Bakırhan: Güçlü örgütlenme ile güçlü parti olabiliriz

ANKARA - Partisinin örgütlenme konferansında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Narin Güran cinayetinde yaşananlara dikkat çekerek, “Bizim toplumu savunmak şiarıyla örgütlü olmadığımız yerde devlet işte böyle çürümeyi, kirliliği örgütler” dedi.  

 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) birinci Merkezi Örgütlenme Konferansı, “Özgürlük için örgütleniyoruz” şiarıyla İnşaat Mühendisleri Odası’nda (İMO) başladı. Konferans salonuna, “Jin jiyan azadî”, “Dilimiz onurumuzdur” ve “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” yazılı pankartlar asıldı.
 
Konferansa DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın yanı sıra çok sayıda milletvekilli de katıldı.
Konferans divanın oluşumu ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Daha sonra divan adına söz alan Elif Bulut, DEM Partinin Kurdistan’da öncü, Türkiye’de ise ana muhalefet partisi olduklarını ifade etti. DEM Partinin bir paradigmasının olduğunu ve bu paradigmanın doğa talanına, yoksulluğa, çocuk şiddetine ve pek çok sorun ile birlikte mücadele etmeyi hedeflediğini dile getiren Bulut, aynı zamanda adalet, barış ve demokrasi mücadelesi de yürüttüklerini ifade etti.
 
TARİHSEL BİR KONFERANS
 
Bulut, “Nasıl bir yol açacağız, tarihsel görevimizi nasıl yerine getireceğiz? Bu konferansta bunun yol ve yöntemlerini konuşacağız. Kadınların olmadığı, kadın siyasetin olmadığı yer şey eksik ve yarım kalır. İki gün boyunca tartıştık ve güçlü kararlar aldık. Bu gün burada da alacağımız kararları halklar ile daha da büyüteceğiz. Tarihsel önemi olan bir konferans yapıyoruz. Bu bilinçle hareket edeceğiz” diye kaydetti.
 
EZİLENLERİN UMUDU
 
Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, konferansta alınacak kararların önümüzdeki dönemde partilerinin yol hattını belirleyeceğini söyledi. DEM Parti'nin halkların ve emekçilerin tek umudu olduğunu ifade eden Bakırhan, “Bunu Konferansımızı yaptığımız için söylemiyorum. Türkiye'deki mevcut tabloyu, mevcut ikili bloğun Türkiye halkları ve geleceği konusunda ortaya koyduğu iradeye bakarak söylüyorum. Bu zemin değerli ve kıymetli bir zemindir. Bunun için Türkiye halkları, Türkiye emekçileri, Türkiye ezilenleri partimizi büyük bir umut olarak görüyor. Partimizin umut olduğu bu süreçte en başta bu salonda bulunan delegasyona çok büyük sorumluluk ve görevler düşüyor” dedi.
 
‘GÜÇLÜ ÖRGÜTLENME GÜÇLÜ ÖRGÜT’
 
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de halkların ve emekçilerin umudu olan bu zemini başarıyla ulaştırmak için her birimize çok büyük görev sorumluluklar düşüyor. Eminim bu konferans sonrasında bu görev ve sorumluluklarımızı tekrar bu salonda tartışarak çok önemli kararlaşmalara giderek bu tarihi misyonumuzu yerine getirmek için büyük bir çaba ve mücadele içinde olacağımız. Tarihi misyonu yerine getirmenin en önemli en öncelikli görevlerinden birisi güçlü bir örgütlenme ve örgüttür. Güçlü bir örgütlenmesi olmayan hiçbir siyasi hareketin partini bu siyasette ortaya çıkan bu tarihi zemini ve fırsatı yerine getirmemek düşünülemez. Bu konferansta arkadaşlarımız bu tarihi sınavla karşı karşıya olduğumuz süreçte üzerine düşen görev sorumlulukları yerine getirecektir. Siz de çok iyi biliyorsunuz örgütlenmesi güçlü olmayan bir parti parti değildir. Herkesin sözü örgütü kadardır. Örgütü güçlü olan partinin sözü de sesi karşılık bulur onun için örgütlenme konferansları önemlidir. Onun için yerellerde günlerce toplantılar yaptık yerel konferanslar yaptı.
 
