'3 Ağustos, Kadın Kırımına Karşı Mücadele Günü ilan edilsin' çağrısı

img

HABER MERKEZİ - Kadınlar öncülüğünde gerçekleştirilen Şengal Katliamı protestolarında, 3 Ağustos’un “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” ilan edilmesi çağrısı yapıldı. 

DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal'de Êzidîlere yönelik gerçekleştirdiği katliamın 7. yıldönümü, birçok kentte açıklama ve etkinliklerle protesto edildi. 
 
URFA  
 
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) ve Hakların Demokratik Partisi (HDP) Urfa İl Örgütü, parti binası önünde gerçekleştirdiği açıklamayla katliamı protesto etti. Açıklamaya, HDP Milletvekili Ayşe Sürücü, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda TJA çalışanı katıldı. “Ezidi soykırımını ve kadın kırımını unutmadık ve unutmayacağız” pankartının açıldığı açıklamada, kadınlar beyaz tülbent taktı. Burada konuşan HDP İl Eşbaşkanı Çiğdem Karakeçili, soykırıma karşı kadınların göstermiş olduğu direnişe dikkati çekerek, şunları söyledi: “Gerçekleşen saldırılarda özellikle kadınların hedef alınmasının amacının Ortadoğu’da kadın kimliğini yok etmeye yönelik olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak başaramadılar. Êzidî kadınların bu direnişi soykırım ve saldırı riski altında olan tüm dünya haklarına ve ezilen tüm kadınlara da örnek oldu.”
 
Açıklama “Bijî Berxwedana Şengal’e” ve “Jin Jîyan Azadî” sloganları ile son buldu. Açıklamanın ardından parti binasına geçilerek, katliama dair hazırlanan sinevizyon gösterimi yapıldı. 
 
MARDİN   
 
Mardin’de de TJA öncülüğünde HDP İl Örgütü binasında düzenlenen toplantıyla katliama tepki gösterildi. HDP Parti Sözcüsü ve Mardin Milletvekili Ebru Günay, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada,  “Qirkirina jinên Şengalê qirkirina jiyanê ye" pankartı açıldı. Toplantıda konuşan HDP’li vekil Günay, Şengal halkının 7 yıl önce bir katliamla yüz yüze bırakıldığını hatırlatarak, “Binlerce kadın halen DAİŞ’in elinde, köle pazarlarında satılıyor. Dünyanın gözü önünde kadınlar, o pazarlarda kırımla karşı karşıya bırakıldı. Yüz binlerce Şengalli yerinden göçertildi. 73’üncü katliama rağmen Êzidîler asla geri adım atmadı. Belçika ve Hollanda Êzidîlere yapılanları soykırım olarak tanıdı. Ama Türkiye bu konuda tek bir resmi açıklama yapmadı. Bu aslında Türkiye’nin DAİŞ barbarlarıyla ortak safta durduğunun, Ortadoğu’nun en kadim halkını tekrardan soykırımla yüz yüze bıraktığının kanıtıdır. Her saldırı ve baskıya rağmen, kadınlar Şengal topraklarında kendi özgür yönetimlerini kurdu ve kendilerini yönetmeye devam ediyorlar” dedi.  
 
DAİŞ barbarından kaçarak Türkiye’ye ve bölge kentlerine sığınan halkın ihtiyaçlarını karşılamak için Demokratik Bölgeler Partili (DBP) belediyelerin seferber olduğunu hatırlatan Günay, “Kürdün iradesini gasp eden kayyımların ilk işi Êzidî kamplarını dağıtmak oldu. Êzidîleri tekrardan, göç, katliam ve mağduriyetle baş başa bıraktılar. İŞİD’in yaptığı katliama, soykırıma ortak oldular. Türkiye’de de Kürtler kırımla karşı karşıya kalmış durumda. Bundan 3 gün önce bir katliam göz göre göre geldi. 7 kişilik bir Kürt aile Konya’da vahşice katledildi. Bunu yapanlar AKP-MHP’nin Kürt düşmanlığı politikasıdır. Buradan yetkililere sesleniyoruz; Kürtlere yönelik bu katliamlara dur demek için ilk olarak Êzidî soykırımını tanıyın. 3 Ağustos’u da ‘Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü’ kabul ederek Kürt düşmanlığına son verebilirsiniz" ifadelerini kullandı. 
 
