Türkdoğan: Süreç Öcalan'ın çözüm paradigmasına uygun sonuçlanmalı

ANKARA - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşen heyette yer alan DEM Partili Öztürk Türkdoğan, tutsakları da kapsayan kapsamlı reformların yapılması gerektiğini belirtti. Türkdoğan, "Türkiye, Öcalan'ın çözüm paradigmasından kaçamaz" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti, 24 Nisan'da Adalet Bakanı Yılmaz Tunç görüştü. DEM Parti tarafından yapılan açıklamada, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı", hasta tutsakların durumu, infaz yasası, İdare ve Gözlem Kurulları'nın kararları ile Kobanê Davası gibi başlıkların gündeme geldiği belirtildi. Söz konusu başlıklar uzun bir süredir kamuoyunda tartışılırken, devletin/iktidarın bu noktada hangi düzenlemeleri yapacağı ya da hangi adımları atacağı belirsizliğini koruyor. 

Bakan Tunç ile görüşen isimlerden DEM Parti Hukuk Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan, görüşmede gündeme gelen başlıklara dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Bakanlık ile gerçekleştirdiğiniz görüşme tarihi ertelenmiş bir görüşmeydi. Heyet olarak hangi konuları öncelediniz?
 
Görüşmeden önce sevgili Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü. O görüşmeden sonra pratik bazı konuların konuşulması için Adalet Bakanlığı ile görüşme yapılacaktı. Önder'in yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle bu görüşme gerçekleşememişti. Önder'in o beklediğimiz mucizeyi gerçekleştirmesini ve sağlığına dönmesini diliyorum. Onun üzerine görüşme ertelenmişti. Pervin arkadaşımız da sürekli hastanede. Dolayısıyla Grup Başkanvekilleri (Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli) arkadaşlarımızla birlikte bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Bu görüşmenin bir özelliği; heyetimiz ve yine İmralı'da bizzat bu süreci yöneten Sayın Öcalan'ın bilgisi dahilinde yaptığımız görüşmelerdir. 
 
Birinci konu başlığımız Sayın Öcalan'ın çalışma koşullarının oluşturulması ve iletişim kanallarının açılmasıydı. Tabii ki sağlığıyla ilgili olarak da gerekli tüm tedbirlerin alınmasıydı. Bunları dile getirdik. Uzun zamandan beri ilk defa Sayın Adalet Bakanı'ndan gerekliliklerin ne olduğunu bildiğini ifade eden cümleleri duyduk. Bu önemliydi çünkü ben uzun yıllar çatışma çözümü yaşamış ülkelerde bulunan bir insanım. Çatışma çözümlerinde gereklilikler vardır. Adalet Bakanlığı'nın bu gereklilikleri bildiğini belirtmesi önemliydi. Dolayısıyla bu gerekliliklere uygun adımların atılacağını bekliyoruz.
 
Partiniz de sürecin başından bu yana atılması gereken adımları bir “pazarlık” değil, “gereklilik” olarak vurguluyor.
 
Tabii ki. Süreci tam kavrayamayan veya sürece karşı olan kimi çevreler “çeşitli şartlar” diyorlar. Bunlar şart değildi zaten. Bu bir gereklilikti. Sayın Öcalan’ın 27 Şubat'taki çağrısı iyi okunursa bu çok tarihi bir çağrıdır. Dolayısıyla burada çok güçlü bir inisiyatif alınıyor. Şimdi o inisiyatifin başarıya ulaşması noktasında hükümete düşen görev nedir? Gereklikleri yerine getirmektir. Elbette ki başlangıçta mevcut yasalar sonuna kadar zorlanacaktır. Mevcut yasalar sonuna kadar zorlanırsa zaten bu gerekliklerin önemli bir kısmı başlangıç olarak karşılanacaktır. Ama negatif barış aşamasına geldiğimizde, yani silahların bırakılması ve artık çatışmanın tamamen devre dışı kaldığı aşama gerçekleştiği zaman da özel bazı yasaların çıkması gerekecektir. Onu da zaten o zaman konuşacağız, o zaman tartışacağız.
 
