Koichi: Öcalan bugünün Mandela ve Che Guevara’sıdır
Bilongo: Asıl mesele silahsızlanma sonrası ne olacağı

img

İSTANBUL - Abdullah Öcalan ile görüşmenin kendisi için önemli olduğunu belirten Fransız Parlamenter Carlos Martens Bilongo, süreçteki asıl meselenin PKK’nin silahsızlanması sonrası olduğunu belirtti. Japon Gazeteci Yasuda Koichi ise, “PKK silahları bırakıyor ve yeni bir toplum inşa etmek için çaba harcıyor” dedi.

Farklı ülkelerden siyasetçi, hukukçu, aktivist ve insan hakları savunucusundan oluşan 39 kişilik uluslararası heyet, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmek ve yeni başlayan “Barış ve Demokratik Toplum Süreci”ni yerinde incelemek üzere 1 Temmuz’da İstanbul’a geldi. Kentte temaslarda bulunan heyet, ardından ülkelerine döndü. 
 
Heyette yer alan Boyun Eğmeyen Fransa (La France İnsoumise-LFI) Partisi’nden Milletvekili Carlos Martens Bilongo ile Japon gazeteci Yasuda Koichi, Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
 
‘ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEK ÖNEMLİ’
 
İçerisinde bulunulan süreci “tarihi” olarak nitelendiren Carlos Martens Bilongo, Kürt meselesiyle yakından ilgilendiğini söyledi. Fransa Parlamentosu’nda birçok kez Kürt meselesinin gündeme geldiğini ifade eden Bilongo, ülkede Kürt dernekleriyle birlikte çalıştığını belirtti. Bilongo, “Seçim bölgem olan Seine-et-Marne’de ve Paris'te birçok gösteri oldu. Birçok Kürt örgütü ve derneği uzun yıllar gösteriler düzenledi. Birkaç hafta önce Türkler ve Kürtler arasında barış yönünde tarihi bir adım atıldı. Bir hümanist ve Boyun Eğmeyen Fransa'nın (La France Insoumise) solcu bir militanı olarak uzun yıllardır siyasi mücadele veren Abdullah Öcalan ile görüşebilmek benim için önemli olacaktır. Çünkü Abdullah Öcalan çok önemli bir kişi” diye belirtti.
 
‘ASIL MESELE SİLAHSIZLANMA SONRASI’
 
Süreç bağlamında PKK’nin “çalışmaları durdurma” kararı aldığını hatırlatan Bilongo, “Görüşmelerin içeriğini bilmiyoruz. Bu meseleye en iyi örnek Fransa için Korsika örneğini ele alabiliriz. Burada asıl mesele silahlı grupların silah bırakmasıdır. Bu gruplar silahsızlandığında sivil topluma yeniden entegrasyonu ne şekilde gerçekleşecek? Asıl mesele bu. 2022 yılında Mardin ve Midyat’taydım. PKK’lilerin bulunduğu dağları da ziyaret ettim. Mardin'de HDP’nin merkezindeydim. Konumuz HDP'li belediye başkanlarıydı. Bu parti şu an DEM Parti oldu. O dönem belediye başkanlarının hükümet tarafından görevden alınıp yerlerine kayyım atanmasını konuştuk. Siyasi açıdan güvence, yani Kürtlerin çoğunlukta olduğu şehirlerde demokratik iradeye saygı gösterilmesi sağlanmalıdır. Bu şehirler Kürt yanlısı bir adayı seçtiğinde o belediye başkanının ya da milletvekilinin görevden alınmayacağının güvencesi olmalıdır. Sayın Demirtaş örneğinde gördüğümüz gibi, kendisi 42 yıl hapis cezası aldı" ifadelerini kullandı.
 
JAPONYA’DA NEFRET SÖYLEMLERİ 
 
Japonya'da yaşayan Kürtlere dair araştırma ve röportajlar yapan gazeteci Yasuda Koichi, Japonya’da yaklaşık 3 bin Kürt’ün yaşadığını aktardı. Japonya'daki Kürtlerin ayrımcılığa maruz kaldığını söyleyen Koichi, gazete ve televizyonlarda Kürtlere yönelik ayrımcı haberlerin servis edildiğini, internette de nefret söylemlerinin arttığını belirtti. “Kürtler terörist olduğu için Japonya'dan kovulmaları gerekiyor” şeklindeki söylemlerin internette yaygınlaştığını vurgulayan Koichi, “Japonya’daki Kürtlere yönelik ayrımcılık üzerine araştırmalar yaparken, Türkiye'deki Kürtlerin varlığını fark ettim. Japonya'da PKK ‘terörist’ olarak kabul edilir. Türkiye'ye geldiğimde Japon tercüman istedim ama Japon tercümanlar ne için geldiğimi duyunca kaçtılar. PKK'nin ne olduğunu merak ediyordum ve Abdullah Öcalan’ın gerçekte kim olduğunu doğrudan farklı insanlardan duymak istedim. Bunun peşine düşerken de Türkiye ile PKK arasında bir barış sürecinin ilerlediğini duydum. Bunu da Japonya’ya aktarmak istiyorum” dedi. 
 
Kürtlerin 30 yıl önce Japonya’ya yerleşmeye başladığını kaydeden Koichi, “Ancak Kürtler 3 yıl önce yoğun ayrımcılığa maruz kalmaya başladılar. Bu ayrımcılığı tetikleyen şey de Japonya’da göçmenlik yasasının değişmesiydi. Yasasının değişikliğiyle birlikte Japon toplumunda Kürtlerin varlığı öne çıktı. Japonya'da yaşayan Kürtlerin hepsi sığınma başvurusunda bulunuyor. Ancak Japonya, Kürtleri sığınmacı olarak kabul etmiyor. Bu yüzden Kürtler, mülteci olarak kabul edilmek istediklerini duyurdu.  Bunun için birtakım eylemler de yaptılar. 3 yıl önce bir anda Kürtlere karşı ayrımcılık başladı. Ben, Japon toplumunda ayrımcılığı kabul etmiyorum. Bu nedenle bu sorunu geniş çapta yayınlamayı ve her yerde dile getirmeyi düşünüyorum” diye belirtti. 
 
‘ÖCALAN’A BÜYÜK İLGİ DUYUYORUM’
 
Abdullah Öcalan için çok okuyup çalıştığını belirten Koichi, şöyle devam etti: “Abdullah Öcalan, bugünün Nelson Mandela ve Che Guevara'sı olduğunu düşünüyorum. PKK’nin doğru olan her şeyi yapıp yapmadığını bilmiyorum ancak ayrımcılığa uğrayan insanların savaşması doğrudur. Bu nedenle Abdullah Öcalan’a büyük ilgi duyuyorum. Kürtlerin yaşadığı ayrımcılık benim için zor bir konudur. Ben bugüne kadar Japonya'da Kürtlerin terörist olmadığını sürekli söyledim. Ancak her seferinde kötü tepki aldım. Tekrardan Türkiye'ye geldim ve herkesten birçok şey duydum. PKK silahları bırakıyor ve yeni bir toplumu inşa etmek için çaba harcıyor. Barış sürecinin ilerlemesi sadece Kürtler için değil, Ortadoğu'nun genel barışına da katkıda bulunur. Bunların hepsini gidip Japonya’da aktaracağım.” 
 
MA / Melik Çelik