Oral Çalışlar: Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse sorun çözülür

İSTANBUL - Kürtlerin "Türk" olarak görülmesinden kaynaklı Kürt sorununun bugüne kadar çözülemediğini söyleyen gazeteci Oral Çalışlar, "Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözülür" sözleriyle Meclis'i işaret etti.  
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" üzerine 5-7 Mayıs tarihleri arasında 12’inci Kongresi'ni toplayan PKK, "çalışmalarını sonlandırma" kararı aldı. PKK'nin aldığı kararla birlikte yeni bir dönemin kapıları aralandı. Kürt sorununun çözümü ve ülkenin demokratikleşmesine dair Meclis'te komisyon kurulması yönünde çağrılar yapılırken, önümüzdeki günlerde Meclis'e yeni bir yargı paketinin gelmesi bekleniyor. 
 
Gazeteci-yazar Oral Çalışlar, Öcalan'ın çağrısı ve sonrasında yaşanan gelişmelere dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
PKK kongresini topladı ve "çalışmalarını sonlandırdığını" duyurdu. Kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
50 yıllık bir dönemden söz ediyoruz. İlk silahlı eylem 1984 yılında Eruh karakol baskınıydı. Bu şok edici bir etki yaptı. Türkiye'nin alışık olmadığı bir ayaklanma biçimiydi. Çünkü Türkiye 68'i görmüştü. 68'de gençler dağlara çıktı, ancak ama bu öyle değildi. Bizzat gelip bir şehrin merkezi karakolunu bombalamaya kalkmak cüretkarlıktan öte bir işti. 1997'de Fatih Altaylı, Fehmi Koru, Abdurrahman Dilipak, Enis Berberoğlu, Gülay Göktürk ve benim de aralarında olduğum bir grup gazeteciyi Hakkari’ye götürmüşlerdi. Bize orada brifing veriyorlardı. Helikopterle köylere inebiliyorduk, oralara arabalarla gitmek mümkün değildi. Çünkü PKK yolları kesiyordu. Korucular da bize brifing veriyorlardı. Koruculardan biri ‘Bunlar Ermeni dölüdür’ deyince, biz gazeteciler hepimiz ayağa kalkıp 'dinlemek istemiyoruz' dedik. Yani bu artık işi iyice başka bir noktaya çekmekti. 97'de hala ‘Ermeni dölüdür’ teranesi vardı. Fakat bunların hiçbiri çare olmadı. Aradan 41 sene geçti. Bu 41 sene içinde sürekli ‘kökünü kazıdık, bitirdik, terörle mücadele’ diyen çok çeşitli iktidarlar gelip geçti. Hiçbiri ‘kökünü’ kazıyamadı. 
 
Sizce bu "kök kazıma" neden gerçekleşmedi? 
 
Çünkü bu sosyolojik ve toplumsal bir vakaydı. Onun için askeri tedbirlerle önlenecek bir şey değildi. Öcalan’ın yaptığı çağrıda da söylediği gibi, silahın miadı doldu. Kürtlerin silahlı olarak elde edebilecekleri bir şey yok. Çünkü artık yasal mücadele imkanı var. Benim ne kadar varsa senin de o kadar var. Üstelik DEM Parti’nin geleneğini sürdürdüğü partiler kapatmalara, baskılara rağmen yasal alanda varlığını korudu. Varlığını koruyunca siyasi bir güç haline geldi. Kürt sorununun çözümsüzlüğü Türkiye’nin gelişmesiyle ilgili önemli bir engel olarak önümüze çıktı. Türkiye birkaç defa demokrasi yönünde ilerleyebilmek için çeşitli hamleler yaptı. AK Parti, Ecevit ve Demirel yaptı. Ama her seferinde bu Kürt meselesine takıldı. İktidarlar, Türkiye'nin demokratikleşmesi yerine terörle mücadeleye yönelen bir karakterle yürüdü. Artık silahla halledilebilecek bir mesele olmaktan çıktı. Sosyolojik, toplumsal, siyasi bir mesele olarak kabul görüyor. Bunun nasıl çözüleceğini tartışınca da diyoruz ki bunun çözüm yeri Meclis'tir.  
 
Abdullah Öcalan ve PKK de çözüm için Meclis'i işaret ediyor. Meclis neden önemli? 
 
Şu anki Meclis Türkiye tarihinin en yüksek temsil kabiliyeti olan bir Meclis. Yüzde 93 oy oranıyla temsil ediliyor. Türkiye’nin yüzde 7'si girememiş. Dünya parlamento standartları içinde bu çok yüksek bir rakam. Temsil kabiliyeti en yüksek parlamentolardan biri. Bu parlamentoda Türkiye İşçi Partisi de MHP de 'biz böyle bir komisyona varız' diyor. Bu kadar kuvvetli bir kitle desteği arkasında olan bir sürece girmek ve buradan yürümek lazım. Başka türlü hangi meşruiyet üzerinden gideceksin? Önemli olan toplumsal meşruiyettir. Toplumsal meşruiyetin zemini de Meclis'tir.
 
Geçmiş dönemlerde çözüm için birçok girişim oldu. Ancak hiçbiri başarıya ulaşmadı. Bu süreci diğerlerinden ayıran özellikler neler?
 
Bence Bahçeli bunu çok güzel anlatıyor. 'Türk milletinin dünyada kendini kabul ettirmesi ancak bir Kürt barışıyla olur' diyor. Bahçeli bunu strateji olarak görmüş. O Türklük açısından bakıyor. Hiç öyle milliyetçilikten vazgeçmiş değil. Türk kimliğinin yaşaması ve büyümesi, dünya çapında bir kimlik olarak ayakta kalması için bugün Kürtlerle uzlaşılması gerektiğini söylüyor. Devlet de onu yapmaya çalışıyor. Samimi olup olmamak önemli değil. Önemli olan Türkiye’nin demokrasiyle taçlanmasıdır. Çünkü Türkiye gibi yarı gelişmiş ülkelerde demokraside zorlanıldığı zaman altından kalkamayacağın sonuçlar olur. Avrupa tipi bir demokrasi istiyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğü olsun. Devlet şiddeti de muhalif şiddet de ortadan kalksın. Seçimler yoluyla gelenler seçimler yoluyla gitsin. Adil seçimler yapılsın. Kürtlerin de Türklerin de istediği bu. 
 
Kürtlerin Türk olduğu değil, Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözüm olur. Biz çözüm dönemi yaşanıyor. Uluslararası konjonktür de bu çözüme elverişli. 
 
Şimdiye kadar gelen yönetimler, bu eşitliği hiçbir zaman kabul etmedi. Onun yerine hep 'Kürtler, Türk'tür' dediler. Bu kafayla yaklaşıldığı için iş çözülemedi. Kürtlerin Türk olduğu değil, Kürtlerin Kürt olduğu kabul edilirse çözülebilir. İkincisi de artık çağımızda ulus devlet zihniyeti giderek zayıfladı. Ulus devletler içindeki etnik ve mezhepsel sorunlar çözüldü. Son 10 sene içinde iç savaş yaşayan veya gerilla savaşı yaşayan ülkelerin kaç tanesinde sonuç alındı? Kolombiya, Endonezya, Güney Afrika, İrlanda, İspanya hepsinde bu sorunlar artık demokratikleşmenin bir parçası olarak çözüme ulaştı. Biz de o sürecin bir parçasıyız. Bir çözüm dönemi yaşanıyor. Uluslararası konjonktür de bu çözüme elverişli.
 
Cumhuriyetin kurucu önderlerinden olan Abdülhalik Renda’nın Kürt raporu var. Dönemin Başbakanı İsmet İnönü, onu (Renda) isyan olan bölgelerdeki köylere kadar gönderip rapor istiyor. Renda gidip raporu hazırlıyor ve diyor ki ‘Türk erkekleri Kürtçe konuşuyor. Kürtçe öyle bir egemen hale gelmiş ki bölgede Türkçe unutuluyor.’ Raporun sonunda da, ‘Bu toprakla iki millete dar gelir, bir millete yeter’ diyor. Yani geldikleri nokta bu. Şimdi, 100 yıllık bir rapor bu. 100 senedir devlette bu anlayışı gördüm. Yani 'bu memleket yalnız Türklerindir' anlayışı. Başkasını kabul etmiyoruz. Kürtler de Türk olarak olacaklarsa olsunlar. Şimdi bu mantıkla işte 100 senemiz geçti. Bedelinin ne olduğunu artık tartışmaya bile lüzum yok. Şimdi Devlet Bahçeli, ‘Türkler ve Kürtler biriz’, yani 'eşitiz' diyor. Yani o paradigmanın nasıl değiştiğini göstermesi bakımından ilginç.
 
Uluslararası konjonktürün uygunluğundan kastınız uluslararası devletlerin sürece desteği mi? 
 
Bu işin çözülmesini istiyorlar. Çünkü silahlı bir çatışmanın olduğu bölge kimseye fayda getirmediği gibi büyük devletlere de fayda getirmiyor. Çünkü asker bulundurmak, silah patlatmak, kan akıtmak o bölgede huzursuzluğu ve o bölgede yatırım yapan herkesin yatırımcılığını da yok ediyor. Irak Kürdistanı petrol bakımından zengin bir bölge ve bu petrol zenginliğini herkes paylaşmak istiyor. Kürtler de bunun imkanlarını geliştirmek istiyor. Bu her ülkenin hakkı. Son dönemlerde Amerika bölgeye çok fazla müdahil olmadı. Esas hikaye İsrail'i desteklemesiydi. Ona devam ediyor. Onun dışında Kürtler ile İsrail arasında bir ilişki var. Ama bu dayanışma Türkiye ve diğer bölge ülkeleriyle düşman olmayı gerektirmiyor. 
 
Öcalan silahlı mücadeleyi sonlandırma konusunu 90'lı yılların başında gündemine almıştı. O dönem buna dair yaptığı açıklamalar da var. 1993’te kendisiyle görüşen gazetecilerden birisi olarak, Öcalan'ın bu konuda durduğu yere dair neler söylersiniz? 
 
Öcalan ile ilk 1993’te Beka Vadisi’nde görüştüm. Öcalan’a, 'Bağımsız Kürdistan istiyor musun?' diye sordum. “Ben deli miyim niye isteyeyim? Ankara, İstanbul, İzmir'i size mi bırakacağım? Oralarda milyonlarca Kürt var. O şehirler Kürtlerin de şehridir. O açıdan ayrılık aklımdan geçmiyor. Biz Türkiye’nin bir parçasıyız ve böyle kalacağız' dedi. Ondan sonra Öcalan’a "Amerika, Suriye'nin başına çöker ve seni buradan gönderirse buna karşı bir tedbirin var mı?” diye sordum. Öcalan da 'Ben Türklere ve Kürtlere güveniyorum. Amerika'nın ne yapacağı beni ilgilendirmiyor' dedi. İlk gidişimde Öcalan bana ‘Kal burada, seninle uzun boylu tartışmak ve konuşmak istiyorum. Hem geçmişi hem de şimdi Alevilik çalışıyorum. Senin de kitapların var bu konuda. Hz. Ali konusunu seninle tartışmak istiyorum.' Ben de 'Şimdi kalamam, planım programım var, sonraki gelişimde konuşuruz' demiştim. 
 
Bir sonraki gidişiniz ne zaman oldu?
 
