Amed Barosu'ndan Kürt sorununa çözüm raporu

AMED - Amed Barosu’nun Kürt sorununun çözümüne dair hazırladığı raporda, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, kayyım, siyasi partilerin kapatılması, anadilde eğitim, koruculuk sistemi, tecrit ve tutsakların "umut hakkı"na dair birçok öneri yer aldı. 

Amed Barosu, “Türkiye'de Kürt meselesi bağlamında toplumsal barış için hukuki gereklilikler ve öneriler” raporunu açıkladı. Baro binasında yapılan basın toplantısında, baronun Kürt sorununun çözümü noktasında önerileri sıralandı. 
 
Toplantıda konuşan Amed Barosu Başkanı Nahit Eren, hukuki reformların Kürt sorununun çözümüne katkı sunacağına vurgu yaptı. Kürtlerin en temel haklarının dahi kısıtlandığına dikkati çeken Eren, Kürt meselesinin çözümünün tüm Türkiye'yi şekillendirecek bir dönüm noktası olacağını söyledi. Eren, "Bu çözüm ancak yeni bir anayasa ve kapsamlı yasal değişikliklerle mümkün" dedi. 
 
ÇÖZÜM İÇİN ATILMASI GEREKEN ADIMLAR 
 
Eren, son dönemlerde Kürtçeye dönük saldırılara işaret ederek, "Kürtçe stranlar eşliğinde halay çekilmesinden kaynaklı yersiz suçlamalarla oluşturulan yargı tehditleri, yaşanan tutuklamalar ve hükmedilen cezalar, kayyım politikası ve uygulamaları, Kürtçe trafik yer işaretlerine ilişkin idari engellemeler, Kürt meselesine ilişkin uygulanagelen inkar ve red politikalarını bizlere göstermektedir” diye kaydetti. 
 
Kürt sorununun temel bir insan hakkı sorunu olduğunu belirten Eren, temel haklarının güvence altına alınması, Kürt kimliğinin tanınması ve kültürünün yaşatılması için uluslarüstü insan hakları belgelerine uygun anayasal ve yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini kaydetti. 
 
Eren, “Anayasal vatandaşlık, anadilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi taleplerin karşılanması için hukuki değişikliklerle birlikte, uluslararası bir insan hakları standardının uygulamaya koyulması ve bir bütünen temel hakların hukuki güvenceye alındığı hukuk sisteminin oluşturulması gerekmektedir” dedi. 
 
'YENİ ANAYASA KAPSAYICI OLMALI’
 
Kürt sorununun kalıcı bir barışçıl çözümü için yeni anayasanın önemine değinen Eren, "Kürt meselesinin çözümü için yeni bir anayasa, toplumun tüm kesimlerini kapsayıcı, özgürlükçü ve demokratik bir temele dayanmalı. Türkiye’nin çok etnisiteli yapısını tanıyan ve bu nedenle herhangi bir etnik, dini ve ya mezhepsel kimliğe atıfta bulunmayan bir başlangıç bölümü; yine herhangi bir kimlik veya sınıfa dayanmayan kapsayıcı bir vatandaşlık tanımı ve demokratik yönetimi esas alan ademi-merkeziyetçi bir idari yapılanma olmalıdır” önerisinde bulundu. 
 
'TÜRKİYE VATANDAŞLIĞI' VURGUSU
 
Anayasanın ilk maddelerindeki "Türklük" vurgusunun Türkiye'nin çoğulcu yapısıyla bağdaşmadığını ifade eden Eren, anadilin hayatın her yerinde kullanılması gerektiğini dile getirdi. Türk vatandaşlığı yerine “Türkiye vatandaşlığı” ibaresinin yer alması gerektiğini belirten Eren, "Demokratik hukuk devletinde adaleti tesis etmekle görevli olan yargının, bağımsız, tarafsız ve hak temelli bir pratiğe sahip olması gerçek işlevine uygun biçimde çalışabilmesi için zorunludur” dedi. 
 
