İHD: Ege cezaevlerinde 147 hak ihlali yaşandı

img
İZMİR – İHD’nin Ege cezaevlerinde dair hazırladığı raporda, en az 20 tutuklunun tedavi hakkını engellendiği belirtilerek, sürgün, infaz yakma, temel ihtiyaçların verilmemesi gibi toplam 147 hak ihlalinin yaşandığı kaydedildi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Cezaevi Komisyonu, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos aylarını kapsayan 4 aylık Ege bölgesi cezaevleri hak ihlalleri raporunu açıkladı. İHD İzmir Şube binasında yapılan basın toplantısına dernek yöneticileri katıldı. Raporu açıklayan İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin, İzmir 1 Nolu F Tipi (Kırıklar), İzmir 2 Nolu F Tipi (Kırıklar), İzmir Kadın Kapalı (Şakran), İzmir 1, 2 ve 4 Nolu T Tipi (Şakran),  Menemen T Tipi, Balıkesir/Kepsut L Tipi, Ödemiş T Tipi, Akhisar T Tipi, Manisa T Tipi, Aydın E Tipi, Denizli T Tipi, Burhaniye T Tipi ve Muğla E Tipi cezaevlerinde görüşmeler yapıldığını aktardı.
 
'HASTANEYE GİTMEK İSTEMİYORLAR'
 
Yeni tutuklamalarla mahpus sayısının arttığına dikkati çeken İncin, çıkarılan kanun ve yönetmeliklerin hak ihlallerini arttırdığını vurguladı. İHD Genel Merkezi’nin son güncel listesinde hapishanelerde 590’ı ağır olmak üzere en az bin 564 hasta mahpus bulunduğunu söyleyen İncin, “Pandemi ile birlikte duran hastane sevkleri son dönemlerde yeniden başlamışsa da hastane dönüşleri uygulanan 14 günlük karantina süresinin koşulları nedeniyle mahpuslar için hastaneye gitmek işkenceye dönmekte ve mahpuslar artık hastaneye gitmek istememektedir” dedi.
 
'TEST YAPILMIYOR'
 
Raporun yayınlandığı tarih itibariyle İzmir 2 Nolu T Tipi Hapishanesi’nde 5 Kovid-19 vakasının bulunduğunu aktaran İncin, tutukluların belirti göstermesine rağmen durumları ağırlaşana kadar test yapılmadığını kaydetti. Yaşam hakkının kutsal olduğunun altını çizen İncin, “Anayasal hak olan dilekçe verme, mektup gönderme ve faks ile haberleşme hakları hapishanelerde tamamen idarenin keyfiyetine kalmış durumdadır. Mahpusların Adalet Bakanlığına, kurumlara, sivil toplum örgütlerine, derneğimize, aile ve yakınlarına, ve hatta kendi dosyaları ile ilgili mahkemelere göndermek istedikleri dilekçeler engellenmekte, işleme alınmamakta, alınsa dahi gönderilmemektedir” diye belirtti.
 
Son süreçte cezaevlerinde ortak alan faaliyetlerinin engellendiğini dile getiren İncin, tespit ettikleri hak ihlallerine göre en az 20 tutuklunun tedavi hakkını engellendiğini, sürgün, infaz yakma, temel ihtiyaçların verilmemesi gibi toplam 147 hak ihlalinin yaşandığını aktardı. İncin aktardığı hak ihlallerinin detayları şöyle: 
 
* Kitap engeli: 12
 
* Süreli yayın engeli: 6
 
* Baskı ve tecrit: 4
 
* Tedaviye ulaşım engeli: 20
 
* Sürgün: 1
 
* Kovid-19’u pozitif çıkan mahpus: 4
 
* Temel ihtiyaçların verilmemesi: 8
 
* İnfaz yakma: 7
 
* Yeni Yaşam gazetesinin verilmemesi: 5
 
* Koğuş kapasitesinin üstünde kalım: 8
 
* Sosyal faaliyet engeli: 17
 
* Hijyene ulaştırmama: 11
 
* Hasta mahpus: 7
 
* Bağımsız koğuş dayatması: 1
 
* Psikolojik-fiziksel taciz: 2
 
* Dilekçe ve evraklara el konulması: 6
 
* Can güvenliği sorunu: 4
 
* Şiddet: 2
 
* Ötekileştirme: 3
 
* Eşyaların geç verilmesi: 3
 
* Açık görüş engeli: 3
 
* Keyfi disiplin cezası: 6
 
* Temel ihtiyaçlara el konulması: 5
 
* Haberleşme engeli: 2
 
'TECRİT UYGULAMALARINA SON VERİLMELİ'
 
İncin, hak ihlallerine karşı talepleri ise şu şekilde sıraladı:
 
 “* Türkiye hapishanelerdeki tecrit uygulanmalarına bir an önce son verilmeli.
 
* Başvuru ve şikâyetlerin herhangi bir kısıtlama olmaksızın ve derhal gerekli mercilere ulaştırılması sağlanmalı.
 
* Mahpusların aile ve dış dünya ile temas hakkı engellenmemelidir.
 
* Anadilde görüşme, yazışma ve savunma hakları yasal güvence altına alınmalı, keyfi engellemeler kaldırılmalı.
 
* Mekan ve üst aramaları insan onuruna aykırı olmayacak şekilde ve Pandemi sürecinde hijyenik koşullar yaratılması koşuluyla olmalıdır.
 
* Mahpuslarla ilgili olarak “ayrımcılık yasağına” aykırı düzenleme ve uygulamalardan vazgeçilmelidir.
 
* İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan mahpuslar ve tüm hapishanelerdeki mahpuslar üzerindeki tecrit uygulamasına derhal son verilmelidir.”