‘HANGİ DÜZEYDE BİR ARAYA GELDİĞİMİZ İLE ÖLÇÜLÜR’
 
Bizim için örgütsel başarı sadece seçimlerde aldığımız başarı değildir. Bizim için milletvekili sayısı, almış olduğumuz belediyeler ve seçilmiş zeminler tek başına başarının göstergesi değildir. Başarı, halk ile hangi düzeyde bir araya geldiğimiz sorusunu sormakla başlar. İstediğimiz örgütlü toplumu kurabildik mi sorusuyla devam eder. Yine halkın toplumsal taleplerini yerine getirecek mekanizmaları zamanında kurduk mu ona uygun mekanizmalar oluşturduk mu sorusunu sormakla devam eder. Yine halka hizmet eden bir vekil profilimiz var mı ? Halkımızın mücadelesine layık belediye eşbaşkan duruşu var m? Halka layık olacak bir örgütsel duruşumuz var mı gibi soruları çoğaltabiliriz. Bu soruların tamamına verilecek bir cevabımız var. Buna uygun duruşumuz, mücadelemiz ve örgütlenmemiz vardır. Ama yeterli mi değil mi? Değildir.
 
SAHA ÖNEMLİDİR 
 
İşte bu konferanslarda yetersiz olarak gördüğümüz bu örgütlenmemizi büyütme, güçlendirme, bu tarihi süreçte halklarımıza layık olacak bir güçte mücadele azminde bir örgüt yaratmak için bir araya geldik. Bu tarihi kritik süreçte kağıt üzerindeki hamlelerle sık sık yapılan toplantılarla başaramayız. Toplantılar yaptığımız hamleler çok kıymetlidir, önemlidir ama esas başarı sahadaki örgütlenme ve gücümüz. Sahadaki örgütlenmemizi büyütüp güçlendireceğimize eminim. Bunun için bir araya geldik. 
 
‘OLMADIĞIMIZ YERDE DEVLET VAR’
 
Son günlerde Narin cinayeti Türkiye’de tartışılmaya başladı. Hep beraber izliyoruz. Meselenin birçok boyutu var. Partimiz ilk günden beri Narin cinayetini bütün yönleriyle takip ediyor. Doğru bir şekilde ilerlemesi için de elinden gelen bütün çabayı vekilleriyle, örgütüyle birlikte harekete geçirmeye çalışıyor. Narin cinayeti en çok bizi, bu delegasyonu, bu salonu ilgilendiriyor. Narin cinayeti aslında örgütleme konferansı yaptığımızı bugünlerde bizlere çok büyük dersler ödevler ve görevler veriyor. Biz nasıl başladık mücadelemize, örgütlenmemize. Her platformda toplumu savunma şiarını dile getirdik. İşte Narin cinayetinde toplumu savunmanın ne anlama geldiğini bir kez daha gördük. Narin’in katledildiği köyde tam bir devlet projesi, devlet prototipi hayata geçiriliyor. Örgütsüz kalan bir toplumda böylesine bir cinayetin nasıl işlendiğini izledik. Devletin örgütlendiği bir toplumda böylesine kirli, çürümeye başlamış cinayetler işleniyor. Devletin önderlik ettiği toplum işte Tavşantepe köyüdür.
 
Bizim olmadığımız, toplumu savunmak şiarıyla örgütlü olmadığımız yerde devlet işte böyle çürümeyi, kirliliği, kendisini örgütler. Bizim olmadığımız yerde bu tür zeminler karanlık yapılara, paramiliter güçlere devlet tarafından açılıyor.  
 
NARİN CİNAYETİ
 
Biz ahlaki politik toplumu savunuyoruz. Bunun mücadelesini yürütüyoruz. Bizi karşımızda bu sistem bu devletle toplumu çürütmeye çalışıyor. İşte Tavşantepe köyündeki devletin pratiği bunun en iyi göstergesidir. Bizim olmadığımız, bizim örgütlü olmadığımız zeminde işte toplumun inancını, dinini istismar eden yapılar büyür ve gelişir. Açık söylüyorum o köy elbirliği ile Narin cinayetini işledi. O köy elbirliği ile örgütlüdür, o örgütlülük Narin cinayetini işledi. Oranın örgütlülüğü bizim bahsettiğimiz örgütlülük değil, kötü örgütlülük dediğimiz örgütlenmelerden biridir. İşte devletin örgütlülüğü tam da böyledir, ahlaki politik toplum toplumu savunan, toplumun taleplerini gerçekleştirmek için örgütlenmek isteyen bizleri oradan çekerek o karanlık yapıların orada örgütlenmesini sağlıyor. Onun için diyorum Narin cinayeti bizi ilgilendiriyor.
 
