DİYARBAKIR - Yıkımın sürdüğü Sur’da sokak aralarında kurulan küçük karakollar ve arama noktaları insanları tedirgin ediyor. Sur esnafı, “güvenlik” politikalarıyla ekonominin düzelmeyeceğini dile getiriyor.
Sur’da sokağa çıkma yasaklarından sonra başlatılan “tadilat”, “restorasyon” ve “yol-kaldırım çalışması” bitirilmediği için kent esnafı kan ağlıyor. Ağustos ayında kazılan Melik Ahmet Caddesi’nde inşaat çalışmasının sonlandırılmaması birçok esnafın kapıya kilit vurmasına neden oluyor. Günü siftahsız akşam eden esnaf, keyfi yol kontrolleri, araç aramaları ve insanların didik didik üst aramasından geçilmesi gibi “güvenlik politikaları” sürdükçe ekonominin rayına giremeyeceğini dile getiriyor. Her tarafı küçük küçük karakollarla dolu Sur halinin tedirginlik yarattığını aktaran esnaf, bundan kaynaklı yerli ve yabancı turistin gelmediğini belirtti.
CADDEDE BİTMEYEN İNŞAAT
Ağustos ayından bu yana yol çalışması başlatılan Melik Ahmet Caddesi'nde inşaat hali sürüyor olması, esnafı mağdur ediyor. Uzun üren çalışmalardan kaynaklı kiralarını dahi ödeyemediklerini dile getiren esnaflar, yol çalışması ve onarımı gerektirecek bir durumun olmadığına dikkat çekti. Esnaf Bünyamin Ceylan, Sur’da işlerin yolunda gitmesi için yol ve onarıma ihtiyacı olmadığını, ürkütücü görüntü yaratan “güvenlik” önlemleri olduğunu vurguladı.
‘GETİRDİĞİMİZ ÜRÜNLER ELİMİZDE KALIYOR’
15 yıldır yöresel elbise ve hediyelik eşya satan Ceylan, “güvenlik politikaları” ve “kentsel dönüşüm” yıkımla birlikte esnafın müşteri ve ekonomik kayba uğradığını dile getirdi. Sur esnafın en önemli gelir kaynağının turizm olduğunu hatırlatan Ceylan, dolayısıyla kaliteli ve yüksek maliyetli ürünlerin ellerinde kaldığını ifade etti. Ceylan, şunları dile getirdi: “Yaşanan savaş ve göçle birlikte piyasa hepten durdu. Devletin güvenlik politikaları da eklenince yerli ve yabancı turist neredeyse hiç gelmiyor. Ürün elimizde kalıyor.”
‘İKİ YIL ÖNCEYE GÖRE YÜZDE 80 DÜŞÜŞ OLDU’
İki yıl önceye göre işlerinin yüzde 80 civarında düştüğünü söyleyen Ceylan, “Dükkanların restore etmenin ekonomik anlamda esnafa bir katkısı yok. İnsanları güzelleştiren sevgi ve birlikteliktir. Bunlar olmadıktan sonra ben ne yapayım dış mekanın güzelliğini. İşte Sur restore ediyorlar, kime yapıyorlar insanlar gelip görmedikten sonra neye yarar. İnsanların olmadığı korkarak geldiği bir yerde ekonomi nasıl gelişir. Esnaf nasıl gönül rahatlığıyla iş yapsın. Bir şehri güzelleştiren taş yığınları değil insanlardır” diye konuştu.
‘ÖZELİKLE İKİ HANA YÖNLENDİRME VAR’
Gazi Caddesi’nde baba mesleği tütüncülüğü sürdüren Tuncay Çakıcı (33), sokağa çıkma yasaklarından sonra kimsenin Sur’a uğramak istemediğini söyledi. Gelen turistlerin özelikle iki hana yönlendirildiğine dikkat çeken Çakıcı, şunları söyledi: “Gelen yabancılar turiste benzemiyor. Buraya ziyaret amaçlı kayyum ile ya da belediye yetkilileri ile gelenler Hasan Paşa hanına ya da Sülüklü hana giderler oradan başka bir yere gitmiyorlar. Gelen yabancılara rehberlik edenler genlikle Hasanpaşa’dan aşağıya inmelerine izin vermiyor yani esnafa uğrayan yok. Örneğin kentin geleneklerini taşıyan bir esnafla ticaret yapmak muhabbet etmek yasak.”