Yargı bağımsızlığının önemine değinen Eren, “Yargının bağımsızlığı ve yargıcın tarafsızlığı önündeki yapısal sorunların giderilmesi, keyfi yargı süreçlerine ilişkin önlemlerin alınması ile Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının uygulanması hususunda tedbirlerin alınması gerekir” dedi. Eren, Terörle Mücadele Kanunu'ndan kaynaklı yaşanan ihlallere dikkati çekerek, ilgili kanunun yürürlükten kaldırılması gerektiğini vurguladı. 
 
Eren, şunları söyledi: "Uluslararası mevzuat hükümlerine konulan çekinceler, anayasal ve yasal hükümler gözetildiğinde, kayyım uygulaması, hasta mahpuslar ve tecrit sorunu, yersiz yargı tehdidi ile temel hakların kullanımına yönelik engeller ve sınırlamalar yapısal nitelikte sorunların bulunduğunu göstermektedir. Türkiye’de muhalif olarak görülen kişileri hedef almak için araçsallaştırılan aşırı geniş terörle mücadele mevzuatını ve ilgili diğer yasalar, uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun hale getirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, temel haklara ilişkin hukuki güvenceler sağlanmadan kalıcı bir toplumsal barış sağlamak mümkün olmayacaktır. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü, etkili bir demokratikleşme ve hukuk perspektifi geliştirilip uygulanmadıkça bu adaletsizlik sarmalı hem artarak devam edecek hem de geçmişte yaşanan adaletsizlikler asla telafi edilemeyecektir.”
 
RAPOR VE ÖNERİLER
 
 
60 sayfalık raporda, "Uluslararası Politika Önerileri" yer aldı. Önerilerde, Türkiye'nin uluslararası sözleşmeler ve protokollerdeki çekincelerini kaldırması istendi. Raporda, "Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının 1991 tarihli yasanın kapsamı dışında bırakılan bütün hükümleri imzalanıp onaylanmalıdır. Bu hükümleri iç hukukun parçası haline getirmek için gerekli anayasal ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır” önerisine yer verildi. 
 
Yeni anayasada, “Türk milleti” ifadesinin “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları” olarak değiştirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Siyasi partilerin kapatılmasını öngören maddenin anayasadan çıkarılması istendi. 
 
Raporda, Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Can Atalay davalarına işaret edilerek, Etkin, şeffaf ve iyi işleyen bir yargı sisteminin temeli, insan haklarını koruma güvencesine sahip mevzuat hükümleri ile hakimlerin ve savcıların hak temelli yargı pratiğine dayanmaktadır. Yargı sisteminin, herkesin temel hak ve özgürlüklerine saygıyı adil ve bağımsız bir biçimde güvence altına alacak şekilde onarılması gerekir” diye belirtildi.  
 
YASAL DEĞİŞİKLİKLER 
 
Raporda, yasal değişikliklere dair kimi öneriler sıralandı. Raporda, insanlığa karşı suç kategorisine giren işkence ve kötü muamele, öldürme, yargısız infaz, faili meçhul, gözaltında kayıp gibi suçlarda zaman aşımının geçerli olmadığını belirten hükmün ilgili maddeye eklenmesi istendi. 
 
Şu değişiklikler raporda yer aldı: 
 
"* Türkiye, Zorla Kaybedilmeye Karşı Herkesin Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeyi ve Roma Statüsünü onaylamalıdır. 
 
* Yasadışı Örgüt Yöneticiliği veya Üyeliği Suçu (TCK 314/1-2. Madde) 3713 sayılı kanunun 2/1. Fıkrası ve 3. Maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 314. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları birlikte değerlendirilmelidir. “Suçun Tanımının Netleştirilmesi”, “Açıklık ve Belirlilik”, “Kanıt Standardı” getirilmelidir.
 
* Yasadışı Örgüt Üyesi Olmamakla Birlikte Örgüte Bilerek Ve İsteyerek Yardım Etme (TCK 220/7. Madde) maddesinin yürürlükten kaldırılmalıdır.
 
* Üye olmamakla birlikte Örgüt Adına Suç İşleme (314/3. Madde) maddesi de yürürlükten kaldırılmalıdır. 
 
