'Siz bunların haberini mi yapıyorsunuz?'

img

Fatih Polat *

Mesleki bir dayanışma çalışması olarak bir grup gazeteci arkadaşımızla başlattığımız "Haber Nöbeti" kapsamında bulunduğum Diyarbakır’da, görev yaptığım kurumlardan biri de Dicle Haber Ajansı (DİHA) idi. 10 Şubat 2016 sabahı DİHA’nın merkez bürosunda yapılan toplantının ardından, ajansın Diyarbakır Bürosu muhabirlerinden sevgili Şerife Oruç ile haber takibi için Sur’a doğru yola koyulduk. Şerife üniversitede sosyoloji bölümünde okuyordu ve 3 yıldır DİHA’da muhabirlik yapıyordu. Gazeteciliği çok seviyor ve Diyarbakır’ı, gittiğimiz Sur'u da iyi biliyor. Sur’a geldiğimizde polisin barikatıyla karşılaştık. Sur’a giren de, çıkan da tek tek aranıyordu.  
 
POLİS İLE GAZETİCİLİK ÜZERİNE
 
Ben geçerken bir polis çantamı görmek istedi. Gazeteci olduğumu söyledim. Çantama baktı, ancak kimlik sormadan "tamam" dedi. Geçtim ve Şerife’yi beklemeye başladım. Şerife’yi arayan kadın polis memurunun onu hemen bırakmaya niyeti olmadığı her halinde belli oluyordu. İnce bir arama yaptı. Küçük not defterini incelerken şu cümleye takıldı: “Devletin Kürt halkına karşı işlediği suçların hesabını soracağız”. Cümle ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’ya aitti. Polis, bu cümle nedeniyle Şerife’ye sordu: “Siz bunların haberini mi yapıyorsunuz?”
 
O arada onu beklerken çelik yelekli bir polis bana döndü: “Siz neden bekliyorsunuz?” Şerife’yi göstererek yanıt verdim: “Arkadaşımı bekliyorum, birlikte haber izleyeceğiz.” Belli ki böyle diyalogları sevmiyorlardı. Basın kartımı ve kimliğimi istedi. O aralar hala sahada işe yarayan sarı basın kartımı ve kimliği çıkartıp uzatırken, rahatlığımı bozmamaya çalışarak: “Prosedür ne ise yapalım ama bizim haber izlememiz lazım.”
 
İkimizin kimliklerini de alan polisler bir süre aralarında konuştuktan sonra telsizle bir yerlere bir şeyler sordular. Sonra kimliklerimizi uzatarak, hoşnutsuz bir edayla; “Geçin” 
 
1990’lı yılların ortalarından itibaren Diyarbakır’a haber için gelirim ama Şerife, Sur’u benden daha iyi biliyordu. Birlikte haber izledik ve büroya dönüp yazdık.
 
Sur’un girişinde Şerife’ye çıkarılan bu güçlüğü not ettim ve yazdım. Aradan geçen zaman içinde KHK ile kapatılan DİHA’nın ve ardından da Mezopotamya Ajansı’nın haberlerini takip ederken, ajanstan arkadaşlarla da çeşitli vesilelerle görüşüyorduk.
 
Şerife Oruç, özellikle bölge illerinde Kürt gazetecilere karşı sistematik hale gelen baskıları yaşayanlardan biriydi. Tutuklandı. 2 yıl tutuklu kaldıktan sonra 10 Temmuz 2018 günü tahliye edildiğinde şu kısa açıklamayı yaptı: “2 yıl aradan sonra yeniden gazetecilik yapmak için yoluma devam edeceğim. Ne kadar baskı altına alınsak da biz gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz.” 
 
TEVAZUYLA KARARLILIĞIN BİLEŞİMİ
 
Şerife kendisiyle aynı kentte ya da komşu kentlerde gazetecilik yaparken 1990’lı yılların başlarından itibaren derin devlet, JİTEM, Hizbul-kontra saldırılarıyla katledilen meslektaşlarının kendisine yüklediği sorumlulukla bunları söylüyordu. Tevazuyla kararlılığın birleşimi olan insanlardan biri olarak.
 
