Kobanê Davası'nda provokasyon uyarısı: Önlem alınmalı 2021-06-16 15:11:25   ANKARA - Kobanê Davası’nda yaşanan provokosyanla ilgili mahkeme heyetine uyarılarda bulunan avukat Atilla Bahçıvan, "Bugün provokasyon oldu ve önlem alınmazsa, başka bir şeye dönüşebilir. Bunu dikkate alın" uyarısında bulundu.   DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine gerçekleşen 6-8 Ekim Kobanê eylemleri gerekçesiyle yargılanan Halkların Demokratik Partili (HDP) yöneticilerinin yargılandığı davanın üçüncü duruşmasının üçüncü oturumu, verilen aranın ardından devam etti. HDP eski Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Bircan Yorulmaz’ın avukatı Atilla Bahçıvan söz aldı. Bahçıvan, müvekkilinin savunmasını yaptığı esnada dışarıda sloganlar atıldığını söyledi. Provokasyon girişimlerine engel olmayan mahkeme heyetinin, “Duruşma salonu dışındaki olay beni ilgilendirmez” sözlerini eleştiren Bahçıvan, “Ama burası adliye salonu ve salonun kapısının önünde olanlar da sizi ilgileniyor. Bugün koridorda olanlar, bizim savunma görevimize dair bir fiil oluşturanların bulunmasını istiyoruz. Bu kişilerin kayıtları yapılmıştır. Bir hukuki işlemin yapılmasını, suç duyurusunun yapılmasını istiyoruz. Mahkeme yine de ‘benim sorumluluğumda değil’ diyorsa, biz suç duyurusunda bulunacağız. Giren çıkanların kaydı yapılmıştır. Bu kişiler kimlerdir ve neler yapmışlardır? Mahkeme tarafından bu tespit edilerek işlem yapılmalıdır. Bizler de suç duyurusunda bulunacağız. Kamera kayıtlarının ve ses kayıtlarının bizlere verilmesini ve muhafaza edilmesini talep ediyoruz” dedi.    Yaşanan provokasyon sırasında alınan kayıtların gizli bir el tarafından kaybedileceği şüphesi duyduğunu ifade eden Bahçıvan, “Dışarıdaki grup bir kişiye müdahale de bulunmuşlar. Kendisi HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Garo Paylan’dır. Kendisi bu dosyada işlem başlatılmış biridir. Bu davayı izleyen biridir, sıradan biri değildir. Katılan olup olmayacağı belli olmayan, sadece iddianamede müşteki olarak yazılanlar salona girip soru sorabiliyorsa, ileride HDP’li milletvekillerinin de bu duruşmaya katılarak söz alma hakları vardır” diye belirtti.    PROVOKASYONU ÖNGÖREBİLDİNİZ Mİ?   Mahkeme heyetinin provokasyona müdahale etmesi talebinde bulunan Bahçıvan, şöyle devam etti: “Siz ‘Bizi ilgilendirmez’ dediniz ve suç oluştu. Şimdi dönüp size diyebilir miyiz bunu ön göremediniz mi? Müvekkillerinin diğer savunmayı yapan arkadaşların tamamı yargılama konusu Kobanê olaylarında başka güçlerin sorumluluğu olduğunu vurguladılar. Biz diyoruz ki bir provokasyon var ve bu adil yargılama açığa çıkarılsın. Tam da kastettiğimiz buydu. Bugün provokasyon oldu ve önlem alınmazsa, başka bir şeye dönüşebilir. Bunu dikkate alın.    İDDİANAME DÖKÜLÜYOR   İddianame tel tel dökülüyor. Birçok müşteki şikayetçi olmadığını dile getiriyor, muhtemelen buradan gerçek sorumluların yargılanmadığını düşündükleri için şikayetçi olmuyorlar. Sizin açınızdan da dökülüyor. Dün kurduğunuz kararda suç vasfının değişmesinden bahsettiğiniz. Oysa bütün bu sorgu denilen şeyde müvekkillerimiz tutukluluk incelemesinde ve sonrasında aynı şeyi söylediler. Dolayısıyla, önceki taleplerimin baki kalması kaydıyla, müvekkil açısından 2-3 temel problem vardı. Kendisi bunu iyi ifade etti. Mevcut deliller ve ulaştığımız aşama itibariyle müvekkilin özgürlük hakkının ciddi ihlal edildiği kanaatindeyiz. Hepimiz aynı hukuk fakültelerinde okuduk ama sonrasında farklı kaynakları okuduğumu sanırım. O yüzden farklı değerlendiriyoruz. Gelen aşamada müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum.”   ÇELİK: İNSANİ TEPKİ VERDİM   Duruşma, HDP eski Saymanı Zeki Çelik’in savunmasıyla devam etti. Savunmasını 3 bölüme ayırdığını dile getiren Çelik, savunmasının ilk bölümünün HDP’de görev aldığı bir buçuk yıla, ikinci bölümünün Kobanê eylemleri dönemine ve üçüncü bölümünün ise sanal medya paylaşımlarına ilişkin olduğunu söyledi. Hayatı boyunca kanuna aykırı hiçbir eylemde bulunmadığını belirten Çelik, “Tam tersine kanunlara riayet eden biriyim. Ben 22 Haziran 2014 tarihinde HDP’nin emek, barış, eşit, kadın özgürlükçü, ekolojik programına sahip olduğundan her vatandaşın hakkı olduğu gibi 22 Haziran 2014’te gerçekleşen HDP Olağan Kongresinde yönetimine seçildim. Yine 15 Ağustos 2015 tarihinde HDP Genel Saymanı olarak resmen göreve başladım. Ancak 20 Ocak 2016 tarihinde saymanlık faaliyetlerim nedeniyle gözaltına alınıp, tutuklandım. Tutuklandığım gün HDP’nin kongresi vardı. Görev süremin bittiği gündü. O gün kongrede kendi çalışmalarımı sunmam gerekirken, İstanbul Adliyesi’nde savcıya ifade vermekle meşguldüm. Daha sonra tahliye oldum” diye anlattı.     