DİSİAD Başkanı Baysal: Buzdolabında kalan sürecin Türkiye’ye faydası yok

img
DİYARBAKIR - DİSİAD başkanlığını devretmeye hazırlanan iş insanı Burç Baysal, "çözüm süreci"nde kent ve bölge ekonomisinde yakalanan ivmeye dikkati çekerek, bu sürecin buzdolabında kalmasının Türkiye’ye bir faydasının olmadığını söyledi. 
 
Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD), 31 Temmuz'da yapacağı 21'inci Olağan Genel Kurulu'nda görev değişikliğine gidiyor. Sur’da bir otelde basın mensuplarıyla buluşan DİSİAD yönetimi ile göreve talip iş insanları, kent ekonomisi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Çok sayıda iş insanın katıldığı toplantıda konuşan dernek Başkanı Burç Baysal, kongre süreci hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Görevde olduğu 8 yılı aşkın süreyi değerlendiren Baysal, derneklerinin kentin en önemli dinamiklerinden biri olduğunu, yatırım ve istihdam yaratma anlamında önemli çalışmalar yaptığını söyledi. Ülkede ilk kez “iş adamı” yerine “iş insanı” kavramını kullanmasına öncülük ettiklerini hatırlatan Baysal, kentin surları ve Hevsel Bahçeleri'nin UNESCO listesine alınması süreci, turizm, eğitim, kültür başta olmak üzere ekonomiye olan katkılarını paylaştı. 
 
ÇÖZÜMÜN ADRESİ
 
Ekonomideki gidişatın siyasal süreçten bağımsız olmadığına dikkati çeken Baysal, yatırımların "çözüm" olarak adlandırılan 2013- 15 sürecinde ivme kazandığını vurguladı. Baysal, “Bu sürecin 'buzdolabında kalmasının' Türkiye’ye hiçbir faydası yok. Aksine her gün yitirilen canlar var ve her gün kaybedilen ekonomik değerler var. Olası bir çözüm süreci içerinde bir diyalog gerçekleşecekse bunun muhataplarıyla gerçekleşmesi gerekir. Dünya örnekleri gözümüzün önünde cereyan ediyor. Herhangi bir STÖ ile çözüm süreci başlatılacak hali yok. Bunun muhatapları vardır ve muhataplarıyla sorun çözülür. Bir kavga varsa bunun taraflarıyla çözüme gidilir” dedi. 
 
KAYYIM VE BÜROKRATLAR 
 
Baysal, kayyımların iş camiasına etkisi ve belediye ihalelerinin kent dışındaki firmalara verilmesiyle ilgili bir soruya, "2016 yılı Kasım ayında ilk kayyum uygulamasıyla karşılaştık. O dönemde kentin kaynaklarının kent içerisindeki işverenlerle buluşturulması konusunda eksiklikler yapıldı. Dışarıda işverenler getirildi ve bu getirilen işverenler tarafından kentin mevcut işleri ihale edildi. Bunların kabul edilebilecek organizasyonlar olmadığını her daim dile getirdik. Dışarıdan bürokratlar da maalesef kente getirildi. Bunların da gerçeklik içerisinde olmayacağını, Diyarbakır’ın bir şekilde bu hizmetleri alma konusunda oluşabilecek handikaplarla karşılaşmak istemediğimizi iletmiştik" yanıtı verdi. 
 
GÜVEN DUYGUSU OLMALI 
 
Baysal, Kürt kentlerinde yapılan ve geçen hafta yayınlanan bir ankete halkın kendini güvende hissetmediği yönündeki sonucunun iktisadi alana yansımaları üzerine sorulan bir soruya da "Güvenlik ile tereddütler oluşursa yeterince orada kendini göstermez ve açmaz. Güven duygusu her yurttaşta olduğu gibi işveren ve sanayicide de olması gereken bir şeydir. Güveni ne kadar yüksek boyutta evirirseniz bir şekilde o bireyler kendi yeteneklerini daha fazla ortaya çıkarabilirler" diye cevapladı.