WAN - Kadına yönelik şiddet son buluncaya dek mücadeleye devam edeceklerini söyleyen AKDAM Başkanı Dudu Büşra Maksutoğlu Karadeniz, kadın özgürlğünün cinsiyet eşitsizliği kalktığında mümkün olacağını belirtti. 

 

Adana Kadın Dayanışma Merkezi ve Sığınma Evi Derneği (AKDAM), 1998 yılında bir grup kadın tarafından kadına yönelik şiddetle mücadele etmek, farkındalık yaratmak için kuruldu. Patriyarkanın eril şiddetini teşhir etmek, sivil toplum örgütleriyle bu konuda etkin mücadele ediyor. Çalışmalarını yerel, bölgesel ve ulusal alanda sürdüren AKDAM yürüttüğü projelerle daha çok kadına ulaşmayı amaçlıyor.  “Kadının beyanı esastır” ilkesi ile merkezde hukuksal, psikolojik ve sosyal danışmanlık hizmetleri vermeye çalışan AKDAM, bu desteği gönüllülük esasıyla yerine getiriyor.

 

Mor Çatı Kadın Sığınakları ve Dayanışma Merkezleri Kurultayı’nın 28’inci Ara Kurultayı için Wan'a gelen AKDAM Başkanı Av. Dudu Büşra Maksutoğlu Karadeniz, “Kadınlara yönelik şiddet ve kadın erkek eşitliği sağlanıncaya dek mücadelemiz devam edecektir” dedi.

 

28 YILLIK DERNEK

 

Adana’da kadına şiddeti önlemek adına AKDAM’ın 28 yıldır kurulduğunu ifade eden Dudu Büşra Maksutoğlu Karadeniz, “Adana’da kadına şiddeti önlemek adına çalışma yürüten tek derneğiz. Şiddet mağduru kadınlara alanda, hukuki, psikolojik destek verip ilgili kurumlara yönlendirerek çalışmalar yürütüyoruz. Kadınların yaşadığı şiddetten uzak yerlere ve sığınma evlerine yerleşmelerini sağlıyoruz. Şiddeti önlemek adına çalışma yürütüyoruz” dedi.

 

'ŞİDDETE KARŞI ÇALIŞIYORUZ'

 

Erken yaşta evlendirilen kız çocuklarına dair çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Dudu Büşra Maksutoğlu Karadeniz, “Mülteci kadınların hakları içinde aynı şekilde çalışma yürüten bir derneğiz. Çünkü Adana çok kozmopolitik bir alan ve çok fazla göç alıyor. Bu karışıklıktan kaynaklıda hak ihlalleri çok fazla oluyor. Çocuk, kadın ve LGBT bireylere yönelik hak ihlalleri çok fazla oluyor. Bizler bunun önüne geçmek için faaliyet yürütüyoruz. ” diye belirtti. 

 

'EŞİTLİK ÇOCUKLUKTAN BAŞLAR'

 

Kadınlar için sığınaksız bir dünyanın, insanlara kadının haklarını öğretmek ve kadının da var olduğunu ifade etmekle mümkün olduğunun altını çizen Dudu Büşra Maksutoğlu Karadeniz, “Bizler her zaman her şeyin başının eğitim olduğunu savunuyoruz. Eğitimli bir bireyin zihniyeti değişir. Bir zihniyeti değiştirmenin de en öncü rolü erkek çocuklarının değişiminden geçer. Erkek çocukları cinsiyet eşitliğini anladığı vakit bizler şiddeti toplumda bitirebiliriz” dedi.

 

'MÜCADELE GERİ ADIM ATTIRIYOR'

 

Kadına şiddetin ve kadın hakları konusunda yapılan kurultay ve seminerlerin devlet ve iktidarlar üzerinde bir baskı yaratığını ifade eden Dudu Büşra Maksutoğlu Karadeniz, “Hak ihlallerine yönelik sürekli çalışmalar yapıyoruz. Kurultaylara 13 ilden bileşenlerimiz geliyor ve kadın hareketinin güçlü yapısını toplu, birlikte ve bir politika gösterdikçe devlet ve iktidar daha fazla sözümüzü dinliyor. Yapılan yasa tasarılarına karşı hemen faaliyete geçtiğimiz, politika geliştirdiğimizde iktidar çok olumsuz yasayı geri çekmek zorunda kalıyor; buna birçok defa şahit olduk” diye konuştu.

 

SIĞINMA EVLERİ TALEBİ 

 

Dudu Büşra Maksutoğlu Karadeniz, son olarak şunları söyledi: “Sığınma evlerini kadınlar çok tercih etmeyebiliyor. Belediyeye ait olmayan sığınma evlerinde 12 yaşından büyük erkek çocukları alınmıyor. Çocuklarından ayrılmak istemeyen kadınlar sığınma evlerine yerleşmek istemiyorlar. Sığınma evine giren kadının telefonla, çalışma ve dışarı hayatı ile bağlantısı kesilir. Böyle olunca da kadın hayatına devam edemez duruma geliyor. Ama kadın iş bulmak hayatını bir şekilde devam ettirmek istiyor. Bu yüzden kadınlar sığınma evlerini çok tercih etmiyor. Sayı olarak yetersiz, içerideki şartlar çok olumsuz değil, sığınma evleri şiddet gören kadınlar için önemli ve korunaklı yerlerdir. Ama sayı olarak azlar ve koşular sebebi ile kadınlar tercih etmiyor.”

 

MA / Ruken Polat - Özlem Yacan