‘Ser verip sır vermeyen’in ardından 49 yıl

img

ANKARA - Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın işkenceyle katledilmesinin üzerinden 49 yıl geçse de keskin, net, etkili fikir ve pratikleriyle devrimcilere ışık olmaya devam ediyor. İbrahim Ünal, O’nun için “Sistemin temel kolonlarına bomba atmıştır” dedi.

Sadece 25 yıllık ömrüne uzun soluklu devrim koşusunu, soluksuz mücadeleyi ve işkencelere karşı iradeyi sığdıran komünist önder İbrahim Kaypakkaya, 49 yıl önce işkenceyle katledildi. Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) kurucusu ve 1968 kuşağı önderi Kaypakkaya, işkenceye karşı verdiği direniş ile “ser verip sır vermeyen” bir devrimci olarak hafızalara kazındı. Kaypakkaya, arkasında mücadele dolu bir yaşam, dönemin çok önünde politik ve ideolojik birikim bıraktı.
 
Çorum'un Sungurlu İlçesi’nin Karakaya Köyü'nde 1949 yılında dünyaya gelen Kaypakkaya, Ankara’da Hasanoğlan Öğretmen Okulu'na girdi. Öğretmen okulunun ardından İstanbul'daki Çapa Yüksek Öğretmen Okulu'na ve aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi - Fizik Bölümü öğrencisi oldu. Kaypakkaya, sol fikirlerle Ankara ve İstanbul’da burada tanıştı. 1968’in Mart ayında Çapa Fikir Kulübü'nün kurucuları arasında yer aldı. Bir süre sonra Çapa Fikir Kulübü'nde başkanlık yapan Kaypakkaya, 6’ncı Filo'ya karşı bildiri yayınladığı gerekçesiyle Kasım 1968'de okuldan atıldı.
 
AYDINLIK’TAN KOPUŞ VE TKP/ML TİKKO DÖNEMİ
 
Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) içinde ortaya çıkan ayrışmada Millî Demokratik Devrim (MDD) tezini savunan kesimde yer alan ve İşçi-Köylü Gazetesi'nin İstanbul'daki bürosunda çalışan Kaypakkaya, Aydınlık ve Türk Solu dergilerine yazılar yazdı. Sonrasında Aydınlık içinde meydana gelen ayrışmada Doğu Perinçek'in kanadında yer alırken, 1972 yılına kadar Doğu Anadolu Bölge Komitesi (DABK) üyesi olarak görev yaptı. Daha sonra Perinçek ve çevresinin revizyonist ve oportünist olduklarını ifade eden Kaypakkaya, ayrılık sonrasında TKP/ML Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Partisi’ni (TİKKO) kurdu.
 
VARTİNİK
 
TİKKO ile silahlı mücadeleye başlayan Kaypakkaya ve yol arkadaşları, 24 Ocak 1973’te Dersim’in Çemişgezek İlçesi’ne bağlı Vartinik köyünde pusuya düşürüldü. Çatışmada TİKKO'nun ilk komutanlarından Ali Haydar Yıldız yaşamını yitirdi. Kaypakkaya yaralı olarak çatışma alanından kurtuldu. Beş gün kadar dağda yaralı halde kalan Kaypakkaya, besin bulmak üzere indiği köyde Cafer Atan isimli bir öğretmenin ihbarı sonucu yakalandı.
 
18 MAYIS 1973: SER VERDİ SIR VERMEDİ
 
Diyarbakır'da süren dört aylık sorgulama ve işkence sürecinden sonra 9 Mayıs 1973'te babasına sorgusunun bittiğini ve görüşmelerinde sakınca olmadığını belirtip, Çapa FKF ile ilgili hakkında açılan bir soruşturma için bazı belgeleri getirmesini isteyen Kaypakkaya, mahkemeye çıkartılmasına az bir zaman kala, 16 Mayıs 1973'te son bir kez sorguya götürüldü. Yakalandığı ayakları kesilen Kaypakkaya, bu sorguda da ağır işkenceler gördü ve 18 Mayıs 1973'te sorgu sonucu katledildi.
 