* Madde 299 (Cumhurbaşkanına Hakaret),  Milleti, Devleti Aşağılama (TCK Madde 301) maddeleri kaldırılmalıdır. 
 
* TMK içinde yer alan 1. Madde, 2. Madde, 3, 4, 5, 6’ncı madde,  Madde 7/2 maddelerinin “muğlaklık” nedeniyle yürürlükten kaldırılmalıdır." 
 
'UMUT HAKKI KARARLARI UYGULANMALI'
 
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ölünceye kadar devam ettiği ve bu durumun "umut hakkı"na aykırı olduğu kaydedildi. Raporda, "(...) şartla salıverme süresinin 4’te 3 olacağı, bu kişilerin yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulacağına dair düzenleme umut hakkına, BM Mandela Kurallarına, Hukuk devleti ilkesine, korunması gereken hukuki yarar ve eşitlik ilkesine, ölçülülük ilkesine açıkça aykırıdır. Abdullah Öcalan, Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan açısından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olunmuştur. AİHM tarafından alınan kararlarda, umut hakkına işaret edip, sağlık nedeniyle salıverme ya da affın AİHM içtihatları bağlamında AİHS madde 3 ile uygun salıverilme umudu olarak değerlendirilemeyeceğini, Vinter v. Birleşik Krallık Kararına atfen cezanın gözden geçirilmesine dair herhangi bir usulü düzenlemenin yokluğunda AİHS m. 3 ihlalinin cezaya hükmedilmesi anında vuku bulacağı belirtilerek umut hakkı kapsamında, AİHS 3. Madde ihlaline karar verilmiştir. AİHM ilkeleri doğrultusunda Türk Hukuku’nda karşılık bulamayan 4 ilke; Cezanın Hukuken İndirilebilir Olması, Cezanın İnfazının Hükümlünün Resosyalizasyonuna ve Tehlikelilik Halinin Son Bulmasına Elverişli Olması, Cezanın Gözden Geçirilmesi Sürecinde Hükümlünün Usulü Güvencelere Sahip Olması, Cezanın Fiilen İndirilebilir Olması düzenlenmelidir" denildi.  
 
Raporda, adli suçlarla eşit bir infaz rejimi koşullarının oluşturulması, tecrit sonucunu doğuran infaz uygulamalarının kaldırılması, "umut hakkını" ihlal edici nitelikteki maddelerin yürürlükten kaldırılması, infaz ertelemesindeki ayrımcı düzenlemenin kaldırılması, Polis Vazife Salahiyet Kanunu’ndaki belirsizliklerin ortadan kaldırılması gibi taleplere yer verildi. 
 
TECRİT KALDIRILMALI
 
Cezaevlerindeki tecridin kaldırılması, tecrit cezasının mevzuattan çıkarılması, bu kurallara uygun olarak infaz kanunu, tüzüğü ve yönetmeliğin düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda şu öneriler sıralandı:
 
"* Mahpusların insan olmalarından kaynaklanan onur ve değerine saygı, 
 
* Tıp ve sağlık hizmetleri kurallarına uyulması, 
 
* Sağlık çalışanlarının rolü, 
 
* Mahpuslar ile ilgili tüm işkence veya insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezalandırma belirtilerinin veya iddialarının yanı sıra tüm gözaltı ölümlerinin soruşturulması, 
 
* Zor koşullar altındaki ülkeler göz önüne alınarak özgürlüğünden yoksun bırakılmış hassas grupların korunması ve özel ihtiyaçlarının karşılanması, 
 
* Kanuni temsile erişim hakkının sağlanması, 
 
* Şikayetlerin yapılabilmesi ve bağımsız denetimin gerçekleştirilebilmesi, 
 
* Ülkelerin BM Mandela Kurallarına uyumunun sağlanması, 
 
* BM Mandela Kurallarını uygulayacak hapishane personeli ve diğer personelin eğitiminin sağlanması, gerekir” denildi. Raporda, “5275 sayılı kanunda belirtilen disiplin cezaları ile ilgili düzenlemeler BM Mandela Kuraları gözetilerek yeniden düzenlenmeli, Hapishanelerdeki Tecrit Başta Olmak Üzere İnsan Onuruna Aykırı Tüm Uygulamalar Kaldırılmalı, mevzuat hükümleri insan hakları hukukuna uyarlanmalıdır.  3713 Sayılı TMK’nin 17/2. Maddesi yürürlükten kaldırılmalı, 5275 sayılı yasanın 48/4. Maddesine göre iyi hal süreleri gözetilerek, şartlı salıverilme kararları alınmalıdır."
 
