Adana ve İstanbul'da 'Mayıs ayı şehitleri' anıldı

img

ADANA / İSTANBUL- "Mayıs ayı şehitleri" adına yapılan anmada konuşan DBP Çukurova Bölge Eş Sözcüsü Enver Güler, “Onların direniş bayrağı şimdi Kürt halkının, dilinde ve yüreğinde yankılanıyor” dedi.

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), Mayıs ayında yaşamını yitirenleri andı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Seyhan İlçe binasında yapılan anmaya, Adana Barış Anneleri Meclisi, HDP il ve ilçe yöneticileri, Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TUHAY DER) ve çok sayıda kişi katıldı. Kürtçe, Türkçe “Devrim savaşçıları ölümsüzdür” pankartının açıldığı anma saygı duruşuyla başladı. 

Saygı duruşunun ardından konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Çukurova Bölge Eş Sözcüsü Enver Güler, Türkiye-Kürdistan devrimci hareketinin ilk tohumlarının Deniz Gezmiş, Mahir Çayan ve İbrahim Kaypakkaya tarafından atıldığını hatırlattı. 

‘FAŞİZM KORKMAYA DEVAM ETSİN’

Faşizmin, yurtsever önderleri katlettiğini ancak fikir ve mücadelelerini yok edemediğini ifade eden Güler, devrimcilerin ardılları miraslarına sahip çıkarak mücadeleyi bugüne taşındığını belirtti. Aradan 49 yıl geçmesine rağmen faşizmin Kaypakkaya’ya yönelik düşmanlığının bugün de varlığını sürdürdüğünü kaydeden Güler,” Faşizm, Kaypakkaya üzerinden devrimci hareketin militan direniş çizgisine saldırmaktadır. Varsın faşizm korkmaya devam etsin” diye konuştu. 

‘DÖRTLER CESARETİN SEMBOLÜ OLDU’

Dörtlerin Amed zindanında teslimiyete, karşı cesaretin sembolü olduğunu dile getiren Güler devamında “Bir ulusun imhasına, inkarına ve asimilasyonuna karşı özgürlük türkülerine ve direnişe sarıldılar. Onların direniş bayrağı ve türküleri şimdi Kürt halkının, milyonların dilinde ve yüreğinde yankılanıyor. İbrahim Kaypakkaya ve dörtler şahsında, Mayıs ayında ölümsüzleşen tüm devrimci önderler, özgür bir geleceğe olan inancımızın ve devrime olan bağlılığımızın adıdır” ifadelerini kullandı.

Güler’in konuşmasının ardından Mayıs ayında yaşamını yitiren devrim şehitlerinin mücadelesini anlatan sinevizyon izlendi.

Sinevizyondan sonra şiirler okundu ve Koma Pel şarkılarını seslendirdi.

İSTANBUL

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG), İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer ve Dörtler olarak anılan Ferhat Kurtay, Eşref Anyık, Mahmut Zengin, Necmi Öner'in aralarında bulunduğu "Mayıs ayı şehitleri"ni anmak üzere Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bağcılar İlçe Örgütü’nde etkinlik düzenledi. Etkinlikte, 7 Ekim’de 2014’te Kobanê’de DAİŞ ile girdiği çatışmada yaşamını yitiren Ahmet Nejat Ağırnaslı yanı sıra Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın olduğu fotoğraflar asıldı.

Etkinliğe çok sayıda Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi ile yurttaş katıldı. Etkinlik, yaşamını yitirenler adına yapılan saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşu esnasında, “Çerxa Şoreşê” marşı okundu. Marşın ardından, “Şehid namîrîn” sloganları atıldı. Ardından ise yaşamını yitiren Kaybakkaya, Karer, Geçmiş, İnan, Aslan ve Dörtlerin yaşamını ve mücadelesini konu alınan sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon gösteriminde yakın dönemde yaşamını yitirenler ile Deniz Poyraz, gençlik örgütlerinin verdiği mücadele ile Federe Kürdistan Bölgesi’nde dönük Türkiye’nin saldırılarına tepki gösteren halkın foto ve videoları gösterildi. Poyraz’ın fotoğrafının sinevizyonda gösterildiği sırada alkış ve “Şehit Namîrîn” sloganları atıldı. Bunun yanı sıra sinevizyonda Gerilla’nın direnişini yansıtan videoların gösterilmesi üzerine, “Biji Berxedana Gerilla” sloganı atıldı, alkış çalındı.