Öcalan’ın yaşam ve çalışma koşullarına dair bakanlıktan nasıl bir yanıt aldınız? 
 
Mevcut yasalar çerçevesinde yapılabileceklerin yapılacağı açık bir şekilde ifade edildi. Dolayısıyla mevcut yasaların sonuna kadar zorlanması halinde bile birçok şeyin yapılacağını biliyoruz. O nedenle başlangıç olarak olumlu bir görüşme olduğunu söyleyebilirim. Ama biz şimdi bir hukuki ve siyasi süreci, yani çatışma zemininden hukuki ve siyasi sürece geçiş dönemini konuşuyoruz. Dolayısıyla her aşamayı ayrı ele almak gerekecektir. O nedenle biz bütün bu değerlendirmelerimizi aşama aşama yapmaktayız.
 
2013-2015 yılları arasındaki süreçte Akil İnsanlar Heyeti’nde yer aldınız. O dönem "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" Resmî Gazete'de yayınlanarak yasalaşmıştı. Ancak siyasetçilerin süreç kapsamındaki faaliyetleri yargılama konusu yapıldı. Kobanê Davası bunun en somut örneği. Benzer bir durumun yaşanmaması için nasıl bir yol izlenmeli?
 
2013'te başlayan ve 8’inci ateşkes dönemi dediğimiz süreçte, barış ve çözüm süreci fiili olarak başlamıştı. O dönem Başbakan Erdoğan, tüm devlet bürokrasisine ve kabinesine sözlü talimatlar vermişti. 
O talimatlarla bütün bu faaliyetler yürütülüyordu. Daha sonra bunların artık fiili ve sözlü talimatlarla yürümeyeceği anlaşılınca bahsettiğiniz kanun çıkartıldı. Bu kanunun sekretaryasını, kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı yürütmekteydi. Fakat 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle birlikte kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı kaldırıldı. Kanun ama yürürlükte halen. Yani o kanun şu anda cumhurbaşkanına oldukça kapsamlı yetkiler vermektedir.
 
Mevcut sorunların yaşanmaması için -Kobanê Davası'nda gördüğümüz gibi- görüşmede yer alacak heyetler, başkaca görevlendirilecek insanlar ve süreci güvenceye alacak çeşitli kararlara veya yasaya ihtiyaç olacaktır. Bu tip süreçlerde yasal güvenceler gereklidir. Yasal güvencelerin de mutlaka oluşturulması gerekir.
 
Görüşmeye kapsamlı bir dosyayla gittiniz. Hasta tutsaklar, AYM kararları, TMK gibi… Karşı tarafta karşılık bulmadığını düşündüğünüz konu başlıkları oldu mu? 
 
Bütün konuları karşılıklı olarak anlatma, konuşma ve tartışma imkanı bulduk. Bu süreç devam edecek. Orada tek bir görüşmeyle kalmayacak. Eksik kalan bir konu olduğunu düşünmüyorum. Türkiye'deki ceza mevzuatı bir bütün olarak çeşitli adaletsizlikler içermektedir. Ama şu anda acil konumuz daha çok hapishanedeki tutsaklar olduğu için, ağır hasta mahpuslar olduğu için, infaz eşitsizliği olduğu için, infaz yakmalar olduğu için biraz daha oraya yoğunlaştık. Terörle Mücadele Kanunu’nun kendisi zaten bizatihi bir problemdir.
 
 

AKP'nin yönetime geldiği ilk yıllarda kimi "reformlar" gündeme gelmişti. 2004'te AİHM kararlarının bağlayıcılığı kesinleşmişti. Yine o yıllar Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) kaldırılması gündeme gelmişti. Ancak çatışmalı sürecin başlamasıyla bunu kaldırmaktan vazgeçmişti...