HASTA TUTSAKLAR 
 
Raporun hasta tutsaklara dair bölümünde, infaz erteleme için gerekli sağlık raporları için tam teşekküllü sağlık kuruluşlarından alınan raporların yeterli olacağı yönünde düzenleme yapılması istendi. "Toplum güvenliği bakımından tehlikeli" kriterinin ilgili kanunun maddesinden çıkarılması gerektiği vurgulandı. İdare ve Gözlem Kurullarının keyfi kararlarına karşı temel hakların korunmasına dair yasal güvencenin sağlanması gerektiği belirtildi. 
 
OHAL VE KHK'LER 
 
Olağanüstü Hal (OHAL) kanunu nedeniyle temel hak ve özgürlüklerin keyfi biçimde askıya alındığına dikkati çekilen raporda, OHAL ve OHAL KHK’lerinin kaldırılması gerektiği ifade edildi. Yine kayyım atamaya gerekçe yapılan maddelerin kaldırılması istendi.
 
Geçici köy koruculuğuna dair, "Geçici ve gönüllü bütün köy korucuları görevden alınmalı, ivedilikle silahsızlandırılmalıdır. Suç işlemiş olan korucuların yargılanmasını sağlayacak gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Suç işlememiş korucuların yaşı gelmiş olanlarının derhal emekliye ayrılmaları, diğerlerinin ise güvenlik, eğitim gibi hassas sektörler dışındaki kamu sektörlerinde istihdamlarını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır” ifadelerine yer verildi. 
 
SİYASİ PARTİLER KANUNU 
 
Siyasi Partiler Kanunu’na da atıfta bulunulan raporda, “Kürt Sorununun demokratik çözümü için öncelikle Kürt seçmen ve siyasetçilerin demokratik hayata katılma hakları tanınmalı ve kullanılır hale getirilmelidir. Bu amaçla:  81. maddenin tamamı kaldırılmalıdır. Siyasi Partiler Kanununun 101. maddesi yeniden düzenlenerek siyasi partilerin kapatılması, AİHM içtihadı ile Venedik kriterleri ışığında zorlaştırılmalıdır. Buna göre, sadece şiddet kullanımını açıkça savunan veya şiddete başvuran partilerin kapatılması öngörülmelidir. 1982 Anayasasından önce uygulanmayan ve toplumun siyasi iradesinin parlamentoya yansımasını engelleyecek derecede yüksek olan seçim barajı,  yüzde 5’e indirilmelidir.  Bütün siyasi partilerin, büyüklüklerine ve aldıkları oyların oranına bakılmaksızın, hazineden yüzde 3 oranında yardım almaları sağlanmalıdır. Önerilen bu iki düzenleme, Anayasaya eklenecek hükümlerle anayasal güvence altına alınmalıdır" denildi. 
 
ANADİLDE EĞİTİM 
 
Raporda, anadilde eğitim vurgusu öne çıktı. Raporda, “Milli Eğitim Temel Kanununda yapılacak bir değişiklikle, anadili Türkçe olmayan çocukların okul öncesi eğitimi anadillerinde yapmaları sağlanmalıdır. Farklı dillerde anadilde eğitim için yasal altyapının oluşturulması ve hukuk metinlerinde yeknesaklığın sağlanması için önlemler alınmalıdır” önerileriyle dil konusuna değinildi. Harf Kanunu’nda Türkçede olmayan harflerin kullanımı önündeki yasal engeller ile TCK’nın 222’nci maddesinde yer alan cezai müeyyidelerin kaldırılmasının önerildiği raporda, “Bu amaçla: Harf Kanunu’nun 2. ve 4. maddeleri kaldırılmalıdır. TCK’nın 222. maddesi kaldırılmalıdır .Madde 1’de Türkçe zorunluluğunun yanında ikinci ve sonraki seçenekler olarak farklı dillerin kullanılabileceğine ilişkin değişiklikler yapılmalıdır” diye kaydedildi. 
 
