Karaburun'da GES toplantısına tepki

img

İZMİR - Karaburun ilçesinde yapılmak istenen GES projesine tepki gösteren yöre halkı, ÇED halkı bilgilendirme toplantısına katılmayarak, bölgelerinde GES istemediklerini söyledi. 

İzmir'in Karaburun ilçesinde Öres Elektrik Şirketi’ne ait Salman Rüzgar Enerji Santrali’ne ek olarak kurulmak istenen Güneş Enerji Santrali (GES) için yapılmak istenen halk toplantısı bölge halkının tepkileri nedeniyle yapılamadı. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısına tepki olarak, Karaburun Kent Konseyi’nin çağrısıyla Parlak Mahallesi meydanında bir araya gelen yöre halkı, toplantıya katılmayarak projeye tepki gösterdi. Köy meydanında "Karaburun’a iyi bak, kulak ver, yaşat" ve "Bunun adı temiz enerji değil talan" pankartları açan köylüler, "ÖÇKA Ya Rağmen Bu Ne İştir", "Meramıza Dokunma", "Küresel Karbon Pazarı’na Hayır" ve "Herkese Yeter Dünya Hırsa, Ranta Hayır" dövizleri taşındı.

İtirazlar ve tepkiler üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından tutulan tutanakta "Bölgede yoğun RES projelerinin olduğu GES projeleri ile kalan mera alanlarının da yok olacağı, faaliyetin istenmediği protestolarla yoğun bir şekilde dile getirilerek, halk bilgilenmek istemediği için toplantı alanında düzenlenen tutanakla alandan ayrılındı” denildi.

CANLILAR ZARAR GÖRECEK

Daha sonra köy meydanında Karaburun Kent Konseyi tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını okuyan kent konseyi üyesi Mustafa Özer, talanın dinleyicisi olmak istemediklerini söyledi. Bölgenin 2019 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB) ilan edildiğini aktaran Özer, "Hala firmalardan proje başvuruları alınıyor. Neye dayanarak? Yarımadayı ÖÇKB ilan ederken amaç korumak mıydı? Yoksa yok etmek mi? Hangisi ? Parlak Mahallesi sınırları içinde yapılması planlanan ÖRES Elektrik’in GES proje alanında; Uluslararası ve ulusal ölçekte koruma altına alınan bitki, sürüngen, memeli ve kuş türleri mevcut. Tüm bu canlı türleri zarar görecek” ifadelerini kullandı.

YÜZDE 89'U RES'LERE TAHSİSLİ

Yine 2019 yılında kentsel sit ilan edilen Sazak Köyü'nün de GES ve Öres’in RES projesi bağlantı yolları üzerinde olduğunu vurgulayan Özer, "RES türbinlerinin bozduğu silüet, şimdi GES projesiyle kültürel mirasa zarar verecek. Karaburun yüzölçümünün yüze 89’u 7 proje sahası olarak RES firmalarına tahsisli. RES türbinleri, toplam yüzölçümü 484 km2 olan yarımada üzerinde yaklaşık 430 km2 ‘lik bir alana yayılmış durumda ve mevcutta 140 RES türbini bulunmakta. Mevcut RES’ler için açılan yollar orman, kadimden beri kullanılan ve tescilli mera alanları, tarım alanları ve doğal koruma alanı üzerinde" dedi.

GÖÇE ZORLAMA

753 hektar tarım ve mera alanının GES ve RES'lere açılmak istendiğinin altını çizen Özer, GES projesinin verimli meralar ve çayırlık alanlar üzerinde, flora ve fauna açısından önemli biyolojik çeşitliliğe sahip ve ekosistem açısından hassas bölgeler içinde yer aldığına dikkati çekti.

Yarımada'da yapılan yatırım yağmasının, bölge insanlarını göçe zorladığını da aktaran Özer, "Doğası talan edilen, yaşam alanları daraltılan halk ağır insan hakları ihlalleri ile karşı karşıyadır. Karasal Alan Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesini neden yürütüyorsunuz? Bir yandan bu araştırmalar yürütülürken diğer yandan tespit ettiğiniz tüm bu bitkilerin, canlıların, ekosistemlerin yok olmasına neden olacak RES, GES gibi yatırımlara neden izin veriyorsunuz" sözleriyle tepki gösterdi.