Bakırhan: Güçlü örgütlenme ile güçlü parti olabiliriz

ANKARA - Partisinin örgütlenme konferansında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Narin Güran cinayetinde yaşananlara dikkat çekerek, “Bizim toplumu savunmak şiarıyla örgütlü olmadığımız yerde devlet işte böyle çürümeyi, kirliliği örgütler” dedi.  

 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) birinci Merkezi Örgütlenme Konferansı, “Özgürlük için örgütleniyoruz” şiarıyla İnşaat Mühendisleri Odası’nda (İMO) başladı. Konferans salonuna, “Jin jiyan azadî”, “Dilimiz onurumuzdur” ve “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” yazılı pankartlar asıldı.
 
Konferansa DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın yanı sıra çok sayıda milletvekilli de katıldı.
Konferans divanın oluşumu ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Daha sonra divan adına söz alan Elif Bulut, DEM Partinin Kurdistan’da öncü, Türkiye’de ise ana muhalefet partisi olduklarını ifade etti. DEM Partinin bir paradigmasının olduğunu ve bu paradigmanın doğa talanına, yoksulluğa, çocuk şiddetine ve pek çok sorun ile birlikte mücadele etmeyi hedeflediğini dile getiren Bulut, aynı zamanda adalet, barış ve demokrasi mücadelesi de yürüttüklerini ifade etti.
 
TARİHSEL BİR KONFERANS
 
Bulut, “Nasıl bir yol açacağız, tarihsel görevimizi nasıl yerine getireceğiz? Bu konferansta bunun yol ve yöntemlerini konuşacağız. Kadınların olmadığı, kadın siyasetin olmadığı yer şey eksik ve yarım kalır. İki gün boyunca tartıştık ve güçlü kararlar aldık. Bu gün burada da alacağımız kararları halklar ile daha da büyüteceğiz. Tarihsel önemi olan bir konferans yapıyoruz. Bu bilinçle hareket edeceğiz” diye kaydetti.
 
EZİLENLERİN UMUDU
 
Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, konferansta alınacak kararların önümüzdeki dönemde partilerinin yol hattını belirleyeceğini söyledi. DEM Parti'nin halkların ve emekçilerin tek umudu olduğunu ifade eden Bakırhan, “Bunu Konferansımızı yaptığımız için söylemiyorum. Türkiye'deki mevcut tabloyu, mevcut ikili bloğun Türkiye halkları ve geleceği konusunda ortaya koyduğu iradeye bakarak söylüyorum. Bu zemin değerli ve kıymetli bir zemindir. Bunun için Türkiye halkları, Türkiye emekçileri, Türkiye ezilenleri partimizi büyük bir umut olarak görüyor. Partimizin umut olduğu bu süreçte en başta bu salonda bulunan delegasyona çok büyük sorumluluk ve görevler düşüyor” dedi.
 
‘GÜÇLÜ ÖRGÜTLENME GÜÇLÜ ÖRGÜT’
 
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de halkların ve emekçilerin umudu olan bu zemini başarıyla ulaştırmak için her birimize çok büyük görev sorumluluklar düşüyor. Eminim bu konferans sonrasında bu görev ve sorumluluklarımızı tekrar bu salonda tartışarak çok önemli kararlaşmalara giderek bu tarihi misyonumuzu yerine getirmek için büyük bir çaba ve mücadele içinde olacağımız. Tarihi misyonu yerine getirmenin en önemli en öncelikli görevlerinden birisi güçlü bir örgütlenme ve örgüttür. Güçlü bir örgütlenmesi olmayan hiçbir siyasi hareketin partini bu siyasette ortaya çıkan bu tarihi zemini ve fırsatı yerine getirmemek düşünülemez. Bu konferansta arkadaşlarımız bu tarihi sınavla karşı karşıya olduğumuz süreçte üzerine düşen görev sorumlulukları yerine getirecektir. Siz de çok iyi biliyorsunuz örgütlenmesi güçlü olmayan bir parti parti değildir. Herkesin sözü örgütü kadardır. Örgütü güçlü olan partinin sözü de sesi karşılık bulur onun için örgütlenme konferansları önemlidir. Onun için yerellerde günlerce toplantılar yaptık yerel konferanslar yaptı.
 