‘SOYADI KANUNU’
 
Raporda Soyadı Kanunu’na ilişkin, “Soyadı Kanunu’nun 3. maddesinde yer alan ‘aşiret ve yabancı ırk ve millet isimleriyle’ ifadesi kaldırılmalıdır. Soyadı Kanunu’nun 6. maddesinde, soyadı seçiminde idareye verilen tasarruf yetkisi kaldırılmalıdır. Soyadı Tüzüğü’nün 5, 7 ve 8 numaralı maddeleri kaldırılmalıdır” önerisine yer verildi. 
 
'KÜRT MESELESİ ÇÖZÜLMELİ'
 
Raporun sonuç bölümünde, şu ifadelere yer verildi: “Kürt meselesini doğuran asıl unsur, 100 yıllık dönemde Cumhuriyet’in farklı etnik unsurlarını, asimilasyondan entegrasyona uzanan dönüştürme süreci, Kürtlerin etnik ve siyasi kimlikleriyle varlıklarını sürdürmeye izin vermemesi oluşturmaktadır.  Anayasa’nın başlangıç bölümü dahil olmak üzere bütününde Türk etnik kimliğine vurgu hâkimdir. Bu vurgu anayasa metni boyunca sıkça tekrarlanan ‘Türk vatanı ve milleti, yüce Türk devleti, Türk milleti Türk dili, Türk kültürü’ gibi ifadelerle kendisini göstermektedir. Bu dil farklı etnik kökene mensup insanlardan oluşan Türkiye toplumunun çoğulcu yapısı ile bağdaşmamaktadır.
 
Toplumsal hayatın farklı alanlarını düzenleyen çok sayıda yasada Türk etnik kimliğine referans ve vurgu içeren hükümler yer almaktadır. Bu durum, Türk etnik kimliğine mensup olmayan Kürt ve diğer vatandaşları dışlamaktadır. Anayasal vatandaşlık, anadilde eğitim, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gibi taleplerin karşılanması için hukuki değişikliklerle birlikte, uluslararası bir insan hakları standardının uygulamaya koyulması ve temel hakların hukuki güvenceye alındığı hukuk sisteminin oluşturulması gerekmektedir. 
 
YARGI TEHDİDİ KALDIRILMALI
 
Türkiye'de insan haklarının durumu son 40 yılda önemli ölçüde kötüye gitmiştir. Terörle mücadele yasaları ve güvenlik önlemleri, Kürt kimliği, dili ve kültürüne yönelik son dönemde yaşanan saldırılarda yargı araçsallaştırılmakta, toplumun muhalif kesimlerini kriminalize etme ve meşru çalışmalarını ‘anayasal düzene tehdit’ olarak nitelendirmek için kasıtlı olarak kötüye kullanılmakta ve yurttaşlar yargı tehdidi ile cezalandırılmaktadır. Türkiye’de muhalif olarak görülen kişileri hedef almak için araçsallaştırılan aşırı geniş terörle mücadele mevzuatını ve ilgili diğer yasalar, uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun hale getirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, temel haklara ilişkin hukuki güvenceler sağlanmadan kalıcı bir toplumsal barış sağlamak mümkün olmayacaktır. Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümü, etkili bir demokratikleşme ve hukuk perspektifi geliştirilip uygulanmadıkça bu adaletsizlik sarmalı hem artarak devam edecek hem de geçmişte yaşanan adaletsizlikler asla telafi edilemeyecektir.”
 