KEMALİZM VE KÜRT SORUNUNDA ÖNCÜ OLDU
 
Kaypakkaya’nın en belirgin özelliklerinden politik tutumu ve fikir dünyasının Kemalizm’e yönelik net, keskin ve etkili eleştirileriydi. Kemalizmi, Türk ticaret burjuvazisinin, toprak ağalarının, tefecilerin, az miktardaki sanayi burjuvazisinin bir devrimi olduğunu belirten Kaypakkaya, şöyle tanımlıyordu: “Kemalizm demek, her türlü ilerici ve demokratik düşüncenin zincire vurulması demektir. Kemalizm demek, her alanda Türk şovenizminin kışkırtılması, azınlık milliyetlere amansız bir baskının uygulanması, zorla Türkleştirme ve kitle katliamı demektir. Kemalizm işçiler için cop ve dipçik, grev ve sendika yasağı demektir.”
 
Diğer yandan Kürt sorunun açıkça tahlil eden ve “ayrılma hakkını” ifade eden Kaypakkaya, bu konuda dönemin en ileri düşüncelerine sahipti. Kaypakkaya, Kürtleri halkının bir ulus olarak da tanımlamaktaydı: “Şafak revizyonizmine göre milli baskı, Kürt halkına uygulanmaktadır. Bu, milli baskının ne olduğunu anlamamaktır. Milli baskı, ezen, sömüren ve hâkim milletlerin hâkim sınıflarının, ezilen bağımlı ve uyruk milletlere uyguladığı baskıdır. Türkiye’de milli baskı, hâkim Türk milletinin hâkim sınıflarının, sadece Kürt halkına değil, bütün Kürt milletine, sadece Kürt milletine de değil, bütün azınlık uyruk milliyetlere uyguladığı baskıdır.
 
Kaypakkaya’nın kurucusu olduğu TKP/ML’nin daha sonraki yıllarında yöneticiliğini yapan İbrahim Ünal, Kaypakkaya’nın mücadelesini, fikirlerini ve günümüzde yer eden mesajlarını Mezopotamya (MA) ajansıyla paylaştı.
 
‘SİSTEMLE BAĞLARI KESİLDİ’
 
Kaypakkaya’nın 68 hareketinin dünyadaki sınırlı sayıdaki etkili figürlerinden birisi olduğunu ve ayırt edici özelliklerini olduğunu belirten Ünal, “Bu noktalardan biri sisteme karşı savaşları, mücadeleleri ve ortaya koydukları programlarının sistemle ideolojik bağlarının kesilmesiydi” diye belirtti.
 
‘SİSTEMİN KOLONLARINA BOMBA ATTI’
 
Kaypakkaya ve diğer devrimci önderlerin ardıllarının çoğu zaman bu bağlardan kopamadığını ifade eden Ünal, “Önemli siyasi ve ulusal gelişmelerde takınılan tavrın ve yalpalamalarının arkasında bu yatıyor. İdeolojik olarak sistemden beslenen farklı tavırlar sergileyebiliyorlar. Bunun en somut örneği Kürt ulusal sorununa bakışta sergilenen farklı politikalar ve karşı durmalardır. Kaypakkaya, özellikle Kemalizm ve ulusal sorunlardaki yaklaşımlarıyla, sistemin temel kolonlarına tabir yerindeyse bomba atmıştır. Bu bakımdan Türkiye halklarının da sistemle bağlarını koparmadan kardeşliği sağlaması çok mümkün görünmemektedir. Bu nedenle Türkiye’nin önünü açacak ve savaşı bitirecek olan çözüm buradan geçiyor” ifadelerini kullandı.
 
