Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

13:03 Yargıtay'da seçim 23'üncü tura kaldı
12:57 ‘Gazeteciliklerine tanığız, meslektaşlarımızı serbest bırakın’
12:36 DİSK 1 Mayıs’a ilişkin açıklama yapıyor | CANLI
12:28 Gazetecilere 'Kürt Gazeteciler Günü' suçlaması
12:28 MESEM'lerde 336 çocuk kaza geçirdi
12:13 Gözaltındaki gazeteciler için açıklama
12:04 Colemêrg'te madenlere karşı 4 talepli eylem
12:02 Deştin'de imar planı davasına red
11:58 İskenderun'da poliklinik olarak kullanılan 3 konteynerde yangın
11:55 Ermeni Soykırımı için 'yüzleşme' çağrısı | YENİLENDİ
11:10 Mereş'te bir çocuk katledildi
10:44 Dêrsim’de 2 kadın tutuklandı
10:40 Bakırhan: Seçim sonuçları 'savaşa hayır' çığlığıdır
Hatimoğulları: Halk tercihini değişimden yana yaptı | YENİLENDİ
10:25 Şehba ve Minbic’e saldırı
10:19 32 yıllık tutsakların tahliyeleri gerekçesiz erteleniyor
09:44 Qerejdax eteklerinde baharın renkleri
09:27 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:27 ‘Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü’ için eylemdeler
09:03 Erdoğan'ın Hewlêr ziyareti: Başur halkının tutumu belirleyici olacak
09:00 Ayakkabı çıkarma dayatmasına direnen tutsaklara soruşturma
09:00 Oğlunu bağımlılıktan kurtarmaya çalışan baba destek bekliyor
09:00 Hüseyin Deniz öykü yarışması için başvurular başladı
09:00 Özer için rapor veren ATK'nin tercümanı güvenlik görevlisi çıktı!
09:00 Ekonomik kriz isotu da vurdu!
09:00 24 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
00:32 Pasûr’da uzman çavuş, park nedeniyle tartıştığı genci tehdit etti
23/04/2024
23:08 Özgür Basına yönelik saldırılar Avrupa'da protesto edildi
21:39 Siyaset Bilimci Oğuz: Türkiye'de sendikalaşma oranı yüzde 10
21:05 Soykırımda yakınlarını kaybetti: Ermeni halkı ölüm yolculuğuna çıkarılıyordu
20:19 Tunus açıklarında 19 mültecinin cenazesine ulaşıldı
20:13 Amed Tiyatro Festivali 6'ncı gününde
19:04 Aykol: Özgür Basına yönelik saldırı daha büyük bir operasyonun habercisi
18:50 30 yılın ardından özgürlüğüne kavuşan Bakay’a kitlesel ziyaret
18:44 TJA ve DEM Parti'den Makbule Özer için tahliye çağrısı
18:31 ABD’den 86 sayfalık Türkiye raporu: Kürtler tehdit ve şiddete maruz kalıyor
18:01 Fırat Nehri kıyısında onlarca martı ölü bulundu: Nedeni siyanür mü?
17:54 Makbule Özer’in ailesine ziyaret
17:32 AP Üyesi Villumsen: Erdoğan zulmünün AB'de yeri yok
16:58 DEM Parti ve HDK: Özgür Basın diz çökmeyecek
16:51 Şenyaşar: Bana dava açan Erdoğan failleri neden tutuklamadı?
