Yiğit: HDP’nin deklarasyonu muhalefetin tavrını değiştirdi

img

DİYARBAKIR - HDP deklarasyonuyla muhalefetin tavrının değiştiğini belirten Kürt siyasetçi Ali Yiğit, deklarasyonun tüm ilkelerinin topluma anlatılması gerektiğini vurguladı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP), ülkenin temel sorunlarını çözmek için 27 Eylül’de 11 ilkeden oluşan “Demokrasiye, Adalete, Barışa Çağrı Deklarasyonu”nu açıkladı. Partinin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, açıkladıkları deklarasyonu siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri ile topluma anlatmak için ziyaretlerini ve halk buluşmalarını sürdürüyor. Demokrasi Partisi (DEP) eski Milletvekili Ali Yiğit, deklarasyonum ilkelerini ve yansımalarını değerlendirdi. 
 
DEKLARASYON SES GETİRDİ
 
Kürt siyasetinin 90’lı yıllardan bu yana Kürt sorununu ve Türkiye’nin demokrasi sorununu çözmek için mücadele verdiğini ifade eden Yiğit, Kürt siyasetinin parlamentodaki son temsilcisi olan HDP’nin de bugün sorunların köklü çözümü için ortaya koyduğu deklarasyonu yerinde ve gerçekçi bulduğunu söyledi. Yiğit, “Deklarasyon isabetliydi, ses getirdi” dedi. 
 
DİYALOG VE MÜZAKERE VURGUSU 
 
Şiddet, çatışma hali ve savaş yöntemlerinin sorunları derinleştirdiğini dile getiren Yiğit, “Devlet Kürt sorununun çözümü için silah yöntemini 70 yıldır sürdürüyor. Kürtler HEP’ten HDP’ye kadar halen bu sorunun barışçıl ve demokratik çözümü için adım atmaya devam ediyor. Fakat ne zaman adım atsa, devlet sürekli silahla cevap verdi, silahla çözmeye çalıştı. Ama ne oldu devlet bu sorunu çözemediği gibi derinleştirdi. Bu sorun ancak ve ancak diyalog ve müzakereyle çözülür. HDP’nin diyalog çağrısı bu nedenle çok önemlidir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugün ‘Kürt sorununun çözüm yeri Meclis’tir’ çıkışı, bu deklarasyonu da doğruluyor. Yani sorunların çözüm yeri Meclis’tir” şeklinde konuştu. 
 
HALKLAR ÇÖZÜME HAZIR
 
Türkiye halklarının Kürt sorununun çözümü için hazır olduğunun altını çizen Yiğit, “100 yıldır ilk defa halklar çözüm için hazırdır. Çünkü insanlar bu sorunu anladı. Kürtlerin savaş istemediğini ve ülkeyi bölmek, parçalamak gibi bir isteklerinin olmadığını biliyor, artık bunu anladılar. İnsanlar, Kürt halkının siyaset yapmasına, sorunun çözümüne ilişkin girişimlerde bulunulmasına izin verilmediği için silahlandığını anladı. Kürt halkı, mücadele ederek siyaset alanına girdi ve sorunun çözümü için elinden geleni yaptı. Bugün bu sorunun çözümü için, HDP müzakere, diyalog çağrısı yapıyor” dedi. 
 
DEKLARASYON SAHİPLENİLMELİ
 
Deklarasyonda yer alan çözüm metotlarının uygulanması ve sahiplenmesiyle Türkiye’de istikrarın sağlanacağını vurgulayan Yiğit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle de Kürt sorununa yaklaşımından kaynaklı Türkiye iç ve dış politikada felç olmuş durumunda. Toplumsal, ekonomik dış siyaset hemen hemen tüm politika da durum böyle. İtibarı kalmadı. Bu sorun çözülmedikçe kimseye rahat yok. Bu sorun çözülürse kimse kaybetmez.”
 
MUHALEFETİN TUTUMU DEĞİŞTİ
 
Deklarasyonun ardından başta ana muhalefet partileri olmak üzere tüm siyasi partilerin tavrının değiştiğini dile getiren Yiğit, “HDP’nin deklarasyonu sonrası İYİ Parti’nin dahi HDP’ye karşı tutumu değişti. Kim kaldı tavrını değiştirmeyen; hiçbir değeri olmayan ve iktidar tarafından beslenen Büyük Birlik Partisi (BBP) ve Doğu Perinçek’in partisi olan Vatan Partisi. Bunlar AKP’nin ekonomik olarak destek verdiği partiler. Çok iyi bir hava yarattı bu deklarasyon. Eğer muhalefet bu temelde yaklaşırsa, bu sorun çözülür”  ifadelerini kullandı. 
 
TÜM TOPLUMA ANLATILMALI
 
Deklarasyonun tüm topluma anlatılması gerektiğini dile getiren Yiğit, “Sadece siyasi partilerle ve sivil toplum örgütlere anlatmak yeterli değil. Gerekirse tek tek, tüm topluma anlatılmalı. Güçlü bir çalışma yapılarak, bu deklarasyonun altını doldurmak gerek. Bu yapılırsa, çözüm yakındır, demokrasiye kavuşmak yakındır. İnanıyorum ki bu deklarasyon amacına ulaşacaktır” dedi. 
 
MA / Ergin Çağlar - Mehmet Erol