 
SOMUT ŞARTLARIN SOMUT TAHLİLİ
 
Ölümünün ardından on yıllar geçen Kaypakkaya’nın hala güncel siyasete, toplumsal ve siyasal muhalefete ışık tutan devrimci bir önder olarak hafızalarda yer ettiğine dikkat çeken Ünal, Kaypakkaya’ya göre mevcut sistemin ve devlet olgusunun sadece demokratik yollarla yıkılamayacağını belirtti. Kaypakkaya’nın bu konudaki tezlerinin sadece fikirsel olarak ortaya koymadığını ifade eden Ünal, “En zor koşullarda, yeterince örgütsel araçlara sahip olmadığı halde silahlı mücadeleye başladı ve hareketi sadece teorik olarak değil pratik olarak yürüttü. İşkencede ortaya koyduğu tavırla orada düşüncesini olduğu gibi savundu. Yani ‘ben bu iddia doğrultusunda savaştım ve elinizden kurtulursam savaşmaya devam edeceğim’ demesi. İdeolojik olarak hiçbir taviz vermemesi en önemli meseleydi. İbrahim’e yapılan haksızlıklardan biri de sadece fiziksel işkenceye karşı direnmesinin öne çıkarılmasıydı. İbrahim’in en önemli özelliklerinden biri somut şartların somut tahlilini yapmaktı” diye konuştu.
 
SAVUNMALARI
 
Kaypakkaya’nın 1971 Ekim’inde kaleme aldığı ve Malatya-Kürecik bölgesinde yaptığı saha çalışmasının sonuçlarını içeren “Kürecik Bölge Raporu”nu somut şartların somut tahliline bir örnek olarak gösteren Ünal, şöyle konuştu: “O rapor bugün bazı önemli sosyologlar tarafından çok bilimsel kriterler taşıdığı söyleniyor. Halkın ruh hali, psikolojisi ve sosyolojisini tespit ediyordu. Şu anki siyasetçiler, devrimciler Kaypakkaya’nın savunmalarına bir baksın. O savunmalarda gerçekten halkın somut durumu çok net bir şekilde yer alıyor. Somut şartların somut analizi meselesini İbrahim çok önemsemiştir, kısa yaşam pratiğinde de uygulamıştır. Bugün yapılması gereken en önemli çalışma da bu olması lazım. Kaypakkaya’yı anlamanın en önemli koşulu, araştırmacı, analitik ve somut şartları tespit etme anlayışıdır. Bu yapılamaz ve çelişkiler belirlenemezse uygulanan politikaların da fazla bir sonucu olmayacaktır. Bu çoğu zaman yapılamadı ve sonuç olarak siyasi hareketler kendilerini yenileyemiyor. Yenilenmeyip üretemeyince başarısızlık ortaya çıkıyor.”
 
 
Ünal, bu bağlamda Kaypakkaya’nın en belirgin özelliklerinden birini şöyle anlattı: “Kaypakkaya’nın, kendisini ve siyasetini şekillendiren Aydınlık Dergisi ile yaşadığı ideolojik mücadelesinde göz ardı edilen ya da anlaşılamayan bir yanı var. Sürekli geçmişiyle yüzleşerek Aydınlık’ı eleştiriyor. ‘Geçmişte biz bunu söylemiştik ama burası yanlıştı, eksikti’ gibi yaklaşımlarla yeni fikirleri ortaya koyuyordu. Bu özelliği de Türkiye devrimci hareketi açısından da çok önemli bir örnektir. Geçmişiyle yüzleşemeyen bir siyasi hareketin geleceğinin parlak olacağını düşünmüyorum. Dolayısıyla yeni bir şeyler de söyleyemeyeceklerdir. Baktığımızda uzun yıllardır da yeni bir şeyler söylenmiyor. Ancak bu konuda Kürt ulusal hareketini ayrı bir noktada tutuyorum. Taktikler izliyorlar, yeni fikirler sunuyorlar. Sürekli politikayı, hayatı ve örgütsel araçlarını üretiyorlar.”
 
