'Siz bunların haberini mi yapıyorsunuz?'

img

Fatih Polat *

Mesleki bir dayanışma çalışması olarak bir grup gazeteci arkadaşımızla başlattığımız "Haber Nöbeti" kapsamında bulunduğum Diyarbakır’da, görev yaptığım kurumlardan biri de Dicle Haber Ajansı (DİHA) idi. 10 Şubat 2016 sabahı DİHA’nın merkez bürosunda yapılan toplantının ardından, ajansın Diyarbakır Bürosu muhabirlerinden sevgili Şerife Oruç ile haber takibi için Sur’a doğru yola koyulduk. Şerife üniversitede sosyoloji bölümünde okuyordu ve 3 yıldır DİHA’da muhabirlik yapıyordu. Gazeteciliği çok seviyor ve Diyarbakır’ı, gittiğimiz Sur'u da iyi biliyor. Sur’a geldiğimizde polisin barikatıyla karşılaştık. Sur’a giren de, çıkan da tek tek aranıyordu.  
 
POLİS İLE GAZETİCİLİK ÜZERİNE
 
Ben geçerken bir polis çantamı görmek istedi. Gazeteci olduğumu söyledim. Çantama baktı, ancak kimlik sormadan "tamam" dedi. Geçtim ve Şerife’yi beklemeye başladım. Şerife’yi arayan kadın polis memurunun onu hemen bırakmaya niyeti olmadığı her halinde belli oluyordu. İnce bir arama yaptı. Küçük not defterini incelerken şu cümleye takıldı: “Devletin Kürt halkına karşı işlediği suçların hesabını soracağız”. Cümle ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’ya aitti. Polis, bu cümle nedeniyle Şerife’ye sordu: “Siz bunların haberini mi yapıyorsunuz?”
 
O arada onu beklerken çelik yelekli bir polis bana döndü: “Siz neden bekliyorsunuz?” Şerife’yi göstererek yanıt verdim: “Arkadaşımı bekliyorum, birlikte haber izleyeceğiz.” Belli ki böyle diyalogları sevmiyorlardı. Basın kartımı ve kimliğimi istedi. O aralar hala sahada işe yarayan sarı basın kartımı ve kimliği çıkartıp uzatırken, rahatlığımı bozmamaya çalışarak: “Prosedür ne ise yapalım ama bizim haber izlememiz lazım.”
 
İkimizin kimliklerini de alan polisler bir süre aralarında konuştuktan sonra telsizle bir yerlere bir şeyler sordular. Sonra kimliklerimizi uzatarak, hoşnutsuz bir edayla; “Geçin” 
 
1990’lı yılların ortalarından itibaren Diyarbakır’a haber için gelirim ama Şerife, Sur’u benden daha iyi biliyordu. Birlikte haber izledik ve büroya dönüp yazdık.
 
Sur’un girişinde Şerife’ye çıkarılan bu güçlüğü not ettim ve yazdım. Aradan geçen zaman içinde KHK ile kapatılan DİHA’nın ve ardından da Mezopotamya Ajansı’nın haberlerini takip ederken, ajanstan arkadaşlarla da çeşitli vesilelerle görüşüyorduk.
 
Şerife Oruç, özellikle bölge illerinde Kürt gazetecilere karşı sistematik hale gelen baskıları yaşayanlardan biriydi. Tutuklandı. 2 yıl tutuklu kaldıktan sonra 10 Temmuz 2018 günü tahliye edildiğinde şu kısa açıklamayı yaptı: “2 yıl aradan sonra yeniden gazetecilik yapmak için yoluma devam edeceğim. Ne kadar baskı altına alınsak da biz gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz.” 
 
TEVAZUYLA KARARLILIĞIN BİLEŞİMİ
 
Şerife kendisiyle aynı kentte ya da komşu kentlerde gazetecilik yaparken 1990’lı yılların başlarından itibaren derin devlet, JİTEM, Hizbul-kontra saldırılarıyla katledilen meslektaşlarının kendisine yüklediği sorumlulukla bunları söylüyordu. Tevazuyla kararlılığın birleşimi olan insanlardan biri olarak.
 
