatlerinde eşinin evden alınarak götürüldüğünü hatırlattı. 32 yıldır adalet aradıklarını, ancak adaletin yerini bulmadığını ifade eden Mümine Seyhan, "Biz 32 yıldır her şeye rağmen davamızın takipçisi olduk. Şehidimizin peşinde olduk. Barış istedik. Barış istiyoruz. Geri gelmeyecekler biliyoruz; ama bilsinler ki, bizler ne onları ne de onlara yapılanları unutmayacağız" ifadelerini kullandı.
Oğlunun da 13 yıldır cezaevinde olduğunu kaydeden Mümine Seyhan, bugün barış istemeye devam ettiklerini belirterek, "Biz acılarımızı unutmayacağız. Bugün diyoruz ki, artık cezaevlerinin kapıları açılsın, artık tutsaklarımız serbest bırakılsın" diye konuştu
Seyhan Doğan ablası Zekiye Doğan, "Sağ olduğumuz sürece barış diyeceğiz. Ama ne onları unutacağız ne kuyulardan çıkardığımız kemikleri, ne de kaybettiklerimizi" diye belirtti.
Süleyman Seyhan'ın oğlu Hasan Seyhan, babasının kaybedilmesi sürecini anlatarak, "Bize çok şey teklif edildi. Biz bir şey istemedik. Sadece bu insanların hakkının yerde kalmamasını istedik" dedi.
İHD üyesi avukatı Veysel Vesek dava sürecini anlatarak, belgeselin bir cezasızlık örneğini ortaya koyduğunu ifade etti.
Program soru cevap bölümü ile sona erdi.