Bu yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda MA’daki arkadaşlardan Şerife’yi sordum. Şu anda yurtdışında olduğunu söylediler. Ağır ceza tehdidi altında, ülkede mesleğini yapma sınırları daraltılan birçok başka meslektaşımız da, AKP’nin "çözüm masasını devirme" sürecinden sonraki baskı mekaniğinin bir sonucu olarak yurtdışına çıkmak durumunda kaldılar. Bazıları yurtdışına çıkış yasağı konmuş olduğu için riskli yolları aşarak gittiler. 
 
DİHA muhabiri Nedim Türfent’in, büyük baskılar uygulanarak aleyhine ifade vermeye zorlananların mahkeme önünde bunu itiraf etmiş olmalarına rağmen Mayıs 2016’tan beri Van Cezaevinde tutuklu olması ise, bu cenderenin diğer ihtimali olarak gözümüzün önünde duruyor. Bir başka DİHA muhabiri Ziya Ataman da 11 Nisan 2016 tarihinden beri tutuklu. Van M Tipi Cezaevi’nde tutulan Ataman’ın bağırsakları iflas etmiş olmasına rağmen, tahliye talebinin reddedildiğini de bir kez daha hatırlatalım.
 
Davası olmayan DİHA muhabiri de istisnadır. 
 
Bizim kuşakların tanıklık ettiği dönemde Kürt gazeteciler üzerindeki baskıların hafiflediği dönemler sınırlıdır. Devletin Kürt politikasının kısa aralıklar hariç "terörle mücadele" denklemi içinde sürmesi Kürt gazeteciler üzerindeki baskı sistematiğinin zemini oluşturuyor. Denklem böyle kurulunca örneğin aleyhine, aralarında dişleri sökülerek, kafalarına silah dayanarak yalancı tanıklığa zorlanmış 20’den fazla kişinin mahkeme önünde itirafta bulunup bu ifadeleri geri çekmelerine rağmen Nedim Türfent’in neden hala hapiste tutulduğunu sormak da, bu denklemi anlamaktan uzak bir şaşkınlık haline dönüşüyor. Kuşkusuz bu denklemi görmek ve anlamlandırmanın da çare üretemeyince kabullenmeye meyleden bir sonucu da olmuyor değil. Tam bu nedenle "şaşırma" ve itirazın sürekliği bu ülkede sonuç almak için elzemdir.
 
Kürt gazeteciler ve bugün MA ile devam eden 20 yıllık ajans pratiği söz konusu olduğunda bu baskıları atlayarak söz söylemek mümkün değil. Ancak sözü burada bırakmak da, bu baskılar karşısında gazetecilikte ısrar etmeye devam eden Kürt meslektaşlarımıza karşı ciddi bir haksızlık olur.
 
O HABERLER OLMASAYDI…
 
DİHA’nın deneyimli isimlerinden Abdurrahman Gök’ün 2017 yılında Diyarakır Newrozu’nda 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polis kurşunuyla can verdiği anı belgeleyen kareleri olmasaydı, Diyarbakır Valiliği’nin olayın hemen ardından yaptığı açıklama gerçekmiş gibi muamele görebilecekti. O kadar açık kanıtlara rağmen polisler korunurken, meslektaşımız ve arkadaşımız Abdurrahman Gök’ün yargılanıyor olması da yine iktidarın, devletin Kürt sorununa dair politikası içinde anlam buluyor.
 
Cemil Uğur’un Van’da "helikopterden atılan köylüler" haberi, Ahmet Kanbal’ın kayyumların yolsuzluklarına dair risk alarak ısrarlı bir fikri takip ile sürdürdüğü haberler, 20 yıllık ajans deneyimi sürecinde meslektaşlarımızın imza attıkları önemli işlerden sadece birkaçı. DİHA, MA muhabirlerinin ülkenin gündemine soktuğu haberlere dair bir tarama yapılsa eminim epey uzun bir liste çıkar.
 