 

Diğer başlıklar

16/09/2025
23:27 Bayrampaşa Belediyesi Başkanı dahil 20 kişi tutuklandı
23:05 DEM Parti'li Çandar: Demirtaş ve Mızraklı serbest bırakılmalı
22:13 İngiliz sendikalarından Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan çağrısı
22:07 KESK'ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava
21:06 Kalkan: Çözüm Önder Apo’nun özgürlüğüyle gelişir
20:54 Mersin ve Amed’de ilçe ilçe ‘umut hakkı’ yürüyüşüne çağrı
20:36 DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması
19:44 İran rejimi 16 günde 126 insanı idam etti
19:41 Direnişteki işçilerden destek çağrısı
19:20 UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor
19:15 Kayyım atanan belediye eşbaşkanlarından ‘Barış için imza standı’na ziyaret
19:10 Adana’dan Akbelen’e destek: 7554 sayılı yasa iptal edilmeli
18:14 Kadınlar Jîna Emînî için alanlarda: Jin jiyan azadî
17:32 Trump'tan Hamas'a: Tüm rehineleri hemen serbest bırakın
17:23 Wan’nın tüm ilçelerinde 'umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
16:54 İran Konsolosluğu önünde Jîna Emînî anması: Özgür yaşamı inşa edeceğiz
16:53 BES'ten TİS kararlarına karşı imza kampanyası
16:42 'Öcalan'ın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür'
16:18 HDK soruşturmasında beraat ve ‘kovuşturmanın durması’ kararı
16:10 Mezopotamya Su Forumu Amed'de gerçekleştirilecek
15:26 ‘Özgürlük felsefesi dünyaya yayıldı’
15:20 Yandaş medyanın Pınar Aydınlar manipülasyonu
15:18 Tevriz Dora davası 10 Şubat’ta ertelendi
15:04 Kadın derneklerinden AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
15:00 Türkiye futbolunda ilk: Formada Kürtçe slogan yer aldı
14:18 Wan'da yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
14:10 Gazi Yaşargil'de sağlıkçılara dönük şiddet protesto edildi
14:07 Sûrfest programı belli oldu
13:49 Seqiz'da 'Jîna Emînî' grevi
13:39 Erdoğan: Süreç ivme kazanıyor
13:29 ÖHD'den Meclis'e çağrı: Kürtçeyi resmi statüye kavuşturun
13:25 Tutsaklara kitap engeli: Kurum güvenliğini bozabilir
13:24 ‘Jin, jiyan, azadî özgür bir yaşamın manifestosu’
12:51 İran'ın rejiminin 'affı' siyasi tutsakları kapsamayacak
12:47 Suriye’de 16 günde 13 sivil hayatını kaybetti
12:16 Filistin’den Gazze için uluslararası topluma çağrı
11:40 ‘Jîna Emînî’nin mücadelesi kadınlara rehberlik etti’
11:18 Borsa İstanbul'da operasyon: 14 gözaltı
11:06 Meksikalı kadınlardan ‘umut hakkı’ için eylem
11:00 Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Şoygu Bağdat’ta
10:31 Bakanlar Komitesi'ne mektup: 'Umut hakkı'nda net sinyal ver
10:00 Yürüyüşe katılım çağrısı: Barışın yolu Öcalan'ın özgürlüğünden geçer
09:58 Rojava'dan kadınlara: Devrim ruhunu diri tutalım
09:43 Yazar Gezer: Devletli düşünme geleneğine karşı ‘Xwebûn’ bir kırılma yaratıyor
09:08 AK önünde eylem: 'Umut hakkı'nı uygulayın
09:06 Dêrsim'de deprem, heyelan ve taşkın riski
09:06 Gabar Dağı'nda yeni tehdit: 114 sondaj kuyusu açılıyor
09:05 Gilî Dağ'da çöp sorunu
09:04 Jîna Emînî’nin ardından: Kadın özgürleşmeden erkeğin özgürleşemeyeceği anlaşıldı
09:03 'Umut hakkı' tanınmayan ağır hasta tutsağın babası: Bu bize de işkence
09:02 Amed'deki yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:01 Mızraklı’nın tahliyesine engelin gerekçesi: Örgütten ayrılmadı!
09:00 KJAR koordinasyon üyesi: Rojhilat ve İran'da yeni bir mücadele çizgisi var
09:00 16 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:50 Yazar, şair ve sanatçılardan Nesimi Aday için çağrı
08:34 İsrail Gazze'ye kara harekatı başlattı
08:14 Amed’de ilçe ilçe 'umut hakkı' yürüyüşü çalışması
15/09/2025
23:23 İzmir'de 5 ESP'li tutuklandı
22:43 İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi sonuç bildirgesi yayımlandı
21:44 Pınar Aydınlar'a bir ceza bir de beraat talebi YENİLENDİ
21:27 5’inci Suriye Forumu sonuç bildirgesiyle sona erdi
20:49 'Kara para' soruşturmasında adı geçen Tekdağ serbest
19:53 Avukatlar İmralı'dan döndü
19:43 ‘Zeytinlikler termik santrallere kömür olacak’
19:37 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eylemi 47’nci gününde
19:30 Erdoğan Şara ile Katar'da bir araya geldi
19:00 Çin: ABD diğer ülkelerin egemenliğini ihlal ediyor
18:55 Wan'da 'Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz' kampanyası başlatıldı
18:50 'Umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
18:36 NADA: Kadınlara yönelik soykırımı durdurmak için sesimizi yükseltelim
18:29 Kartalkaya davasında 'olası kastla öldürmek' suçundan ceza istendi
18:20 HSK olağanüstü toplantısını erteledi
18:17 Gazze'de 3 gazeteci daha katledildi
18:11 Amed'de şüpheli kadın ölümü
18:07 Dêrsim’de 'barış için imza' standı
18:00 6 mahalleye 8 saat su verilmeyecek
16:32 5. Suriye Forumu: Özerk Yönetim başarısını kanıtladı
16:06 Nergis Muhammedi: Jin, jiyan azadî hareketinden intikam almak istiyorlar
16:02 Erzingan’a görüşe giden aile kaza geçirdi
15:43 Şemrex’te Kadın Yaşam Merkezi yeniden hayata geçiyor
15:17 DEM Parti’den aileler arasında yaşanan kavgalara karşı çağrı
14:57 Wan'da 17 Eylül'deki yürüyüş için bildiri dağıtıldı
14:55 ‘Gölgede Kalan’ yarışmasına başvurular sürüyor
14:45 Êlih'teki silahlı saldırıda 24 gözaltı
14:12 ÖHD’den Osmaniye ve Tokat cezaevi raporu: Tahliyeler kurul kararlarıyla engelleniyor
13:39 Asgari ücret açlık sınırının yüzde 68 altında kaldı
13:35 Adana'da 3 polis görevden uzaklaştırıldı
13:29 Amedliler: Komisyon Abdullah Öcalan'ı dinlemeli
13:19 3 kentte ‘umut hakkı’ yürüyüşü düzenlenecek
13:13 BTK’den Xelfetî kayyımı haberine erişim engeli
12:53 Komisyon bu hafta akademisyen, dernek ve vakıfları dinleyecek
12:52 Akbelen’de zeytinliklerin kesilmesine karşı eylem: 4 gözaltı
12:12 İstanbul'da ulaşım zammı başladı
11:49 ESP'den adliye önünde gözaltı protestosu
11:44 Kurultay Davası ertelendi: Savaş’ın avukatı Kılıçdaroğlu’nun kayyım olmasını talep etti
11:43 KNK: ‘Jin, jiyan, azadî’ özgürlük ve değişimin küresel meşalesi oldu
11:13 Nefret cinayetinde mütalaa bekleniyor
11:00 39 kadından AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
10:57 Mûş'tan 'umut hakkı' uygulansın çağrısı
10:25 CHP kurultay davası başladı
09:18 HKP Genel Başkanı Ankut gözaltına alındı
09:17 Mûş Belediyesi 'Kadın Dostu Kentler' projesine seçildi