 
2002'de Türkiye'de tek bir PKK militanı yoktu. Kürt sorununu çözmek için çok uygun bir ortam vardı. Ama iktidar bunu değerlendirmedi. Yeniden kapsamlı reformlar yapmak gerekir. 
 
Evet, Türkiye 2004 yılında kapsamlı bir hukuk reformu yapmıştı. Buna bağlı olarak tüm ceza mevzuatı gözden geçirildi. 1 Ocak 2005 tarihinden beri uygulanan yeni ceza kanunu, yeni ceza muhakemesi kanunu, ceza infaz kanunu esasında bu mantıkla hazırlanmıştı. Fakat Türkiye 2004 yılında Kürt sorununu çözemediği için başka bir yöne evrildi. Kimse unutmasın; Sayın Öcalan'ın 1999'da İmralı'da yaptığı çağrı üzerine 2002 yılında Türkiye'de tek bir PKK militanı yoktu. Hepsi Türkiye'yi terk etmişti. Kürt sorununu çözmek için çok uygun bir ortam vardı. Ama o dönemin iktidarı bunu değerlendiremedi. Değerlendiremeyince Haziran 2004'te yeniden silahlı çatışmalar başladı. Silahlı çatışmalar başlayınca iktidar TMK'yi kaldırmaktan vazgeçti. Hem TMK kaldı hem de yeni reform yasaları aleyhte düzenlemelerle yürütüldü. Böyle olunca çok büyük adaletsizlikler ortaya çıktı. Suçların cezaları artırıldı. TMK'ye göre yüzde 50 artırıldı. Yetmedi, TMK'ye göre şartlı salıverme süresi 3/4 olarak belirlendi. Son Kovid yasasıyla da 3/4 bile artık az geliyor. Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla insanların neredeyse aldıkları cezanın tamamı çektiriliyor. Şimdi bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Yani "terör" tanımının belirsizliğinin yarattığı mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor.  
 
İçeride birçok seçilmiş siyasetçi, belediye başkanı, belediye eşbaşkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi, sendikacı, öğrenci, akademisyen, aydın, yazar, avukat var. Bunların hapiste olmaması gerekir. Bunun için de yeniden kapsamlı reformlar yapmak gerekir. Anladığım kadarıyla PKK'nin kongresini gerçekleştirip silahsızlanma süreci başladığında hem çeşitli özel yasaları konuşacağız hem de bu kapsamlı hukuk reformlarını bir daha gündemimize alıp çok yüksek sesle kamuoyunun bilgisi dahilinde de bunları konuşma imkanı bulacağız.
 
Bundan sonraki süreçte görüşmeler sürecek mi ya da bir sonraki görüşmenin tarihi net mi?  
 
Anladığım kadarıyla ihtiyaç halinde bu görüşmeler olacaktır. Sürecin gidişatına bağlı olarak bu tarz görüşmelerin olabileceğini ifade etmek isterim. Ama grubumuz sürekli Adalet Bakanlığı ile diyalog ve iletişimini sürdürmektedir.
 
PKK, dün önemli bir açıklama yaptı. Açıklamada, “27 Şubat tarihli çağrıda belirtilenlerin yapılabilmesi için bize ulaşan somut bir şey henüz yok. Bu durumun değişmesini, Önder Apo’nun özgür yaşar ve çalışır koşullara kavuşarak herkesin dört gözle beklediği parti kongresini yönetir hale gelmesini diliyoruz" vurgusu öne çıktı. Sürecin aktörlerinden biri olan PKK ile iletişim kanallarının yetersiz bırakılmasını nasıl yorumlarsınız?
 