KAYPAKKAYA’NIN DURUŞU

Sinevizyon gösterimi ardından BMG adına Mürüvvet Küçük söz aldı. Kürt Özgürlük Mücadelesi  ile Türkiye Devrimci Hareketinin korucu önderlerinin ölümsüzleşmesinin kesiştiği bir gün olduğunu anımsatan Küçük, bu nedenle bu günün tarihsel bir gün olduğunu ifade etti. Kaypakkaya’nın duruşuna işaret eden Küçük, Kayapakkaya’nın Kemalizm’den kopuş yaşayarak, duruşunu ortaya koyduğunu dile getirdi. Kaypakkaya’nın Kürtlere dönük sözlerine işaret edene Küçük, “O Kürtlerin bir ulus olduğunu söylemiştir. Ayrılma hakkı olmak üzere kendi kaderini tayin etmesinin gerekliğini savunmuştur. Bununla herkesin önüne yeni bir düzlem koymuştur. Kürt Özgürlük Mücadelesi korucu önderleri, Diyarbakır Zindanı’nda kendi bedenlerini ateşe vererek, Kürtlerin küllerinden doğmasına neden oldular” dedi.

GERÇEKLİĞE DÖNÜŞTÜ

Haki Karer’in Türk bir emekçi ailenin çocuğu olduğunu hatırlatan Küçük, buna rağmen Karer’in Kürt ulusunun kendi kaderini tayin etme hakkını savunduğunu ifade etti. Karer’in bu konuda bir sembol olduğunu dile getiren Küçük, “Mahirlerin, İbrahimlerin ve Denizlerin açtığı yol, bugün Rojava’da kesişti. Bu Türk ve Kürt halkının birleşik devrimini çok anlamlı bir sembolüne, gerçekliğine dönüştü. Bu şekilde kendini var etmeye devam ediyor” diye konuştu.

‘HER ALANDA OLMASI LAZMI’

Ardından Partizan adına söz alan Metin Özken, Kaypakkaya’nın düşüncelerinden ve pratiklerinden dolayı uğradığı işkenceye işaret etti. Özken, “ 13 aylık yaşam pratiği nedeniyle fotoğrafına dahi tahammül edilmiyor” dedi. Kaypakkaya’nın zalime teslim olmadığını dile getiren Özken, “En değerli olan, onların düşüncelerini bu güne taşımaktır” diye kaydetti. Özken, Türkiye ile KDP’nin Zap, Avaşîn ve Metîna yönelik saldırısına işaret ederek, bu saldırıya karşı verilen mücadelenin önemli olduğunu söyledi. Bu mücadelenin her alanda olması gerektiğini dile getiren Özken, “Biz bunu başarabildiğimiz ölçüde o direnme o teslim olmama durumu yaşamını yitirenleri anıyor olacağız” diye konuştu.

TOPLUMSAL ÖZNE

Daha sonra söz alan Sosyalist Meclisler Federasyonu’ndan (SMF) Barış Kayaoğlu, Kaypakkaya’nın Kemalizm’e dair görüşlerini paylaştı. Kayaoğlu, “İbrahim Kaypakkaya demek, 70’lere kadar egemen olan bütün gerçi tabuların devrimci neşterlerle yerle bir edilmesidir. Toplumsal çelişkilerin keskinleştiği bir süreçten geçiyoruz. Burada toplumsal özne olmak önemlidir. Devrimci siyaset ve taktik de önemlidir. Toplumsal mücadeleyi büyütmek için bakmamız gereken yegane klavuz, Kaypakkaya’nın çizgisidir” diye ifadelerde bulundu.

‘SAVAŞA KARŞI ÇIKIN’

Söz alan Barış Annesi Melike İnce, yaşamını yitirenler önünde saygı ile eğildiğini söyledi. Saldırılara karşı durmaya çağıran İnce, “Barzani, Kürtlerin başına geçmiş öldürüyor. Ne istiyor bizden? Bu zulüm ve savaşın karşısında olmalıyız. Biz Kürtler daha nereye kadar öleceğiz? Kızlarınızı ve oğullarınız arkasına geçmeyin. Savaşa karşı çıkın” şeklinde konuştu.

KÜRTÇENİN ÖNEMİNE VURGU

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dinler ve İnançlar Masası adına söz alan Sabahat İnan, yaşamını yitirenlerin büyük emekler verdiğini dile getirdi. İnan, “Buradaki varlığımızın sebebi onların verdiği kanın sayesindedir. Gördükleri işkence ve baskılara karşı durdukları için burada konuşabiliyoruz. Onlar sayesinde Kürt olduğumuzu öğrendik. Bu gün Kürt olduğumuzu söylüyorsak onlar sayesindedir. Bunun için onlarla sahip çıkmalıyız. Kürt olduğumuzu unutmamalıyız. Dilimizi unutmamalıyız. Niçin eziliyoruz? Kürtçe konuştuğumuz için eziliyoruz. Bunun varlığımızı dilimizle sürdürmeliyiz” diyerek, Kürtçenin önemine vurgu yaptı.

Konuşmaların ardından Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) etkinlikte sahne aldı. Ardından etkinlik slogan ve alkışlarla son buldu.