DAİŞ’in saldırılarına tüm kamuoyunun tanıklık ettiğini kaydeden Çelik, “Ben de bu paylaşımları görmüş ve duyarlı biri olarak yorumsuz bir şekilde paylaştım. Yaşanan vahşete karşı insani tepkimdir. Kaldı ki söz konusu 2014-2015 tarihlerinde YPG henüz Türkiye tarafından ‘terör örgütü’ olarak tanımlanmamıştı. O süre de ayrıca PYD yetkileri Türkiye’deki yetkililerle de görüşmeler yapmıştır. Eğer YPG 2014-2015 yılında terör örgütü sayılsaydı, eş başkanları gelip Türkiye’de görüşmeler yapabilir miydi?” diye sordu.    Savunmanın ardından Çelik’in çapraz sorgusuna geçildi:    “Mahkeme başkanı: MYK toplantısına katılmadığınız söylediniz PM toplantısına katıldınız mı?    Çelik: Zaman zaman katılıyordum.    Mahkeme başkanı: MYK toplantısının yapılacağına kim karar verdi?   Çelik: Genelde her PM’den sonra MYK toplanıyordu.    Mahkeme Başkanı: Bunlar karar defterine yazılıyor muydu?   Çelik: Dışarıda bazen yapılınca karar defteri getirilmeyebiliyordu.    Mahkeme başkanı: Usulü eksiklikler sonra gideriliyor muydu?   Çelik: Anında gideriliyordu.    Mahkeme başkanı: Paylaşımların yapıldığı hesap size mi ait   Çelik: Evet bana ait.    İddia Makamı: MYK toplantısı yaptığınız sırada dışarıda olaylar başlamış mıydı?   Çelik: O ara bir şey izleme şansımız yoktu. Biraz koşturma içerisindeydim. Bir şey duymadım. Ancak bir ara Muş Varto’da bir olayın gerçekleştiği ve bir polis tarafından bir gencin vurulduğu söylendi ama tam olarak toplantı günü müydü hatırlamıyorum.    İddia Makamı: Partinin iktidar yetkilileriyle, başbakanla görüştüğü söylendi. Sizin bu konuda bir bilginiz var mı?   Çelik: Ben toplantıda değildim ama görüştüler.    Mahkeme başkanı: Toplantı kaçta başladı kaçta bitti?   Çelik: Akşam 18.30’du sanırım toplantı salonunu teslim etmem lazımdı.     Mahkeme başkanı: Her iki toplantıda mı 18.30’da bitti.    Çelik: Hayır, MYK toplantısı geç bitti ama net saatini hatırlamıyorum. Sanırım iki saat sürdü.    İddianamede müşteki olarak geçen ancak mahkeme tarafından katılma talepleri henüz karara bağlanmayan kişilerin avukatı Recep Tayip Özdoğan: MYK’ya katılmadınız ancak toplantının yapılacağı yeri siz ayarladınız. Toplantıya kaç kişi katıldı, normal şartlarda MYK kaç kişidir, o gün kaç kişi katıldı.    Çelik: MYK’mız 31 kişiydi, o gün toplantıyı küçük salonun olup olmadığını sorarken, toplantı salon yetkilisine 25 kişilik toplantı salonunu sordum. Ama net kaç kişi katıldı hatırlamıyorum.”   AVUKAT ATAŞ: BU FOTOLAR SUÇ OLAMAZ   Çapraz sorgunun ardından söz alan Zeki Çelik’in avukatı Fikret Aktaş, müvekkiline isnat edilen iki eylem olduğunu, birinin HDP tarafından atılan ve iddianamenin temelini oluşturan tweet olduğunu vurgulayan Aktaş, “Tweetin içeriği konusunda AİHM’in net kararı var bunun suç unsuru olmadığına yönelik. İkinci suçlama ise 4 adet fotoğraf paylaşımı. Bu paylaşımların ikisi 2014’te, 2’si de 2015’te yorumsuz bir şekilde paylaşılan YPG’ye ait olduğu iddia edilen görüntüler. 2014-2015 yılında PYD Eş Genel Başkanlarının Türkiye’ye defalarca geldiği ve üst düzey devlet yetkilileri ile görüşmeler yaptığı biliniyor. En son 2015 yılı itibariyle değerlendirildiğinde Asya Abdullah, TBMM’de günün siyasal konjonktürü konusunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Demek ki bu tarihlerde Türkiye tarafından YPG yasa dışı bir örgüt olarak tanımlanmıyordu. Bu nedenle paylaştığı bu fotoğraflar suç olamaz” dedi.    Müvekkili ile ilgili toplanacak herhangi bir delil kalmadığına dikkati çeken Aktaş, tahliye talebinde bulundu.    Çelik’in avukatı Turgut Gerçek de müvekkiline yönelik hangi delillerin konulduğunun belirtilmediğini söyledi.    Duruşma HDP eski Parti Sözcüsü Günay Kubilay’ın savunmasıyla devam ediyor.