İZMİR - HDK İzmir Meclisi'nin düzenlediği KHK'liler buluşmasında konuşan Zerrin Kurtoğlu, "Barış sadece partilere emanet edilecek konu değil" dedi. 
	Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İzmir Meclisi "Barış sürecinde KHK mağdurları" adlı buluşma düzenledi. İzmir Kent Konseyi Homeros Salonu'nda düzenlenen buluşmaya Barış Akademisyeni Zerrin Kurtoğlu ve KHK Platform Sözcüsü Münir Korkmaz konuşmacı olarak katıldı. Buluşma barış mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. 
	Buluşmada ilk olarak söz alan Zerrin Kurtoğlu, görevlerinden ihraç edilen KHK'lilerin mağduriyetlerini ve yaşadıkları adaletsizlikleri aktardı. Zerrin Kurtoğlu, "Toplumda barış yeteri kadar konuşulmuyor. Bir kısım insan ekonomik meselelerden veya başka sebeplerden dolayı barışı konuşamıyor ama bir kısım da gerçekten vicdan olmadığı için barışı konuşmuyor. Bizi adalete kavuşturacak olan insaf duygusudur. Biz barış akademisyenleri ve KHK'liler olarak başımıza gelenlerin sebebini biliyorduk. Seçtiğimiz yaşam tarzının bedeli bu oldu. Bizler baştan beri başımıza gelenleri biliyorduk ama örgütlü gücümüzle buna karşı mücadele ettik. Şu anda sürecin taraflarından biri insanların KHK'ler ile mağdur eden AKP. DEM Parti gelişmeleri barış sürecine çevirmek için kırk takla atıyor. İktidar bunu engellemeye çalışıyor. Ben çıkacak yasalardan çok pratiğe bakarım. Barış istediği için binlerce insan cezaevlerinde. İktidarın samimiyetini göstermesi lazım ve bu insanların serbest bırakılması lazım. Bence şu an bir süreç yok ama süreç olsun diye görüşmeler yaşanıyor. Barış sadece partilere emanet edilecek konu değil. Barış herkesin sorunu ve bu yüzden duyarsızlığı aşmamız lazım" dedi
	'BİRÇOK İNSAN BARIŞ İSTEDİĞİ İÇİN İHRAÇ EDİLDİ' 
	Daha sonra söz alan Münir Korkmaz, KHK'liler üzerinde büyük bir hukuksuzluğun yaşandığını söyledi. Türkiye'deki toplumun büyük bir kısmının KHK'lilere karşı duyarsız olduğunu söyleyen Korkmaz, "Biz bu mücadeleyi toplumsallaştırırsak mesele çözülür. Bu konu barış ile de çok ilişkili. Bu süreç sadece barış değil aynı zamanda demokrasinin tesis edilmesi meselesi. süreç için spesifik yasalar çıkabilir ama arkasından barışın kalıcı olması, bir daha çatışmaların olmaması ve demokrasinin kalıcı olması için TMK'nin olmaması lazım. TMK yasası değiştirilmeden Türkiye'de kimsenin güvencesi yok. Bu tür antidemokratik yasaların çözülmesi lazım. 1 milyon KHK'linin 9 yıldır yaşadıklarını ancak yaşayanlar bilir. Bu süreçte 130 kişi intihar etti. 1300 kişi bilmediği işlerde iş kazasından veya başka sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. Buna itiraz etmek için devrimci veya sosyalist olmak gerekmiyor, vicdanlı olmak yeterli. Bu ülkede bunu görmüyoruz. Birçok KHK'li adil yargılanmadı. Sadece barış istediği, barış için yapılan grevlere ve anadil için katıldığı eylemlerden dolayı görevlerinden ihraç edildiler. KHK'liler mecliste kurulan komisyonu çok önemsiyor. Barış süreci bu ülke için çok önemli. İleride kurulacak ilerici cumhuriyet için atılan adımlar çok önemli. Komisyon silah bırakanlar ve ardından bu sürecin pekiştirilmesi için bir mutabakat oluşturacak. Buna çok ihtiyacımız var. KHK meselesi de burada çözülecek. Komisyonda dinlenmedik ama taleplerimizi komisyona ilettik" diye konuştu. 
	Konuşmaların ardından söz alan KHK'liler yaşanan sürece dair konuştu. 