NEYİ GİZLİYOR
 
Çocuk cinayetinin altında devlet, iktidar mensupları, iktidarın milletvekilleri, bürokrasi, taşeron güçler, oradaki karanlık odaklar tamamıyla altında kaldı. Narin’i katlettiler, gizlediler, gömdüler şimdi yetmiyor cinayetin açığa çıkması gereken bilgileri, belgeleri manipüle etmeye çalışıyor. Devletin kolluğu, istihbaratı, jandarmasıyla, uzman kriminal ekipleriyle günlerdir çalıştığı bu köyde faillerin açığa çıkarılmaması neyi gizliyor, neyi örtüyor? Bu soruyu sık sık sormak gerekiyor.
 
KILIÇA DEĞİL ÜÇÜNCÜ YOLA İHTİYAÇ VAR
 
Siz de takip ediyorsunuz Narin cinayeti ile birlikte Türkiye’de bir tarafta Mustafa Kemal’in askerleri diye kılıç çekenleri görüyoruz, öte yandan da Erdoğan’ın askerleriyiz diyen iki tarafın da kılıç çektiği bir süreci görüyoruz. Türkiye halklarının ne askerin kılıcına ne Erdoğan’ın savaş kılıcına ihtiyacı yok. Bunu defalarca dile getirdik. Bu halkın barışa, demokrasiye, insanca yaşama ve özgürlüğe ihtiyacı var. 3’üncü Yol’a ihtiyacı var yani bize ihtiyacı var. Asker kılıcından rahatsız olan bir Erdoğan görüyoruz. Madem asker kılıcından rahatsızsın o zaman 22 yıldır kılıcın keskin ucunu niye Türkiye halklarına gösteriyorsun sorusunu Erdoğan’a soruyoruz. Yine muhalif olana, itiraz edene kılıç sallayan, kılıç gösteren sizler değil misiniz?
 
HER İKİ KILICA DA KARŞI ÇIKIYORUZ
 
Muhalifi, itiraz edeni, Kürdü, hakkını hukukunu arayan emekçiyi düşman gören o keskin kılıcı 22 yıldır sallayanların bu kılıçtan rahatsız olduklarına inanmıyoruz. Başta Kürtler, emekçiler, ezilenler, Türkiye’nin sol ve sosyalist güçleri ne askerin kılıcına ne Erdoğan’ın savaş kılıcına asla izin vermez. Biz bu her iki kılıca da karşı çıkıyoruz. Biz hem askeri vesayete hem de Erdoğan'ın savaş kılıcına karşıyız, izin vermeyeceğiz. Bu iki kılıcını Türkiye halklarına bir yararı olmadığını biliyor, hem askeri hem de siyasi vesayete karşı çıkıyoruz.
 
‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’
 
Açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yeterince kılıç gördük. Kılıç sahipleri yeteri kadar bu ülkeyi yönettiler. Kılıçların ülkeyi dönemlerde Türkiye halkları büyük zulüm gördü, yoksulluk gördük, büyük işkence gördü. Şimdi o kılıçlardan dersler çıkarmak yerine tekrar kılıçlar çekilmiş, Türkiye gündemi manipüle edilerek o kılıçlarla bizi uğraştırmaya çalışıyorlar. Ülkenin bütün kurumları büyük bir çürüme ve kriz yaşıyor, kimse bu çürümeyi, krizi tartışmıyor var yok askerin kılıcı, Erdoğan'ın savaş kılıcı tartışılıyor. Herkes görev ve sorumluluklarını yerine getirsin. Kılıç çürümenin, yoksulluğun göstergesidir. Kılıç demokrasi ve özgürlüklerin olmamasının göstergesidir. Onun için artık bu kılıç dönemi kapanmalıdır. Defalarca bu toplum bu kılıçlı dönemleri yaşadı. Bir daha yaşamak istemiyor. En başta da biz ne askerin kılıcına ne bu zulüm politikalarına, zulüm kılıcına boyun eğmeyeceğimizi belirtmek istiyorum.
 