09:16 ÖHD'li Kahraman: 'Umut hakkı' pazarlık konusu yapılamaz
09:15 Yüksek Güvenlikli ve S tipi cezaevlerinde tecrit çok boyutlu sürüyor
09:13 Kürt kültüründe ‘moda’ tehdidi: Kiras ve fistanlar özünden koparılıyor
09:10 Mezarlıklara saldırılar 'Hey Hawar'la belgeselleşti
09:08 Erol İmralı'daki son görüşmeyi anlattı: Süreç ikinci aşamaya evrilmeli, 'ara dönem yasaları' çıkarılmalı
09:04 'Jin, jiyan, azadî' direnişi sonrası İran: Kadınlar beklemiyor, inşa ediyor
09:02 Bakanlar Komitesi 'umut hakkı' için toplanıyor: Ara karar bekleniyor
09:00 15 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
09:00 Avukatlar İmralı’ya doğru yola çıktı
07:50 Êlih'te silahlı saldırı: Anne, baba ve 2 çocukları katledildi
14/09/2025
23:42 Arap aşiretleri Abdullah Öcalan'ın mesajını aldı
21:59 Özerk Yönetim: Suriye’nin birliğini sağlamanın tek yolu diyalogdur
21:30 Kültür ve Sanat Günleri son buldu
21:18 Amedspor sahasında galip geldi
21:00 'AbdullahOcalanRightToHope' tagı: Umut hakkı derhal uygulansın
20:43 29 yıldan sonra tahliye edildi: Hepimiz tahliye olmadan özgür değiliz
17:44 Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ çağrısı
17:10 Filistin ile Dayanışma Platformu: SUMUD filosunu koruyun
15:59 Tahliye olan Arslan: Önderlik özgürleşmeden mücadele bitmez
15:00 Belucilerin zorla kaybettirmelere karşı eylemi 3'üncü ayında
14:46 Mêrdîn'de akrabalar arasında kavga: 4 yaralı
14:28 Genel-İş Riha'da kongreye gitti: İşçiler süreci sahiplenmeli
14:18 Çocuk hakları örgütlerinden Şerife Muhammedi için çağrı
14:09 Birçok kentte ‘umut hakkı’ eylemi: AİHM kararlarına uymaya çağırıyoruz
13:34 Mêrdîn’de TUHAD-FED kuruldu
13:10 Öcalan’dan Arap aşiretlerine mektup: Tarihi kardeşlik için herkes birlikte çalışmalı
12:14 QSD: Dêrazor'da Şam hükümetine bağlı grup güçlerimize saldırdı
11:49 BİSAM raporu: Açlık sınırı asgari ücreti geçti
11:32 Nobel Barış Ödüllü Jody Williams: Türkiye sürece uygun adımları atmak zorunda
11:23 IPPNW İsviçre’den ‘umut hakkı’ mektubu: Derhal uygulanmalı
10:30 Dêrazor'da DAİŞ hücresine operasyon: 8 gözaltı
10:22 Rojava’da yeni eğitim öğretim yılı ders zili çaldı
09:15 Av. Güneş: Öcalan bu devletin son şansıdır
09:04 Jin dergi 'jin, jiyan, azadî' direnişini kapağına taşıdı
09:02 134 günlük direnişten sonra gelen Kobanê zaferi halklara ilham oldu
09:01 Kriz ve kuraklığın etkisi kış hazırlıklarına da yansıdı
09:00 Xurs Vadisi’nde kuraklık çanları çalıyor
08:59 ‘Toplumsal dönüşümle kadına yönelik şiddetin önüne geçilebilir’
08:58 Kaz Dağları’ndan Besta’ya: Doğayı birlikte özgürleştirebiliriz
08:57 Konsey 'umut hakkı'nı görüşecek: Son raddedeyiz, adım atılmalı
08:57 Duvarların ardında direniş: İlk eylem kadın koğuşunda başladı
08:56 14 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:40 Meteoroloji: 5 kentte sağanak yağış bekleniyor
07:00 Üniversitenin talebiyle Rojin Kabaiş paylaşımları erişime engellendi
13/09/2025
22:23 Qovanciyan’da barış şöleni: Onurlu ve özgür bir yaşamın eşiğindeyiz
21:44 ÖHD’den çağrı: Umut Hakkı Derhal uygulansın
21:25 Amed Kültür ve Sanat Günleri sürüyor
20:56 Bern’de ‘iklim adaleti’ talebi