Ardından konuşan TJA aktivisti Eylem Amak da, Türkiye’nin Şengal soykırımını tanımasını istedi.
 
Toplantı, “Jin jiyan azadi” sloganıyla son buldu. 
 
İSTANBUL 
 
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Kadın Meclisi, katliama ilişkin yazılı açıklama yaptı. 21’inci yüzyılın en büyük ve vahşi soykırımının 7 yıl önce Şengal’de DAİŞ tarafından Êzidîlere yönelik yapıldığı belirtilen açıklamada, üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen hala yaraların sarılmadığının altı çizildi. 3 Ağustos’un “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” olarak tanınması çağrısı yapılan açıklamada, “Şengal’de yaşanan katliamı asla unutmayacak ve unutturmayacağız. Şengal’i unutmak, Kürt halkının yaşadığı acıları unutmak, görmezden gelmektir”  denildi.
 
TJA'DAN AÇIKLAMA 

Özgür Kadın Hareketi (TJA) İstanbul Koordinasyonu da, Êzidî soykırımının 7’nci yıl dönümünde Bilim, Eğitim, Estetik, Kültür, Sanat Araştırmaları Vakfı’da (BEKSAV) anma etkinliği düzenledi. 2014 yılında DAİŞ’in saldırdığı sırada yurtlarını terk etmek zorunda kalan Ezidilerin fotoğraflarının yer aldığı anma etkinliğine, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ’ın yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.

Anmada söz alan TJA’lı Gülsen Biter, Ezidilerin tarih boyunca uğradığı soykırımları anımsattı.

Verilen mücadele sonucunda halkın DEAŞ’ten kurtulduğa işaret eden Biter, bu süreçten sonra yine Ezidi kadınlarının güçlü duruşunun belirleyici olduğuna dikkati çekti. Kendi değerlerinden ve tarihlerinden aldıkları güçle kadınların özyönetim modellerini kurduğunu dile getiren Biter, “Kadınlar, gençlik meclislerini kurdu ve öz yönetimlerini beyan ettiler. Ayakta kalabilmek uğruna yaşamlarını yeniden devam ettirebilmek ve yeni yaşamı kurabilmek adına mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmediler. Bizler aynı Ezidi kadınlarda olduğu gibi özgürlük mücadelesinin öncü kadınlarıyız ve sahipleriyiz. Hiçbir zaman ne alanlardan ne meydanlardan çekinmiyor sesimizi yükselterek bu mücadeleyi sürdürüyoruz” diye konuştu.

Ezidi kadınlarının direnişinin dünyadaki bütün kadınlara güç verdiğini kaydeden HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut da, “Tarihe kadın direnişi bıraktı. Ezidi kadınların kendilerini korumak için verdikleri o mücadeleyi bıraktı. Dünyanın gördüğü o vahşeti yaratan IŞİD’e karış verilen mücadeleyi gördü. Savaşlar her zaman ezilen halklar için büyük yıkımlar yaratır ama en çok da kadınlar ve çocuklar için yaratır. Bu acıları yaratanlar bizlerin üzerinden bizlerde halklar olarak onlara geçit vermeden direnmek zorundayız. En çok da kadınlar olarak bunu yapmak zorundayız” dedi.

Katliamı kınayan ve yaşamlarını yitirenleri anan HDP’li Dersim Dağ ise, Ezidiler için beyaz renginin önemine işaret ederek, Ezidi kadınların siyaha büründürülmeye çalışıldığını ifade etti. Dağ, Ezidilerin bu katliama ve saldırılara karşı öz savunmasını kuşandığını belirterek, “Katliama karşı kurulan ilk savunmaydı. Ezidiler ilk defa öz savunmasını kurdu. Şengal’i IŞİD’den temizledi ve özgürleştirdi. Hala 3 bin kadın ve çocuğun akıbeti bilinmiyor. Şengal’de kadın kırımı, halk kırımı ve bir inanç kırımı yaşandı” ifadelerini kullandı.

ÖZERKLİK TALEBİ

Dağ konuşmasının devamında şunları belirtti: “Şengal halkı özerkliğinin tanınmasını istiyor. Ama Şengal’in iradesini tanımayan öz savunmasını tanımayan kadınların öncülüğünde gelişen direnişi tanımayan bir anlayışta söz konusu. Ezidileri soykırımla yüz yüze bırakan zihniyet ile IŞİD zihniyeti aynıdır. Kadın özgürlük mücadelesinin takipçisi olacağımız ve bu mücadeleyi yükselteceğimizin sözünü veriyoruz. Kaybolan kadınların akıbetini soracağımıza dair sözümüzü yineliyoruz.”

