Kimyasal silah saldırılarına tepki: Onları Roboski ve Cizre’den tanıyoruz 2022-05-19 09:29:48 ŞIRNAK - Zap, Metîna ve Avaşîn’e yönelik kimyasal silah saldırılarının savaş suçu olduğunu hatırlatan anneler, “Biz onları Roboski ve Cizre’den tanıyoruz” dedi.   Türkiye, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi'nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 17 Nisan’da başlattığı saldırılar, şiddetli çatışmalarla sürüyor. Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yer alan HPG’nin bir aylık savaş bilançosunda, Türkiye’nin 17 Nisan’dan bu yana 164 kez kimyasal silah kullandığı belirtildi. Türkiye, 23 Nisan 2021’de sınır ötesine yönelik başlattığı saldırılarda da sürekli kimyasal silah kullanımına başvurdu. Buna karşı KCK başta olmak üzere aydın, yazar ve sanatçılar OPCW’ye bölgede inceleme yapması çağrısında bulundu. Ancak yapılan tüm çağrılara rağmen OPCW bölgede inceleme yapmadı.    Uluslararası bu sessizlik sürerken, Türkiye KDP işbirliğinde 17 Nisan’da başlattığı kapsamlı saldırılarda da kimyasal silah kullanımını sürdürüyor.    Türkiye’nin sınır ötesine yönelik saldırılarda yaşamını yitiren HPG’lilerin aileleri, AKP-KDP işbirliğine ve kimyasal silah saldırılarına tepki gösterdi.      ‘BU SAVAŞ DURSUN’   Türkiye’nin saldırılarının sürdüğü Avaşîn bölgesinde Şubat ayında yaşamını yitiren HPG’li Ramazan Can’ın annesi Atiye Can (54), “Her gün dağlarımız bombalanıyor ve çocuklarımız yaşamını yitiriyor. Benim yüreğim yandı, başka annelerin yüreği yanmasın. Bu savaşa artık yeter diyoruz. Bu savaş dursun. Kürt halkı üzerinde yıllardır saldırı, katliam ve saldırılar yapılıyor. Ama bu zulme ve katliamlara karşı Kürt halkının mücadelesi hala sürüyor ve büyüyor. Kürt halkı hiçbir zaman boyun eğmedi. Oğlumda yaşanan bu zulme karşı PKK’ye katıldı. Biz anneler savaş ve kan dökülmesini istemiyoruz” dedi.    ROBOSKİ HATIRLATMASI    Uluslararası kurumların Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına karşı sessizliğine tepki gösteren Can, “Türk devletinin Başûr’da kimyasal silah kullandığı tüm dünya biliyor. Uçak ve kimyasal silahlarla saldırıyorlar. Bizler bu vahşeti kabul etmiyoruz. Kaç yıl önce Roboski’de savaş uçakları 34 kişiyi katletti. Roboski’de bu katliamı yapanlar, şimdi de Başûr’a saldırıyorlar. Ama hiç kimse tepki göstermiyor. Tüm uluslararası devletler bu konuda sessiz kalmış durumda. Onlarda bu duruma destek veriyor” şeklinde konuştu.   ‘SALDIRILARA SESSİZ KALMAYIN'   Türkiye’nin sürdürdüğü saldırılarla Federe Kürdistan Bölgesi topraklarına el koymayı amaçladığını dile getiren Can, şunları söyledi: “Uçaklarla, kimyasal silahlarla dağlarımıza saldırıyorlar. Türk devleti orada ne yapıyor? Herkes Kürt halkına karşı düşman olmuş. Devletin oyunlarına gelmemiş olsaydık, bugün bu durumda olmazdık. Barzani’de menfaat ve çıkarları için Türk devletine yardım ediyor. Bu savaş dursun ve kimyasal silah kullanmayı bırakın. Benim yüreğim yandı, başka annelerin yüreği yanmasın. Bu savaşa ve kimyasal silah kullanımına karşı tüm Kürt anneleri ve Kürt halkı ayağa kalksın. Hiç kimse sessiz kalmasın. Eğer ki Kürt halkı birliğini oluşturmazsa bu savaş derinleşecek.”   ‘KİMYASAL SİLAH SUÇTUR’   Türkiye’nin 19 Nisan’daki saldırılarında Zap’ta yaşamını yitiren Veysi Sümer’in annesi Maşallah Sümer, “Biz anneler savaş ve ölüm istemiyoruz. Artık annelerin yüreği yanmasın. Ne gerilla ne de askerlerin ölmesini istemiyoruz. Çünkü bu ölümlerin sonunda annelerin yüreği yanıyor. Kimyasal silahlarla çocuklarımıza saldırıyorlar. Kimyasal silah kullanımı suçtur. Yıllardır sadece özgürlük ve barış istedik. Özgürlüğün inşa edilmesi yerine bu savaş daha da derinleşiyor. Biz anneler bu savaşı gördükçe yüreğimiz yanıyor” diye belirtti.   ‘ONLARI CİZRE’DEN TANIYORUZ’   Savaşın ve ölümlerin son bulmasını isteyen Sümer, “Kürtleri yok etmek istiyorlar. Kürt halkı hiçbir zaman bitmez. Bu neyin savaşı? Çocuklarımızın ölmesini istemiyoruz. Artık annelerin yüreği yanmasın. Şimdi de kimyasallarla çocuklarımıza saldırıyorlar. Biz Kürtleri kimyasallarla yok edemezler. Türk devleti tüm saldırı ve katliamlarında kimyasal silah kullanıyor, bu ilk değil. Kimyasalların kullanımına birçok kez tanık olduk. Biz onları Cizre’den tanıyoruz. Cizre katliamı yaşandığında da birçok ağır silah kullanıldı. Cizre’de evlerimiz yakıldı, yağmalandı ve talan edildi. Ama Kürt halkı yine de boyun eğmedi. Başûr halkı da boyun eğmiyor” ifadelerini kullandı.    ‘KİMSE SESSİZ KALMASIN’   Barzani ailesinin işbirliğine tepki gösteren Sümer, şunları söyledi: “Tüm uluslararası devletler kimyasal silah kullanımına karşı sessiz kalmış durumda. Kimyasal silahın kullanımı insanlığa aykırıdır. Kürtlerin bu savaşa karşı bir olması gerek. Biz Kürtler birlik, özgürlük ve barışçıl bir yaşam istiyoruz. Bu vahşeti ve savaşı bırakın. Bu savaşı ancak anneler durdurabilir. Tüm anneler ayağa kalkmalı ve güçlerini birleştirmeli. Kimyasalların kullanımına karşı kimse sessiz kalmasın.”