Bu yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda MA’daki arkadaşlardan Şerife’yi sordum. Şu anda yurtdışında olduğunu söylediler. Ağır ceza tehdidi altında, ülkede mesleğini yapma sınırları daraltılan birçok başka meslektaşımız da, AKP’nin "çözüm masasını devirme" sürecinden sonraki baskı mekaniğinin bir sonucu olarak yurtdışına çıkmak durumunda kaldılar. Bazıları yurtdışına çıkış yasağı konmuş olduğu için riskli yolları aşarak gittiler. 
 
DİHA muhabiri Nedim Türfent’in, büyük baskılar uygulanarak aleyhine ifade vermeye zorlananların mahkeme önünde bunu itiraf etmiş olmalarına rağmen Mayıs 2016’tan beri Van Cezaevinde tutuklu olması ise, bu cenderenin diğer ihtimali olarak gözümüzün önünde duruyor. Bir başka DİHA muhabiri Ziya Ataman da 11 Nisan 2016 tarihinden beri tutuklu. Van M Tipi Cezaevi’nde tutulan Ataman’ın bağırsakları iflas etmiş olmasına rağmen, tahliye talebinin reddedildiğini de bir kez daha hatırlatalım.
 
Davası olmayan DİHA muhabiri de istisnadır. 
 
Bizim kuşakların tanıklık ettiği dönemde Kürt gazeteciler üzerindeki baskıların hafiflediği dönemler sınırlıdır. Devletin Kürt politikasının kısa aralıklar hariç "terörle mücadele" denklemi içinde sürmesi Kürt gazeteciler üzerindeki baskı sistematiğinin zemini oluşturuyor. Denklem böyle kurulunca örneğin aleyhine, aralarında dişleri sökülerek, kafalarına silah dayanarak yalancı tanıklığa zorlanmış 20’den fazla kişinin mahkeme önünde itirafta bulunup bu ifadeleri geri çekmelerine rağmen Nedim Türfent’in neden hala hapiste tutulduğunu sormak da, bu denklemi anlamaktan uzak bir şaşkınlık haline dönüşüyor. Kuşkusuz bu denklemi görmek ve anlamlandırmanın da çare üretemeyince kabullenmeye meyleden bir sonucu da olmuyor değil. Tam bu nedenle "şaşırma" ve itirazın sürekliği bu ülkede sonuç almak için elzemdir.
 
Kürt gazeteciler ve bugün MA ile devam eden 20 yıllık ajans pratiği söz konusu olduğunda bu baskıları atlayarak söz söylemek mümkün değil. Ancak sözü burada bırakmak da, bu baskılar karşısında gazetecilikte ısrar etmeye devam eden Kürt meslektaşlarımıza karşı ciddi bir haksızlık olur.
 
O HABERLER OLMASAYDI…
 
DİHA’nın deneyimli isimlerinden Abdurrahman Gök’ün 2017 yılında Diyarakır Newrozu’nda 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un polis kurşunuyla can verdiği anı belgeleyen kareleri olmasaydı, Diyarbakır Valiliği’nin olayın hemen ardından yaptığı açıklama gerçekmiş gibi muamele görebilecekti. O kadar açık kanıtlara rağmen polisler korunurken, meslektaşımız ve arkadaşımız Abdurrahman Gök’ün yargılanıyor olması da yine iktidarın, devletin Kürt sorununa dair politikası içinde anlam buluyor.
 
Cemil Uğur’un Van’da "helikopterden atılan köylüler" haberi, Ahmet Kanbal’ın kayyumların yolsuzluklarına dair risk alarak ısrarlı bir fikri takip ile sürdürdüğü haberler, 20 yıllık ajans deneyimi sürecinde meslektaşlarımızın imza attıkları önemli işlerden sadece birkaçı. DİHA, MA muhabirlerinin ülkenin gündemine soktuğu haberlere dair bir tarama yapılsa eminim epey uzun bir liste çıkar.
 