16:45 Gazetecilerin gözaltına alınmasına itiraz
15:58 AYM kararına rağmen çocuğuyla birlikte cezaevine konuldu
15:41 KNK: Erdoğan’ın yeni savaşı tüm Ortadoğu için bir tehdit
15:29 Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepkiler sürüyor
14:47 Gazeteciler: Kürt medyası hiçbir zaman susmadı
14:45 Hatimoğulları'ndan 'Demokratik Anayasa' çağrısı
14:44 DİSK’in Taksim başvurusu reddedildi
14:21 Amed’de Makbule Özer protestosu
13:34 Gözaltındaki gazetecilere avukat kısıtlılığı
13:27 HDK, DBP ve DEM Parti: Özgür Basın’ın yanındayız
13:15 Saldırılara karşı Özgür Basın etrafında kenetlenme çağrısı
12:37 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:22 Farqîn Belediyesi kayyımın taşınmaz devir kararlarını iptal etti
12:21 Amed’de 5 yılda 200’den fazla petrol arama-çıkarma sahası açıldı
12:20 Gözaltına alınan gazeteci sayısı arttı
11:50 Kadıköy'de yapılacak Ermeni Soykırımı anması yasaklandı
11:46 Özgür Basın'a dönük gözaltılara tepki yağdı
11:33 Stêrk ve Medya Haber: Halkımızın sesi soluğu olmayı sürdüreceğiz
11:21 Gazeteci Arslan: TV’lere saldırı savaş politikalarından bağımsız değildir
10:44 DFG ve MKG: Saldırılar Özgür Basını yıldıramaz
10:23 Gazeteci Özdemir: Savaş biraz daha uzar ama sonuç değişmez
10:09 Emine Şenyaşar'a ‘Erdoğan'a hakaretten’ dava
10:01 Kazaların eksik olmadığı yol onarılmıyor
09:32 Malezya'da askeri helikopterler çarpıştı: 10 ölü
09:27 Eylemdeki tutsağın annesi: Çözüm İmralı kapılarının açılmasıdır
09:10 Gazeteci Ahmet’ten 182 gündür haber yok
09:06 4 saatlik baskında teknik malzemelere el konuldu
09:04 Tutuklanan zihinsel engelli Gezer’in avukatı: Cezai ehliyeti yok
09:03 AKP'li vekillerin uçak biletleri kayyımdan
09:00 Tutsaklar ‘özgürlük’ eyleminde
09:00 Ermeni Soykırımı 109’uncu yılında
09:00 1 Mayıs’a çağrı: Özgürlük için Taksim Meydanı’na
09:00 Dağlarda bahar rüzgarı esiyor
09:00 23 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:41 Özgür Basın çalışanları gözaltına alındı
06:11 Stüdyoları basılan Stêrk ve Medya Haber TV'den çağrı
06:00 Stêrk TV ve Medya Haber TV stüdyolarına polis baskını
22/04/2024
23:41 İsviçre’de Metîna’ya yönelik saldırılar kınandı
22:48 TAJÊ’den Irak devletine: Türkiye’nin ortağı olma
22:23 Gever’de tutuklanan 12 kişi tahliye edildi
21:24 İSİG: Çocuk işçiliğe karşı 1 Mayıs’a
20:42 Şirnex’te 1 kişi gözaltına alındı, 1 kişi tutuklandı
19:48 İzmir’den kadınlar: Özel savaş politikalarına dayanışmayla cevap vereceğiz
18:50 Parti ve derneklerden Şenyaşar’a destek
18:20 Türkiye ile Irak arasında 26 anlaşma imzalandı
18:03 Öğretmen Sendikası’ndan Milli Eğitim Bakanlığına 15 bin imza
17:13 Serêkanîyê Belediyesi tebrik çiçeklerinin gelirini SMA hastasına verdi
17:03 Kayyımdan alınan Tûşba Belediyesinin borcu 237 milyon 374 bin 774 TL
16:35 Hazine 31.6 milyar lira borçlandı
15:06 Bagok’ta yasak sonrası bombardıman ve silah sesleri
14:38 Êlih’te kayyım 3 milyar 53 milyon 977 bin TL borç bıraktı
14:25 81 yaşındaki Makbule Özer tekrar tutuklandı
14:24 DEM Parti PM sonuç bildirgesi: Alacakaranlığa karşı ilk ışık yakılmıştır
14:06 İki dönem kayyımla yönetilen Kop Belediyesi’nin borcu açıklandı
