Hak ve hukuk örgütlerinden İnsan Hakları Haftası açıklaması: İhlaller artarak devam ediyor GÜNCELLENİYOR 2025-12-10 14:28:59 HABER MERKEZİ - ÖHD, İHD, TİHV ve barolar, İnsan Hakları Haftası kapsamında birçok kentte gerçekleştirilen açıklamalarda, cezasızlıkla mücadele vurgusu yapıldı.    RIHA    Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Riha Şubeleri ile Riha Barosu, İnsan Hakları Haftası'na ilişkin baro önünde açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya avukatların yanı sıra, Riha Barış Anneleri Meclisi, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha il örgütleri ile çok sayıda yurttaş katıldı.    Burada konuşan İHD Şube Eşbaşkanı Songül Arpa, hak ihlallerinin derinlikte yaşandığı bir yılı geride bıraktıklarını söyleyerek, "Varoluş nedeni hak ihlallerinin son bulduğu, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler; dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip raporlayıp görünür kılmaya, böylelikle önlemeye; cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarının kurucu değerlerine kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.     Açıklama alkışlarla son buldu.   DÊRSIM   Dêrsim İHD Şubesi üyeleri ve çok sayıda kişi Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. “Görüyoruz, susmuyoruz, mücadele ediyoruz. İnsan Haklarıyla insandır” pankartının açıldığı açıklamada, İnsan Hakları Anıtı’na kadar yürüyüş yaptı.    Burada konuşan İHD Dêrsim Şubesi Eşbaşkanı Özgür Ateş, Kürt sorununun çözümü konusunda adımlar atılması gerektiğini söyledi. Bu yılda da ülke genelinde kaygı verici boyutta yaşam hakkı ihlallerinin yaşandığını belirten Ateş, hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk, güvencesizleştirilme ve örgütsüzleştirilmenin en çok kadınları, çocukları ve mültecileri-sığınmacıları vurduğunu ifade etti.     Açıklama İnsan Hakları Anıtı'na karanfil bırakılmasıyla son buldu.    ADANA    İHD Adana Şubesi de İnönü Parkı'nda bir araya gelerek açıklama gerçekleştirdi. Burada konuşan İHD Adana Şubesi Başkanı Yasemin Dora Şeker, 13 Aralık'ta Taşköprü'de yapacakları insan zinciri eylemine katılım çağrısında bulundu. İnsan hakları savunucuları, İnönü Parkı'nda ve kent merkezinde insan hakları yazılı bülten dağıttı.   HATAY   İHD İskenderun Şubesi de Sağlıklı Yaşam Parkı'nda açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda insan hakları savunucusunun yanı sıra İskenderun Emek ve Demokrasi Platformu da destek verdi. İHD İskenderun Şubesi Eşbaşkanı Adil Bahtiyar okudu. Bahtiyar, hak ihlallerine değinerek, "Adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın insan haklarını savunmaya ve eşit adil yaşanabilir bir dünya için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.   MERSİN   İHD Mersin Şubesi, “Herkes için eşitlik, eşitlik için barış” şiarıyla Özgür Çocuk Parkı’nda açıklama gerçekleştirdi. Burada konuşan İHD Mersin Şubesi Eşbaşkanı Zeynep Kaya, Türkiye’de artan hak ihlallerine, cezaevlerindeki ağır koşullara, ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkına yönelik baskılara dikkat çekerek, “Görüyoruz, susmuyoruz, mücadele ediyoruz” dedi. Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin önemine vurgu yapan Zeynep Kaya, savaş, ayrımcılık, yoksulluk ve şiddete karşı, insan hakları değerlerini savunmaya devam edeceklerini belirtti.     İSTANBUL    İHD ve TİHV, İnsan Hakları Haftası kapsamında Sultanahmet Meydanında açıklama yaptı. “Herkes için eşitlik, herkes için barış” pankartının açıldığı açıklamada, “Tecrit işkencesine son”, “Çocuk istismarına dur de”, “Polis şiddetine son”, “Düşünce ve ifade özgürlüğü önümdeki engeller kaldırılsın”, “iş-işçi cinayetlerine son” dövizleri taşındı. “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “İnsan haklarıyla insandır” sloganlarının atıldığı açıklamaya, İHD Eş Genel Başkanı Oya Ersoy ve hak savunucuları, siyasi partiler, sivil toplum örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.      ‘SÜREÇ İÇİN BİRİKMLERİMİZİ SEFERBER EDECEĞİZ’   İHD Eş Genel Başkanı Oya Ersoy, Türkiye’nin de insan haklarından uzaklaştığını belirterek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta başlattığı Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne işaret etti. Oya Ersoy, “Bir fırsata çevireceğimiz süreç açısından Kürt meselesinin demokratik çözümü ve barış konusunda ısrarla, inatla mücadele edeceğimizi ve İHD olarak sürecin barışla sonlanması ve demokrasinin yeniden inşası için bütün birikimimizi seferber edeceğiz” dedi.    Cezaevindeki tutsaklara para gönderdiği gerekçesiyle tutuklu bulunan İHD yöneticisi Hatice Onaran’ı hatırlatan Oya Ersoy, “Çetelerin, uyuşturucu ticareti yapanların, kara para aklayanların olduğu bu ülkede 450 lira gibi bir para için cezaevinde tutulan Hatice Onaran arkadaşımızı saygıyla kucaklıyoruz” şeklinde konuştu.   Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.   ÊLIH   İHD Êlih Şubesi, sivil toplumu örgütü temsilcilerinin katılımıyla Yılmaz Güney Parkı’nda açıklama gerçekleştirdi.   Açıklamada “İnsan hakları evrensel bildirgesinin kabul edilişinin yıldönümünde; Görüyoruz, susmuyoruz, mücadele ediyoruz” pankartı açıldı.   İHD Şube Yöneticisi Metin Nas, “Ülke, 2016 yılından bu yana önce doğrudan, 19 Temmuz 2018 tarihinden itibaren de resmen kaldırıldığı söylense de yapılan pek çok düzenleme ile kalıcılık kazandırılan bir OHAL rejimi ile yönetilmektedir. Bu süreç, siyasal iktidara, gücünü sınırlandıran anayasacılık ve hukukun üstünlüğü ilkelerini terk etme, insan hakları fikrini referans almaktan vazgeçme imkânı sağladı” dedi.     Açıklama alkışlarla son buldu.   SÊRT   Sêrt’te ise İHD Şubesi önünde açıklama yapıldı. “İnsan haklarıyla insandır” Kürtçe ve Türkçe pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı.  Açıklama metnini okuyan İHD Şube Yöneticisi Ahmet Erzen Kürt sorununun çözülmesi gerektiğini söyledi.      ANKARA   İHD ve TİHV Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Konur Sokaktaki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Anıtın polis araçları ile çevrelenerek açıklamanın engellenmeye çalışılması üzerine, polis araçlarının önünde açıklama yapıldı.    Açıklamaya İHD Eş Genel Başkanı Cihan Aydın, TİHV Genel Başkanı Metin Bakkalcı ile çok sayıda kişi katıldı.  Açıklamada sık sık, “İnsan hakları ile insandır”, “İnsana hayvana yeryüzüne özgürlük” ve “İnsan hakları engellenemez” sloganları atılırken üzerinde farklı dillerde “İnsan haklarıyla insandır” pankartı açıldı.   Burada konuşan İHD Üyesi Aslı Viyan Saraç, 2016 yılında Türkiye’de ilan edilen OHAL rejiminin halen devam ettiğini belirterek, “Bunun sonucu olarak 2025 yılı boyunca ciddi yaşam hakkı ihlalleri yaşanmış; insanların devlet şiddeti veya devletin koruma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle yaşamları son bulmuştur” diye belirtti.     ‘UMUT HAKKI UYGULANMALIDIR’   Türkiye’de yaklaşık 4 bin kişiye ağırlaştırılmış müebbet cezasının verildiğini ve hükümlülerin “umut hakkı’’ ilkesi olmasına rağmen uygulanmamasının insan onuruna aykırı olduğunu söyleyen Aslı Viyan Saraç, “Özellikle mimari yapısı ve gündelik uygulama rejimleriyle tecrit ve izolasyonu ağırlaştıran, kamuoyunda ‘kuyu tipi hapishaneler’ olarak bilinen Yüksek Güvenlikli, S ve Y Tipi hapishaneler derhal kapatılmalıdır. İmralı Hapishanesi başta olmak üzere tek kişi ya da küçük grup izolasyonu bitirilmelidir” dedi.   ‘BARIŞ DEMOKRATİKLEŞME PROGRAMI İLE MÜMKÜNDÜR’   Kürt sorununun, Türkiye’nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri olduğu vurgusunu yapan Aslı Viyan Saraç, “1 Ekim 2024’le meselenin müzakereye dayalı, barışçıl ve demokratik çözümüne olanak sağlayabilecek bir süreç başladı. Çözüm ancak araçsallıktan uzak, demokrasiyi değer olarak kabul eden bir yaklaşımla ve bir ‘demokratikleşme programı’ ile mümkündür. İnsanlığın en büyük birikiminin kendisi, yani insan hakları değer ve ilkeleri anlaşma hedefli her türlü kamusal müzakerenin hazır çerçevesidir” diye belirtti.    ‘AYRIMCI POLİTİKALAR NEFRET SUÇLARINI ARTIYOR’   Kadınlar ve LGBTİ+’ların 2025 yılında da baskı ve ayrımcılık politikalarına maruz kaldığını belirten Aslı Viyan Saraç “Ülkenin asli unsuru haline gelen mülteciler/sığınmacılar, 2025’te de ayrımcılık, sömürü, nefret söylemi ve yoksulluğun en ağır biçimlerine maruz kalmıştır” diye konuştu.    ‘İHLALLERİ GÖRÜNÜR KILMAYA DEVAM EDECEĞİZ’   Aslı Viyan Saraç, “Hep vurguladığımız gibi, hak ihlallerinin son bulduğu, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarının kurucu değerlerine kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.    İHD Eş Genel Başkanı Cihan Aydın, İnsan Hakları Anıtı’nın etrafını çevreleyen polisleri işaret ederek, “Bu tipik bir Türkiye resmidir. İnsan hakları kuşatma altında, biz yıllardır bu kuşatmayı aşmak ve insan hakları ihlallerine karşı etkin bir soruşturma için çabalıyoruz ama geldiğimiz nokta budur. İHD, TİHV ve bu alanda çalışan insanlar olarak memleketin geleceğine dair eşit ve özgür bir yaşam içinde bu çabayı ısrarla ve inatla sürdüreceğiz.  Bildirgenin birinci maddesinde yer alan kardeşlik hukukunu inşa edeceğiz. Demokratik bir hukuk devletinin yeniden inşası için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.   TİHV Genel Başkanı Metin Bakkalcı ise Türkiye ve dünyada her halükarda insanca bir yaşam kuracaklarını ve yaşanacak bir ülke ve dünya yaratacaklarını söyledi.   WAN   Wan Barosu, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Wan Şubeler Platformu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İHD Wan Şubesi, Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Wan İl Koordinasyonu, ÖHD Wan Şubesi, Wan-Colemêrg Tabip Odası konuya ilişkin Sanat Sokağında açıklama yaptı. Çok sayıda yurttaş ve kurum temsilcisinin katıldığı açıklamada, "Herkes için insan hakları. Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür bir orman gibi kardeşçesine" pankartı yer aldı.    Açıklamayı yapan TİHV Wan Temsilciliği Tedavi Sekreteri Ayfer Şahin Bilici, yürütülen sürece işaret ederek, "Yeni bir sürecin başlatılmış olması, beraberinde farklı toplumsal kesimlerin barış, demokrasi ve insan hakları taleplerini yükseltmelerine karşın siyasal iktidarın, ayrımcılığı ve ırkçılığı yaygınlaştırarak toplumu kutuplaştıran, ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu haline getiren, gerek ülke içi gerekse uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve şiddeti esas alan politikalarına devam ettiği görülmektedir. Bunun sonucunda 2025 yılında da ülke genelinde kaygı verici boyutta yaşam hakkı ihlalleri yaşanmıştır" dedi.     'UMUT HAKKININ OLMAMASI İNSAN ONURUNA AYKIRI'   Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de dikkat çeken Ayfer Şahin, "Yaşam hakkı ihlalinden işkenceye, sağlık hakkına erişime kadar ağır ve ciddi ihlallerinin yaşandığı mekanlardır. Yaklaşık 4 bin kadar olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüsünün bir gün salıverilme ihtimalinin, yani 'umut hakkı'nın olmaması insan onuruna aykırı bir durumdur. İmralı Hapishanesi başta olmak üzere tek kişi ya da küçük grup izolasyonu/tecrit uygulamaları çözülemeyen kronik bir soruna dönüşmüştür. Siyasal iktidarın, demokratik toplumun can damarlarından birini oluşturan düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları, özellikle de basın ve insan hakları savunucuları üzerindeki kaygı verici boyutta artan baskı ve kontrolü hiçbir şekilde kabul edilmezdir. Artık bu ülkede gazeteciler haberlerini hapishanelerden göndermektedir" diye konuştu.    Kürt sorununun Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri olduğunun altını çizen Ayfer Şahin, Kürt sorunun çözümü konusunda bir programın olması gerektiğini ifade etti.    Açıklamanın ardından kitle, İnsan Hakları Haftası dolayısıyla bildiri dağıttı.   MÊRDÎN    İHD Mêrdîn Şubesi, dernek binası önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamayı yapan İHD Mêrdîn Şube Yöneticisi Gülistan Duran, ihlallere karşı mücadelelerine devam edeceğini söyledi. Gülistan Duran, "Hep vurguladığımız gibi, var oluş nedenleri hak ihlallerinin son bulduğu, adalet, barış ve demokrasinin tesis edildiği bir ülke ve dünyaya ulaşmak olan bizler, dün olduğu gibi bundan sonra da tüm zorluklara karşın ihlalleri belgeleyip, raporlayarak görünür kılmaya, böylelikle önlemeye, cezasızlıkla mücadele etmeye ve insan haklarının kurucu değerlerine kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğiz" dedi.