‘HANGİ DÜZEYDE BİR ARAYA GELDİĞİMİZ İLE ÖLÇÜLÜR’
 
Bizim için örgütsel başarı sadece seçimlerde aldığımız başarı değildir. Bizim için milletvekili sayısı, almış olduğumuz belediyeler ve seçilmiş zeminler tek başına başarının göstergesi değildir. Başarı, halk ile hangi düzeyde bir araya geldiğimiz sorusunu sormakla başlar. İstediğimiz örgütlü toplumu kurabildik mi sorusuyla devam eder. Yine halkın toplumsal taleplerini yerine getirecek mekanizmaları zamanında kurduk mu ona uygun mekanizmalar oluşturduk mu sorusunu sormakla devam eder. Yine halka hizmet eden bir vekil profilimiz var mı ? Halkımızın mücadelesine layık belediye eşbaşkan duruşu var m? Halka layık olacak bir örgütsel duruşumuz var mı gibi soruları çoğaltabiliriz. Bu soruların tamamına verilecek bir cevabımız var. Buna uygun duruşumuz, mücadelemiz ve örgütlenmemiz vardır. Ama yeterli mi değil mi? Değildir.
 
SAHA ÖNEMLİDİR 
 
İşte bu konferanslarda yetersiz olarak gördüğümüz bu örgütlenmemizi büyütme, güçlendirme, bu tarihi süreçte halklarımıza layık olacak bir güçte mücadele azminde bir örgüt yaratmak için bir araya geldik. Bu tarihi kritik süreçte kağıt üzerindeki hamlelerle sık sık yapılan toplantılarla başaramayız. Toplantılar yaptığımız hamleler çok kıymetlidir, önemlidir ama esas başarı sahadaki örgütlenme ve gücümüz. Sahadaki örgütlenmemizi büyütüp güçlendireceğimize eminim. Bunun için bir araya geldik. 
 
‘OLMADIĞIMIZ YERDE DEVLET VAR’
 
Son günlerde Narin cinayeti Türkiye’de tartışılmaya başladı. Hep beraber izliyoruz. Meselenin birçok boyutu var. Partimiz ilk günden beri Narin cinayetini bütün yönleriyle takip ediyor. Doğru bir şekilde ilerlemesi için de elinden gelen bütün çabayı vekilleriyle, örgütüyle birlikte harekete geçirmeye çalışıyor. Narin cinayeti en çok bizi, bu delegasyonu, bu salonu ilgilendiriyor. Narin cinayeti aslında örgütleme konferansı yaptığımızı bugünlerde bizlere çok büyük dersler ödevler ve görevler veriyor. Biz nasıl başladık mücadelemize, örgütlenmemize. Her platformda toplumu savunma şiarını dile getirdik. İşte Narin cinayetinde toplumu savunmanın ne anlama geldiğini bir kez daha gördük. Narin’in katledildiği köyde tam bir devlet projesi, devlet prototipi hayata geçiriliyor. Örgütsüz kalan bir toplumda böylesine bir cinayetin nasıl işlendiğini izledik. Devletin örgütlendiği bir toplumda böylesine kirli, çürümeye başlamış cinayetler işleniyor. Devletin önderlik ettiği toplum işte Tavşantepe köyüdür.
 
Bizim olmadığımız, toplumu savunmak şiarıyla örgütlü olmadığımız yerde devlet işte böyle çürümeyi, kirliliği, kendisini örgütler. Bizim olmadığımız yerde bu tür zeminler karanlık yapılara, paramiliter güçlere devlet tarafından açılıyor.  
 
