İSTANBUL - Kendisine sistematik şiddet uygulayan Yasin Avcı'ya karşı özsavunmada bulunan Serap Avcı, tahliye edilmedi. Duruşmada 2 tanık ifade değiştirdi.
Evli kaldığı 7 yıl boyunca Yasin Avcı'nın fiziksel, psikolojik, cinsel saldırısına uğrayan Serap Avcı, son saldırısıyla kendisini öldürmeye teşebbüs eden Yasin Avcı'yı öldürmekten yargılandığı davanın duruşması görüldü. 18 Nisan 2024'te yaşanan olaya ilişkin yargılanan Serap Avcı'nın Küçükçekmece 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 3'üncü duruşmasında maktulün ailesi ve avukatları ile Serap Avcı ve avukatları hazır bulundu. Duruşmayı kadın örgütü temsilcileri ile çok sayıda kadın izledi.
Duruşmada, dinlenen tanıklar S.Y. ve C.Y. Serap Avcı'nın Yasin Avcı'dan şiddet gördüğü yönündeki ilk beyanlarını mahkemeye sundukları dilekçe ile değiştirdi. Hakim tarafından ifadesinin değiştirilmesinde Yasin Avcı'nın ailesiyle yaptığı araç alışverişinin etkili olup olmadığını sorduğu C.Y., soruyu yanıtsız bıraktı.
RAPOR HAZIRLAYAN PSİKOLOĞUNUN DİNLENMESİNE RET
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı psikoloğu Leyla Soybir'in Serap Avcı ile cezaevinde yaptığı görüşmeler sonucu hazırladığı raporu mahkemeye sunuldu. Avukatların, Leyla Soybir'in duruşmada dinlenmesi talebi reddedildi.
Müvekkiline yönelik suçlamalar hakkında savunma yapan Serap Avcı'nın avukatlarından Murat Tamaiçin, Serap Avcı'nın şiddet gördüğünü ve "Ben öldürmeseydim, o beni öldürecekti" yönündeki ifadelerini hatırlattı. Tamaiçin, Yasin Avcı'nın ailesinin avukatlarının Avcı'nın uykuda öldürüldüğü iddialarının aksine yatakta kan lekesi bulunmadığını belirtti.
'HAYATINA SAHİP ÇIKAN BİR KADININ DOSYASI'
Duruşmayı takip etmek için gelen kadınların duruşma salonuna alınmamasını eleştiren ve bir dahaki duruşmada böylesi bir sorunun yaşanmamasını isteyen Serap Avcı’nın avukatlarından Gülyeter Aktepe, Bizler bu dosyayı hayatına sahip çıkan bir kadının dosyası olduğu için takip ediyoruz. Feministler, kadın örgütleri bu sebeple, Türkiye'de her gün kadınlar katledilirken bu yargılamanın aleni yapılması için takip ediyor. Şuana kadar tanıkların çelişkili ifadelerini dinlerken bu sistematik şiddeti hepimiz dinlemiş olduk. Baskı ve yönlendirme altındaki tanıklardan dinleyemediğimiz şeyleri dinlemek için Mor Çatı Vakfı'nın psikoloğunu dinletmek istiyoruz. Serap Avcı'ya 'Neden şiddet görüyorsan o güne kadar bir şey yapmadın?' gibi sorular yöneltildi. Ölümle burun buruna gelen ve ertesi gün cezaevine giren bir kadının yargılanması var. Kadınlar şiddet görüp şikayetçi olduklarında o kişiyle eve dönmek zorunda kaldıkları, yeniden şiddete maruz kalma ihtimali, çocuklarının yanında olamama ihtimali sebebiyle bu şiddete maruz bırakılmaya devam ediyor. 7 buçuk yıl boyunca şiddete maruz bırakılır, tehdide maruz bırakılırsanız şikayetçi olamazsınız" diye konuştu.
TUTUKLULUK HALİNE DEVAM KARARI
Serap Avcı'nın eyleminin meşru savunma koşullarından olduğunu ifade eden avukatlar, tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme, iddia makamının Serap Avcı'nın tutukluluğunun devamın karar verilmesi talebini kabul ederek, duruşmayı 9 Eylül'e erteledi.
DURUŞMA SONRASI AÇIKLAMA
Serap Avcı’nın avukatları ve Serap İçin Feministler, adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamada, “Serap hayatta kaldığı için hapiste” pankartı açıldı ve sık sık “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Yaşasın kadın dayanışması” ve “Yaşasın feminist mücadelemiz” sloganları atıldı.
Berfin Atlı, "Bugüne kadar dinlenen tüm tanıklar, olayın hemen ardından verdikleri ifadelerde Serap’ın anlatısını doğruluyor. Ancak mahkeme salonuna geldiklerinde, etki altında oldukları açıkça belli şekilde Yasin Avcı’nın ne kadar iyi bir insan olduğunu, Serap’la ilişkilerinin ne kadar mükemmel olduğunu tekrar ediyorlar. O halde neden öldürdü sorusuna ise yanıt veremiyorlar” dedi. Berfin Atlı, "Mahkemeye sunulan ATK raporu, Serap’a pek çok kişiyle aynı odada sorular sorularak, fiziksel ve psikolojik muayene olmaksızın hazırlandı. Serap’ın nasıl bir ölüm korkusu yaşadığını anlamamızı mümkün kılmıyor. Serap’ın bir sonraki duruşması ise 9 Eylül tarihine verildi. Serap bu noktada 1 buçuk yıldır tutuklu olmuş olacak. Bu kadın bugün içeride bir tanık ifadesi sırasında ‘maalesef ben ölmedim’ dedi, karşısında kamu tanığı sıfatıyla olan kişi ise ona ‘evet, ne yazık ki’ diyebildi. Bugün tahliye edilmeyerek ölmediği için cezalandırılmaya devam ediyor. Biz ise gerçek adalet için mücadele etmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.