‘KAYPAKKAYA’DAN SONRA KORKAK DAVRANDIK: GÖLGESİ AĞIRDI’
 
1974’ten sonra parti yönetiminde yer aldığını hatırlatan Ünal, o yılların zor geçtiğini belirtti. Ünal, Kaypakkaya’nın ölümünün ardından yanlış politikalar uyguladıklarını ancak çaba gösterdiklerini söyledi ve ekledi: “O yıllar çok hadiseli geçti. Bölündük, parçalandık ama o süreçte en azından bir inşayı gerçekleştirdik. Tam anlamıyla İbrahim'in anlayışını ve bir bütün ideolojik gelişmeyi sağlayamadık. Bunu sağlayabilseydik sınıf mücadelesine önderlik edebilirdik. Bunu yapabilen başka bir hareket de yoktu. Kaypakkaya’nın gölgesi ağırdı. Hep üstümüzde hissettik, bazen de korkak davrandık. 1980 darbesi sonrası gelişmeler açısından ise hiç elle tutulur, kayda değer bir şey yok. Tam tersine dejenerasyon ve yozlaşma hâkim oldu. Mevcut bir hazine ve birikim harcandı. Objektif durum ve şartlar çok daha zorlaşmıştı tabi. Bugün de mevcut politikalar devam ettiği sürece Kaypakkaya’nın düşüncelerini ve tarzını bir tık ileri götürebilecek bir anlayış ve çalışma göremiyorum. Bu hep böyle olacak anlamına gelmiyor tabi bu.”
 
‘YAŞASAYDI EKSİKLİKLERİNİ TAMAMLARDI’
 
“Kaypakkaya yaşamış olsaydı ulusal sorun üzerindeki fikirlerinin eksiklerini tamamlardı” vurgusu yapan Ünal, devamında şöyle konuştu: “1978’den sonra Kürdistan kırsalında bazı şeylerin değiştiğini görmeye başladık. Feodalizm ile halk yığınları arasındaki çelişkiler değişmeye başladı. Başlıca çelişkilerimiz içerisinde ulusal çelişki olmadığı için bazı noktaları tespit edemedik. Bir program sorunumuz vardı. Keşke programa aykırı bir tespit yapsaydık ama yapamadık. O nedenle yaşasaydı mutlaka bu konudaki teorik eksiklikleri tamamlardı. İbrahim'in ulusal sorunlara yaklaşımı o dönem için önemliydi ancak bu konuda çelişkileri de vardı. Ulusal hareketleri incelediğimizde asıl sorunlardan bir tanesi pazar sorunu. Kapitalizmin şafağında etnik gruplar kendi devletlerini kurup, kendi pazarlarına sahip oldular ama çağımızda teorik olarak ‘her ulusal hareketin eğilimi pazarına sahip çıkmak olmayabilir’ fikrini tespit etmedik.  Bu bir siyasal özgürlük ve kimlik mücadelesi de olabilir. Bu anlamda Kaypakkaya, ulusal hareketleri her şart altında desteklemek gerektiğini söylüyor. Eksiklik şuydu ki: İbrahim, Kürt özgürlük hareketi ortaya çıktığında somut olarak tavrımız ne olmalıdır ya da nasıl bir politika izlemeliyiz sorularını sormadı? Ancak yaşasaydı eksikliklerini tamamlayacak ve böylece Kürt halkına desteğini sunacaktı. Tabi ki desteklemekten kastım fiili ve fiziki her türlü bir destek. Sadece lafla desteklemenin bir anlamı yok.”
 
ÖNDERLERDEN MESAJ: 3’ÜNCÜ YOL
 
68 Kuşağı devrimci önderlerinin en belirgin özelliklerinden birinin ortaya koydukları birleşik ve ortak mücadele vurgusu olduğunun altını çizen Ünal, günümüzde inşa edilmeye çalışılan 3’üncü yol siyasetine işaret ederek, geçmişteki tecrübelerden hareketle nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine dair fikirlerini paylaştı. Ünal, “Bir insanın şivesinin ya da damak tadının değişmesi yıllar alır. Siyasette de böyle temel bir kültür vardır. Bu kültür, ideolojik yönelim ve bu yönelimin politikaya nasıl intikal ettiği meselesidir. 3’üncü yolda da farklı farklı ideolojik kültürlerden gelmiş ve şekillenmiş hareketler yer alıyor. Buradaki bakış açısı tekçi zihniyetten daha çok içinde bulunulan koşullarda halkların çıkarları açısından bu birliktelikleri mevzi olarak görerek, nefes alacak alanları yaratarak bir birliktelik oluşturmak olmalıdır. Öncelikle net olunmalı” ifadelerini kullandı.
 
