MÛŞ - Meclis’te kurulacak komisyonun yasal zemine oturtulmasının önemli olduğunu belirten DEM Parti Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, Abdullah Öcalan’ın da özgür, çalışır, güvenli yaşar koşullarının sağlanması gerektiğini söyledi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla atılan adımlardan sonra Kürt sorunun çözümü için ve sürecin sağlıklı yürütülebilmesi için Meclis’te komisyon kurulacak. Tüm siyasi partilerin katılımı ile bir komisyon kurulmasının ilk adımı da atıldı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi komisyon için Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü ve Erzirom Milletvekili Meral Danış Beştaş, Antalya Milletvekili Saruhan Oluç ile İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek'i belirledi.
DEM Parti Mûş Milletvekili Sümeyye Boz, tüm siyasi partilerle birlikte sürecin örülmesinin hedeflendiğini belirtti.
ABDULLAH ÖCALAN’IN KOŞULLARI
Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması gerektiğini belirten Sümeyye Boz, “Eğer bir çözüm arayışı varsa bu çözüm arayışının asıl odağı Abdullah Öcalan’dır. Bu nedenle Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmalı ve barışa hizmet eden çalışmalarının yolları açılmalıdır. Elbette ki bir takım görüşmelerin olması, nispeten ‘26 yıllık tecritten sonra bir gedik açıldı’ olarak yorumlanabilir. Özünde yine de devam eden bir tecridin olduğunu söylemek mümkün. Bu süreçle ilgili kendilerinde inisiyatif aldıklarını, devletin de bu konuda adım atmakla ilgili niyetinin olduğunu ifade eden bir akıl var. Bu nedenle Öcalan’ın özgürlüğünü, çalışır, güvenli yaşar koşulları iyileştirilmelidir” dedi.
‘SÜRECİN ÖRÜLMESİ HEDEFLENİYOR’
DEM Parti heyetinin sürekli siyasi partilerle, barış sürecini örmek amaçlı görüşmeler gerçekleştirdiğini anımsatan Sümeyye Boz, “Süreç, toplumsal bir meseledir. Sadece yasal bir boyutla çerçevelenecek dar bir şey değil. Barış ve demokratik toplum dediğimiz şey; toplumsal yönü çok kuvvetli olan bir alan. Bu haliyle ülkede yaşanan ekonomik, siyasi, toplumsal krizlere, çöküşlere, yozlaşmalara kadar her birisinin savaş ve çatışma ortamlarının da etkisi ile gerçekleştiğini hatırlatmakta fayda var. Bu anlamda görüştüğümüz bütün siyasi parti ve STK’lar bu handikabın barış ve demokratik toplumla inşa edileceği konusunda hemfikirler” diye belirtti.
SÜRECİN MUHATAPLARI
Sümeyye Boz, komisyonun kurulması noktasında geç kalındığını ifade ederek, “Sürecin muhatapları sadece İmralı ve devlet değildir. Bu anlamda geç kalındığını ifade etmek gerekiyor. Komisyon ve Meclis’in dahil olması bu sürecin başarısını çok daha başka bir boyuta taşıyacak. Burada hem Sayın Öcalan hem de PKK’nin sorumluluk alması ile gelişen bir süreç gelişti. PKK Kurucu Lideri’nin söylemine ve yıllardır ifade ettiği çözüm önerilerinin arkasında hep durduğunu ifade etti. 11 Temmuz’da tanıklık ettiğimiz tarihi an ise bunun özetiydi. Sayın Öcalan’ın kendi yapısı ile bağlarının hala güçlü olduğu ve barışa, demokratik toplumu inşa etme iradesinin daha kuvvetli olduğunu ispatlayan da bir meseleye dönüştü” diye konuştu.
Silahlı mücadelenin, devletin bütün hak ihlallerinde kullandığı bir argüman olduğunu hatırlatan Sümeyye Boz, “Bu gerekçeler ellerinden alındı. Mücadeleye yeni bir form kazandıran bir seremoniye tanıklık ettik. PKK’nin mücadele hattı değişti. Dönüşümün demokratik siyasete doğru olması kaçınılmazdır. Elbette ki bir ideoloji, bir felsefe, bir etik-ahlaki-estetik değer var. Bu değerlerin tümünü yeniden yaşama yedirebilecek yöntem şimdi artık demokratik siyasette. Antidemokratik uygulamaların, hak gasplarının, yargı-yürütme-yasamanın dönüştürülerek demokratik bir yapıya kavuşturulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘YENİ BİR MÜCADELE YÖNTEMİ’
Silahların imha edilme biçimine ilişkin de konuşan Sümeyye Boz, “O seremoninin içinde sadece bir yakma değil, yeniden bir doğuş var. Bunu teslimiyet olarak değerlendiren bütün yaklaşımların karşısında, bir irade beyanın olduğunu fark etmek gerekiyor. Bu kesinlikle bir teslimiyet olarak okunamaz. Özü demirdir ve demirin işlenmesi için ateşle buluşmak zorunda. Bunu nasıl bir araca dönüştürmek gerekiyor diye tartışmak gerekir. Oradaki demir şimdiye kadar silahken, işlenecek, ateşle buluşacak, demokratik siyaset formuyla yeniden hayat bulacaktır” dedi.