Konuşmaların ardından program Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılarının müzik dinletisi ile devam etti.

KARA ÇARŞAFLI PROTESTO

HDP’li ve üniversiteli genç kadınlar, Êzidî  soykırımının 7’nci yıl dönümüne ilişken Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut da katıldı. “Güneşi doğuran kadınlara bin selam” pankartının açıldığı açıklamada, genç kadınlar, DAİŞ’in Ezidi kadınları kaçırarak, kara çarşaf giydirmesini sembolik olarak protesto etmek için kara çarşaf giydi.

‘IŞİD ZİHNİYETİ SÜRÜYOR’

Üniversiteli genç kadınlar adına açıklama yapan Ronahi Tunç, Êzidî  halkının 73 defa katliama maruz kaldığını anımsattı. Tunç, “Buna neden olan zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Bu faşist zihniyetin nereden beslendiğini biliyoruz. Bu barbarca yaklaşım bugün sadece Şengal’de değil, pek çok yerde yaşanıyor. Binlerce kadın her gün katlediliyor. Yakın zamanda aynı eril zihniyet sonucunda Azra’da vahşice katledildi. Bu IŞİD zihniyetinden uzak bir yaklaşım değildir. Yine Konya’da sırf Kürt olduğu için 7 insanımız katledildi. Bu da IŞİD zihniyetinden farklı değildir” dedi.

Daha sonra kadınlar, “Şengal’deki özgür yaşam mücadelesi ve kadınların gücü bizlerin yoluna ışık tutuyor ve tutmaya devam ediyor” diyerek sembolik olarak giydikleri kara çarşafları üzerinden çıkardı.

ADANA

HDP Adana Kadın Meclisi ve TJA aktivistleri, Seyhan İlçe Örgütü binasında düzenledikleri etkinlikle katliamda yaşamını yitirenleri andı.

Çok sayıda kişinin katıldığı anmada konuşan HDP Adana İl Eşbaşkanı Gülseren Tural, 3 Ağustos’un “Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü” ilan edilmesi çağrısı yaptı. Tural, konuşmasına şöyle devam etti: “Şengal’i bombalamak kadın iradesini, kadın mücadelesi, halkların bir arada ortak yaşamını bombalamaktır. Buna sessiz kalmak karanlık IŞİD çetelerinin işlediği suçları onaylamaktır. Êzîdî kadınların mücadelesi, direnişi bizlerin de mücadelesidir."

Anma etkinliği, sinevizyon ve müzik dinletisiyle son buldu.

MERSİN

HDP Mersin Kadın Meclisi ve TJA aktivistleri de, HDP Mersin İl Örgütü'nde yaptıkları etkinlikte Şengal Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı. Anmada konuşan HDP Adana İl Eşbaşkanı Gülbahar Şöfer, "Êzîdî kadınların mücadelesi, direnişi bizlerin de mücadelesidir" dedi.

Anma, daha sonra sinevizyon gösterimiyle son buldu.

BATMAN

Êzidîlere yönelik katliam HDP Batman İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamayla protesto edildi. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, çok sayıda partili kadın ve TJA üyesi açıklamaya katıldı. Katliamda yaşamını yitirenler için saygı duruşunun yapıldığı açıklamada, "3 Ağustos kadın kırımı ve soykırımına karşı uluslararası eylem günü ilan edilene kadar kadın soykırımını durduracağız yaşamı özgürleştireceğiz" pankartı taşındı.

HDP İl Eşbaşkanı Fatma Ablay, “Gerçekleştirilen saldırılarda özellikle kadınların hedef alınması ile amaçlananın Ortadoğu’da kadın kimliğini yok etmeye dönük olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak başaramadılar. Êzîdî kadınlar başta olmak üzere Êzîdî halkı, onca acıya rağmen dimdik ayakta durdu. Bugün Şengal dağında kadınlar öncülüğünde yeni yaşam inşa edildi, yeni yaşam örgütlendi. Saldırıların ardından tekrar topraklarına dönen Êzîdî halkı, örgütlenerek öz savunma birliklerini, kadın ve eğitim kurumlarını, özerklik meclislerini ve yerel yönetimlerini kurarak katliama yanıt verdi” ifadelerini kullandı.