‘DÜKKANLARIN YÜZDE 40’I NEDEN KAPALI?’
Cadde üzerinde uzun süredir sürdürülen tadilat özellikle kiracı esnafı çok zorladığını vurgulayan Çakıcı, “Esnafın yüzde 40’ı dükkânını kapattı. Kalanlar ise sadece direnenler” dedi. Sur’da her şeyin iyi gittiği ve ekonomisinin canlandığına dair kimi yayın organlarında çıkan haberlere de değinen Çakıcı, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Biz burada akşama siftah yapmadan eve gidiyoruz ama onlar billboardlarda yok Sur güzelleşiyor, yok ekonomi düzeldi, Diyarbakır ilerliyor gibi yazılar yazıyorlar. Ekonomi düzeldiyse esnaf neden kepenk kapatma noktasına geldi. Bu tadilat, baskı, siyasi güç Diyarbakır’ı bitirdi. Medya ne diyorsa yalandır, biz kimseye inanmıyoruz artık.”
‘OTOPARKLAR KAPATILIYOR’
Çözüm sürecinin hakim olduğu dönemleri hatırlatan Çakıcı, ortalama günlük kazançlarının 700 ile bin lira arasında olduğunu şimdi ise günü kurtaramadıklarını belirtti. Çakıcı, “Sıkıntılar büyüyor bu gidişle daha da büyüyecek kimse esnafın derdini dinlemiyor yaşadığımız sıkıntılar anlatacak muhatap bulamıyoruz” ifadelerini kullandı. Sur esnafını etkileyen bir diğer konun ise her noktada kurulan küçük Karakollar olduğuna değinen Çakıcı, şunları ifade etti: “Güvenlik denilerek özel araçların giriş çıkışları yasaklanıyor buda park sorununu meydana getiriyor. İnsanların araçlarını park edecek yeri bulamayınca aracını park edeceği farklı yerlere yöneliyor. Araçların didik didik aranması, olur olmaz bir zamanda üst araması insanlarda tedirginlik yaratıyor.”
‘ÇALIŞMA UZADIKÇA ESNAF ZARAR EDİYOR’
Kayyum atamalarından sonra göz boyama amaçlı haberler servis edildiğini belirten esnaflardan Abdullah Avşa (58), “Sur’a dair asılan pankartlar, yapılan reklamlar… Bunların hiç biri esnafın girdiği ekonomik krizi yansıtmıyor” dedi. Melik Ahmet caddesinde 45 yıldır esnaflık yatığını dile getiren Avşa, cadde üzerindeki inşaat çalışmalarına tepki göstererek şunları söyledi: “Bu çalışmalar uzun sürdükçe biz zarar ediyoruz. Yazdan beri bu çalışma sürüyor, sorunlar bitmiyor tepki gösterdiğimizde her şey güzel olacak deniyor. Hani hiçbir şey düzelmiyor sorunlar kangrenleşiyor ne diyelim içimiz yaralı.”
‘DOLULUK ORANI YÜZDE 75’TEN 20’LERE DÜŞTÜ’
İnönü caddesinde 23 yıldır Otel işletmeciliği yapan Hasan Ege, iki yıla yakındır Otelin müşteri oda sayısının 7’yi geçmediğini söyledi. Önceki yıllara kıyasla yüzde 75- 80 arası bir müşteri kaybının yaşandığını ifade eden Ege, bölgede sürdürülen güvenlik politikaları nedeniyle kimsenin Diyarbakır’a gelmek istemediğini vurguladı. Ege, “İnsanlar can güvenliğinin olmadığını düşünüyor. Bu yüzden de kimse gelmiyor” diye belirtti. İki yıl önce otellin doluluk oranının yüzde 75 olduğunu ifade eden Ege, şimdi ise yüzde 20’lere düştüğünü kaydederek, “Çalışanların maaşını bile zor ödüyoruz” diye konuştu.
MA / Esra Solin Dal