Burada, insan hakları savunucusu ve çatışma çözümü konularında çalışmış biri olarak konuşacağım; Kürt hareketi defalarca Sayın Öcalan'ı baş müzakereci olarak gösterdi. Bütün legal-illegal hareketin kendisi, bunun dışında bu konuyla kafa yoran herkes, siyasal partiler… Böyle olunca şu anda baş müzakereci ile yürütülen görüşmelerde ne yapılması gerekiyor? Baş müzakerecinin kendisinin etki alanında olan tüm örgütüyle, tüm bileşenleriyle görüşme kanallarının açık tutulması lazım. İşte bunu anlattık. Dolayısıyla siz tek bir kişiyi muhatap alıyorsanız, o zaman o bir kişi de sizin muhatap almadığınız tüm kesimlerle muhatap olacak ki, onların görüş ve önerilerini alacak ki, onlarla doğrudan doğru iletişim kuracak ki bu süreç sonuçlansın.
 
O vakit tecridin kaldırılması bu sürecin en önemli gereklerinden? 
 
Tabi ki. Tecrit kalkacak, iletişim kanalları açılacak, çalışma koşulları iyileştirilecek ki Sayın Öcalan hemen hemen herkesle görüşecek, onların -kendi hareketini kastediyorum- görüş ve önerilerini alacak, bu şekilde toplanacak kongreyi fiziken olmasa bile çeşitli iletişim imkanlarıyla yönetme kabiliyetine sahip olacak. İşte o zaman zaten herkes muhatap alınmış olacaktır. Dolayısıyla bu sorun bu şekilde ancak giderilebilir. Hükümet bunun farkında, devlet bunun farkında. Dolayısıyla farkında olmaları, adım atmaları gerektiğini gösteriyor.
 
Sürecin gidişatına baktığınızda ön görüleriniz neler? 9’uncu ateşkes süreci barışla sonuçlanacak mı?
 
Türkiye'de barışın sağlanması ve Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi konusunda çok uzun bir süredir mücadele eden bir insanım. Devlet diyaloğu 93'te başladı. 93'te başlayan süreçlerin tamamını çeşitli dönemler itibariyle uzaktan ve yakından izlemiş, bazen katkı sunmuş, bazen farklı noktalarda görev almış, Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer almış bir insanım. Bu sefer Sayın Öcalan çok kararlı. 93'te başlattığı bu süreci bu sefer sonuçlandıracak. Onun kararlılığı çok önemli. Öncelikle halkımızın bunu bilmesi gerekir.
 
 
Sürecin başarılmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki dikkatli olalım, sürecin amacına ve ruhuna uygun davranalım, üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. 
 
Bu yeni bir süreç değil. Tabii ki yeni özellikleri var döneme göre. Sayın Öcalan'ın 93'te başlattığı, 2013'te mutlaka yapmak istediği ama Ortadoğu'daki gelişmeler nedeniyle bir türlü olmayan süreç, şimdi tam da Sayın Öcalan'ın demokratik ulus çözümü paradigmasına uygun olarak sonuçlanmalı. Türkiye artık bu paradigmadan kaçamaz. Sağ siyasetçiler, bunu tarihsel olarak Türk-Kürt ittifakını yeniden canlandırma olarak söylüyorlar. ama Sayın Öcalan zaten bunu yıllardır demokratik ulus çözümü olarak söylüyor. Şimdi koşullar uygundur. İç ve dış koşullar uygundur. Türkiye'de ilk defa ana akım siyasi partilerin tamamı süreci destekliyor. Bakın bu ilk defa yaşanıyor. Yani Cumhur İttifakı birleşenlerinin ana omurgası AK Parti ve MHP süreci destekliyor.
 
Yine o ittifakın içerisinde yer alan çeşitli ulusalcı diye tabir ettiğimiz çevreler süreci destekliyor. Yani destek beyanlarını açıkladılar. CHP, yani Sayın Özgür Özel kesinlikle süreci destekleyeceğini açıkladı. Bu çok çok önemli bir durumdur. Çünkü CHP'nin çağrıyı desteklemesi çok önemlidir. Zaten biz DEM Parti olarak bu sürecin içerisindeyiz.
 