Êzîdî kadınların Êzîdî Kadın Hareketi’ni ilan ederek, kendi savunmalarını örgütleyip fermana direnişleriyle cevap olduğunu dile getiren Ablay, Êzîdî kadınların bu direnişinin soykırım ve saldırı riski altında olan tüm dünya halklarına ve ezilen tüm kadınlara da örnek olduğunu söyledi. Ablay, Türkiye'nin Şengal saldırılarını da kınadı. 

VAN

Tevgera Jinen Azad (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP)  Van’da DAİŞ’in Şengal’e yönelik gerçekleştirdiği katliamın 7’inci yıl dönümünü bir dizi etkinlik ile protesto etti. Etkinliğe HDP milletvekilleri Muazzez Orhan, Şevin Coşkun, Van Barış Anneleri ile birçok kadın katıldı.  

TJA’nın yıl dönümüne ilişkin ortak açıklama metnini okuyan mazbatası verilmeyen HDP Edremit Belediye Eşbaşkanı Gülcan Kaçmaz Sağyiğit, Êzîdî  kadınları şahsında kadın iradesinin kırılmak istendiğini söyleyerek, kendini savunan halkın tarihi bir cevap olduğunu belirtti.

HDP Van İl Eşbaşkanı Handan Karakoyun da, Şengal katliamını kınadı. Karakoyun’un ardından yerine kayyım atanan HDP Muradiye Belediye Eş başkanı Leyla Balkan da şiir okudu.

Ardından söz alan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan, Êzîdî halkına yapılan katliamı asla unutmayacaklarını söyleyerek, Êzîdî kadınların verdiği mücadeleye dikkat çekti.

HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun ise, katliamın üzerinden 7 yıl geçtiğini ancak katliamcı politikaların hala devam ettiğini söyledi. En son Konya’da bir aileden 7 kişinin katledildiğini hatırlatan Coşkun, “DAİŞ zihniyeti bitmedi hala devam ediyor. Kürdistan’ın doğası, kültürü ve tarihi üzerinde büyük saldırılar gerçekleşiyor. Bugün aynı zihniyet Türkiye kentlerinde de devam ediyor. Afyon’da, Ankara’da, Manisa’da Kürt halkına yönelik saldırı gerçekleşiyor. Konya da yaşanan katliamın üzerinden beş gün geçmesine rağmen failler hala tutuklanmadı. Buradan bir kez daha faillerin bir an önce tutuklansın” diyerek çağrıda bulundu.

Konuşmaların ardından dengbejler stranlarını Êzîdî kadınlar için seslendirdi. Dengbej dinletisi ardından kara çarşaflarıyla temsili üç kadın sahneye çıkarak müzik eşliğinde çarşaflarını attı. Çarşafların atılmasıyla birlikte “Jin Jiyan Azadi” sloganları atılarak yürüyüşe geçildi. Kısa yürüyüşün ardından etkinlik son buldu.

İZMİR

İzmir’de Kadınlar Birlikte Güçlü, Şengal katliamının 7'nci yılına ilişkin Alsancak'ta bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kadının katıldığı eylemde "Ganimet, ferman, nimet yoluna karşı yaşasın Êzidî kadınların özgürlük yolu" pankartı açıldı, Şengal'de IŞİD'in elinden kurtulduktan sonra üzerlerindeki çarşafı yırtıp atan kadınların fotoğrafları taşındı. Açıklamada sık sık "Yaşasın halkların eşitliği", "Ezidi kadınlar yalnız değildir" ve "İzmir'den Şengal'e kadınlar direniyor"  sloganları atıldı. Açıklama öncesi iki kadın siyah çarşaf giyerek, IŞİD'in kadınlara yaptığı zulmü anlattı. Daha sonra ise üzerlerindeki çarşafları çıkaran kadınlar "Yaşasın kadın özgürlüğü" sloganı attı. Bu esnada kadınlar hep birlikte alkış ve zılgıt atarken, çarşaflı kadınlar bir birine sarılarak kadın dayanışmasını simgeledi.

Kadınlar adına açıklama yapan Hacer Yeşilçay, IŞİD eliyle türlü acılara, işkencelere maruz bırakılan Êzidî halkının yanında olduklarını belirterek, "Kız kardeşlerimize yaşatılanlara hiçbir zaman sessiz kalmayacağımızı buradan bir kez daha haykırıyoruz” dedi.