13:16 Bakırhan’dan JINNEWS ve MA’ya ziyaret
13:05 DEM Parti Sözcüsü Doğan: Yeni dönem yol haritamız Üçüncü Yol siyasetiyle örülecek
12:49 DEM Parti Kürt gazetecilere yönelik baskıyı Meclis’e taşıdı
12:18 Bagok’taki 5 alanda ‘geçici özel güvenlik bölgesi’ ilanı
11:23 Kargon var denilerek çağrılan genç gözaltına alındı
11:19 Dersim’de 5 gözaltı
11:03 KDP Erdoğan ziyareti öncesi Hewlêr caddelerine Türk bayrakları astı
11:02 Gever kayyımı milyonları emniyet, kutlama ve kadayıfa harcamış
10:18 DEM Parti: Kürt gazeteciler 126 yıldır hakikatin izinde
09:49 Şengal'de 'özsavunma' hamlesi: Kendini savunmak her kadının görevi
09:13 Bakırhan: Çözüm için samimi olan her partiye açığız
09:06 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:01 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 181 gündür haber yok
09:01 ‘Birlikte mücadeleyle İmralı tecridi kaldırılabilir’
09:01 Yazar Karacabey: Sanatçıların inadı çok hükümet devirir
09:00 Gazeteci Karadaş: Ortadoğu'da halkların kaderi birbirine bağlı
09:00 22 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:40 Adana’da minibüs kazası: 3 ölü, 18 yaralı
21/04/2024
23:11 Amedspor Kadın Futbol Takımı’ndan 3-1’lik skor
23:04 Amed’te Tiyatro Festivali sürüyor
21:17 Sakarya’da bir kadın hayatını kaybetmiş halde bulundu
21:11 Erzirom’da kaza
19:41 KNK Genel Kurulu sonuç bildirgesi: Artık birlik zamanı
17:25 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbeti 82’nci gününde
17:15 Amedspor taraftarını üzdü
16:34 KNK: Saldırılara karşı seferberlik tutumuna ihtiyaç var
16:08 Hedef gösterilen zihinsel engelli Gezer tutuklandı
15:34 Turhal'da 4.1 büyüklüğünde deprem
15:12 Amedspor’un ‘şampiyonluk’ maçı başladı
15:08 Hedef gösterilen engelli bireye dair yeni detay
14:30 KNK kurulunda 'birlik' vurgusu
14:22 Çandar: Halk iradesine saygı duyun
13:29 Amed'de maç öncesi ‘şampiyonluk’ coşkusu
13:11 İsrail saldırılarında ölü sayısı 34 bini geçti
12:50 DEM Parti Kadın Meclisi: Kadınlar coğrafyayı mora boyadı
12:29 Amedspor-Iğdırspor maçı öncesi 2 gözaltı
11:35 İran'da Kürtçe öğretmenine 10 yıl hapis
11:26 Metîna'ya yoğun bombardıman
10:17 Türkiye yüksek enflasyonla dünyada 4'üncü sırada
09:53 Amedspor'dan 'sahte bilet' uyarısı
09:34 Jin Dergi çocuk haklarını kapağına taşıdı
09:31 Erdoğan ziyareti öncesi Metîna’da yeni bir saldırı başlatıldı
09:14 Kadınlardan 1 Mayıs çağrısı: Taksim’de olalım
09:13 126 yıldır süren direniş geleneği
09:12 Dr. Pashang: Kürtlerin Ortadoğu'daki krize karşı tek seçeneği birlik olmaktır
09:10 Abdullah Öcalan için her gün CPT'ye mektup gönderilecek
09:09 180 gün oldu: Gazeteci Ahmet nerede?
09:09 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için eylemde
09:08 Amed Tiyatro Festivali: Yasakları anlamsız kılıyoruz
09:07 AKP’li Albayrak 460 milyon 601 bin TL borç bıraktı
09:00 21 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:28 İzmir Kitap Fuarı'nda 'Kurdistan'a tahammülsüzlük
00:19 Sûr Belediyesi hedef gösterilmişti: Gözaltına alınan kişi zihinsel engelli çıktı
20/04/2024
22:37 ‘Derwêş yan Gudû’ oyunu ayakta alkışlandı
22:17 Basel'de gençlerden ‘Öcalan’a özgürlük’ talepli panel
22:01 Sarıyer’de AVM’de yangın