‘HER İKİ KILIÇ KARŞISINDA ÖRGÜTLENMELİYİZ’
 
Devlet içerisindeki çetelerdir. Her iki kılıç da toplumumuzu geriye götürür. Her iki kılıç karşısında da örgütlenmeliyiz, halklarımızı duyarlı bir hale getirmeliyiz. Bir daha bu toprakların, bu coğrafyaların kılıçlarla tartışılmaması için elimizden gelen bütün çabayı ortaya koymalıyız. Çok önemli bir şeyin altını çizmek istiyorum. Bu kılıç çekenlere söylemek istiyorum. Defalarca bu topraklarda kılıç çekildi. Bu kılıçlardan Türkiye toplumu ne kazandı? Çektiğiniz kılıcın sonucu değil mi 22 yıldır birileri asayı eline almış Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdi, emekçiyi yoksullukla Kürdü demokrasi ve özgürlük olmadan bir yaşama mahkum ediyor. Bu asayı elinde bulunduranlara bu asayı veren sizin kılıcınızdır. Onun için memleketi uçuruma getiren bu kılıçları Türkiye’nin gündemi yapılmasına karşıyız.
 
TECRİT KARŞI OLMALIYIZ
 
Bizler topluma layık olmak zorundayız. Bizler bugün süren tecrit politikalarına karşı, halkımızın dilini kimliğini inkar eden bu sisteme karşı toplumun öncüsü olarak en önce mücadele edecek arkadaşlar topluluğu olduğumuzu belirtmek istiyorum.”
 
Konferans, Tülay Hatimoğulları’nın konuşmasıyla devam etti. 
 

