VAN/ANTEP - DBP’nin düzenlediği “6 Mayıs’tan 18 Mayıs’a özgürlük çizgisinde buluşuyoruz” panelinde konuşan panelistler, 12 Eylül uygulamalarının AKP şahsında iktidarda olduğuna dikkati çekildi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van İl Örgütü, kentteki bir düğün salonunda “6 Mayıs’tan 18 Mayıs’a özgürlük çizgisinde buluşuyoruz” konulu panel düzenledi. Moderatörlüğünü Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Gençlik Meclis üyesi Şahin Akti’nin yaptığı panele, DBP Van Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş ve Kürt siyasetçi Seferi Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. DBP bayraklarıyla süslenen salona, farklı yılların Mayıs ayında özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin fotoğrafları asıldı. Panele, çok sayıda yurttaş katıldı.
‘KÜRTLERİN KAHRAMANLARI FARKLIDIR’
Yapılan saygı duruşunun ardından konuşan milletvekili Hasan Özgüneş, Mayıs ayının kahramanlık ayı olduğunu hatırlatarak, “Kahramanlar hepimizin kahramanıdır. 40 yıldır süren savaşta, kahramanlarımız hiçbir beklentisi olmadan halkının özgürlüğü için mücadele ederek, yaşamını yitirmiştir. Diğer halkların savaşlarda böylesi bir durum yoktur. Kürtlerin kahramanları, diğer halkların kahramanlardan farklıdır. Kürt halkının yok edilme politikalarına karşı mücadele yürütülüyor.12 Eylül darbesinin ardından sadece Kürt özgürlük mücadelesi ayakta kaldı, diğerleri dağıldı. Kürt özgürlük mücadelesini yürütenler, zulüm ve baskılara karşı hakikat için mücadele ediyor. 12 Eylül’de toplum teslim alınmıştı ancak özgürlük mücadelesi yürütenler teslim alınamadı. AKP, MHP, Perinçek, Ergenekon 12 Eylül’ün çocuklarıdır. 12 Eylül uygulamaları, bugün AKP şahsında iktidardır” dedi.
‘KADINLARIN YÜZYILI’
DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca da Kürtlerin mücadelesiyle tarih yazdığını belirterek, “Tarihi bir direniş olduğu kadar Kürtler üzerinde kirli politikalar yürütülüyor. Amaçları ne olursa olsun, amaçlarına ulaşamayacaklar. Bu yüz yıl Kürtlerin ve kadınların özgürlük yüzyılı olacaktır” dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit uygulamalarına dikkati çeken Sarıca, “Tecrit tüm topluma ve kadınlar üzerine yayılmak isteniliyor; ancak, tecride karşı mücadelemizi sürdürüyoruz” diye konuştu.
‘DİYARBAR CEZAEVLERİ HALA DEVAM EDİYOR’
Dünya devrim tarihlerinde cezaevlerinin çok önemli olduğunu dile getiren Kürt siyasetçi Seferi Yılmaz, “Devletler, kendilerine tehlikeli gördükleri önderleri, sempatizanları cezaevlerine koyarak, hedeflerine ulaşmak istemişlerdir. Her sistem kendi varlığını sürdürmek için cezaevlerinde önderleri fiziki olarak katletmeye ve deforme etmeye çalışmıştır. Bu açıdan Diyarbakır Cezaevi’ne baktığımızda, mücadelemizin önderlerini, kadrolarını, sempatizanları ve Kürtler adına hangi değer varsa imha etmeye çalışmıştır. Bu sistem, Diyarbakır Cezaevi’nde uygulamalarıyla doruk noktaya çıkmıştır. Diyarbakır Cezaevi’nde Mazlum’ların, Dörtler’in, Hayri’lerin şehadetiyle bu direniş yaratılmıştır. Diyarbakır Cezaevi süreci bitmiş değil. Şimdiki, cezaevleri de kanayan yaradır. Bugünkü cezaevindeki uygulamalar ile insanlar sessizce katlediliyor” dedi.
Panel, soru-cevap şeklinde son buldu.
ANTEP
DBP Antep İl Örgütü ve Antep 78’ler Girişimi, Mayıs Ayı’nda demokrasi mücadelesinde yaşamını yitiren devrimcileri "6 Mayıs'tan 18 Mayıs'a özgürlük çizgisinde buluşuyoruz" başlıklı panel ile andı. DBP Antep İl Binasında yapılan panele eski Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi’nin (THKPC) kurucu üyesi ve 68 kuşağından İbrahim Çenet ile Haki Karer’in mücadele arkadaşı Antep 78'ler Girişimi'nden Mustafa Kaplan konuşmacı olarak katıldı. Panele, HDP Parti Meclisi (PM) üyeleri, Antep Barış Anneleri Meclisi üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. Panelin yapıldığı salona, Mayıs Ayı’nda yaşamını yitiren üç fidan, İbrahim Kaypakkaya, Dörtler ve Haki Karer’in fotoğrafının yer aldığı “Çeliğe su verenler baharın kızıl meşaleleri. Unutmadık unutturmayacağız. Saygıyla anıyoruz” yazılı pankart asıldı. DBP PM Üyesi Emine Caynak’ın moderatörlük yaptığı panel, demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına saygı duruşu ile başladı.
“Mayıs Ayı Şehitleri” anısına hazırlanan sinevizyon gösterimi sonrasında panelde ilk olarak konuşan THKPC kurucu üyesi ve 68 kuşağından İbrahim Çenet, 1970’li yıllarda dönemin siyasi atmosferini anlattı. 6 Mayıs 1972'de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmasını protesto ederken iki kolunu ve bir bacağını kaybettiğini hatırlatan Çenet, birçok devrimci ile yaşadığı anıları dinleyenler ile paylaştı.
Ardından söz alan Karadeniz’den Kürdistan özgürlük mücadelesine katılan Haki Karer'in arkadaşı Mustafa Kaplan, Karer ile tanışma anısını hatırlatarak “Haki bana Kürt olduğumu anlattı. O Karadenizli idi ancak biz Kürtlere Kürt olduğumu o öğretti. Çok sakin, kendine hakim bir arkadaştı. Hep ön açıcıydı. Herkesi ikna etmek isterdi. Karıncayı bile incitmezdi. Karadenizli, Ankara’da okuyup Antep’te Kürt özgürlük mücadelesi için çalıştı. Yarı açtı hep, elleri patlayıncaya kadar çalışırdı, elbiseleri hep eskiydi” diye konuştu. Haki Karer’in vurulduğu haberini aldığında devlet hastanesinin önüne gittiğini belirten Kaplan, “Hastane önünde binlerce kişi vardı ve kimse kimseyi tanımıyordu. Çoğu başka şehirlerden de gelmişti” dedi. Kemal Pir, Şahin Dönmez, Halil Çavgun ve Hüseyin Atila’yla birlikte Ordu’ya cenazeye katılmak için yola çıktıklarını anlatan Kaplan, Çorum Songurlu ilçesinde kaza yaptıkları için Halil Çavgun ile birlikte cenazeye yetişmediklerini belirti.