DİYARBAKIR - TJA soruşturması kapsamında tutuklanan Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Necla Tamriş ve Eğil Belediyesi Meclis üyesi Bahar Karakaş Uluğ, yargılandıkları davaların ilk duruşmasında tahliye edildi.

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının Özgür Kadın Hareketi'ne (TJA) yönelik 5 Nisan'da yürüttüğü soruşturma kapsamında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanan Çınar Belediyesi Eşbaşkanı Necla Tamriş ve Eğil Belediyesi Meclis üyesi Bahar Karakaş Uluğ, tutuklu yargılandıkları davanın ilk duruşmasında tahliye edildi.

 

Tamriş ve Uluğ hakkında ayrı ayrı açılan davaların duruşması, Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tamriş, "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla yargılandığı da davanın duruşmasına tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, avukatı Serdar Çelebi duruşmada hazır bulundu.

 

İddialara karşı savunma yapan Tamriş, TJA aktivisti olmadığını, katıldığı eylemlere siyasi kimliği nedeniyle katıldığını ifade ederek tahliye talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı, Tamriş'in üzerine atılı suçlar, mevcut delil durumu nedeniyle adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağını ifade ederek, tutukluluğun devamı yönünde karar verilmesini talep etti.

 

TAHLİYE KARARI

 

Müvekkilinin katıldığı eylemlerin, siyasi parti faaliyetleri kapsamında olduğunu ve seçilmiş biri olduğunu söyleyen Çelebi, müvekkilinin suçlandığı eylemlerin çocuğunun seçim sürecinde kendi adaylığı nedeniyle yürüttüğü kampanya olduğu vurguladı. 

 

Çelebi, müvekkilinin tutuklu kaldığı sürenin göz önünde bulundurularak tahliye edilmesini talep etti.

 

Mahkeme heyeti, tutuklu kaldığı süreyi göz önünde bulundurarak Tamriş’in adli kontrol şartıyla tahliyesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. 

 

'TANIK BEYANLARINI KABUL ETMİYORUM'

 

Tamriş'in duruşmasının ardından Eğil Belediyesi Meclis üyesi Bahar Karakaş Uluğ'un duruşması da aynı mahkemede görüldü. Uluğ'un SEGBİS üzerinden bağlandığı duruşmada, avukatı Yusuf Çakas hazır bulundu. Suçlamalara karşı savunma yapan Uluğ, TJA aktivisti olmadığını ifade ederek, gizli tanıkların bu yöndeki beyanlarını kabul etmediğini kaydetti. 

 

Katıldığı eylemlerin izin verilen eylemler olduğunu ve polis tarafından izlendiğini dile getiren Uluğ, hakkındaki suçlamaları reddederek, tahliyeyle birlikte beraatını talep etti. 

 

İddia makamı, adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağını belirterek, Uluğ'un tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.

 

İZİNE GEREK YOK

 

Uluğ'un avukatı Yusuf Çakas, müvekkilinin HDP Kadın Meclisi üyesi olduğunu, tüm faaliyetlerinin de bu kapsamda olduğunun altını çizdi. Çakas, müvekkilinin katıldığı eylemlerin Anayasa'nın düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu bu tür eylem ve etkinlikler için önceden izin alma zorunluluğunun bulunmadığını hatırlattı.

 

Müvekkilin ülkeyi terk etmeyeceğine dair dosyaya giren telefon tapelerinin bulunduğunu, söz konusu telefon konuşmalarından da anlaşılacağı gibi müvekkilinin kaçma şüphesi bulunmadığını söyleyen Çakas, müvekkilinin 2 küçük çocuğunun bulunduğunu, bu hususların dikkate alınarak müvekkilinin tahliye edilmesini istedi.

 

Mahkeme, delillerin toplamış olmasını ve Uluğ'un tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak, adli kontrol tedbiriyle tahliyesine karar vererek duruşmayı 12 Kasım’a erteledi.