DOĞRU SİYASET VE BİRLEŞİK GÜÇ VURGUSU
 
Ortak mücadele arayışlarında en önemli meselenin siyasi yapının gereklilikleri olduğunu vurgulayan Ünal, “Ben ne kazanırım ne kaybederim’ zihniyetinden ya da ‘filanca hareket daha güçlü ve bizi eritir’ fikrinden uzaklaşmak gerek. Eğer o mücadelenin içerisinde erimek gerekiyorsa eriyin! ‘Biz 3’üncü yola girersek Kürt ulusal hareketi bizi yönlendir’ düşüncesi olmamalı. Mesele şu ki: somut durum bunu gerektiriyor mu gerektirmiyor mu? İttifak yaptığın ya da politikasına destek vereceğin bir siyasi yapı beni de güçlendirir. Beni zayıflatıyorsa bu benimle alakalıdır. Toplumun çıkarına olacak doğru siyasetin içinde yer almak ve güçleri birleştirmek gerekiyor” dedi.
 
Türkiye devrimci hareketi açısından 3’üncü yolun çok önemli bir gelişme olduğunun altını çizen Ünal, “İdeolojik kültür ve sistemle bağları koparamama böylesine taktiksel bir dönemde kendisini göstermemeli. Çok kötü bir dönemden geçiyoruz. Türkiye’nin önümüzdeki 5-6 ayı nasıl geçer kaygısı içerisindeyim. Milliyetçiliği körükleyerek çıkarılabilecek savaşın özneleri Kürtler ve Türkler ya da inançlar olur. Onların üzerinden bir kışkırtma olabilir. Böyle gerçekler ve tehlikeler varken detaylara takılmak çok yanlış. Ortaya konan 3’üncü yol politikasını doğru buluyorum ve olgunlaştırılarak halkın önüne konulmalı” diye konuştu.
 
 
KAYPAKKAYA’DAN AYSEL DOĞAN’A ZİHNİYET AYNI
 
Kaypakkaya’nın babasına oğlunun cenazesi için bir tabut verilmediğini anımsatan Ünal, yaşanan bu trajedinin 49 yıl sonra yakın zamanda Kürt kadın siyasetçi Aysel Doğan’ın Dersim’deki cenazesine saldırılarla benzer olduğu ifade etti. Ölüye saygısı olmayan zihniyetin hala aynı noktada durduğunu söyleyen Ünal, “Faşist yönetimlerde yönetimi besleyecek olan bir düşman vardır. Bu etnik ya da ideolojik bir düşman olabilir. 1980 darbesinin arkasından uygulanan toplum mühendisliği adım adım halkları geriletti ve düşmanlar yaratıldı ve bu ‘düşmanlar’ iktidarlarını devam ettirebilmeleri için bir araç olarak kullanılmaya çalışıldı. Bütün unsurlarıyla ötekileştirme çabası içerisine girdi. Bir savaşta uçak kullanmak anlaşılır bir şeydir fakat ölmüş bir insana saygı göstermek kendi inançları açısından bile gerekliliktir. Bunu da ayaklar altına aldılar. Bu insanlarda yaratılmaya çalışılan kin ve nefret politikasıdır. Bunu yapılanlar insan haysiyeti, düşüncesi ve inancına saygıları olmadıklarının; kendi inançları bakımından da sahtekâr olduklarının kanıtıdır. Bu yapılanları alçaklığın ve tortu haline gelmiş kültürün bir ifadesi olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
 