İkinci gidişim de 1993’te oldu. Bu sefer Bar-ı Elyas Vadisi’nde görüştüm. Bana gösterdikleri eve gittim. Eve gittiğimde beni Cemil Bayık karşıladı. Cemil Bayık’ı Ankara’dan tanıyorum. Sonra Apo geldi. Sabaha kadar sohbet ettik. Öcalan, ‘Ben bunun meraklısıyım, sana da ikram edeyim’ diyerek közde patlıcan getirdi. Sabah kahvaltısı olarak közde patlıcan yedik. Sonra basın toplantısına gittik. Ben korkuyla Öcalan’a dedim ki, ‘Böyle gidiyoruz ama bomba atarlarsa?’ O da, ‘Korkma, hepsinin garantisi alındı. Yola çıkarken bunun garantisini almadan çıkmam’ dedi. Öcalan, 'Türk devletinin Kürtlerin meşruiyetini, varlığını, dilini ve geleceğini kabul edecek mi, etmeyecek mi?' sorusuna cevap arıyordu. Hatta bizden önce bir gazeteci gitmişti. Öcalan bu gazetecinin MİT’ten geldiğini düşünerek umutlanmıştı. Halbuki bu gazeteci MİT’ten gelmiyordu. Bunu öğrenince ‘Hay Allah’ dedi. O gazetecinin MİT ajanı çıkmaması onu çok üzmüştü. 
 
* Neden üzüldü?
 
Öcalan, meseleyi çözmek konusunda özel bir gayret gösterdiği belliydi. MİT’ten geldiğini düşündüğünde devletin ilişki kurmak istediğini düşünmüştü. 
 
Sürece karşı duran bir kesim söz konusu. Bu kesimin medyada saldırgan bir dil kullandığına da şahit oluyoruz. Bu yaklaşımlar süreci nasıl etkiler? 
 
Özgür Özel onca şeye rağmen sürece destek ısrarını sürdürüyor. Bu çok kıymetli bir şey. İlk çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin alınmamış olmasıydı. 
 
Dediğiniz dili kullananlar çok marjinal bir hale geldiler. Eskiden çok kuvvetliydiler. Neden marjinal hale geldiler? Meclis'te grubu bulunan partilerin yüzde 90'ına yakını süreci başından beri destekliyor. Bu noktada en kritik parti Cumhuriyet Halk Partisi'ydi. Özgür Özel onca şeye uğramasına rağmen sürekli "Ben bu süreci destekliyorum, barıştan yanayım" diye ısrar ediyor. Provokatif saldırılara uğruyor, yargı yoluyla partisi mahvedilmeye çalışıyorlar. Ona rağmen sürece destek ısrarını sürdürüyor. Bu çok kıymetli bir şey. Bunun kıymetini bilmek lazım. Nitekim ilk çözüm sürecini başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin alınmamış olmasıydı. CHP'nin desteği olunca da hava bir anda değişti. CHP içindeki muhalif kanat medyada çok etkili. Halk TV, Sözcü TV içinde bazı yorumcular bu sürece çok sert bir şekilde karşı çıkıyorlar. Onlar etkili oluyor ama CHP onları aşabildi. CHP onlardan daha geniş bir perspektife sahip.
 
AKP'in CHP’yi bu sürecin dışında tutma gibi bir hedefinin olduğu yönünde bir görüş hakim. Sizce de öyle mi? 
 
Yaptığı operasyonlar dışlamak demek. Barış yapılsın deniliyor ama geceleyin İmamoğlu’nun (İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu) evi basılıp hapse atılıyor. İktidar bu sürece CHP'yi katmak istiyor mu istemiyor mu sorusu çok önemlidir. CHP’ye sorsan istiyoruz derler. Ama yapılan baskılar CHP'yi zora sokuyor. Süreci de zora sokuyor. Yani Özgür Özel'in şu anda oynadığı rol ve varlığı çok önemli ve bunun kıymetini bilmek lazım. Çünkü "Beyaz Türkler" dediğimiz Türklerin önemli bir kısmı o partinin etrafında. "Beyaz Türkler" de sonuç olarak Türkiye'nin önemli bir parçası. Onları da tamamen dışlayarak bir şey yapamazsınız. Nitekim ilk çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasının temel nedenlerinden biri CHP'nin desteğinin olmamasıydı. 
 
Herkes sürecin neresinde olursa destek versin. Destekten ne zarar gelir. Yeter ki köstek olunmasın. Bu bakımdan partiler arası diyalog çok önemli. DEM Parti ile MHP gibi iki zıt kutbun birlikte bir işi çözmeye kalkışmaları büyük bir avantaj. Bu avantaj desteklenmelidir. Şimdi CHP'nin desteği olunca bir anda hava değişti. Bir de Bahçeli faktörü var tabii. Yani ben umutluyum. 
 