Bir başka nokta Sayın Öcalan’ın 27 Şubat çağrısını uluslararası camia destekledi. Birleşmiş Milletler, Türkiye'nin batılı müttefikleri ve Avrupa Birliği destekledi. Şimdi böyle olunca bu sürecin başarıya ulaşmaması için hiçbir neden yok. Yeter ki bizler çok dikkatli olalım, sürecin amacına ve ruhuna uygun davranalım, çeşitli provokasyonlara karşı uyanık olalım ve üzerimize düşen görevleri yerine getirelim. Ben o açıdan bu sürecin aşama aşama gerçekleşeceğini düşünüyorum.
 
Bu "fırsat" kaçırılırsa Türkiye'ye etkileri ne olur? 
 
Türkiye artık bu fırsatı kaçıramaz. Çünkü şu anda içinde bulunduğu ekonomik durum bu fırsatı kaçırmasına imkan tanımıyor. Yani bu fırsat kaçarsa Türkiye ekonomik olarak çökebilir. Bu fırsat kaçarsa Türkiye siyasi olarak çok büyük bir çalkantı içerisine girebilir. Bütün siyasi partilerin sorumlu davranması gerekir. Yani çeşitli siyasi çıkarlar uğruna heba edilebilecek bir süreç değildir bu süreç. Hepimizin mutlaka ve mutlaka Sayın Öcalan'ın bu çağrısını gerçekleştirecek bir pozisyon almamız gerekiyor. Bu önemlidir.
 
Nitekim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tutumu da bunu göstermektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetimizi kabul etmesi, bizim parti olarak Sayın Adalet Bakanı ile yaptığımız görüşmeler aslında artık geri dönülmez bir noktaya girdiğimizi de gösteriyor. Kaldı ki kişisel gözlemim, bu saatten sonra kimse geri dönemez. Ben sürecin başarıya ulaşacağını düşünüyorum.
 