Diğer başlıklar

11:38 Amed Barosu'ndan Kürt sorunu raporu | CANLI
11:34 İnşaat İşçilerinin direnişi kazanımla sonuçlandı
11:33 Avukatlardan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
11:29 Qileban'da orman kıyımı
11:27 Kocaeli'nde halk otobüsünde bir kişi öldürüldü
11:15 Gar Katliamı'na giden süreç kimler tarafından nasıl örüldü?
11:14 Gazeteci Ertaş'a 1 yıl 3 ay ceza
10:56 TÜİK: Genç işsizlik arttı
10:54 'Özgürlük' kampanyası 1 yılını doldurdu
10:40 Hezex’te Kur'an kursunda kalan 2 çocuk 3 gündür kayıp
10:30 Îdir’dan tepki: Baskılar karşısında geri adım atmayacağız
10:18 DEM Parti'den Îdir tepkisi: Diz çöktüremeyeceksiniz
10:15 Kadınlar 'özgürlük' mitingi için çalmadık kapı bırakmıyor
10:05 Gar Katliamı'nda hayatını kaybedenler anıldı
10:01 Belediyeden kadınlara kanser taraması desteği
09:40 DEM Parti: Halk egemenliği Kürtler özelinde ihlal edildi
09:37 Yoğun bakımdaki tutsağın annesi: 2 gün kelepçeyle tutuldu
09:26 Polisten gazete dağıtımcısına taciz, okuyucularına tehdit
09:11 Uluslararası Delegasyon üyeleri: Kürtler kimlikleri nedeniyle cezaevinde
09:10 Tarım ve orman arazilerine 2 yeni JES
09:09 İsmi olmayan örgüt toplatma kararına gerekçe yapıldı
09:08 Büyükbeşe: Hakikat yolunda inatla yürümeye devam edeceğiz
Kesanbilici: Tecrit ancak cesaretli tutumla kırılabilir
09:07 Qileban'da yaşam maden tehdidi altında
09:06 Sarıkaya: Abdullah Öcalan küresel mücadelenin temellerini ördü
09:00 10 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:47 Îdir'de DEM Parti binasına polis baskını: Eşbaşkan gözaltına alındı
08:26 Yargıtay Mızraklı'ya verilen hapis cezasını onadı
08:10 Çocuklar komisyonu kararı Resmi Gazete'de
09/10/2024
23:30 Semsûrlu kadınlar: Mücadelemizi büyüteceğiz
23:25 Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin 6 maddesi daha kabul edildi
23:18 Düzce'de iş cinayeti
22:59 Gever’de gençlerden 9 Ekim protestosu
22:53 Silêmanîye’de ziyaretlerini tamamlayan gazetecilerden açıklama
21:29 İluh Hastanesi için sağlıkçılardan uyarı
21:04 MSB: Bir asker hayatını kaybetti
20:28 KHK eylemi 300'üncü haftasında
20:20 İstanbul’dan mitinge çağrı: Tecrit topyekun karşı çıkışla kırılabilir
19:55 Meclis’te AKP dönemindeki kadın katliamlarını saydı
19:45 Koçyiğit’ten ‘sıfır tolerans’ sözlerine tepki: Yaşayamıyoruz, nefes alamıyoruz
19:36 Gar Katliamı paneli: Hakikati ortaya çıkaralım adalet yerini bulsun
19:24 Riha’da kapı kapı ‘özgürlük mitingi’ çalışması
19:15 18 yıldır faaliyet yürüten Tarlabaşı Toplum Merkezi mühürlendi
19:04 Mêrdîn’de kadınlar polis barikatını aştı: Yaşamdan vazgeçmeyeceğiz
18:55 Olof Palme Vakfı’ndan DEM Parti’ye enternasyonel dayanışma
18:07 Katliam faili Gülel’e ikinci kez ‘iyi hal’ indirimi
17:56 Koçyiğit’ten Meclis’e çağrı: Barışın koşulları var, görev al
17:39 DBP’li Yorulmaz serbest bırakıldı
17:30 Keskin Bayındır: Komploya karşı direneceğiz
17:13 Özgürlük Mitingi’ne çağrı: Önceliğimiz barış
16:42 Otizmli çocuğa tecavüz davasında 30 yıl ceza
16:28 Riha'da 10 Ekim anması: Anılarına bağlı kalacağız
16:15 DEM Parti’den Meclis’e ‘kadına dönük şiddet’ için araştırma önergesi
16:07 Özerk Yönetim’den Serêkaniyê ve Girê Spî için açıklama
15:33 2024 Nobel Kimya Ödülü sahipleri açıklandı
15:29 ‘Katliamlara karşı sesimizi yükseltmekte kararlıyız’
15:26 Komplo protestolarında 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' vurgusu
15:15 Kadın mücadele deneyimleri tartışıldı
15:14 Hakları gasp edilen inşaat işçilerinden eylem
15:14 Mêrdîn'de sağlıkta şiddete tepki
15:00 Gözaltındaki sanatçılar yarın adliyeye sevk edilecek
14:56 Savunma Bakanlığı 'mayın' sorularını yanıtsız bıraktı
14:54 Misirc Belediye Eşbaşkanı Aktin serbest bırakıldı
14:53 Van Valisi'nden 13 gün sonra Kabaiş açıklaması
14:36 CHP'li başkana 'rüşvet verme' davası
14:35 Hesekê ve Qamişlo'da onbinlerden komplo protestosu
14:26 CHP’den DEM Parti’ye ziyaret: Ortak mücadele vurgusu
14:09 Sağlıkçılardan ‘Vergide adalet’ talebi
14:08 Ermeni Soykırımı ifadesine beraat
13:53 İmam Hatip Lisesi'nde öğrenciye cinsel taciz
13:15 Erdoğan, Bahçeli'nin açıklamalarını 'takdirle' karşıladı
13:09 Posta çalışanlarının talepleri
13:08 Avukatlardan kadın katliamları protestosu
12:34 Birçok kentte 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' grafitisi
12:29 Fabrika patlamasında yaralanan işçi yaşamını yitirdi
12:23 İzmir’de sinagoglara boyalı saldırı