Sizi ne umutlandırıyor? 
 
Bir kere artık silahlara geri dönülmesi PKK açısından da mümkün değil. Türk Devleti’nin de artık böyle bir niyeti yok. İkincisi, bu mesele kendi içimizde çözülecek. Çözülüyor da büyük ölçüde. Yani şimdi DEM Parti ile MHP'nin el ele verip "biz bu işi çözeceğiz" demesi aslında işin çözüldüğü anlamına geliyor. Daha ötesi yok. Eskiden olsa bu konuştuklarımızın birçoğunu konuşmaya cesaret edemeyebilirdik veya yayınlamayabiliriz. Şimdi rahat bir şekilde konuşuyoruz. Bu biraz da bu sürecin sayesinde. "Türkiye değişiyor mu?" sorusu şu yaptığımız röportajla bile değiştiği anlamına geliyor. Çünkü eleştiriyoruz geçmişi.
 
Mesela MHP’liler benimle ilgili geçmişte ne tehditler etmişler, neler var neler... Şimdi o tehditleri yapanlarla gayet dost bir şekilde telefonlaşıyoruz. ‘Süreç nasıl gidiyor, şurası mı aksıyor Oral bey’ diyen en önde gelen MHP’lilerle sohbet ediyoruz. Onlar beni arıyor, ben onları arıyorum. Yani şimdi bunu ben niye yapıyorum? Daha doğrusu biz bunu neden yapıyoruz? Çözüm istediğimiz için. Çözülsün istediğimiz için. MHP ile çözülecekse MHP ile, kimle çözülecekse çözülsün. Bunun kim olduğu önemli değil, niyet önemli. 
 
Öcalan, DEM Parti heyetiyle son görüşmesinde “yeni bir sözleşmeye ihtiyaç var” vurgusu yaptı. Bu mesajı nasıl değerlendirdiniz? 
 
Yeni bir toplum sözleşmesi demek yeni bir anayasa demek. Ama bu anayasa Tayyip Erdoğan'ın beklediği, 5 kere daha cumhurbaşkanı seçilme şansı vermek şeklinde mi olacak? Yoksa gerçekten halkların eşit düzeyde yaşadığı, kardeşlik temelli bir anayasa mı olacak? Buna karar vermek gerekir. O kolay değil. Türkiye'de barış imkânı var. Barışı bir ölçüde gerçekleştirebiliriz ama demokrasiyi derinleştirmek o kadar kolay değil.
 
Abdullah Öcalan'ın gazetecilerle görüşmesine dair de talepler var. Buna dair bazı gazetecilerin başvurusu da oldu. Size böyle bir imkan yaratılırsa Öcalan ile görüşmek ister misiniz? 
 
Tabii ki isterim. Şimdi bir iki gazetecinin gitmesi gerektiğine dair bir fikir olgunlaşıyor. Ben şimdiye kadar müracaat etmedim. Hatta bana 'sen müracaat et' dediler. Bilmiyorum, daha karar vermiş değilim. Yani çağırırlarsa koşarak giderim. Oturur konuşurum. Ne var bunda yani? Yine kantin hikayelerini falan da konuşarak daha renkli bir sohbet yapabiliriz. Yani her şeyin politik olması gerekmiyor.
 
