Erdoğan’ın ‘ilişkim yok’ dediği SADAT’ın kurucusu başdanışmanlığını yapmıştı 2022-05-18 15:44:35   ANKARA - AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “ilişkim yok” dediği SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, başdanışmanlığını yaptı.   Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun SADAT’ın önünde yaptığı açıklama ardından tartışmalar devam ediyor. “Savunma Danışmanlığı şirketi” olarak adlandırılan SADAT’a dair daha önce de iddialar ortaya çıkmıştı. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bugünkü grup toplantısında "SADAT yöneticileriyle uzaktan yakından hiçbir alakam yok" sözlerine CHP, Grup Başkanvekili Engin Altay’dan yanıt geldi.   Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Altay, Adnan Tanrıverdi'nin Cumhurbaşkanlığı kararıyla Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu'na birinci sıradan atandığını hatırlatarak, söz konusu kararı ve Erdoğan ile Tanrıverdi'nin Beştepe'deki bir güvenlik toplantısında aynı masada çekilen fotoğrafını gösterdi.   Altay, söz konusu fotoğrafın Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinden alındığını söyledi.   ERDOĞAN’IN BAŞDANIŞMANIYDI   Erdoğan’ın “ilişkim yok” dediği SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, 2016’da Erdoğan'ın başdanışmanı olmuştu. Tanrıverdi, 2020'de başdanışmanlık görevinden istifa etmişti.   SADAT'ın kurumsal internet sitesinde de Türkçe, Arapça ve İngilizce tanıtım broşüründe Erdoğan'ın Tanrıverdi ve diğer SADAT yöneticileriyle fotoğrafı yer alıyor.   ‘NE İSTEDİYSEK OLDU’   SADAT kurucusu Tanrıverdi'nin 2018 yılında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin dönüşümündeki "katkı"larından söz ederken yaptığı bir konuşma da SADAT'ın AKP ile ilişkisi konusunda önemli ipuçları verdi. Tanrıverdi, 15 Temmuz darbe girişiminden önce Anayasa Komisyonu’na TSK’nin yeniden yapılandırmasıyla ilgili tespitlerin yer aldığı bir anayasa teklifi sunduklarını ve darbe girişiminden sonra bu teklifte sundukları her şeyin yerine getirildiğini aktarıyordu.    Tanrıverdi, 2018'deki HaberTürk röportajında “AKP ile bağınız var mı” sorusuna da “AK Parti ile gönül ve oy veren seçmen bağlantım vardır. Parti üyesi değilim” demişti.   PEKER’İN AÇIKLAMALARI   Devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker de, devlet içerisindeki bağlantılara dair yaptığı açıklamalarda SADAT’a dair önemli tespitlerde bulunmuştu. 30 Mayıs 2021 tarihinde yaptığı açıklamalarda Peker, Suriye'deki paramiliter gruplara gönderilen askeri mühimmatlara da değindi.   Peker, şunları ifade etmişti: "MİT tırları yakalandıktan sonra kafamda şöyle bir şey oluşmuştu: Biz oraya hem toplumun duygularını yükseltmek hem de oradaki kardeşlerimize, Bayırbucak Türkmenlerine ve diğerlerine yardımcı olmak için İHA, kıyafetler, -ama sayıca çok fazla, oradaki tüm savaşçılara yetecek kadar- telsizler, çelik yelekler, onlar bunlar, tırlarca… Bu projeyi düşündük. O milletvekili arkadaşımızla da konuştuk. O da düşünceyi aldı, iletmesi gereken yerlere iletti. Sonra dediler 'Biz ek tırlar verelim, sizin tırlarla beraber (gitsinler)'. Bizin tırlar 'Sedat Peker yardım konvoyu' diye gidiyor. Ama benim adıma giden diğer araçlar var. Onlar da başka yerdeki Türkmenlere gidiyor diye biliyoruz. Araçların içinde ne olduğunu bilmiyoruz, bilmiyoruz dediysem silah var, saf çocuk değiliz. Bu da normal, olması gereken şey. Ama bu MİT tarafından, askeriye tarafından organize edilmiyor. SADAT tarafından organize ediliyor, SADAT'ın içindeki bir ekip tarafından. Bunların hepsini ben kendi paramla alıyorum ama onlar hariç, onların benimle hiçbir ilgisi yok ama benim adıma gidiyor. İşlem yapılmıyor, kayıt yapılmıyor, direkt geçiş yapılıyor. Sonra ben yüklü miktarda Mitsubishi araçlar yollamaya başlayınca dediler 'Bize de biraz verir misin, orada savaşçılar…', dedim tamam, verelim. Türkmenler her yerden videolarla teşekkür ediyorlar aracı aldık diye, bir iki tanesi Arapça konuşuyorlar. Sonra bizim Türkmen arkadaşlar 'Bunlar el Nusracı' dedi. Bizim diğer arkadaşlar da 'Bu gidenler el Nusra'ya gidiyor' diyor. Evet, benim üzerimden gidiyor. Samimi yapıyorum. Ama ben yollamadım, SADAT'çılar yolladı. Veli Küçük ile gizlediniz dimi? Göreceksiniz kibrit kutusuna sokacağım hepinizi tüm dünyada hem de devleti de yargılatmayacağım. Belki devlete para cezası, engel olmadığı için, gerekli tedbiri almadığı için, birkaç yüz bin euro, ondan bir şey olmaz."