Sincan Cezaevi'ndeki şüpheli ölüm için soruşturma talebi 2025-12-15 17:09:00   MERSİN - İHD Mersin Şubesi, Sincan Cezaevi'nde yaşamını yitiren Poyraz'ın adlı transın ölümünde birçok şüphenin bulunduğunu belirterek, olay hakkında soruşturma açılmasını istedi.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, Ankara Sincan Cezaevi'nde 1 Aralık 2025 günü şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Poyraz isimli transın ölümünün aydınlatılması talebiyle dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, Mersin Kadın Platformu üyelerinin katıldığı toplantıda açıklama yapan İHD Mersin Şube Yöneticisi Umut Derin Eroğlan, olaydan kısa bir süre önce, Poyraz'ın koğuşa yerleştirildiğini, 4 trans bireyin ise ilk kez toplu biçimde psikiyatri servisine götürüldüğünü, döndüklerinde ise Poyraz'ı asılı halde bulduklarını belirtti. Umut Derin Eroğlan sağlık ekiplerinin uzun süre olay yerine gelmediğini, savcılık ve olay yeri inceleme ekiplerinin ise cezaevine ancak iki gün sonra geldiğini ve bu süreçte tanık ifadelerinin alınmadığını anlattı.    Koğuşta daha önce bulunmadığı belirtilen bir ipin olayda kullanıldığına dair iddialara dikkat çeken Umut Derin Eroğlan, ayrıca Poyraz'ın saçlarının kazınmış halde bulunduğu ve son dönemde belirgin biçimde kilo kaybettiğine dair anlatımların da bulunduğunu ifade ederek, tüm bu unsurların ölümün "intihar" olarak değerlendirilmesini kabul edilemez hale getirdiğini söyledi.    'CEZAEVİ PATRİYARKANIN KONTROL AYGITIDIR'   Söz konusu ölümün münferit bir vaka olarak ele alınamayacağını ifade eden Umut Derin Eroğlan, trans ve diğer LGBTİ+'lı tutukluların uzun süredir karşı karşıya kaldığı sistematik tecrit uygulamaları, ayrımcı infaz pratikleri ve sağlık hakkı ihlallerinin bir sonucu olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Umut Derin Eroğlan, cezaevlerinde transların bedenleri ve yaşamları, yalnızca cinsiyet normları üzerinden değil; sınıf, emek, yoksulluk, göç, etnisite ve kabul edilebilir yurttaşlık ölçütleri üzerinden de sürekli denetlendiğini ifade etti. Umut Derin Eroğlan, "Bu nedenle trans mahpuslara uygulanan tecrit, sadece 'güvenlik' politikası değildir, toplumsal cinsiyet düzenini ve makbul beden rejimini yeniden üreten yapısal bir şiddet biçimidir" diye konuştu.   ADİL SORUŞTURMA ÇAĞRISI   Umut Derin Eroğlu, şöyle devam etti: "Poyraz'ın ölümüne ilişkin derhal bağımsız, tarafsız ve etkin bir adli soruşturma yürütülsün, olay 'intihar' varsayımıyla kapatılmasın. Tanık mahpusların beyanları baskı ve misilleme olmaksızın alınsın, koğuşta kalan mahpuslara yöneltilen disiplin soruşturması tehditleri derhal sonlandırılsın. Cezaevlerinde cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim temelli ayrımcılığa karşı personel eğitimleri zorunlu hale getirilsin; izleme mekanizmaları güçlendirilsin, sivil toplumun cezaevlerine erişimi ve raporlama imkanları genişletilsin. Poyraz'ı kaybettiğimiz koşullar, cezaevlerinin translar için nasıl bir hayatta kalma mücadelesi alanına dönüştürüldüğünü bir kez daha göstermektedir. Bizler, transların yaşam hakkını hedef alan bu düzenin normalleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Trans mahpusların hayatı, onuru ve sağlığı pazarlık konusu değildir. Kamuoyunu, baroları, insan hakları örgütlerini, kadın hareketini ve tüm demokratik kitle örgütlerini bu sürecin etkin şekilde takipçisi olmaya, Adalet Bakanlığı ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nü acil adım atmaya çağırıyoruz."