MA / Melik Çelik

Diğer başlıklar

16:00 31 yıl tutukluluğun ardından tahliye edildi
15:54 Ankara'daki engelli hakları mitingine çağrı
15:48 Eylemdeki KRT çalışanlarına dayanışma ziyareti
15:47 Xelfelî’de kitap günleri başladı
15:42 BİSAM: Yoksulluk sınırı 81 bin 686 TL
15:37 Önder’in adı İstanbul'da bir parka verildi
15:33 Qoser'de 115 köyü besleyen elektrik trafosu patladı
15:20 DEM Parti Amed Çocuk Komisyonu kuruldu
14:48 Tarsus'da 7 bin kişinin dünyayla bağlantısını sağlayan geçit kapatılacak
14:33 İHD’den eylem: Felem Aker başta olmak üzere hasta tutsaklar serbest bırakılsın
14:12 Ateşkes sürecinde hayatını kaybeden Kocaman için taziye
14:06 'Çocukların çalıştırılması yasaklanmalı'
13:53 İmamoğlu'nun 'bilirkişi davası' ertelendi
13:47 HPG'den önemli açıklama: Her türlü silahla saldırlar sürüyor
13:18 Akdeniz Kadın Arabulucular Ağı DEM Parti ile görüştü
13:11 İSİG: 12 yılda en az 770 çocuk iş cinayetinde yaşamını yitirdi
12:45 Gazeteci Rahime Karvar hakkında tahliye kararı
12:07 Amed Barosu: Kayıtlı çocuk işçi sayısı 1 buçuk milyona yaklaştı
11:55 Hindistan’da yolcu uçağı düştü
11:53 Feridun Yazar mezarı başında anıldı
11:51 İnşaat maliyet endeksi arttı
10:59 Yakılan 19 Êzidî kadın için BM'ye başvuru
10:32 DEM Parti: Meclis'te komisyon kurulması en acil görev
10:25 Fransa Dışişleri Bakanı: Türklerle Kürtler arasında arabuluculuk yaptık
10:05 Kuzey İrlanda’da protestolar üçüncü gününde: 32 yaralı, 6 gözaltı
09:20 Hasta tutsak Arat için başvuru: Yaşam hakkı tehdit altında
09:14 Irak, Şengal'de belediye binasına el koydu
09:13 Ukrayna ve Rusya arasında asker cenazeleri takas edildi
09:07 Sûr’da katledilen Rozerin’in babası: Herkes sürece sahip çıkmalı
09:06 Eşsiz bir doğa: Karer
09:06 Gazeteci Reyhan Hacıoğlu’nun duruşmasına çağrı
09:05 Lousie Regan: Öcalan hapisteyken sürecin ilerlemesi zor
09:04 Sokak yargı paketine tepkili: Tutsaklar bırakılmalı
09:04 Köylerde sürece 'şartlı' destek
09:03 Kobanê’de yaşamını yitiren Dilan Abay’ın babası: Barış samimiyet gerektirir
09:00 12 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
11/06/2025
23:50 ABD, Irak Büyükelçiliği'ni tahliye edecek
23:12 Musa Anter Gazetecilik Ödülleri başvuruları başladı
22:14 Abdullah Öcalan Kobanê Üniversitesine selam yolladı
21:50 Şirnex’te 'çocuğa tecavüz' suçlamasıyla bir erkek tutuklandı
21:43 Gever’de yıldırım düştü: Çoban yaralandı, onlarca küçükbaş öldü
21:39 Kayyıma rağmen Şedal ve Zeydan başkanlığında toplantı: İstedikleri sonucu alamıyorlar
21:23 İsrail'in saldırılarında 73 Filistinli katledildi
21:05 Ferdi Zeyrek soruşturmasında gözaltına alınanlar serbest
20:13 Cezaevinde yaşamını yitiren Yardımcı toprağa verildi
20:09 Efrînli 4 Kürt kaçırıldı
19:48 ABD Büyükelçiliği önünde Filistin protestosu
19:40 KHK eyleminde Filistin’e yapılan saldırıya tepki
19:08 Cenevre eylemi: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü çözümün kilididir
19:02 İsrail'de gözaltında tutulan Şuayb Ordu’nun yarın serbest bırakılması bekleniyor