MERKEZ, ALO MERKEZ…
 
Bu 20 yıllık gazetecilik deneyiminin "merkez" ile ilişkisine dair de bazı notlar düşelim. Bugün artık çökmüş olduğu için tırnak içinde kullandığımız "merkez"deki bazıları Kürt sorununa dair haberlerde MA’dan ya da geçmişte DİHA’dan yararlanmış olsa da, bunu dolaylı biçimlerde yapmayı tercih ettiler. Devletin güvenlik konseptinin basıncına maruz kalmamak için olabildiğince mesafeli biçimde. Yoksa bu ajansa abone olmanın maliyeti onlar açısından bir küsurattır en fazla. Bu mesafeli ilişki çoğu zaman haberi kaynak göstermeden, muhabir emeğini ezerek ve ajansın varlığının üzerinden atlayarak yapılır. Bunun bir başka türü ise, o haberi görüp kullanan "algının" kaynak göstermeye gerek görmeyecek kadar farklı bir dünyada duruyor olmasının sonucudur. 
Artık 20 yıllık bir geçmişe sahip bu ajansın başlangıç süreçlerinde maruz kaldığı bir başka muamele ise, "merkez medya"da insan hakları haberleri yapan muhabirlerin, bu ajansta gördükleri haberi, sanki daha önce yapılmamış gibi, üzerine bir iki görüşme ve arkasına bir iki arşiv bilgisi ekleyerek kendi imzasını çakarak "mal etme" yöntemidir. Bu yöntem de az can yakmadı.
 
GELELİM İĞNE-ÇUVALDIZ MESELESİNE
 
Şimdi gelelim iğne-çuvaldız meselesinde bizim tarafa dair atlanmaması gerekenlere. Gazeteciliğin sadece "merkezde" yapılabilir ve orada başlayıp biten bir meslek olduğu iddiası, benim açımdan hükümsüz, neoliberal bir tevatür olduğu için, bu iddia ile bu yazıda geniş yer tutacak bir polemiğe gerek yok. Ancak merkezde yaşanan büyük çöküş karşısında, nasıl bir basın alanının içindeyiz ve o alan içinde "bizim" taraf nasıl bir pratiğe sahip? 
 
Siyasal alana uzunca bir süredir damgasını vuran kutuplaşmanın, iktidar medyasını bilgi dahi bulmakta zorlandığımız kaba bir propaganda ve ajitasyon sahasına dönüştürdüğü yadsınamaz. 
 
Peki bu kutuplaşma sürecinin dolaylı yansımaları iktidar medyasının karşısındaki alanda hiçbir tahribata yol açmadı mı? Bir süredir, kendi gazetecilik pratiğimizi değerlendirirken, bu kutuplaşma sürecinin gazetecilik reflekslerimizi ters yönde provoke ederek bizi teşhire dayalı bir alana hapsetme riskini atlayamayacağımızı düşünüyorum. "Hesaplaşma" ve "teşhir etme" motivasyonunun şaha kalktığı böylesi bir dönemin etkileri, gerçekle kurduğumuz ilişki hiç bozmamış mıdır? 
 
Ulaştığımız çarpıcı bir bilgiyi çek etmeyi düne göre daha kolay ihmal edilebilir görme ihtimalimiz yok mudur? Ya da hiç mi yoktur? Bu soruları çoğaltabiliriz. Gazeteciliğin itildiği bu bataklıktan kendisini yenileyerek çıkabilmesi için, iktidarın denetimine boyun eğmeyen gazeteciler olarak bizlerin de yüzleşmemiz ve aşmamız gerekenler konusunda sorumluluklarımız olduğu sanırım yadsınamaz. 
 
Burada bağlarken Apê Musa’nın torunlarının, Kürt sorununa dair gerçekler başta olmak üzere, halının altını süpürülmek istenen bir sürü meseleyi görünür kılmak konusundaki cesaretini ve ısrarını selamlıyorum. 
 
* Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Diğer başlıklar

21:43 Cegerxwîn mezarı başında anıldı
20:50 Sayıştay'a 5 üye seçildi
20:04 İnanç ve kültür buluşması: Dêrsim mücadelesinden vazgeçmemeli
20:01 Öğrencilerden hukuksuz aramalara karşı protesto
19:57 Kadınlaran Rojin Kabaiş için adalet çağrısı
19:16 KHK eylemi 343'üncü haftasında: Mağduriyetler giderilsin
19:03 Öğrencilerden Rojin Kabaiş eylemi: Bu intihar değil cinayettir
18:36 Îlham Ehmed: QSD'nin entegrasyonu önemli bir adım olacak
18:23 Cenevre eylemi 248'inci haftasında
18:00 Dêr Hafir’e yeniden saldırı
17:39 Dünyaca tanınan 700 isimden 'yapay süper zeka' uyarısı
17:18 Guterres: İran idam cezasına son vermeli
17:14 Amed kitap fuarı 5’inci gününde
17:11 Polis Adana'da bir genci darp ederek gözaltına aldı
16:49 İHD’den kayyımın attığı 223 işçi için Meclis’e mektup
16:42 Wan’da taziyelere kitlesel ziyaret
16:28 Basın meslek örgütleri: LGBTİ+ haberciliği suç değildir
16:25 İslam’da toplum ve kadın tartışıldı
16:24 Trabzon’da iki kadını katletme girişimi
15:14 İBB soruşturmasında 210 kişi ifadeye çağrıldı
15:09 Güren'e memleketinde coşkulu karşılama
14:59 SES’ten promosyon ihalesinin gizlenmesine tepki
14:26 Gazeteci Aykol'un hayati tehlikesi devam ediyor
14:17 Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü’nün sahipleri açıklandı
14:04 Kayyımdan çalışanlara sendika değiştirme dayatması!
14:01 CHP’nin tüm il kongrelerinin iptali istendi
13:23 Belçika’da demiryolu çalışanlarından grev kararı
13:01 Rûdaw TV ekibine saldıran Kızmaz’a 7 ay ‘ceza’
11:32 Gabar’da talanı görüntüleyen yurttaşın telefonuna asker el koydu!
10:55 Köln yürüyüşüne çağrı
10:45 İran Devrim Muhafızları Komutanı Bağdat’ta
10:43 Taziye evine kilit vuruldu: Barıştan söz edip zulme devam ediyorlar
10:23 Sêrt’teki tecavüz davasının duruşması yarın
10:22 Lice Katliamı: 6 aylık bebeğin, 80 yaşındaki dedenin hesabı sorulmadı
09:54 Bakanlıktan ilkokul öğrencilerine ‘çalışma hakkı' dersi
09:39 Ekolojist Aysu: Küresel ısınma durdurulmazsa su krizi çözülemez
09:19 'Sürece rağmen cezaevlerinde zulüm sürüyor'
09:15 8 tutsağın tahliyesine engel: Kırşehir S Tipi kimseyi tahliye etmiyor
09:11 ‘Tehdit’ değil, yeniden inşa gücü
09:10 Yaralı askerin tazminatı bakanlık yerine ailelere kesildi!
09:08 Dêrsim kültürünü keçeyle nakşetti
09:07 Av. Özer: Devlet çözüm istiyorsa Öcalan ile görüşmeli
09:06 15 bin madde bağımlısının olduğu kentte bir AMATEM var!
09:02 Agirî'de AKP’ye oy vermeyen köyler cezalandırılıyor
09:01 Avesta'da Kürtçe kayıtları başladı
09:00 22 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:36 Meteoroloji ani sel ve su baskınlarına karşı uyardı
21/10/2025
23:52 DEM Partili Çiçek: Tezkere Türkiye ve Suriye'deki entegrasyonu baltalıyor
23:45 CHP: Komisyon İmralı'ya gidecekse TSK neden Irak ve Suriye'ye gidiyor
22:56 Irak ve Suriye tezkeresi Meclis'ten geçti
