‘Hakkımız olanı alacağız’ kampanyasına yoğun ilgi 2022-05-27 19:04:27   İSTANBUL – HDP’nin çağrısıyla bir araya gelen 7 partinin başlattığı, “Hakkımız olanı alacağız” kampanyası kapsamında, Bakırköy Özgürlük Meydanı’nda stant çadırı açıldı. Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) çağrısıyla bir araya gelen 7 partinin başlattığı "Hakkımız olanı alacağız" kampanyası kapsamında Bakırköy’de bulunan Özgürlük Meydanı’nda stant açtı. Stanta HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm de katıldı. Afiş dağıtımına ve imza kampanyasına, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Halkevleri, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) parti üyeleri de destek verdi. Stantın kurulduğu alana, “Hakkımız olanı alacağız bütün ücretler arttırılsın” afişi açılırken, yurttaşlar yapılan zamların kaldırılması için başlatılan imza kampanyasına yoğun ilgi gösterdi. ‘SEFALET MAAŞLARI’ Kampanya kapsamında dağıtılan afişlerde şu yazılamalar yer aldı: “Gıdadan ulaşıma, elektrikten barınmaya, her gün zam üzerine zam geliyor. Giderlerimiz artarken aynı kalan tek şey ücretlerimiz. Özel veya kamu fark etmeksizin ücretlere yılda sadece bir kere zam yapılıyor. Bütün ücretlerde olduğu gibi asgari ücrette de yapılan zam aynı ay içinde eriyip gitti. Bizler ay sonu hesabı yaparken, patronların serveti, rekor üzerine rekor kırıyor. Aslında ortada bir yokluk sorunu yok, bir sömürü düzeni var. Bu düzen ve iktidar zenginlere servet rekorları, emekçi halka ise sefalet maaşları dışında hiçbir gelecek vaat etmiyor. ‘SABIR VE ŞÜKÜR’ VAAZ EDİYORLAR İktidar ve patronlar bize "sabır ve şükür" vaaz ederken, patronların net karları yüzde 200 artıyor. Kararları onlar veriyor, bedelini yalnızca onları zengin eden emekçiler ödüyor.Durup izlemek yerine birlikte mücadele etmek zorundayız. Çünkü; siyasal iktidarın ekonomi programı işçinin, emekçinin, yoksul halkların değil, patronların programıdır. İş arayanın, evine ekmek götürmeye çalışanın değil savaş tekellerinin  ekonomi programıdır. Kamu işletmelerine ve üretime ayrılmayan bütçeler, savaş makinelerine, silaha, halklar arası düşmanlık tohumları ekmeye ayrılmaktadır. Peki ama nasıl? Bunu yapabilmenin tek yolu emekçilerin birlikte mücadelesinden geçiyor. Bu bildiriyi okuyan herkesi işyerinde, atölyede, ofiste, mahallede, okulda birlikte mücadeleye çağırıyoruz.”