MA / Fırat Can Arslan

Diğer başlıklar

10:33 DEM Parti Kadın Meclisi toplantısı öncesi Hatimoğulları konuşuyor | CANLI
10:20 Bolu'da erkek şiddeti: 2 kişi katledildi
09:52 Halise Aksoy tahliye edildi
09:50 İtirafçı beyanları üzerinden ağırlaştırılmış müebbet talebi
09:46 Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemdeler
09:29 KDP'nin alıkoyduğu gazeteciden haber alınamıyor
09:22 Dağlardan sofraya inen Zuzax
09:17 ABD basını: İsrail, İran'a misilleme saldırısı başlattı
09:15 'MEB farklı projelerle cemaat ve istihbaratı okullara sokuyor'
09:08 Ziyaret Beldesi borç batağında
09:02 'Ekoloji mücadelesi anti-militarist ve anti-emperyalist olmalı'
09:02 Ortadoğu'da çatışmalar tırmanıyor: Tek çözüm Demokratik Ulus
09:02 Adalet Nöbeti eylemcileri: Mücadelemiz devam edecek
09:01 Baharın müjdecisi kardelenler çiçek açtı
09:00 19 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
01:24 Kobanê’de SİHA saldırısı
01:18 ABD, Filistin'in BM üyeliğini veto etti
01:14 Kenya’da helikopter kazası: Genelkurmay Başkanı ve 10 asker öldü
01:10 Meclis İliç Komisyonu’nun üyeleri Resmi Gazete’de
18/04/2024
23:17 Tokat'ta 4.4 büyüklüğünde bir deprem daha
23:09 Amed Tiyatro Festivali’nin startı verildi
22:49 Dêrik Belediyesi’nde x-ray cihazları kaldırıldı
22:31 Rönesans Rezidans davası: İmar affı yapan, imzası olan herkes yargılansın
21:31 Tokat’ta ev ve ahırlarda ağır hasar oluştu, halk sokakta
21:18 DİSK’ten 1 Mayıs’a katılım çağrısı
20:16 Erdoğan, AYM başkanıyla görüştü
20:06 AKP’li belediye, kömür küllerini dereye döktü
19:35 ‘Gardiyanlar, Örkmez ve Uğur’u ‘sizi tecavüzcülerin yanına veririz’ diye tehdit ediyor’
19:22 SES eski Eş Genel Başkanı Erden'in ev hapsi kaldırıldı
19:10 Kadınlar Amed’den seslendi: Devlet şiddetine karşı mücadeleye devam
18:27 Tokat'ta 5.6 büyüklüğünde deprem
18:23 DEM Parti, AK Genel Sekreteri Pejcinovic ile görüştü
17:54 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbetine ÖHD ve DEM Parti’den destek
17:18 51 kişinin hayatını kaybettiği Furkan Apartmanına ilişkin rapor
17:06 Et ve Süt Kurumu’ndan yüzde 25’lik zam
17:01 Hastane deposunda bir işçi ölü bulundu
15:54 Amed’de kaza: 2’si çocuk 10 yaralı
15:48 21 kişinin hayatını kaybettiği otelin 5 kolonu eksikmiş
15:46 MEB’de ‘ihale’ soruşturmasında 3 gözaltı
15:26 AKP'li Beyoğlu'nun kaldırdığı kadın heykeli yeniden dikildi
14:47 Özerk Yönetim ve Şam yeniden diyalog masasında
14:46 Êlih kayyımı 3 milyar 53 milyon 970 bin TL borç bıraktı
14:44 Wan’da düzenlenecek 1 Mayıs bölge mitingine çağrı
14:22 Abdullah Öcalan’ın ailesi ve avukatları CPT ile görüştü
14:21 Uzman çavuş tacizini takip eden Şirnex Barosu’na tehdit
14:20 Kaçak kazıda 3 kişi hayatını kaybetti
14:15 AKP'li yönetim belediye araçlarını bu hale getirdi
13:57 Gazeteci Gültekin hakkında beraat kararı
13:45 Taşımalı oylarla seçilen AKP'liler birbirlerini 'kirli işlerle' suçladı