18:57 Ferdi Zeyrek soruşturmasında gözaltına alınanlar adliyede
18:00 Çanakkale’de orman yangını
17:56 Hayvan katliamı dosyasında kamu görevlilerine soruşturma izni verilmedi
17:37 Sırrı Süreyya Önder anısına ‘Derviş’ şarkısı
17:31 Amed’de eczacıyı öldüren fail tutuklandı
17:14 Basa’da yıldırım çarpması sonucu 100 keçi öldü
16:48 Narin Güran dosyasına katılma talebinin reddine itiraz
16:38 Kayyım tarafından işten çıkarılan işçilerden sendikalarına tepki
16:01 İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden 'toplu işçi çıkarma' kararı
15:54 Pegasus’a ait Amed uçuşunda ırkçı yaklaşım: Türkçe öğrenin
15:49 Akdeniz Belediye Meclis üyesi hakkında tahliye kararı
15:43 TJA’dan İsrail saldırısına tepki
15:41 İran’da 1 siyasi tutsak daha idam edildi
15:27 Girê Spî’de mayın patlaması: 1 genç öldü
15:26 DEM Parti'den İmralı'ya gitme hazırlığı: Farklı siyasi partiler de Öcalan ile görüşebilir
15:23 Bahar Aksu davasında ağır ceza talebi
14:52 Rezan Belediyesi ‘katılımcı bütçe’ modelini devreye koyuyor
14:34 Gabar’da petrol kuyusunda çalışan işçi ağır yaralandı
14:33 PRIO raporu uyarıyor: Çatışmalar derinleşiyor, dünya parçalanıyor
14:15 Cinsel istismardan yargılanan müftü göreve iade edildi
14:14 Simav'da bir deprem daha
14:08 Bakırköy Cezaevi önünden seslendiler: Hasta tutsaklar acil serbest bırakılsın
13:49 İsrail, yardım bekleyen Filistinlileri katletti
13:27 'Çocuğa tecavüz' şikayeti üzerine gözaltına alındı
12:04 DEM Parti 'süreç' gündemiyle toplandı
11:54 Polisten kavgaya 'şiddetli' müdahale
11:47 İSİG: Mayıs ayında en az 177 işçi hayatını kaybetti
11:43 Uyuşturucuya karşı yapılacak yürüyüşe çağrı: Gelin birlikte değiştirelim
11:21 3 belediyede seçim: GOP CHP’den AKP’ye geçti
10:31 Zeynel Kete: Alevilerin sosyolojik dokuları ‘demokratik toplum' modeliyle örtüşüyor
10:04 Pasûr dağları rengarenk
10:01 İstanbul'da metro arızası
09:57 Ağır hasta tutsak Çam’ın tahliyesi için savcıya başvuru
09:46 Tutsak yakını: Toplumsal barış için İdare ve Gözlem kurulları lağvedilmeli
09:45 Wergenima 9 yıldır asker ablukasında
09:37 Kadın Kent Bostanları ile kent komünü kurmayı hedefliyorlar
09:23 Kolombiya’da eş zamanlı bombalı saldırılar: 7 kişi öldü, 50 yaralı
09:23 Los Angeles’ta sokağa çıkma yasağı ilan edildi
09:22 7'nci Ma Music Günleri başlıyor
09:10 ‘Çocuk işçiliği sermaye için devlet eliyle meşrulaştırılıyor’
09:06 12 saat güneşin altında çapa sallayan işçiler: Geçinemiyoruz
09:05 Amed sokakları: Sürecin ilerlemesi için Öcalan özgür olmalı
09:04 Yazmacı: Hasta mahpusların tahliyesi için hiçbir kanuna ihtiyaç yok
09:03 Kürt Böreği Festivali’nde asimilasyona karşı mücadele çağrısı
09:02 Baharın geç geldiği Ewrekê güzelliğiyle büyüledi
09:02 Çatışmalı süreçte eşini ve iki çocuğunu kaybetti: Öcalan'ın yanındayız
09:01 Meclis Şirnex’teki talana sessiz: Botan’ın doğasına savaş açıldı
09:00 11 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ
08:35 7'nci Kürtçe Oyun Yazma Yarışması başvuruları başladı