MA / Fırat Can Arslan
 

Diğer başlıklar

14:03 Tutsak Ayşe Gökkan’dan gazeteci Aykol için mektup
13:50 Özgür Basın'ın Mamoste'si mezarı başında anıldı
13:41 Tarım işçilerini taşıyan araç kaza yaptı: 3 ölü, 12 yaralı
11:39 DEM Parti PM: Özgürlükçü yasal düzenlemeler yapılmalı
10:04 Abdullah Öcalan: Cumhuriyeti iki kritik kavşak bekliyor, ciddi olan kazanır
09:44 Sosyalist parti ve örgütlerden 'süreç' çalıştayı
09:29 Rojin Kabaiş haberimize erişim engelli
09:27 İsrail’in Gazze'ye saldırıları sürüyor: 63 Filistinli katledildi
09:19 MEBYA-DER Êlih Eşbaşkanı: Sürece rağmen taziyelere saldırı var
09:17 ÖHD Eş Genel Başkanı: Abdullah Öcalan'ın koşulları sürecin ruhuna uygun hale getirilmeli
09:16 Akademisyen Coşkun: Sürece özgü geçiş hukuku benimsenmeli
09:06 120'den 50 kiloya düşen hasta tutsak tahliye edilmiyor
09:04 Bakır, onların elinde yeniden hayat buluyor
09:04 'Kadına dönük şiddet İstanbul’dan Wan’a farklılaşabiliyor'
09:01 Akademisyen Yasemin Özgün: İktidarın adım atmaması süreci tıkıyor
09:00 29 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:23 Meteoroloji’den kar ve yağmur uyarısı
08:12 Gebze'de bina çöktü: Enkazda kalanlar var
28/10/2025
23:16 Tuncer Bakırhan: Cumhuriyetin 102. yılında: Nasıl birlikte yaşayacağız?
22:31 DEM Parti Kadın Meclisi'nden Hüda Kaya'ya verilen cezaya tepki
22:17 Sındırgı depreminde Manisa’da 83 yapı etkilendi
21:51 Konya'da yolcu otobüsünde yangın
21:46 Van Valiliği, 29 Ekim’i şarkıları yasaklanan Grup Yorum’un marşıyla kutladı
21:00 Ateşkese rağmen Netanyahu'dan yeni saldırı emri
20:56 Hüda Kaya hakkında tutuklama kararı
20:46 Gazeteci Hıdır Yıldız gözaltına alındı
20:28 Berçem Şaşmaz taziyesine kitlesel ziyaret
19:50 17 il için 'sarı kod' uyarısı
19:42 Kadınlardan 11. Yargı Paketi tepkisi: Yasaklara karşı birlikte duracağız
19:20 Gözaltındaki 24 öğrenci serbest bırakıldı
19:18 Muğla'da çocuk cenazesi bulundu
19:11 İşçiler direniyor: İrademizi teslim etmeyeceğiz
18:26 Hak savunucusu Halime Pejvak İran’da gözaltına alındı
18:16 CHP’li Enginyurt, hakkında taciz iddiaları olan Tekinoğlu'nu danışmanı yaptı
16:59 Emniyet müdürü şiddetten tutuklandı
16:55 Hacettepe öğrencilerine palalı saldırı protesto edildi
16:49 Eşref ve Mustafa Akyıldız için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
16:22 İhraç edilen emekçiler için çağrı: Tüm haklarıyla görevlerine iade edin
16:19 Gazeteci Aykol'un durumu kritik aşamada
16:06 ‘Çıplak aramaya sessiz kalmayacağız’
15:51 Emek ve Demokrasi Güçleri’nden Hacettepe Üniversitesi'ndeki ırkçı saldırıya tepki
15:07 İHD: İfade özgürlüğü yaşamsal bir öneme sahiptir
15:02 Roboskî İçin Adalet Girişimi: Barış için yüzleşme şart
15:00 ‘Ölene kadar tutsaklık ilkesi tutsakların yaşam hakkını engelliyor’
14:43 Kadın öğrencilere çıplak arama dayatmasında takipsizlik kararı
14:34 Haber-Sen TELE1'e kayyım atanmasını protesto etti
14:04 Katledilen Sevcan Demir için adalet ve duyarlılık çağrısı
14:03 Durdurma kararına rağmen geyik avı sürüyor
13:23 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 24 gözaltı
13:08 'Kuyu Tipi' cezaevlerine ilişkin açıklama: Tutsakların seslerini duyurun
