Ukrayna üzerinde ‘hibrit savaş’

img
HABER MERKEZİ - Putin-Biden görüşmesinin yankıları sürüyor. ABD ve Rusya, Ukrayna’yı güçlerini denedikleri bir “kum torbasına” çevirebilir. 
 
Putin ve Biden’ın çevrimiçi görüşmesini analiz eden uzmanlar, Rusya’nın Biden’in uyarılarını dikkate almayacağını ve masada savaş ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyor. Olası bir savaşta Batı’nın uygulayacağı yaptırımların ise etkili olmayacağı fikri dile getiriliyor. 
 
ÜÇ İHTİMAL
 
Ukrayna “dilemması” uluslararası toplumun belleğini işgal etmeye devam ediyor. Giderek kutuplaşan dünyanın iki figürü olarak Vladimir Putin ve Joe Biden bir araya gelip sorunu “teşrih masasına” yatırdı. Bakalım dünyayı bölgesel savaşlar “harikasına” çeviren bu savaş ağaları, Ukrayna’da nasıl bir yol izleyecek. Tamamen biçimsel bir diyalojizm Karadeniz’in kuzey kıyılarında “sükûneti” tesis edecek mi? Bu sorular birçok araştırmacı, siyaset bilimci ve tarihçinin zihnini bir köstebek gibi kazıyor. Mesela Birleşik Krallık Execeter Üniversitesi Strateji ve Güvenlik Enstitüsü’nden Profesör Jonathan Marcus bunlardan biri. Bbc.com’da yayımlanan analizinde bazı ihtimaller üzerine kehanetlerde bulunuyor. Akademisyen Marcus, üç ihtimal sayıyor. Birincisi Putin yönetimi Batı’nın ağır ve yıpratıcı ekonomik yaptırımları karşısında düşecek. İkincisi diplomatik süreç, çatışmayı bertaraf edecek. Üçüncüsü zarlar çoktan atılmış olabilir. Putin’in yaptırımlar karşısında dağılmasının en zayıf ihtimal olduğunu düşünen Marcus, dağın zirvesine gönderilmiş Rus ordusunun Putin’e bir zafer “hediye etmeden” kışlasına dönmeyeceği görüşünde.      
 
UKRAYNA VE NATO HAZIR DEĞİL
 
Putin-Biden görüşmesini yakından temaşa eden kişilerden biri ise Rus gazeteci Andrey Lipskiy’dir. Kremlin karşıtı Novaya Gazeta’da yayımlanan yazısında, Rusya’nın Ukrayna politikasına ve endişelerine eleştirel bakıyor. Gazeteci Lipskiy’e göre, Rusya’nın yaptığı askeri hazırlığın ve agresif tutumun temel nedeni Ukrayna’nın NATO’ya girişi meselesidir. Ancak NATO’nun böyle bir hamlede bulunmayacağını ileri süren Lipskiy, ne NATO’nun ne Batı’nın ne de Ukrayna’nın böylesi bir teşebbüse hazır olmadıklarını belirtiyor. 
 
GAZETECİNİN DEĞERLENDİRMESİ
 
Rusya, askeri hazırlık yaparken özellikle “Minsk Antlaşmalarını” bir argüman olarak dillendiriyor. Her yayılmacı devlet, genelde bu savaş taktikleri kullanır. Köpeğini öldürmek isteyen, onu hep kuduz olmakla suçlar. Kremlin için, Ukrayna’nın Donbas’ta Türk SİHA’sını kullanması ve Minsk Antlaşmalarını ihlal etmesi kaçırılmayacak bir fırsattı. Bu fırsat bir anda “casus belli (savaş nedeni)” oldu. Bu bağlamda Rus gazeteci Lipskiy, şu değerlendirmede bulunuyor: “Rus propagandası böyle bir şansı hiç kaçırmadı. ‘Kiev barış antlaşmalarından koptu’, ‘Kiev Donbas sorununu silahlı çözmeye hazırlanıyor’ gibi söylemler altında karşı saldırıya geçti. Sonrasında orduyu yığmaya başladı. Yok, Lugansky ve Donetsk Halk Cumhuriyetlerini korumak, yok özel bir saldırı yapmak, yok ülke içinde olağan bir askeri transfer yapmak gibi aklınıza gelebilecek her türlü söylenti var. Ama aslında asıl amaç Ukrayna’ya tavizler verdirmek ve Batı’yı görüşmelere çekmek.”
 
HİROŞİMA BENZETMESİ
 
Savaş Tanrılarının “uzaktan görüşmesini” değerlendiren Rus gazetecilerden biri de Novaya Gazeta’nın Washington temsilcisi Aleksandr Panov’dur. ABD kamuoyunda söz konusu görüşmenin Soğuk Savaş sonrası ilk ciddi görüşme olduğuna dair bir kanı geliştiğini aktaran Panov, Rusya ve Ukrayna arasındaki “muarazayı”, ABD ve Japonya arasında İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan çatışmalara benzetiyor. Japonya’nın 1941 yılında ABD’nin Pearl Harbor’daki üssüne saldırmasını ve Dünya Savaşı’nın sonunda ABD’nin bu saldırıyı gerekçe gösterip Hiroşima ve Nagazaki’de atom bombası kullanmasını, on binlerce Japon’u öldürmesini örnek olarak gösteriyor. Rusya’nın benzer bir strateji geliştirdiğine dikkat çekiyor.  
 
DOĞALGAZ ENDİŞESİ
 
Çevrimiçi görüşmede Biden’ın, Batı’nın tek lideri gibi hareket ettiğini belirten gazeteci Aleksandr Panov,  ABD Başkanı’nın görüşme öncesi Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa gibi ülkelerin liderleriyle “hasbihal” ettiğini yazıyor. Rusya’ya uygulanacak olası yaptırımlar bağlamında Avrupalı bazı yetkililerin endişe duyduğunu ifade ediyor. Zira kış ortasında bir anda Rusya’nın doğalgazı kesme ihtimali olduğundan bahsediliyor. 
 
PUTİN’İN ‘GAMBİTİ’
 
Yine gazeteci Panov’un aktardığına göre Putin aslında bir “gambit” yaptı. Bilindiği üzere satrançta daha iyi bir konuma ulaşmak için birkaç taşı feda edersiniz. Putin, Biden’ı masa başındaki görüşmeye çağırarak her ne kadar diyalog yanlısı bir tutum sergilemiş olsa da aslında ABD yönetimini Rusya’nın Doğu Avrupa’daki hâkimiyet alanını ve çıkarlarını tanımaya zorladı. 
 
MA / İsmet Konak