12:52 Konya’da kuran kursu patlama davasında yeniden karar çıktı
12:43 CHP’nin yeni grup başkanvekili belli oldu
12:33 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:40 Wan-Gever yolu heyelan nedeniyle kapandı
11:39 AKP’nin bıraktığı borç billboardlara asıldı
11:04 Gazeteci Yalçın’a 1 yıl hapis ve para cezası
10:59 DEM Parti MYK'si toplandı
10:54 1 kolber katledildi, 1 kolber kayıp
10:36 Gülistan Doku Futbol Turnuvası: Özel savaşa karşı sahaya çıkıyoruz
10:10 Cinsel saldırıdan tutuklanan askerden 'saygın biriyim' savunması
09:45 Remziye Bor davasında AYM’den karar bekleniyor
09:28 Kayyımdan Erdoğan mitingi ve hediyelik eşyaya 8 milyon 886 bin TL harcama
09:04 177 gün oldu: Gazeteci Ahmet’ten haber yok
09:03 Tutsaklar Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemde
09:02 Ahtamar’da ilkbahar güzelliği
09:00 MİT’in çocuk etkinliğine tepki: Eğitim eğitimcilere bırakılmalı
09:00 'Tutsakların direnişine ortak olalım'
09:00 Gazeteci Özuğurlu: Egemenlerin düzeni arıza vermeye başladı
09:00 Gazeteci Oynaş: Cezaevinde baskılara karşı direniş arttı
09:00 18 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:54 Uluslararası 'Öcalan’la Diyalog' etkinlik günleri düzenlenecek
08:48 Deprem yaşanan Tokat’ta okullar tatil
00:43 Furkan Nesli Derneği’nde bıçaklı saldırı
17/04/2024
22:08 Şengal’de Çarşema Sor kutlamaları
20:44 Çanakkale'de kanal çalışmasında göçük: 2 işçi hayatını kaybetti
20:20 Binarê Qendîl’e saldırı
18:31 Uzman çavuş ‘cinsel saldırı’ suçundan tutuklandı
18:24 Evli olduğu Enes Suna tarafından şiddet gören kadın hayatını kaybetti
18:01 Japonya’da 6.4 ve 5 büyüklüğünde deprem
17:43 Cenevre’de CPT’ye çağrı: Tecrit işkencesini sonlandır
17:34 Şenyaşar: Üstünlerin hukukuna karşı nöbetimiz devam ediyor
17:26 Irak Parlamentosu'ndan Türkiye'ye ziyaret
17:02 Kobanê Davası’nda tahliye çıkmadı
16:45 Misirc kayyımının borçları bilboardlara asıldı
16:31 Sırrı Süreyya Önder Meclis oturumunda rahatsızlandı
16:14 Esenyurt’ta mobilya imalathanesinde yangın
15:55 Bafil Talabani: Seçimler zamanında yapılacak
15:53 Hezex’te renkli Çarşema Sor Bayramı kutlaması
15:35 Kayyım seçime 2 gün kala tüm kamera kayıtlarını sildirdi
15:29 Colemêrg’te 3 bölge 'özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
15:24 Belediyede 4 görev verilen AKP'li başkan görevden alındı
15:21 Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatları AK’de: Bu kanunsuzluğu durdurabilirsiniz
15:17 Emekli ve emekçilerin maaşlarının düzenlenmesi için komisyon kurulması talebi
15:08 YSK, Hatay ve Ordu başvurularını reddetti
15:06 İşkence görüntüleri ortaya çıkan Veli’den günlerdir haber yok
14:44 Tutsak Rozerin Kalkan’ın tahliyesi 11 ay engellendi
14:38 Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında çatışma
14:33 Wêranşar'da ilk 'Çarşema Sor' kutlaması