13:00 Feminist filozof Eva Kittay’dan Abdullah Öcalan’ın çağrısına destek mesajı
12:58 DEM Parti, 11 yıl önce su baskınında yaşamını yitiren 18 işçiyi andı
12:29 Amed Barosu ‘süreç’ komisyonu kurdu
11:51 İki kentte ev baskınları: En az 15 gözaltı
11:37 Cemil Bayık: Entegrasyon yasaları bir an önce çıkarılmalı
11:22 'Eşit yurttaşlık temelinde hukuki, yasal ve idari düzenlemeler yapılmalı'
10:42 Özgür Basın'ın Mamoste'si: Kadri Kaya
10:11 İranlı Prof. Dr. Mansuran: Öcalan'ın paradigması yeni bir çağın başlangıcıdır
10:03 İzmir ve Manisa'da su baskınları
10:02 Mêrdîn Baro Başkanı: Güven için Meclis artık adım atmalı
09:57 'Ukrayna Savaşı Rusya'da iç dengeleri tetikleyebilir'
09:51 DBP'den 'süreç' için kapsamlı eylem planı
09:46 ‘Tecrit altında barış sürecinin işlemesi mümkün değil’
09:39 Türkdoğan: ‘Şiddet’ bahanesi kalmayan iktidar adım atmazsa teşhir olur
09:36 Hasta tutsak Çam günde 17 ilaçla hayata tutunuyor
09:34 EMEP Genel Başkanı: Taraflara eşit koşullarda görüşme şansı tanınmalı
09:31 DİSK Basın İş Genel Başkanı Dedeoğlu: Yüzde 95’lik medya gücü iktidara yetmiyor
09:31 Gabar Dağı’ndaki ağaç kıyımı Sêrt tarafına kaydırıldı
09:28 Koma Amed: Burada ilk güne döndük, Evdilmelik Şêx Bekir’i hissederek
09:13 Eğitim Sen Kadın Sekreteri: Cezasızlık çocuğa yönelik suçları yaygınlaştırıyor
09:03 Wan'da 21 ayda 2 bin 299 kadın ve çocuk hedef alındı!
09:02 Cumhuriyet’in 102’nci yılı: Tek güvence kadın kurtuluş hareketi
09:00 28 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:12 Dêrik Zeytin Festivali’nde binler buluştu
08:07 Adana'da bir kadın katledildi
27/10/2025
23:01 Balıkesir'de 6.1 büyüklüğünde deprem
22:20 BM'den PKK'nin kararına dair açıklama: Tüm taraflar iyi niyetle hareket etmeli
21:15 Süveyda’ya 12 kez dron saldırısı düzenlendi
21:11 Irkçı saldırıda yaralanan arkadaşları için hastaneye giden öğrencilere gözaltı
20:22 Papa 14. Leo Türkiye'ye geliyor
20:09 Türkiye 44 Eurofighter savaş uçağı alacak
20:02 Wan-Colemêrg yolunda kaza: 2 kişi hayatını kaybetti
19:28 KESK'ten Şık Makas işçilerine destek
18:48 TFF'de bahis skandalı
18:39 223 işçinin eylemi aylardır sürüyor
18:13 İsrail'in Gazze'ye saldırıları sürüyor
18:10 Tarsus'ta 26 öğrenci zehirlendi
17:58 İzBB'de 40 işçinin işine son verildi
17:55 Hakları gasp edilen işçiler ve sendika temsilcileri gözaltına alındı
17:52 Engin Baltaş, evli olduğu kadını katletti
17:48 Türkiye’den çekilme kararı nasıl alındı, bundan sonra hangi adımlar atılacak?
17:46 Tutsak yakını çocuğa çıplak arama dayatması
17:35 DBP Kadın Meclisi: Özgür bireyin varlık zemini demokratik komündür
17:23 Hacettepe Üniversitesi'nde ırkçı saldırı
16:17 Kadın Ormanı Projesi'nde 500 meşe fidanı dikildi
15:58 Gazeteci Hüseyin Aykol'un hayati riski devam ediyor
15:38 Halay videosu gerekçesiyle tutuklamaya tepki
15:35 DİSK-AR: Geniş tanımlı işsizlik 11 milyona ulaştı
15:25 Hol Kampı’ndan 840 kişi Irak’a gönderildi
15:15 Zozan Ayaz’ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:03 DFG: Barışın sesine sansür vurulamaz
14:21 Kurtulmuş: Fikirlerin konuşulduğu yeni bir döneme girilecek
14:06 Marmara için fırtına ve sağanak uyarısı
13:54 Siyasetçi Tepeli'nin tutukluluğuna itiraz edildi
