Ekonomik krize karşı komün köy

img
ANKARA - Ekonomik kriz yüzünden kiralarını ödeyemeyen ve evlerinden atılan aileler, Elmadağ’a bağlı Süleymanlı köyünde bir çiftliğe yerleşti. Aileler, komün bir yaşam kurmayı hedefliyor.  
 
Bir süre önce ekonomik sorunlar nedeniyle Ankara’nın Elmadağ ilçesine bağlı Süleymanlı köyüne yerleşmek zorunda kalan 34 yaşındaki Muammer Demir, köyünde kurduğu çiftlikte, krizden etkilenen, kiralarını ve faturalarını ödeyemediği için evsiz kalan ailelere yeni bir yaşam sunuyor. Evlerini terk etmek zorunda kalan ailelerin bir arada üretip-paylaştığı ortak yaşamın kurulmasında öncülük eden Demir, kriz yüzünden evsiz kalmak zorunda kalan herkesi köyüne davet ediyor. Demir, gelen ailelerle birlikte komüne dayalı köy fikrini geliştirmek istediklerini söyledi. 
 
‘ARACIMI SATTIM KÖYE YERLEŞTİM’
 
Daha önce Ankara merkezde yaşadığını anlatan Demir, kent yaşamının kendisi için her geçen gün daha da zorlaşmaya başlamasıyla, birikim yaparak hayvan almaya başladığını belirtti. Şehirde yaşadığı zorlukların ardından Elmadağ’da bulunan Süleymanlı Köyü’ne yerleşen Demir, “Son yıllarda çalıştığım yerde kazandığım maaş bana yetmiyordu. Her geçen ay maddi olarak daha çok içeriye girdim. En sonunda dayanamayacak duruma geldim ve aracımı satarak köye yerleştim” dedi. Araçtan elde ettiği parayla koyun aldığını belirten Demir, köyde yaşayan diğer arkadaşlarının da yardımıyla düzenini kurmaya çalıştığını ifade etti.
 
‘PAYLAŞACAK EKMEĞİM VAR’
 
“Yaşamı ilerletmekten ziyade daha geriye gitmemesi için çabalıyoruz” diyen Demir, yaşanan ekonomik krizin halkı çok etkilediğini ve güncel durumun herkes için kritik olduğunu dile getirdi. Demir, “Bir ekmeğin 2 lira 25 kuruş olması çok üzücü. Ben sadece kendime değil zorluk çeken herkese üzülüyorum. Bu nedenle ben de sadece kendimi düşünmekle yetinmiyor, evsiz ve ihtiyaç sahibi insanlara kapımı açıyorum. Onların yaşadıkları zorlukları ben de yaşadım. Günü geldi ekmek bulamadan sokakta yattım” diye anlattı. 
 
Köye yerleştikten sonra evsiz kalan ailelere ulaşarak onları da köye davet eden Demir, bu konuda çok fazla telefon aldığını söyledi. İnsanların kendisinden ücret bile talep etmeden sadece barınma ve yemek ihtiyaçlarının karşılanmasını istediklerini ifade eden Demir, “İnsanların Ankara’da asgari ücretle ailesini geçindirmesi şu koşullarda imkânsız. Ben de insan ayırt etmeden beni arayan herkese ‘gelin ekmeğimi paylaşayım’ diyorum. Gelen bazı arkadaşlar uzun süre parklarda, camilerde kalmışlar. Ekonomik sıkıntılar çeken ve hayatta hiçbir şansı yaver gitmeyen insanlar bunlar. Benim de paylaşacak ekmeğim var” diye konuştu.
 
Yakın zaman önce tohum aldıklarını aktaran Demir, tohumları gelen ailelerle birlikte ekip biçeceklerini söyledi.
 
‘KOMÜN KÖY KURMA HAYALİMİZ VAR’
 
Çiftlikteki işlerin tamamını gelen ailelerle beraber yaptıklarını ifade eden Demir, kimin elinden ne gelirse yapmaya çalıştığına dikkati çekti. Demir, günlük işler bittikten sonra aileler ile sürekli sohbet ettiklerini ve geleceğe dair hayal ve planlarını konuştuklarını belirten Kaya, şunları söyledi: “Bizim komün köy kurma hayalimiz var. Buraya daha fazla aile gelsin, herkesin farklı görevleri olsun. Her şeyi tamamen kendimiz üretelim ve dışarıya asla bağımlı kalmayalım istiyoruz. Dışarıya bağımlı kalırsak elimizde hiçbir şey kalmaz. Bulunduğumuz dönem ve koşullar bunu bize zorunlu kılıyor. Tabi şu an için maddi sıkıntılarımız devam ediyor, birçok eksiğimiz ve oturmamış bir düzenimiz var. Düzenimiz oturduktan sonra güzel bir köy kurmak istiyoruz. Konteyner evler kuracağız.” 
 
