Av. Özdoğan: Yargılama siyasi bir partinin odasında başladı 2021-09-20 15:46:48   ANKARA – Kobanê Davası duruşmasında avukatlara ve izleyicilere yönelik engellemeler mahkeme başkanına soruldu. Avukat Nuray Özdoğan, maruz kaldıkları engellemelere dair “Yargılama ne bu salonda başladı ne savcılık odasında ne de emniyette başladı. Bu yargılama açık ve net olarak siyasi bir partinin odasında başladı” dedi.   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle aralarında HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanları, MYK üyelerinin de bulunduğu 108 isim hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen aranın ardından devam etti.    Duruşmaya verilen arada adliye önünde davaya dair açıklamalarda bulunan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a salonda dönüşte mahkeme başkanının gelişi öncesinde Edirne Cezaevi’nde bulunan Selahattin Demirtaş ile Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla kısa konuştu.    Buldan’ın “Başkan sizi özledik. Yakında yanınıza geliriz” dediği Demirtaş, gülerek “Ziyarete gelin ama başka türlü gelmeyin” yanıtı verdi. Buldan da “İnşallah siz geleceksiniz” dedi. Diğer Kürt siyasetçilerle Kürtçe konuşan Demirtaş, herkese selamlarını iletti. O anlarda “Gezebiliyor musunuz” diye sorulan Demirtaş,  soruya “Tüm gün Edirne’de geziyoruz” diye espriyle yanıt verdi.   YASAMA DOKUNULMAZLIĞI HATIRLATMASI   Mahkeme heyetinin bir süre sonra yerini almasıyla yeniden başlayan duruşmada, taleplerini dile getirmeye devam eden avukat Mesut Beştaş, bir kısım müvekkillerinin yasama dokunmazlığına değindi.  Beştaş, “Siz de Meclis kürsüsünde yaptıkları konuşmaları talep edip, bilirkişiye gönderilmesini talep etmişsiniz. Bu hususta usulde yapılan yargılamanın sürdüğü sürece yargılamanın devam ettirilmesi değil, durdurulması gerekiyor. Bu ara kararı talep ediyoruz. Aksi takdirde bu soruşturma ve kovuşturma aşamasında herkesin suç işlediği sonucuna varılacak, bunun önüne geçilmesi için yasama dokunulmazlığı kapsamında olma ihtimali olan vekillerle ilgili yargılamanın durdurulması kararının verilmesini istiyoruz” diye konuştu.   BAKANLAR KOMİTESİ KARARININ TERCÜMESİ İSTENDİ   Demirtaş’ın dosyasının pilot bir dosya olduğunu dile getiren Beştaş, AİHM’in Demirtaş’a dair verdiği kararın yargılamaların hepsini ilgilendirdiğini vurguladı.    Demirtaş kararının Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde de görüşüldüğünü ifade eden Beştaş, “AK Bakanlar Komitesi, Türkiye’ye karşı sert bir uyarıda bulundu. Kesinleşmiş kararlar dahil yargılamaların düşürülmesini istedi. Bunu siz başka organın kararı gibi değerlendirebilirsiniz ama bu mahkeme kararlarını ilgilendiren bir icra karardır” diyerek, kararın Türkçe çevirisinin Adalet Bakanlığı ya da Dışişleri Bakanlığı’ndan istenilmesini talep etti. HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü’nün avukatı Mehmet Oruç ise, iddianamenin düzenlenmesi aşaması ve sonrasında müvekkilinin ifadesinin alınmadığını dile getirdi.   Müvekkilinin Türkiye’de açık bir adresi olmadığını belirten Oruç, “TCK’nin yurt dışında bulunanlara dair tanımış olduğu savunma imkanını kullanmak istiyoruz. Öncelikle yakalamasını kaldırılmasını talep ettik. Fakat mahkeme son müzekkeresinde Berlin Büyükelçiliği’ne müzekkere yazarak SEGBİS altyapısının olup olmadığını soruyor bu yanlış. Bizim böyle bir talebimiz yok. Talebimiz adli istinabe (ifadesinin bulunduğu yerdeki mahkemece alınması) yoluyla karar verilmesi ve yargılamanın o şekilde yapılmasını talep ediyoruz. Berlin’de hakimler var” ifadelerini kullandı.   Mahkeme başkanı ise ceza yargılamalarında 5 yıldan fazla bir yargılama kararı olduğunda farklı ülkelerde de sorgulamaların yapılacağını söyleyerek, talepleri not aldığını belirtmekle yetindi.   