NARİN CİNAYETİ
 
Biz ahlaki politik toplumu savunuyoruz. Bunun mücadelesini yürütüyoruz. Bizi karşımızda bu sistem bu devletle toplumu çürütmeye çalışıyor. İşte Tavşantepe köyündeki devletin pratiği bunun en iyi göstergesidir. Bizim olmadığımız, bizim örgütlü olmadığımız zeminde işte toplumun inancını, dinini istismar eden yapılar büyür ve gelişir. Açık söylüyorum o köy elbirliği ile Narin cinayetini işledi. O köy elbirliği ile örgütlüdür, o örgütlülük Narin cinayetini işledi. Oranın örgütlülüğü bizim bahsettiğimiz örgütlülük değil, kötü örgütlülük dediğimiz örgütlenmelerden biridir. İşte devletin örgütlülüğü tam da böyledir, ahlaki politik toplum toplumu savunan, toplumun taleplerini gerçekleştirmek için örgütlenmek isteyen bizleri oradan çekerek o karanlık yapıların orada örgütlenmesini sağlıyor. Onun için diyorum Narin cinayeti bizi ilgilendiriyor.
 
NEYİ GİZLİYOR
 
Çocuk cinayetinin altında devlet, iktidar mensupları, iktidarın milletvekilleri, bürokrasi, taşeron güçler, oradaki karanlık odaklar tamamıyla altında kaldı. Narin’i katlettiler, gizlediler, gömdüler şimdi yetmiyor cinayetin açığa çıkması gereken bilgileri, belgeleri manipüle etmeye çalışıyor. Devletin kolluğu, istihbaratı, jandarmasıyla, uzman kriminal ekipleriyle günlerdir çalıştığı bu köyde faillerin açığa çıkarılmaması neyi gizliyor, neyi örtüyor? Bu soruyu sık sık sormak gerekiyor.
 
KILIÇA DEĞİL ÜÇÜNCÜ YOLA İHTİYAÇ VAR
 
Siz de takip ediyorsunuz Narin cinayeti ile birlikte Türkiye’de bir tarafta Mustafa Kemal’in askerleri diye kılıç çekenleri görüyoruz, öte yandan da Erdoğan’ın askerleriyiz diyen iki tarafın da kılıç çektiği bir süreci görüyoruz. Türkiye halklarının ne askerin kılıcına ne Erdoğan’ın savaş kılıcına ihtiyacı yok. Bunu defalarca dile getirdik. Bu halkın barışa, demokrasiye, insanca yaşama ve özgürlüğe ihtiyacı var. 3’üncü Yol’a ihtiyacı var yani bize ihtiyacı var. Asker kılıcından rahatsız olan bir Erdoğan görüyoruz. Madem asker kılıcından rahatsızsın o zaman 22 yıldır kılıcın keskin ucunu niye Türkiye halklarına gösteriyorsun sorusunu Erdoğan’a soruyoruz. Yine muhalif olana, itiraz edene kılıç sallayan, kılıç gösteren sizler değil misiniz?
 
HER İKİ KILICA DA KARŞI ÇIKIYORUZ
 
Muhalifi, itiraz edeni, Kürdü, hakkını hukukunu arayan emekçiyi düşman gören o keskin kılıcı 22 yıldır sallayanların bu kılıçtan rahatsız olduklarına inanmıyoruz. Başta Kürtler, emekçiler, ezilenler, Türkiye’nin sol ve sosyalist güçleri ne askerin kılıcına ne Erdoğan’ın savaş kılıcına asla izin vermez. Biz bu her iki kılıca da karşı çıkıyoruz. Biz hem askeri vesayete hem de Erdoğan'ın savaş kılıcına karşıyız, izin vermeyeceğiz. Bu iki kılıcını Türkiye halklarına bir yararı olmadığını biliyor, hem askeri hem de siyasi vesayete karşı çıkıyoruz.
 
‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
 
Açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yeterince kılıç gördük. Kılıç sahipleri yeteri kadar bu ülkeyi yönettiler. Kılıçların ülkeyi dönemlerde Türkiye halkları büyük zulüm gördü, yoksulluk gördük, büyük işkence gördü. Şimdi o kılıçlardan dersler çıkarmak yerine tekrar kılıçlar çekilmiş, Türkiye gündemi manipüle edilerek o kılıçlarla bizi uğraştırmaya çalışıyorlar. Ülkenin bütün kurumları büyük bir çürüme ve kriz yaşıyor, kimse bu çürümeyi, krizi tartışmıyor var yok askerin kılıcı, Erdoğan'ın savaş kılıcı tartışılıyor. Herkes görev ve sorumluluklarını yerine getirsin. Kılıç çürümenin, yoksulluğun göstergesidir. Kılıç demokrasi ve özgürlüklerin olmamasının göstergesidir. Onun için artık bu kılıç dönemi kapanmalıdır. Defalarca bu toplum bu kılıçlı dönemleri yaşadı. Bir daha yaşamak istemiyor. En başta da biz ne askerin kılıcına ne bu zulüm politikalarına, zulüm kılıcına boyun eğmeyeceğimizi belirtmek istiyorum.
 
‘HER İKİ KILIÇ KARŞISINDA ÖRGÜTLENMELİYİZ’
 
Devlet içerisindeki çetelerdir. Her iki kılıç da toplumumuzu geriye götürür. Her iki kılıç karşısında da örgütlenmeliyiz, halklarımızı duyarlı bir hale getirmeliyiz. Bir daha bu toprakların, bu coğrafyaların kılıçlarla tartışılmaması için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koymalıyız. Çok önemli bir şeyin altını çizmek istiyorum. Bu kılıç çekenlere söylemek istiyorum. Defalarca bu topraklarda kılıç çekildi. Bu kılıçlardan Türkiye toplumu ne kazandı? Çektiğiniz kılıcın sonucu değil mi 22 yıldır birileri asayı eline almış Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdi, emekçiyi yoksullukla Kürdü demokrasi ve özgürlük olmadan bir yaşama mahkum ediyor. Bu asayı elinde bulunduranlara bu asayı veren sizin kılıcınızdır. Onun için memleketi uçuruma getiren bu kılıçları Türkiye’nin gündemi yapılmasına karşıyız.
 
TECRİT KARŞI OLMALIYIZ
 
Bizler topluma layık olmak zorundayız. Bizler bugün süren tecrit politikalarına karşı, halkımızın dilini kimliğini inkar eden bu sisteme karşı toplumun öncüsü olarak en önce mücadele edecek arkadaşlar topluluğu olduğumuzu belirtmek istiyorum.”
 
Konferans, Tülay Hatimoğulları’nın konuşmasıyla devam etti. 
 

Diğer başlıklar

21:12 Cenk Yiğiter’e saldıranlara hapis cezası verildi
21:06 Kuyu Tipi Cezaevleri paneli: Mekanın yarattığı şiddet rejimi
19:53 KESK: Yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirildi
19:47 Devrimci Parti: Devrimci tutsaklara özgürlük için harekete geçelim
19:42 Arkaş: Askerlerin mezarına çiçek koymaya varım, peki ya siz var mısınız?
18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi YENİLENDİ
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor
09:08 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Barışın kalıcılaşması için mekansal hafıza konuşulmalı - YENİLENDİ
09:04 Tutsağa işkencenin görüntüleri çıktı, bilirkişi işkenceyi raporladı
09:03 Yasaklı köyler petrol ve madene açılıyor
09:01 Belçika: Merkezi yönetim yerele karışmıyor, komüniteryen anlayış hakim
09:00 Kadınlar 2025’ten 2026’ya mücadeleyi devrediyor
09:00 18 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:47 ‘Uyuşturucu’ operasyonu: 4 gözaltı
17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde