'Demokratikleşme ve barış için tecride dur denilmeli'

WAN - Cezaevlerindeki eylemleri değerlendiren Wan TUHAY-DER Eşbaşkanı Çetin Uyar, "Tecridin sonlandırılması ülkenin demokratikleşmesine katkı sunacaktır. Halklar, demokratik, adil ve barış için tecride ‘dur’ demeliler" dedi. 
 
Cezaevlerindeki siyasi tutsaklar, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü için 27 Kasım 2023 tarihinde başlattığı açlık grevi eylemini, 4 Nisan itibariyle mahkeme, telefon ve aile görüşü boykotu olarak sürdürüyor. Her gün kamuoyuna yansıyan baskı ve hak ihlallerine rağmen tutsakların büyük bir kararlılıkla sürdürdüğü eyleme ilişkin Wan Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) Eşbaşkanı Çetin Uyar konuştu.
 
İmralı Cezaevi’ndeki “mutlak” tecride ilişkin hem cezaevlerinde hem de dışarıda birçok eylem yapıldığını belirten Uyar, ancak devletin bu talebe gözlerini ve kulaklarını kapatmış durumda olduğunu söyledi. Uyar, “Öcalan’a uygulanan tecride ilişkin 2021 yılında Wan Barosu’nda kurum ve tutsak yakınlarıyla birlikte ‘Adalet Nöbeti başlattık. 2023 yılında tutsaklar, cezaevlerinde aynı taleple süreli-dönüşümlü açlık grevi eylemine girdi. Yakınları ise Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Wan İl Örgütü’nde ‘Adalet Nöbeti’ başlattı. Aynı kapsamda 75 Kürt siyasetçiyle birlikte Kurdistan’ın Wan ve Qers illerinden iki koldan ‘Özgürlük Yürüyüşü’ başlatıldı. Yürüyüş, Kurdistan kentlerinde 15 gün boyunca sürdü. Halka tecridin sebeplerini ve neden kırılması gerektiğini anlattık. Ancak geldiğimiz noktada taleplerimize ne olumlu ne de olumsuz herhangi bir yanıt alamadık” diye belirtti. 
 
'TUTSAKLARIN TALEBİ NET'
 
Tutsakların eylemlerini 4 Nisan itibariyle mahkeme boykotu, aile ve telefon görüşüne çıkmama olarak sürdürdüğünü hatırlatan Uyar, “Tutsakların talebi açık ve nettir. Sayın Öcalan’ın durumundan haber alıncaya kadar eylemlerine devam edecekler. Çünkü Sayın Öcalan bir halkın lideri ve önderidir. Dolayısıyla Sayın Öcalan'dan haber alınmaması ve tecrit uygulanması Kürt halkı ve dostlarını kabul edeceği bir durum değildir. Gelinen noktada ise tecridin getirmiş olduğu çözümsüzlük tüm topluma sirayet etmiş durumdadır. Eğer devlet ve AKP hükümeti bu eyleme kulak kapatırsa ve görmemezlikten gelirse başta cezaevleri olmak üzere birçok alanda yeni eylemler başlatılacak” ifadelerini kullandı. 
 
'SADECE KÜRTLERİN SORUNU DEĞİL'
 
Abdullah Öcalan’ın Kürt halkının iradesi olduğunun altını çizen Uyar, eylemleri sahiplenme çağrısı yaparak, ekledi: “Söz konusu Sayın Öcalan oldu mu, Kürt halkı ve tutsaklar her türlü eylemi yapacaktır. Tutsakların taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz. Tecridin sonlandırılması için tutsakların sürdürdüğü eylem, sadece Kürt halkı için değildir. Çünkü İmralı’dan başlayan tecrit bütün toplumu hapsetmiştir. Dolayısıyla sonlandırılması bu ülkenin demokratikleşmesine büyük katkı sunacaktır. Türkiye’de yaşayan tüm halklar, demokratik, adil ve barış içinde yaşamak istiyorlarsa tecride ‘dur’ demeliler. Kürt halkının özgürleşmesi demek Türkiye halklarının özgürleşmesi demektir. Herkesi Kürt halkı ve tutsaklarla dayanışmaya bekliyoruz.”