22:35 DEM Partili Oluç: Tezkere süreç ile örtüşmüyor
22:16 İBB soruşturmasında 210'dan fazla kişi ifadeye çağrıldı
21:52 Mereş'te 3.9 büyüklüğünde deprem
21:17 Hêlîn Ümit: Demokrasi için Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü şarttır
21:08 İkram Güren, 31 yıldan sonra tahliye edildi
21:04 Gençlerden Rojin Kabaiş eylemi: Gerçeği ortaya çıkaralım
20:57 Bahçeli'nin KKTC açıklamasına Erhürman'ın partisinden kınama
20:41 Mexmur'da Abdullah Öcalan için nöbet sürüyor
20:35 Lübnan tezkeresi kabul edildi
20:33 Aydın ve Denizli'de Hakan Tosun eylemi
20:25 Öğrenciler, Rojin Kabaiş'in adını okuduğu fakülteye verdiler
20:19 Wan'da dağcılar Rojin Kabaiş için tırmandı
20:15 Aktaş dosyası AKP’li belediye de dahil edildi
19:21 Polis ablukasında barış açıklaması
19:17 Tartus'ta Alevi mezarlığı bombalandı
19:14 Fransa eski cumhurbaşkanı tutuklandı
19:07 DAİŞ'in lideri yakalandı
18:28 İran’da yılbaşından bu yana bini aşkın kişi idam edildi
18:20 CHP de tezkereye 'hayır' diyecek
18:15 27 gençlik oluşumundan ortak bildiri: Üniversiteme dokunma
17:34 Sermin Demirdağ’ın tahliyesi 7’nci kez engellendi
17:11 İnfaz edilmiş disiplin cezaları gerekçe gösterilerek tahliyesi engellendi
17:06 EMEP görüşülecek tezkerelere ‘hayır’ diyecek
16:59 Amed kitap fuarında Kürtçe kitaplara yoğun ilgi
16:25 DEM Parti'den 'umut hakkı' için kanun teklifi
15:59 Jandarmanın engeline rağmen Cansu Seferoğlu için taziye kuruldu
15:58 DFG’nin mesleki atölyeleri başlıyor
15:35 Gazeteci Aykol'a verilen uyku ilaçları tekrar azaltıldı
15:29 'Finansman davasında' tutukluluğa devam kararı
15:02 Geçiş hükümeti Tebqa-Selemiye yolunu kapattı
15:00 Minguzzi davasında 2 sanığa ağırlaştırılmış müebbet
13:58 520 isimden İran rejimine ‘idam cezalarını durdurun’ çağrısı
12:44 Tülay Hatimoğulları: Sürecin ritmi düştükçe savaştan yana olanların cesareti artıyor
11:50 Yerlikaya'nın hedef gösterdiği gençler gözaltına alındı
11:45 Gazeteci Öznur Değer'e ceza
11:43 Uytun davasında tutuklama ve keşif talebine ret
11:41 Bahçeli’ye göre 'Kürtler Cumhuriyet tarihinde yok sayılmadı'
11:30 İsrail’in saldırıları sürerken ABD heyeti Tel Aviv’e gitti
09:55 Kamaran Osman: Türkiye yeni yol ve üsler yapıp savaş hazırlığı yapıyor
09:53 Prof. Ross'tan sürece destek: Türkiye tarihi fırsatı heba etmemeli
09:50 Cezaevinin yasağını saç telinden fırçayla yaptığı resimlerle aştı
09:32 ‘Rojin’in faillerinin ortaya çıkarılması için güç birliği yapılmalı’
09:28 'İnsan yapmadığı bir şeyden pişman olmaz' dedi, tahliyesi 6 ay ertelendi
09:10 Kömürcüler çarşısı:14 esnaftan 8'i kepenk kapattı
09:10 Alevi kadınlar: Barış halkların ortak iradesiyle inşa edilir
09:04 Mêrdîn’de buruk bağbozumu: Verim düşük, maliyet yüksek
09:00 21 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:03 Meteoroloji'den çok sayıda kent için uyarı
20/10/2025
23:26 'Hepimiz Rojin'in sesi olacağız'