MERKEZ, ALO MERKEZ…
 
Bu 20 yıllık gazetecilik deneyiminin "merkez" ile ilişkisine dair de bazı notlar düşelim. Bugün artık çökmüş olduğu için tırnak içinde kullandığımız "merkez"deki bazıları Kürt sorununa dair haberlerde MA’dan ya da geçmişte DİHA’dan yararlanmış olsa da, bunu dolaylı biçimlerde yapmayı tercih ettiler. Devletin güvenlik konseptinin basıncına maruz kalmamak için olabildiğince mesafeli biçimde. Yoksa bu ajansa abone olmanın maliyeti onlar açısından bir küsurattır en fazla. Bu mesafeli ilişki çoğu zaman haberi kaynak göstermeden, muhabir emeğini ezerek ve ajansın varlığının üzerinden atlayarak yapılır. Bunun bir başka türü ise, o haberi görüp kullanan "algının" kaynak göstermeye gerek görmeyecek kadar farklı bir dünyada duruyor olmasının sonucudur. 
Artık 20 yıllık bir geçmişe sahip bu ajansın başlangıç süreçlerinde maruz kaldığı bir başka muamele ise, "merkez medya"da insan hakları haberleri yapan muhabirlerin, bu ajansta gördükleri haberi, sanki daha önce yapılmamış gibi, üzerine bir iki görüşme ve arkasına bir iki arşiv bilgisi ekleyerek kendi imzasını çakarak "mal etme" yöntemidir. Bu yöntem de az can yakmadı.
 
GELELİM İĞNE-ÇUVALDIZ MESELESİNE
 
Şimdi gelelim iğne-çuvaldız meselesinde bizim tarafa dair atlanmaması gerekenlere. Gazeteciliğin sadece "merkezde" yapılabilir ve orada başlayıp biten bir meslek olduğu iddiası, benim açımdan hükümsüz, neoliberal bir tevatür olduğu için, bu iddia ile bu yazıda geniş yer tutacak bir polemiğe gerek yok. Ancak merkezde yaşanan büyük çöküş karşısında, nasıl bir basın alanının içindeyiz ve o alan içinde "bizim" taraf nasıl bir pratiğe sahip? 
 
Siyasal alana uzunca bir süredir damgasını vuran kutuplaşmanın, iktidar medyasını bilgi dahi bulmakta zorlandığımız kaba bir propaganda ve ajitasyon sahasına dönüştürdüğü yadsınamaz. 
 
Peki bu kutuplaşma sürecinin dolaylı yansımaları iktidar medyasının karşısındaki alanda hiçbir tahribata yol açmadı mı? Bir süredir, kendi gazetecilik pratiğimizi değerlendirirken, bu kutuplaşma sürecinin gazetecilik reflekslerimizi ters yönde provoke ederek bizi teşhire dayalı bir alana hapsetme riskini atlayamayacağımızı düşünüyorum. "Hesaplaşma" ve "teşhir etme" motivasyonunun şaha kalktığı böylesi bir dönemin etkileri, gerçekle kurduğumuz ilişki hiç bozmamış mıdır? 
 
Ulaştığımız çarpıcı bir bilgiyi çek etmeyi düne göre daha kolay ihmal edilebilir görme ihtimalimiz yok mudur? Ya da hiç mi yoktur? Bu soruları çoğaltabiliriz. Gazeteciliğin itildiği bu bataklıktan kendisini yenileyerek çıkabilmesi için, iktidarın denetimine boyun eğmeyen gazeteciler olarak bizlerin de yüzleşmemiz ve aşmamız gerekenler konusunda sorumluluklarımız olduğu sanırım yadsınamaz. 
 
Burada bağlarken Apê Musa’nın torunlarının, Kürt sorununa dair gerçekler başta olmak üzere, halının altını süpürülmek istenen bir sürü meseleyi görünür kılmak konusundaki cesaretini ve ısrarını selamlıyorum. 
 
* Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Diğer başlıklar

18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor
09:08 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Barışın kalıcılaşması için mekansal hafıza konuşulmalı - YENİLENDİ
09:04 Tutsağa işkencenin görüntüleri çıktı, bilirkişi işkenceyi raporladı
09:03 Yasaklı köyler petrol ve madene açılıyor
09:01 Belçika: Merkezi yönetim yerele karışmıyor, komüniteryen anlayış hakim
09:00 Kadınlar 2025’ten 2026’ya mücadeleyi devrediyor
09:00 18 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:47 ‘Uyuşturucu’ operasyonu: 4 gözaltı
17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı
10:57 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin İstanbul'da anılacak
09:25 Çiftyürek: Devletin bir beyanda bulunması lazım ki süreç hukuki olarak ilerlesin
09:19 Alman Sosyolog: Abdullah Öcalan'ın çağrısı nadir umut anlarından biridir
09:16 Buluşmaya katılanlar: Meclis Komisyonu tutanakları açıklamalı
09:13 Anneler: İmralı'ya gitmemiz kabul edilsin, Abdullah Öcalan'ı alıp gelelim
09:11 Şiyar Be! Platformu Licê'de temsilcilik açacak
09:09 'Sinemanın dil ve kültür üzerindeki etkisi büyük'
09:07 MAF-DAD Eşbaşkanı Geisweid: 'Umut hakkı'nı uygulamayan Türkiye Konseyden ihraç edilmeli
09:06 Garzan Mezarlığı’nın yok edilip 267 cenazenin çalınmasının üzerinden 8 yıl geçti
09:05 'Nazım ve Cihan'ın tek amacı halkın yaşadıklarını dünyaya duyurmaktı'
09:01 Kültür rüzgarının estiği bir yılda Kürtçe için statü çağrısı büyüdü
09:00 Almanya: Güç de yetki de belediyelerde
09:00 17 ARALIK GÜNDEMİ
16/12/2025
23:36 İstanbul Valiliği’nin yasakları hukuka aykırı bulundu
22:53 Bismîl’de Barış ve Demokratik Toplum Buluşmalarına çağrı
22:48 Konya’da iş cinayeti
22:34 DEM Parti milletvekilleri: Yanlış politikaların dönüşü kaos oluyor
21:31 Koma Amed Ankara'da konser verecek
20:57 Humus ve Lazkiye’de Alevi yurttaşlar kaçırılıyor
20:22 İsrail cezaevlerinde 9 bin 300 Filistinli tutuluyor
19:59 Tülay Hatimoğulları: Demokratik seviyenin hukuki bir sürece kavuşmasını istiyoruz
19:41 Suriye Geçiş Hükümeti QSD’ye saldırdı
19:36 223 işçinin direnişi 140'ıncı gününde
18:52 ‘KCK Basın Davası’ ertelendi
18:49 İnsan Hakları Haftası etkinlikleri sürüyor
17:57 Suriye Geçiş Hükümeti, uluslararası hukuk uzmanını tutukladı
17:09 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:04 Arkaş : Her iki taraf da hakikatle yüzleşmeli
16:46 İran’da bir tutsak dudaklarını dikerek açlık grevine başladı
15:55 PFDK 224 futbolcu ve 24 hakeme daha bahis cezası verdi
15:33 Ahmet Özer’den DEM Parti’ye ziyaret: Süreç tarihidir
15:01 Agirî’de görkemli halk buluşması: Sürecin yol haritası manifestodur
14:45 HPG'li Hacı Başaran'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:43 Sağlıkçılar ısrarlı: Eziyet yönetmeliği geri çekilsin
14:37 İHD’den tutsaklara dayanışma kartı
14:36 Berfin Nûrhaq ve Sema Roza İzmir'de anıldı
14:14 ‘İnsan hakları savunucusu Suna Bilgin tahliye edilsin’
14:03 Cezaevi raporu: Kelepçeli muayene, ağız içi arama, ilaç verilmemesi, tehdit
14:02 Mali Müşavirlerden yetkilerinin devredilmesine tepki
13:45 Komünal çalışmanın ürünü Ronahî Halkevi açıldı
13:43 Bozan'dan kelepçeli tedaiye tepki: İşkence ve kötü muameledir
13:20 5 gazetecinin adli kontrol tedbiri kaldırıldı
12:47 DEM Parti İmralı Heyeti ile AKP görüşmesinin tarihi belli oldu
12:40 ‘Umut ve özgürlük’ mitingi düzenlenecek
11:56 Sancar: Gündemimizde olan barış yasasıdır
Davutoğlu: Türkiye içindeki yasal düzenlemeler süratle yapılmalı
11:55 İşçilerin eylemleri 9'uncu gününde
11:54 İstanbul'da ev baskınlarında 12 kişi gözaltına alındı
11:32 Ayşe Şan Amed'de çeşitli etkinliklerle anılacak
11:01 DEM Parti ve AKP milletvekilleri Wan’ın sorunları için bir araya geldi
10:26 Bir mezar hasreti: Nazım ve Cihan'ın köşesi
10:19 İmralı Heyeti ile Gelecek Partisi görüşmesi başladı