12:13 CHP'den DEM Parti'ye ziyaret
12:00 CHP'nin Gar Katliamı anıtı açılışına aileler ve heykeltıraş katılmadı
11:42 Mêrdîn'de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
11:31 DEM Parti: Demokratikleşmenin yolu tecridi kırmaktan geçiyor
11:26 Kuzey ve Doğu Suriye'de komplo protestoları
10:18 DEM Parti’den tarımın desteklenmesi için kanun teklifi
10:16 DBP'den 9 Ekim açıklaması: Bize düşen çözümü örgütlemektir
09:44 Misircê Belediye Eşbaşkanı gözaltına alındı
09:30 İstasyon Meydanı’na çağrı: Amed’den çözüm yolu sunuyoruz
09:18 Kadınlardan yetkililere: İzleme, konuşma, şiddeti önle
09:17 Giyadîn'de ekoloji tahribatına karşı eylem planı
09:16 Xerîb Hiso: Serêkaniyê ve Girê Spî işgali komplonun devamıydı
09:15 Av. Şahin: ‘Umut hakkı’ için bir saniye dahi beklenmemeli
09:14 Hasta tutsak Gemicioğlu için AYM'ye 'infaz durdurma' başvurusu
09:14 Yönetmen Öz: Kürt sineması ‘sınır ötesi sansüre’ maruz kalıyor
09:13 Êzidîler 9 Ekim Anlaşması'na geçit vermedi
09:12 Ünsal: Barış konuşulacaksa İmralı kapıları açılmalı
09:11 İki kadın sessiz bir gözle coğrafyalarını tanıtıyor
09:10 Şitilay'ın tahliyesi 4’üncü kez ertelendi
09:09 Mehmet Öcalan: Hukuksuzluk komplocuların onayıyla sürüyor
09:09 Bayındır: Ortadoğu Rojavalaşmalı
09:04 Yüzlerce bağcıdan geriye 3'ü kaldı
09:03 Barış Heyeti'nden Padel: Öcalan çatışmalardan çıkış yolu bulandır
09:00 09 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:05 Aileler Gar Katliamı Anıtı'nın açılışına katılmayacak
00:27 Meclis'te çocuklar için komisyon kurulması kabul edildi
00:13 'Hatırlatmak bir daha yaşanmasını önleme mücadelesidir'
08/10/2024
22:48 İsrail'den Şam'da İran Büyükelçiliği yakınına saldırı
21:57 Mêrdîn'de kadın doktora darp ve tehdit
21:48 ANHA: Türkiye saldırısında bir genç katledildi
21:31 Kadın katliamlarına öfke büyüyor
20:32 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' talebi gündemde
19:45 Ev ev, kapı kapı 'özgürlük' mitingi çalışması
19:37 İzmir ve Antalya'da 'Kobanê' eylemi
19:18 Kapalı oturum sonrası açıklama: Bilmediğimiz bir şey söylemediler
18:57 Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi’nin sonuç bildirgesi
18:45 Mêrdîn'de tecrit protestosu: Öcalan onurlu barışı sağlar
18:34 Semsûr'da İsrail saldırıları kınandı
18:06 Bahçelievler Katliamı'nda hayatını kaybedenler anıldı
17:45 TEV-ÇAND'dan gözaltı tepkisi: Hedef alınan Kürt sanatıdır
17:21 Colemêrg'de 'özgürlük' mitingi çalışmalarına start verildi
16:17 Amed’de 13 Ekim seferberliği: İstasyon Meydanı’nda buluşalım
16:08 Artvin'de aşırı yağış heyelana neden oldu
16:02 AKP-MHP geri adım attı: Çocuklar için komisyon kurulacak
15:59 DFG’nin ‘kriz haberciliği’ atölyelerinin 4’üncüsü başlıyor
15:50 Meclis kapalı oturumu başladı
15:23 İsrail Konsolosluğu önünde BM'ye çağrı: Soykırımı durdur
14:55 Mezardaki kemikler Cem Garipoğlu'na ait çıktı
14:39 Korgan’da maden aramanın yürütmesi durduruldu
14:39 Adana’da 13 Ekim hazırlıkları: Barışın anahtarı İmralı’da
14:21 ‘Cezaevlerindeki kötü muamele ve ihlaller endişe verici boyutlara ulaştı’
14:14 Hatimoğulları'ndan Bahçeli'ye: Atılacak adımları izleyeceğiz
14:09 İşkence merkezi Diyarbakır Cezaevi’nde yıkım başladı
13:46 Kireç fabrikasından yayılan toz tepki çekti
13:43 Öğrenciler kadın katliamlarını protesto etti
13:22 Özgür Gündem davasında ceza talebi
12:49 'Konuş sen nerelisin?' davasının ilk duruşması görüldü
12:39 Hatimoğulları: Çözümün yolu İmralı tecridinin kaldırılmasından geçer
12:08 Besê Hozat'tan Bahçeli'ye: Buyur, İmralı orada
11:50 Bahçeli'den 'tokalaşma' açıklaması
11:15 Hasret Tutal Davası’na çağrı: Tüm kadınları bekliyoruz
11:02 Mêrdîn ve Şirnex'te ev baskınları
10:20 Erkek şiddeti: Darp, tehdit ve cinsel saldırı
09:59 Manisa'da kayboldu Uşak'ta cenazesi bulundu
09:52 Erdoğan ‘hedef Türkiye’ dedi: Meclis İsrail gündemiyle toplanıyor
09:37 AYM'den 'yaşam hakkı ihlali' kararı
09:19 Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ndeki ihlaller
09:18 Federe Kürdistan seçimleri: KDP'nin işbirliğine öfke var
09:16 Polislerin darp ettiği kardeşler: Sadece arama izni istedik
09:16 Kabaiş 12 gündür kayıp: Tüm kamera kayıtları incelenmeli
09:15 Botanlılar 13 Ekim'de Amed’e olacak
09:14 3 kent için sarı kod uyarısı
09:13 Konca: Abdullah Öcalan kadın devrimi çağrısı yapan ilk lider
09:09 Failin polis olduğu dava 8 yıldır sürüncemede
09:07 Kadınlara 'özgürlük' mitingi çağrısı: En ön safta olalım