İki çocuğunu yitiren anne: Bu bir ihanet savaşıdır 2022-05-19 09:29:07 ŞIRNAK - Savaşta iki çocuğunu kaybeden Halime Temel, KDP’nin Türkiye ile işbirliğini, “Bu bir kardeş savaşı değil, ihanet savaşıdır” sözleriyle eleştirdi.    AKP-KDP işbirliğinde Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşin bölgelerine yönelik 17 Nisan’da başlattığı kapsamlı saldırı dalgası, şiddetli çatışmalarla devam ediyor. Sınır hattında yaşayanlar, Türkiye’nin saldırılarına da KDP’nin “ihanet” olarak tanımladıkları işbirliğine de tepki gösterdi. Devlet baskılarının en yoğun olduğu Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Sêtkar köyünde yaşayan Halime Temel (65), HPG’ye katılan iki çocuğunu farklı tarihlerde yaşanan çatışmalarda yitirdi. Savaşın mağduru olan Temel, KDP işbirliğinde süren saldırılara tepki göstererek, “Bu bir kardeş savaşı değil, ihanet savaşıdır” dedi.     DEVLET BASKILARI BİTMEDİ    İki çocuğunu yitiren Temel, devlet baskılarıyla çocukluk yıllarında tanıştı. Hakkari’nin Navgûza köyleri boşaltılan Temel, devlet baskılarının yanı sıra aile baskısıyla küçük yaşta evlendirildi. Evlendikten sonra Sêtkar köyüne yerleşen Temel, 50 yıldır yaşadığı köyde de devlet baskılarının sürdüğünü söyledi.    SETKAR’I YENİDEN İNŞA ETTİLER   Evlendikten sonra ikinci kez 1988’de köyü boşaltılan Temel, ailesiyle birlikte Adana’ya göç etmek zorunda kaldı. 4 yıl sonra döndükleri yakılıp yıkılan bir manzarayla karşı karşıya kaldıklarını belirterek, Setkar’ı yeniden inşa ettiklerini söyledi.    30 YILDIR BİTMEYEN ABLUKA   O günden bugüne Setkar’da askeri ablukanın sona ermediğine dikkat çeken Temel, “Devletin baskısı halen devam ediyor. Köyümüzün dört tarafına askeri noktalar kurulmuş ve gözetim altındayız. Ne yapsak, nereye gitsek, bizi izliyorlar. Köyün tepelerine doğru gittiğimizde de bizleri takip ediyorlar. Bu zulüm değil mi?” diye sordu.   İKİ ÇOCUĞU YAŞAMINI YİTİRDİ   Devlet baskıları nedeniyle 2002’de oğlu Naci Temel’in, 2003 yılında ise kızı Şehriban Temel’in HPG’ye katıldığını aktaran Temel, “Oğlum Beytüşşebap’ta 2011’de bir çatışmada yaşamını yitirdi. Kızım Şehriban ise 2018 yılında Bradost bölgesinde yaşamını yitirdi. Aradan 4 yıl geçmesine rağmen kızımın cenazesini halen alamadım. Hangi annenin bu duruma yüreği yanmaz ki. Gözlerimizin önünde savaş yaşanıyor ve çocuklarımız yaşamını yitiriyor. Hepsi bizim çocuklarımız. Çocuklarımız için özgür bir yaşam istiyoruz. Gece gündüz demeden aç susuz direniyorlar. Bu kanın durmasını ve savaşın son bulmasını istiyoruz” diye belirtti.    ‘BARZANİ BU KATLİAMIN ORTAĞIDIR’   Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik Türkiye’nin KDP işbirliğinde süren saldırılarına değinen Temel, “Yıllardır Kürtleri katlediyorlar. Kürt düşmanları el ele vermişler. Barzani ailesi yıllardır Kürtlere ihanet ediyor. Bu ihaneti bugün bir kez daha yaptı. Barzani, Türk devletine destek verdiği için bugün Başûr’a gidip saldırabiliyorlar. İnsan nasıl halkına ihanet edebilir. Türkiye’nin, Başûr topraklarında ne işi var? Bu bir kardeşlik savaşı değil, ihanet savaşıdır. O da Kürt, neden bu vahşeti yapıyor? Türkiye Kürtleri yok etmek istiyor, Barzani’de destek veriyor. O da bu katliamın ortağıdır” diyerek tepkisini dile getirdi.    ‘SESSİZLİK ÖLÜM GETİRİYOR’   Saldırılara karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yapan Temel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne kadar saldırıyorlarsa saldırsınlar, bu mücadele sürüyor. Yıllardır zulme karşı bu mücadele nasıl devam ettiyse, bundan sonra da devam edecek. Barzani’nin ihanetini hiçbir zaman unutmayacağız. Ellerinizi bu topraklardan çekin. Tüm Kürt halkı bu zulme karşı durmalı ve sesini yükseltmelidir. Özellikle de anneler sesini yükseltmeli. Ne kadar sessiz kalırsak, savaş ve ölüm de o kadar artar. Sessizlik ölüm getiriyor. Bu vahşet hiçbir dinde yok. Biz savaş değil, özgürlük istiyoruz.”