Abdullah Öcalan için her gün CPT'ye mektup gönderilecek

  • kadın
  • 09:10 21 Nisan 2024
  • |
img
İSTANBUL - Avrupa'da binlerce kadın, 4 ay boyunca her gün Abdullah Öcalan için CPT'ye mektup gönderecek.
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit 25 yılı aşkın süredir devam ederken, Abdullah Öcalan’dan 37 aydır hiç bir şekilde haber alınamıyor. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması amacıyla küresel düzeyde başlatılan  “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası ise ikinci aşamasında devam ediyor. Bu kapsamda Avrupa’da Kürt kadın hareketi de kampanya kapsamında bir dizi etkinlik hayata geçiriyor.
 
Bu kapsamda Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), 4 Nisan’da “Bin Kadın, Tek Ses” adlı bir etkinlik başlattı. Etkinlik kapsamında Avrupa’nın birçok yerinde aralarında farklı kadın örgütleri, akademisyen, sivil toplum örgütü aktivistlerinin de olduğu kadınlar, Abdullah Öcalan’ın fikirlerinin kendi yaşamlarına nasıl etki ettiğine dair videolar çekerek, anlatacak. 
 
TJK-E’de toplanan videolar ise çeşitli merkezlerde yayınlanmaya başladı. Şuana kadar 300 video yayınlanırken, kampanya bin kadına ulaşınca sonlanacak.
 
4 AY BOYUNCA CPT’YE MEKTUP GÖNDERECEKLER
 
TJK-E ayrıca, 19 Nisan’da Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ne (CPT) Abdullah Öcalan için mektup gönderme kampanyası başlattı. Startı Berlin’de verilen ve 4 ay sürecek olan kampanya kapsamında farklı ülkelerden kadınlar, 4 ay boyunca her gün CPT’ye İmralı’ya ilişkin sorumluluğunu hatırlatma içerikli mektup gönderecek. 
 
AMAÇ KADINLARIN SESİNİ ORTAKLAŞTIRMAK
 
Kampanya kapsamında yürüttükleri çalışmalara dair ajansımıza konuşan TJK-E Sözcüsü Ayten Kaplan, “Bin Kadın, Tek Ses” ve CPT’ye mektup gönderme kampanyası ile İmralı’daki işkence sistemine karşı farklı halklardan ve kültürlerden kadınların sesini ortaklaştırmayı amaçladıklarını vurguladı.
 
ABDULLAH ÖCALAN’I ANLATACAKLAR 
 
Kaplan,  “Bin Kadın, Tek Ses” etkinliği ile farklı coğrafyalardan, farklı uluslar, dil grupları, inançlar ve kültürlerden kadınların kampanyaya destek verdiğini söyledi.  Kaplan, şuana kadar Ortadoğu'dan Afrika'ya, Asya ve Avrupa’ya kadar dünyanın farklı noktalarından 300’e yakın kadının videolarının kendilerine ulaştıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu videolar, günlük olarak tek tek farklı yerlerde ve dijital medya platformlarında gösteriliyor. Bu videoları gönderen kadınların her biri farklı kadın örgütlerinden geliyor. Yani farklı ülkelerdeki ve farklı kültürlerdeki kadınlar kendi yaşadıkları deneyimleri, Abdullah Öcalan perspektifinden nasıl gördüklerini ele alıyorlar.”
 
BİRLEŞTİREN SLOGAN: JIN, JIYAN, AZADÎ
 
Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu “Jin jiyan azadî” felsefesinin dünyayı saran bir slogana dönüştüğünü vurgulayan Kaplan, “ ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganının, kadınların kendisini tanıma, iradeleşmesi noktasında çok büyük etkisi oldu. Tüm dünyada kadınlar bu slogan etrafında birleşiyor. Daha şimdiden Şili, Katalonya, Kurdistan, Birleşik Krallık, Almanya, Hindistan, Oromia, İsviçre ve Güney Afrika'dan kadınlar görüntülü mesajları ile katılarak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü talep ediyor” diye belirtti. Kaplan, “Bin Kadın, Tek Ses” kampanyasının belli bir zaman diliminin olmadığını ve bin kadına ulaştıklarında başka bir eylem biçimine evrilebileceğini ifade etti.  
 
CPT’YE SORUMLULUĞU HATIRLATILACAK
 
CPT’ye mektup gönderme kampanyasına da değinen Kaplan, “Mektupta CPT’nin acil bir şekilde İmralı’ya giderek oradaki durumu inceleyip Abdullah Öcalan’dan bilgi alması talep edilecek.  Bu anlamda binlerce mektubun gönderileceğini söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.
 
Kampanyanın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması açısından önemli olduğunu kaydeden Kaplan, “ İktidar ve devlet, tecrit politikalarıyla Abdullah Öcalan’ı halka unutturmak istiyor. Bir yandan tecrit politikalarını derinleştirirken aynı zamanda Kürt halkına yönelik soykırım politikalarını da devreye sokuyor. Dostlar öncülüğünde Abdullah Öcalan’a yönelik başlatılan özgürlük hamlesini önemli buluyoruz. Kadın hareketi olarak tecrit ve tasfiye politikalarına karşı dair eylem etkinliklerimiz devam edecek” şeklinde konuştu.  
 
MA / Esra Solin Dal