GİRİŞLERİN ENGELLENMESİNİ DİLE GETİRDİ   Selahattin Demirtaş’ın avukatı Cahit Kırkazak da savunmasında duruşmayı takip etmek isteyenlere dönük engellemeler üzerinde durdu. Kırkazak, “Yargılamanın ilk gününden bugüne polis, izleyiciler, basın ve yabancı temsilcilerin içeri alınmamasına dair sizin talimatınız olduğunu iddia ediyor. İçeri girilmesine izin vermiyor. Siz de böyle bir talep vermediğinizi söylüyorsunuz” diyerek, bu duruma dair ara karar oluşturulmasını istedi. Mahkeme başkanının tutumunu eleştiren Kırkazak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müvekkillerimizle görüşmelerimizde cübbe dayatılmasının yasal bir durumu yoktur. Kürsünün yüksekliği ve mikrofon avantajı ile bana karşı sesinizi yükselttiniz. Her gün sizinle görüşme çabası içine giriyoruz. Siz ‘salonda görüşürüz’ diyorsunuz ama salonda bizi dinlemeden sırtınızı dönüyorsunuz. Kolluk bize sizi adres olarak gösteriyor. Bu noktada sizin daha sakin olmanıza gerekirken bizden daha sert davranıyorsunuz.”    ÖZÜR POLEMİĞİ   Mahkeme başkanı ise avukatın taleplerini almak yerine “Ben evrakları okurken sizin buraya gelip konuşmanız ne kadar etik” yanıtı verdi. Kırkazak da, “Ben 10 dakika ayakta bekledim. Orada bana söz verilmedi. Sizin de bir avukat meslektaşınızı bekletmemeniz gerektiğini bilmeniz gerekiyordu. Bir özür talebim var” dedi. Mahkeme başkanı, “Benim de vardı kabul edilmedi” diyerek, özür dilemedi.    ‘YARGILAMANIN ALENİYETİNE MÜDAHALE VAR’   HDP önceki dönem milletvekili Emine Beyza Üstün’ün avukatı Nuray Özdoğan gelen giden evraklara dair aleyhte olan evrakların hiçbirini kabul etmediklerini, dava dosyasına bir dosyanın yanlış geldiğini ifade etti. Sabah duruşma öncesi karşılaştıkları engellemeleri dile getirip, yargılamanın duruşma salonunda başlamadığını ifade eden Özdoğan, şunları söyledi: “Yargılama süreci bir bütün olarak sizin bu yargılama sürecine dahil olduğumuz süreçten başlar. Duruşma salonunda başlamaz. Bu konudaki bizim CMK’deki bir değişiklik olduysa duruşmanın aleniyeti denilen şey yargılamanın aleniyetidir. Buraya girdiğimizde yaşadığımız her türlü engelleme tarafsız mahkeme tarafından açık olarak görülmesinin isteme hakkına sahiptir. Bu duruşma salonuna girmeye çalıştığımız süreç de bunun içindedir.    POLİSLER YALAN SÖYLEYEREK AVUKATLARI FOTOĞRAFLADI   Cezaevinin Yenikent girişinde 4 avukat durdurulduk, içeri alınmadık, arabamızın fotoğrafı çekildi. Sizden talimat aldıklarını söylüyorlar, yalan söylediklerini şimdi öğrendik. O yüzden meslektaşlarımız size ulaşmaya çalıştı. Bu yargılamada aleniyet sağlama görevi sizin ve bizimdir. Ama size ulaşamadık. Yargılama sürecine dair her türlü meselede size ulaşabilmeniz lazım. Yargılama ne bu salonda başladı ne savcılık odasında ne de emniyette başladı. Bu yargılama açık ve net olarak siyasi bir partinin odasında başladı.”   Bugün yaşananların bir daha yaşanmamasını isteyen Özdoğan, “Bizim fotoğraflarımızı çekmelerine ne hakları var. Ben hangi güvenle gelip, duruşmada savunma yapacağım. Bu konuda duruşmanın girişinde bizi böyle davranamazlar, katılımcılara böyle davranamazlar. Buna sizin müdahale etmeniz gerekiyor” dedi.    POLİS: BAŞKANIN TALİMATI YOK, AMİR TALİMATI VAR   ÖHD Ankara Şube Eşbaşkanı Şevin Kaya da söz alarak, “Burada ısrarla hukuk diyorsunuz biz de hukuk diyoruz. Avukatları cübbesiz görüştürmüyorsunuz ya içeri girdiğimizde ne kadar zorlandığımızı söyledik. Talimat dahi olmadan kullandığı güçten faydalanan duruşma salonuna almamalarına dair kendi aralarında konuşmasına şahit olduk. Polisler, ‘Başkanın böyle bir talimatı yok. Amir, biz de içeri almayalım. Zaten başkan da içeri alın diyecek, o zaman da alırız’ dedi. Biz size ihbarda bulunuyoruz. Bu yargılamaları biz bu şartlarda yapmaya çalışıyoruz. Avukatların dahi içeri giremediği bir yerde yargılamanın yapılması mümkün değil. Eğer hukuk diyorsanız içeri alındıklarını avukatların fotoğraflarını çeken, izleyicileri de içeri almayan kolluk görevleri hakkında görevi kötüye kullanmak suç duyurusunda bulunmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.    Avukatların taleplerinin ardından HDP eski MYK üyesi Can Memiş söz aldı. Avukatlarının duruşmada olmadığını belirten Memiş, davadan vareste tutulmak istediğini talep etti.  Memiş, “Yaklaşık haftada 40 saat çalıştığım bir işim var. Adli kontrolün de kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.    Duruşma avukat beyanlarıyla devam ediyor.