13:30 Arjantin’de ara seçim: Trump'un müttefiki kazandı
13:09 ‘Merîwan ormanları tehlikede’
12:26 TÜİK’e göre işsizlik oranı Ağustos ayı ile aynı
11:50 İstanbul Adliyesi önünde silahla kendisini yaraladı
11:00 Tuncer Bakırhan: Sürecin ikinci aşaması hukuki adımlardır
Tülay Hatimoğulları: Atılan adım Cumhuriyeti demokratikleştirmek için fırsat
10:30 BUDO'nun 8 seferine fırtına iptali
10:28 Amed’li yurttaşlar: Kürt hareketi ve Abdullah Öcalan barışta net, devlet adım atmalı
10:03 Mehmet Bayrak: Cumhuriyetin içi demokrasi ile doldurulmalı, çözüm süreci hızlandırılmalı
09:29 ‘Satılıktır’ afişi örgütsel pankart sayılıp tutuklandı
09:27 Gazeteci Yurtsever: Fermuar sürekli Kürt tarafınca çekiliyor
09:22 SYKP Eş Genel Başkanı: İlk iş Kürtlerin kolektif haklarını tanımaktır
09:19 Eren Keskin: Asıl adım atması gereken devletin kendisidir
09:16 Ünsal: Abdullah Öcalan’ın koşulları bir müzakerecinin koşullarına evrilmeli
09:00 27 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:49 İmamoğlu, Yanardağ ve Özkan tutuklandı
26/10/2025
22:02 Amed Kitap Fuarı son buldu
20:22 Karadeniz'de 3,7 şiddetinde deprem meydana geldi
19:58 DAD Eş Genel Başkanı Kete: Barışın toplumsallaşması için devlet somut adım atmalı
19:55 Sultan Özcan: Demokratik cumhuriyetin yeniden inşası için fırsat
18:45 Amedspor-İstanbulspor maçı berabere bitti
18:43 Anatolia Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği açıldı
18:39 Kadınlar toplumu 11'inci Yargı Paketi'ne karşı durmaya çağırdı
17:29 Amedspor maçında dev Rojin Kabaiş dev kareografisi açıldı
16:55 Motokuryelerden Rojin Kabaiş için eylem
16:53 Koma Amed konserine katılanlar: Önderliğin özgürlüğü her şeyden önemli
16:21 Meral Danış Beştaş: Hukuk olmadan barış da demokrasi de inşa edilemez
16:09 HPG'li Deniz ve Sevgi'nin taziyelerine kitlesel ziyaret
16:08 Amed’de 4.0 büyüklüğünde deprem
16:01 'Trump'un barışı, Filistin halkını teslim almayı hedefliyor'
15:59 Canpolat: Öncelikli adım Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür
15:20 'PKK üzerine düşeni yapıyor, devletin adım atmaması kaygı verici'
15:13 Entübe edilen gazeteci Aykol'un hayati riski devam ediyor
15:06 HPG Komuta Konseyi’nden Devrim Palu: Koşullar yaratılırsa çekilme rahat yapılır
14:53 Tahmaz: Sürecin ihtiyacı olan yasalar çıkarılmalı
14:44 Tepkiler sonuç verdi: İran 5 Kürt tutsağın idam cezalarını kaldırdı
14:37 YJA Star'lı Revşen Kaçak ve Kevser Ren'in taziyelerine kitlesel ziyaret
14:35 Colemêrg’te 2 gencin şüpheli ölümü
14:22 Özgürlük Hareketi’nin tarihi adımı dünya basınında
14:19 Uçum: Geçiş süreci hukukuna uygun adımların atılacağı anlaşılıyor
14:15 Ekinci: Geri çekilme çatışmasızlığı güçlendiren stratejik bir yönelimdir
14:09 Akın Birdal: 'Umut hakkı'nın kullanılabilirliği artık açıklanmalı
13:53 Tarihi törende neler yaşandı?
13:40 İmralı Heyeti ve Erdoğan görüşmesi 30 Ekim'e ertelendi
13:31 Yüksel Genç: Demokratik bir Türkiye olanağı yakalanmıştır
12:59 Abdulkadir Güleç: Sürecin ruhuna uygun yasalar çıkartılmalı
Ekin Yeter: Demokratik entegrasyonla birlikte barış sağlanmalı
11:46 Kürt Özgürlük Hareketi’nden üçüncü geri çekilme kararı