22:57 9 kent için sarı kodlu sağanak uyarısı
22:11 Irak: ABD’li askeri danışmanların bir kısmı ülkede kalacak
22:03 YYÜ'de Rojin Kabaiş eylemi: Hakikat ortaya çıksın
21:49 71 örgütten GES’E karşı açıklama
21:34 Hamaney’den Trump’a 'nükleer' yanıtı
20:47 Elektrik akımına kapılan DEDAŞ çalışanı hayatını kaybetti
20:12 İsrail'in saldırıları ateşkese rağmen sürüyor
20:07 Filipinler'de 5.8 büyüklüğünde deprem
19:57 Gazeteci Aykol için hastane ziyaretleri sürüyor
19:43 223 işçinin direnişi sürüyor: Ranta geçit vermeyeceğiz
18:56 Eskar ve Beyrok’da ağaç kıyımı
18:38 Şirnex’te öğrenciler Rojin için yürüdü
18:36 İzmir’de Pirsûs anması
18:26 HPG'li Zilan Avşar için taziye kuruldu
18:21 Wan’da öğrencilerden eylem: Rektör soruları yanıtlamadan kaçtı
18:12 Amedspor deplasmanda 2-1 kazandı
17:58 Wan'da bir çocuk tutuklandı
17:18 Koma Amed, Amedspor forması imzalayacak
17:12 Dağ’ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:05 TÜRMOB seçimlerinde Kürtçeye saldırı: Konuşturmayın, size saygı yok
16:56 Mazlum Abdi’den Raqa mesajı: Savaşçılarımızın yazdığı bir destandır
16:50 Hesendîn Bölgesi’ndeki talana Bakanlık ‘kalkanı’
16:23 Türkiye'ye vicdani retçiler için çağrı
16:19 Irak ve Kürdistan Bölgesi'nden bir heyet Tahran’da
15:13 Kadınlar Rojin için bakanlık önünde: Adalet nerede?
14:32 Dêrsim’de doğa ve çevre mitingi düzenlenecek
14:23 Hüseyin Aykol yeniden uyutulacak
14:10 30 yılın ardından tahliye edilen Demir'e kitlesel karşılama
13:50 Bakan Yerlikaya'dan süreç açıklaması
13:41 İHD’den Rojin Kabaiş açıklaması: Devlet mekanizmaları faili koruyor
13:11 Tomruk İBB soruşturmasında ifade verdi
12:43 İstanbul Valiliği Amedspor maçında taraftar kapasitesi artırmadı!
12:29 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten tezkere tepkisi: Halkların beklentisi demokrasi
12:08 Yüzde 80 görme engelli tutsağın tahliyesi 6'ncı kez ertelendi
10:28 Suriye güçleri Şêxmeqsûd’a saldırdı
10:23 'Güç olarak kullanılan su, çatışma ve göçü tetikliyor'
10:17 Şam güçlerinden Süveyda’ya saldırı
10:07 Meteoroloji'den 6 kent için sarı kodlu uyarı
09:52 Sozdar'ın yeni romanı 'Tirs': Yüzleştiğimiz oranda barışı inşa ederiz
09:42 Barış Anneleri’nin tek talebi Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü
09:37 Çandar: Türkiye’nin Suriye’deki Kürtlere dönük tavrı değişmeli
09:23 Akbulut: Yargı toplumsal barışı güçlendirecek kararlar vermeli
09:20 Öz Sağlık-İş’ ‘hediye’ ile üye topluyor!
09:14 DEM Parti’den rapor: Mali müşavirler ajanlığa zorlanıyor
09:08 ‘Çözüm için Kürtçenin önündeki engeller kaldırılmalı’
09:00 20 EKİM 2025 GÜNDEMİ
19/10/2025
22:51 Hamas heyeti, ateşkesi takip için Mısır'a gitti
22:47 Şengal'de Abdullah Öcalan için yürüyüş: Bizim varlık nedenimiz
22:42 Denizli ve Hatay'da trafik kazası
22:01 Cizîr 1. Kadın Govend Festivali son buldu
21:19 CPT: Zap ve Avaşîn'de kesilen ağaçlar Türkiye'ye taşınıyor