‘ORTAK DERDİMİZ HAYAT’
 
Demir, ailelerden birine dair şu anekdotu paylaştı: “Buraya gelen arkadaşlardan birinin kocası cezaevindeydi. Ailesinden de herhangi bir destek alamamış. Aynı zamanda bir tane engelli çocuğu vardı. Bir süre o da bizimle çiftlikte kaldı fakat çocuğunun özel durumundan dolayı ona Ankara’da başka bir ev bulup göndermek zorunda kaldık. Birkaç aileye de başka yerlerde iş bulduk. Buradaki durumu biraz daha düzeltince kimseyi göndermeyeceğiz. Burada biz din, ırk, cinsiyet, siyaset ayrımı yapmıyoruz. Buraya gelen kimse de yapmıyor çünkü hepsinin ortak derdi hayatta kalabilmek. Bu çiftliğe gelen herkes hem iktidar hem muhalefet oluyor.” 
 
‘15 GÜN CAMİDE UYUDUK’
 
Ekonomik sebepler yüzünden işinden atılan, faturalarını ve kirasını ödeyemediği için de evinden atılan Ahmet Yirik, 48 yaşında. Yaşadığı maddi zorlukların pandeminin ardından geliştiğini ifade eden Ahmet Yirik, “Pandemiyle birlikte okullar ara verdi ve insanlar evden çalışmaya başladı. Bu nedenle biz de işten çıkarıldık. Günlük işlere gittim ama geçinemedik.  Asgari ücret alıyorsun, kiralar faturalar belli. Ödeyemedim” diye belirtti.
 
Çiftliğe yerleşmeden önce yaklaşık 15 gün boyunca bir camide gizlenerek yaşadıklarını ifade eden Yirik, “Geceleri gizlice camiye girip sabah namazından önce kimse fark etmeden çıkıyorduk” dedi. Camideki 15 günün ardından Elmadağ’daki çiftlik fikrini duyduğunu belirten Yirik, “Muharrem arkadaşı aradık, o da bizi buraya davet etti. Ekonomik krizde asgari ücretle geçinmek zor. En kötü bir elektrik faturası 700-800 lira, en kötü bir ev bin 500 lira. Hesaplasan yemeye içmeye bir şey kalmıyor, geçinemiyorsun” diye konuştu.
 
ÖZEL ÇOCUĞUNU GERİDE BIRAKTI
 
Daha önce çiftlikte kalan diğer aile gibi kendisinin de özel eğitime ihtiyacı olan bir çocuğu olduğu bilgisini paylaşan Yirik, şunları ifade etti: “Çocuğum özel eğitime gittiği için babaannesinin yanında. Burada okul olmadığı için getiremedik, 3 aydır buradayız. Planlarımızda kaz ve ördek almak, bahçeyi ekmek var. Burada market yok o yüzden ekmekleri toplu alıyoruz ama önemli değil. Öncesinde açken köpeklere verilen bayat ekmekleri bile yedik.” 
 
‘AÇLIKTAN ÖLMEKTEN KORKTUK’
 
Maddi problemler yüzünden her şeyini ardında bırakıp köye yerleşenlerden biri ise Nesrin Temren. Daha öncesinde bir okul servisinde rehberlik yaptığını dile getiren Temren, Kovid-19 tedbirleri kapsamında işten çıkarıldığını söyledi. Temren, şöyle devam etti: “Pandemide olan bu durum yüzünden kiramızı ödeyemedik, bir yıla kadar kapıcı dairesinde yaşadık. Elektrik ve su birikince ödeyemedik ve icralık olduk. Korona olacak mıyız? Ölecek miyiz? Korkularını hissetmemeye başladık sonra açlıktan ölme korkusu daha baskın geldi. Yemeklerimizden kıstık. Porsiyonlarımızı çeyreğe indirdik, diyet yaptık diyelim! Markete gidince taneyle almaya başladık.”
 
‘BURADA HUZUR BULDUM’
 
Bir arkadaşının aracılığıyla Süleymanlı köyündeki çiftliğe taşınan Temren, Muharrem Demir’in kendilerine kapısını açtığını söyledi. Köy hayatına yavaş yavaş alıştığını anlatan Temren, buraya geldiğinden beri hayvancılıkla ve diğer köy işleriyle vakit geçirdiklerini söyledi. Temren, “Kentteki yaşamla buradaki çok farklı. Burada fatura, kira gelecek sıkıntısından kurtulduk. Doğada bir hayat olduğunu gördük” diye ifade etti. Yaklaşık 3 aydır çiftlikte olduğunu vurgulayan Temren, uzun süredir marketten alışveriş yapmadığını belirterek gelen son zamları televizyondan takip ettiğini ve duyduklarının kendisini şoke ettiğini belirtti. Temren, çiftliğe geldikten sonra huzur bulduğunun altını çizdi.
 
‘YENİ MESLEĞİM ÇİFTÇİLİK’
 
“Ne ekersen onu biçersin. Yazı bekliyoruz, domates biber ekeceğiz, galiba çiftçilik yeni mesleğim olacak. Köy hayatını ve hayvanlara dokunmayı hep televizyonlarda gördük ama buraya gelince zamanla alıştık. Ankara’da yaşadığımız zaman artan yemekleri çöpe atıyorduk ama burada hayvanlara veriyoruz” dedi.
 
MA / Fırat Can Arslan - Berivan Kutlu