14:24 İYİ Parti'den istifa
14:05 BES mülakat uygulamasının kaldırılmasını talep etti
14:00 Sağlıkçılardan 'sağlıkta şiddete son' çağrısı
13:42 Erdoğan'dan seçim yorumu: Tek iktidar Cumhurbaşkanı’dır
12:31 Bakan Işıkhan: Temmuz'da asgari ücrete ara zam olmayacak
12:16 Kobanê Davası: 13 tutsak siyasetçi duruşmaya katılmadı
11:49 Tutsak kadınlara tehdit
11:35 Türkiye, Yeşil Gelecek Endeksi'nde son sıralarda
11:11 Yargıtay başkanı seçimi 20'nci tura kaldı
10:50 'Bêrû'nun yasaklanması hukuka aykırı bulundu
10:22 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kobanê Davası tarihi fırsata çevrilebilir
10:19 AYM'den 'tek tip elbise' kararı
10:12 İsrail’den Gazze’ye saldırı: 18 kişi yaşamını yitirdi
10:11 Giyadîn’de gözaltı
09:09 Gazeteci Ahmet 176 gündür KDP istihbaratının elinde
09:07 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:05 Mêrdîn kayyımları 3 milyar 502 milyon TL borç bıraktı
09:03 Hak savunucuları: Eylemdeki tutsakların talebi karşılanmalı
09:00 Av. Kaya: Abdullah Öcalan için yeni başvurularımız olacak
09:00 17 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
08:48 Kato'ya girişlere 15 günlük yasak
16/04/2024
21:43 Özel, Kobanê Davası için heyet görevlendirdi
20:34 Erdoğan, İsrail ile ticarete tepki gösterenleri hedef aldı
19:33 Çukurova’da kadınlardan öz savunma çağrısı
19:20 Wan direnişinin güler yüzlü çocuğu: İrademize sahip çıktık
19:07 Grevdeki işçiler gözaltına alındı
17:19 YSK, 2 il, 11 ilçe ve 7 beldede seçim itirazlarını reddetti
17:07 Şenyaşar, bariyerlere rağmen eylemini sürdürdü
16:55 Wan direnişinin sembolü Muhammed Orhan tahliye edildi
16:47 Seçimlerdeki şaibelerin araştırılması için önerge
16:44 Leyla Güven’e 5 ay ceza
16:41 Şiddet uygulayan polisler açığa alındı
15:24 Amed’de trafik kazası
15:13 Seçim sonrası yeni anket
14:37 İzmir’de asbestli gemi tepkisi
14:18 17 ve 18'inci turlarda da yeni başkan seçilemedi
13:35 1 Mayıs çağrısı: Adaletsiz düzene karşı alanlara çıkalım
12:46 Hatimoğulları: İktidarın 'çöktürme planı' çökmüştür
12:31 9. Amed Tiyatro Festivali'nde 19 oyun sahnelenecek
12:16 6 kadın gazetecinin davası ertelendi
11:49 Bahçeli seçim başarısızlığını görmedi: Oyumuz yüzde 16,62!
11:38 Cezaevi ve savcılığa İmralı başvurusu
11:37 ÇGD’nin ‘Yılın Başarılı Gazetecileri’ ödülleri sahiplerini buldu
11:31 Eylemdeki tutsağın annesi: Talepleri talebimizdir
11:05 BİSAM: Yoksulluk sınırı 57 bin 578 TL
11:01 Kobanê Davası'nda yarın tutukluluk incelemesi yapılacak
10:57 İstanbul’da ev baskınları
09:58 Altın fiyatlarında yeni rekor
09:10 KDP’nin alıkoyduğu gazeteciden 175 gündür haber yok
09:09 Tutsaklar ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eyleminde
09:06 Ayşe Gökkan: Özel savaşa karşı özsavunma halkası genişletilmeli
09:03 Celadet Elî Bedirxan için saygı gecesi düzenlenecek
09:02 Hevsel'de çok emek az kazanç