07:59 Ferdi Zeyrek'in ölümüne dair 2 gözaltı
10/06/2025
22:52 Helin Ümit: Devlet ve iktidar söylem düzeyinde kalıyor
22:27 Ankara’daki kadınlar barış siyasetini konuşacak
22:23 DEM Parti İstanbul ilçelerinde ‘infaz düzenlemesini’ protesto etti
22:15 AP ve Fransız avukatlarından Kuzey ve Doğu Suriye’ye ziyaret
22:05 Bursa’da 23 tarım işçisi zehirlendi
21:38 Avusturya’da okula silahlı saldırı
21:28 Kuzey ve Doğu Suriye'de eğitim toplantısı: Sınavlar için tedbirler açıklandı
21:06 Halk TV sahibi hakkında yakalama kararı
19:47 Madleen gemisi aktivistleri için 'harekete geçin' çağrısı
19:08 Özgürlük Filosu, sınır dışı edilmeyi kabul etmeyen aktivistleri açıkladı
18:58 Rusya ile Ukrayna arasında esir takası sürüyor
17:40 Özerk Yönetim ve Şam ortak eğitim komiteleri toplandı
17:32 Sayıştay Daire Başkanlığına Zekeriya Tüysüz seçildi
17:00 Silahlı saldırıya uğrayan eczacı yaşamını yitirdi
16:39 Kadın katliamı davasında ağırlaştırılmış müebbet talebi
15:54 IHRNGO: İran’da 8 ayda bin 20 kişi idam edildi
15:46 AYM’den mektuplara el konulmasına ihlal kararı: Demokratik toplumda yeri yok
15:42 Sûr'daki şüpheli kadın ölümünde bir tutuklama
15:21 Kayyım, belediyeye ait 30 taşınmazı satışa çıkardı
15:20 İHD’den Hatice Onaran için Avrupa Parlamentosu’na mektup
15:09 Minibüs motosiklete çarptı: 2 genç hayatını kaybetti
15:07 Dersîm’de hasta tutsaklar için eylem: Derhal serbest bırakılmalılar
14:08 Bahar Aksu’nun failleri yarın hakim karşısına çıkacak
14:03 İzmir'de 2 noktada yangın
13:47 Ferdi Zeyrek son yolculuğuna uğurlandı
13:42 Kütahya’da 4,5 büyüklüğünde deprem
13:38 Mülakat mağduru öğretmenler bakanlık önünde eylemde
13:35 KRT TV'de direniş 7. gününde
13:30 Bismil’de alacak-verecek kavgası
12:55 SES eski Eş Genel Başkanı Adıbelli beraat etti
12:12 Madleen gemisindeki 4 kişi sınır dışı edildi, 8’i gözaltına alındı
12:06 Danıştay hakimi başından vurulmuş halde bulundu
11:52 Gar Katliamı'nda hayatını kaybedenler anıldı
11:49 İsrail Yemen ve Lübnan’a saldırdı
11:17 İran, ABD’ye karşı teklif sunacak
10:56 ‘Kimliğimi yaşamak için bedel ödedim’ diyen 30 yıllık tutsağın tahliyesine engel
10:50 Saldırıya uğrayan Kolombiya cumhurbaşkanı adayının durumu kritik
10:35 İsviçreli BastA! Partisi’den Öcalan ile görüşme talebi
10:17 Xarpet’te baraj gölüne giren çocuk yaşamını yitirdi
09:48 Alandeşt’te ilk kez piknik yaptılar: Yayla yasakları son bulsun
09:43 Otobüs firmaları da eski bayramları arıyor
09:31 Trump protestolara karşı iki bin asker görevlendirdi
09:06 Ankara'nın nabzı: Toplumsal barış için Meclis sorumluluk almalı
09:04 AKP’nin aile politikasına karşı mücadele çağrısı
09:04 Çatışmalı süreçte ailesinden 4 kişiyi yitirdi: Sadece konuşmakla barış olmaz
09:03 Kulu ve Cihanbeyli’de tarlalarda verim yüzde 80 düştü
09:02 Mûş Belediyesi'nden kadınlara yönelik 3 yeni proje
09:01 Lisa Çalan: Sürecin toplumsallaşmasında sanata büyük rol düşüyor
09:01 ‘NADA’nın kongre kararlarında Öcalan’ın fikirleri ön açıcı oldu’
09:00 10 HAZİRAN 2025 GÜNDEMİ